​Ürdün, İsrailli turistlerin aşırılıkları nedeniyle Petra’daki Hz. Harun’un makamını kapattı

Petra’daki Harun Peygamber Makamı
Petra’daki Harun Peygamber Makamı
TT

​Ürdün, İsrailli turistlerin aşırılıkları nedeniyle Petra’daki Hz. Harun’un makamını kapattı

Petra’daki Harun Peygamber Makamı
Petra’daki Harun Peygamber Makamı

Ürdünlü yetkiler, tarihi eserleri ziyaretle ilgili talimatların ihlal edilerek dini ritüeller yapılması nedeniyle Hz. Harun’un mezarının bulunduğu Petra’daki bölümü kapattı. Karar, söz konusu dini ayinlerinin görüntülerinin sosyal medyada yayılmasının ardından alındı.
Aktivistler sosyal medya üzerinden yaptıkları eleştirilerde Petra’yı ziyaret eden Yahudilerin söz konusu makamda ayin düzenlemeleriyle ilgili hesap vermelerini istedi.
Hz. Harun’un mezarı ülkenin güneyindeki Petra Antik Kenti’de, Batı Şeria’ya bakan bir konumda bulunuyor. Bu yer, dünyanın en başlıca harikalarından biri olarak da tescil edilmiş durumda.
Ürdün Vakıflar Bakanı Abdunnasır Ebu Basal, Yahudi turistlerin ayin yapmasının ardından Petra topraklarındaki Hz. Harun’un türbesinin ziyaretçilere kapatılması ve ziyaretçinin içeri alınmaması talimatını verdi.
Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Kutsal Yerler Bakanlığı, Hz. Harun’un türbesine izin almaksızın giren Yahudi turistlerin ayin yapmasını kınadı ve 500 kişilik grubun türbeye girmesine izin veren yetkililer hakkında soruşturma açılacağını belirtti.
Ürdün bölge milletvekili İbrahim el- Badur, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada bu tür uygulamaların bölge halkını kışkırtacağını ve sorumluların ortaya çıkarılması gerektiğini kaydetti.
Milletvekili, olayın siyasi boyutuna da dikkat çekerek bu tür ihlallerin daha sonra İsrail’in Ürdün topraklarına yönelik hak iddialarını artırabileceğini söyledi.
Badur, makamın Ürdün Vakıflar Bakanlığı tarafından kapatılması kararını destekleyerek bu aşırılıkların İsrail’i işgalci güç olarak gören ve İsrail ile normalleşmeyi kabul etmeyen halk arasında gerilime neden olabileceği uyarısında bulundu.
Milletvekili, İsrailli turistlerin denetlenmesinin önemine dikkat çekti. Bu tür eylemlerin bölgede sürtüşme tehlikesi ortaya çıkarabileceğini belirtti.
Ürdünlüler sosyal paylaşım sitelerinde verdikleri tepkilerde Yahudilerin tarihi eserler içerisinde ayin yapmalarına karşı duydukları büyük öfkeyi dile getirdi.
Hz. Harun’un makamının kapatılması, Petra’da Amerikalı yapımcılar tarafından çekilen bir filme yönelik halkın tepkisiyle eş zamanlı gerçekleşti. Filimde Yahudilerin çoğunun başta Petra’da olmak üzere güney Ürdün’de yaşadığı iddia ediliyor.
“Jaber” adlı filmin senaryosunun tam olarak ortaya çıkmasının ardından filimde oynamayı reddeden oyuncuların aktardığı bilgilere göre filmde, 40 yıl boyunca Sina’da Hz. Musa ile yaşayan Yahudilerin daha sonra Ürdün’ün güneyine yerleştikleri iddia ediliyor. Yahudi toplumunun İsrail kurulmadan önce bu bölgede yaşadığı öne sürülüyor.
Film, Yahudiler için kutsal toprakların burada olduğunu gösteriyor ve Ürdün aleyhine genişlemeci politikalar için yeşil ışık yakıyor.
Şarku’l Avsat’ın ulaştığı filmin senaryosuna göre film Yahudilerin Ürdün topraklarına sahip olma hakkını destekliyor. Filmin senaryosunda Hz. İsa’nın Beytüllahim’de vaftiz edilmediği öne sürülerek Yahudilere destek veriliyor.
 
 



Trump yönetimi yarım milyon göçmene sınır dışı bildirimi gönderdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Trump yönetimi yarım milyon göçmene sınır dışı bildirimi gönderdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

ABD Yüksek Mahkemesi'nin, Trump yönetiminin Biden dönemindeki insani şartlı tahliye programını sonlandırmasına izin veren kararı onaylamasının ardından İç Güvenlik Bakanlığı (DHS) bu hafta Küba, Haiti, Nikaragua ve Venezuela'dan binlerce göçmene sınır dışı bildirimleri dağıtmaya başladı.

CNN'nin incelediği bildirimlerde, göçmenlere gönüllü olarak ayrılmamaları halinde, "kişisel düzenlemelerini yapıp ülkesine sorunsuz şekilde dönme fırsatı tanınmaksızın" gözaltı ve sınır dışı edilme gibi yaptırımlarla karşı karşıya kalabilecekleri uyarısında bulunuldu.

Biden yönetiminin başlattığı insani şartlı tahliye programı, koşulları sağlayan göçmenlere iki yıllık kalış izniyle Birleşik Devletler'e giriş izni veriyordu. Program kapsamında, söz konusu 4 ülkenin yaklaşık 530 bin yurttaşına ABD’ye giriş izni verilmişti.

Trump yönetimi, "yeterince incelemeden geçirilmemiş" göçmenlerin ülkeye girişine izin verdiği gerekçesiyle programı eleştirmişti. Ancak program zaten başvuru sahiplerinin geçmişlerinin incelenmesini ve kamuya yük olmamaları için bir mali sponsor bulmalarını şart koşuyor.

Görsel kaldırıldı.
Sığınma talebinde bulunan bir göçmen, Trump'ın göreve başlamasının ardından CBP One uygulamasında randevusunun iptal edildiğini gösteriyor (AP)

Yüksek Mahkeme, yönetimin programı durdurma yönündeki acil talebini geçen ay kabul ederek DHS'in program kapsamında ABD'de yaşayanlara sağlanan güvenceleri kaldırmaya başlamasının önünü açtı.

DHS çarşamba günü yayımladığı açıklamada programa kayıtlı kişilerin çalışma izinlerini iptal edeceğini doğrulamıştı.

DHS Halkla İlişkiler Bakan Yardımcısı Tricia McLaughlin yaptığı açıklamada, "Biden yönetimi Amerika'ya yalan söyledi" demişti. 

Küba, Haiti, Nikaragua ve Venezuela'dan gelen, yeterince denetlenmemiş yarım milyondan fazla yabancının ve bunların yakın aile üyelerinin bu feci şartlı tahliye programları aracılığıyla ABD'ye girmesine izin verdiler; onlara Amerikan işlerinde rekabet etme ve Amerikalı işçilerin ücretlerini düşürme fırsatı verdiler; tespit edilen sahteciliğe rağmen, kariyer memurlarına bu programları sürdürmeleri yönünde baskı yaptılar ve ardından ortaya çıkan kaos ve suçlardan Kongre'deki Cumhuriyetçileri sorumlu tuttular.

Biden yönetimi bu programı, sığınma başvurularında sıkça adı geçen ülkelerden gelen göçmenlere yasal ve kontrollü bir yol sunarak güney sınırındaki baskıyı hafifletme yönünde bir strateji olarak tanıtmıştı. 

Programın kaldırılmasıyla birlikte göçmen hakları savunucuları ve hukuk uzmanları, sınır dışı edilme riskiyle karşılaşanlarla ilgili bir dizi hukuki mücadele ve insani endişe dalgasına hazırlanıyor.

Bu gelişme, göçmenlikle ilgili gerginliğin tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığı bir dönemde yaşanıyor.

Geçen hafta sonu Los Angeles'ta, Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) operasyonlarına karşı protestolar patlak vermiş ve Trump asker göndererek yanıt vermişti.

Bunun yanı sıra ülke çapında ICE karşıtı gösteriler başladı ve cumartesi günü için daha fazlası planlanıyor.

Independent Türkçe