Sincar DEAŞ kurbanlarını andı

IKBY’nin Duhok kentine bağlı Baderi bölgesinde Yezidilere yönelik soykırımın 5’inci yıldönümü dolayısıyla düzenlenen anma töreninden bir kare
IKBY’nin Duhok kentine bağlı Baderi bölgesinde Yezidilere yönelik soykırımın 5’inci yıldönümü dolayısıyla düzenlenen anma töreninden bir kare
TT

Sincar DEAŞ kurbanlarını andı

IKBY’nin Duhok kentine bağlı Baderi bölgesinde Yezidilere yönelik soykırımın 5’inci yıldönümü dolayısıyla düzenlenen anma töreninden bir kare
IKBY’nin Duhok kentine bağlı Baderi bölgesinde Yezidilere yönelik soykırımın 5’inci yıldönümü dolayısıyla düzenlenen anma töreninden bir kare

Bundan 5 yıl önce DEAŞ unsurları Musul'un Sincar ilçesine girerek, çocuk, kadın demeden Yezidilere karşı topyekün bir soykırım başlattı.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Parlamentosu, 3 Ağustos’un Yezidilere karşı ‘soykırım’ günü olarak tanınması için önceki gün oylama yaptı. 28 Nisan 2016’da ise Irak Parlamentosu yaptığı oylamada, Sincar’ı ‘afetzede’ statüsüne aldı.
IKBY hükümeti ve yerel örgütlerin değerlendirmelerine göre yaklaşık 3 bin Yezidinin akıbeti bilinmiyor. IKBY topraklarında yaşayan ve evlerine geri dönmek isteyen birçok Yezidi de şehirlerinde yeniden yapılanma çalışmalarının başlamamamsından dolayı rahatsız.
Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih, önceki gün yaptığı açıklamada, “DEAŞ terör örgütünün Yezidilere karşı işlediği katliam, örgütün kanlı doktrinini ve tekfir edici yaklaşımını gösteren üzücü ve acı verici bir sayfa” ifadelerini kullandı.
Salih, Parlamento Başkanlığı ve üyelerine, kurtulan Yezidilerle ilgili olarak 3 Mart 2019’da hazırlanan yasa tasarısını, onaylama çağrısında bulundu. Cumhurbaşkanlığı tarafından hazırlanan söz konusu tasarı, kurtulanların haklarını güvence altına alınmasını ve maddi manevi tazminatların karşılanmasını öngörüyor.
Uluslararası topluma da seslenen Salih, DEAŞ tarafından kaçırılan Yezidilerin akıbetini öğrenmeye yönelik çabaların artırılması ve Irak’ta işlediği suçlardan ötürü terör örgütü çetesi üyelerini yargılama çağrısında bulundu.
Mesud Barzani’den Sincar mesajı
Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri ve eski IKBY Başkanı Mesud Barzani, önceki gün DEAŞ kurbanlarını anma münasebetiyle yayımladığı mesajda, Bağdat’a Sincar ilçesinin halkına teslim edilmesi için ortak yol haritası belirleme önerisinde bulundu.
Sincar’da olanları “derinleri sarsan bir afet” diye tanımlayan Barzani, Yezidilere karşı işlenen soykırımın belgelenmesi için içeride ve dışarıda çalışmaların yoğunlaştırılması ve kaçırılanların bulunarak, ailelerine teslim edilmesi gerektiğini ifade etti. Barzani, yayınladığı mesajda, bugün Sincar’ın kimin yönetiminde olduğuna ilişkin açık bir ifade kullanmasa da, “Yezidiler Kürt halkının bölünmez bir parçasıdır” sözleriyle yetindi.
Şarku’l Avsat’a konuşan Yezidi Milletvekili Saib Hadr, “2014’ten bu yana hiçbir değişiklik olmadı. Sincar bölgesi üzerindeki anlaşmazlık ve çatışmalar sürüyor. (IKBY ve Bağdat merkezi hükümete işaretle) İki taraf da ilçenin kendi yönetiminde olduğunu iddia ediyor. Bu durum, bölgenin yeniden imarı ve halkın dönüşünü engelliyor. 2003’ten önce de Bağdat ve Erbil yanlıları Yezidi coğrafyası konusunda ikiye bölünmüştü. Bu üzücü bölünmüşlük, kimlikte de bölünmeyi beraberinde getirdi. Bu da Yezidi bölgesinde keskin siyasi bölünmelere yol açtı” dedi.
Yezidiler içinde bir kesim Kürt, diğer bir kesim ise Arap aidiyetini reddediyor.
Hadr, bu konuda şunları kaydetti;
“Anayasanın 2. Maddesi, Yezidilere hiçbir tarafa ait olmadıklarını hatırlatıyor. Bu nedenle yasanın da belirttiği gibi basit bir şekilde söylemek gerekirse, biz sadece Yezidiyiz. Bunun dışında kalan tanımlamalar davamıza hizmet etmeyecektir.”
Irak ordusu ve peşmerge güçleri uluslararası koalisyonun havadan desteğiyle Kasım 2015’te Sincar’ı DEAŞ’ın elinden kurtarmıştı. Halihazırda Sincar’da kontrolü ele geçirmek için çabalayan 4 grup var: Irak merkezi hükümet ve bağlı güçler, IKBY lideri Barzani’nin partisi KDP, Haşdi Şabi grupları ve bazı Yezidi gruplarla beraber hareket eden PKK.
IKBY Başbakanı Mesrur Barzani de Sincar’daki DEAŞ kurbanlarının anısına yayımladığı mesajda, Yezidilere yönelik saldırıları ‘soykırım’ olarak nitelerken, Sincar ve çevresinin kurtarılmasında Peşmerge güçlerine ve Mesud Barzani’nin rolüne övgüde bulundu. Barzani, ayrıca IKBY Parlamentosu’nun 3 Ağustos’u Yezidilere karşı soykırım günü olarak tanıma yönünde aldığı kararı tebrik etti.
Öte yandan katliamın yıldönümü, Yezidilerin dini Yaz Mevsimi Bayramı günlerine denk geldi. Yezidiler bayram günü için Duhok’un doğusundaki kutsal mekanları olan Laleş Tapınağı’nda toplandı. Halihazırda yerinden edilen yaklaşık 300 bin Yezidi, Erbil, Duhok ve Süleymaniye’deki çadırlarda oldukça zor şartlar altında yaşıyorlar. 7 bine yakın çoğu Yezidi kadın, DEAŞ tarafından esir alındı. Şimdiye kadar kurtarılanlara rağmen halen yaklaşık 3 bin 900’e yakın kişinin akıbeti hakkında bir şey bilinmiyor. Sincar ve çevresinde açılan 72 toplu mezarda, DEAŞ tarafından katledilen 5 bin kişinin kalıntılarına ulaşıldı.
Sincar’ın bir köyünden gelerek, Süleymaniye’deki Aşiti kampında kalan 53 yaşındaki Ahmed, aile fertlerinden 9’u erkek 27 kişiyi kaybetmiş. Katliamdan bir tek kendisi ve yengesi sağ kurtulabilmiş.
Şarku’l Avsat’a konuşan Ahmed şöyle diyor;
“Bu içler acısı kamptaki hayatımız ölüm gibi. Ailemden geri kalanları bulma telaşımla birlikte sorunlarımız günden güne katlanıyor. Onları bulabilmek için son olarak Suriye’ye dahi gittim. Ancak bir faydası olmadı. Niçin ve kimin için Sincar’a döneceğiz. Bütün ailemizi kaybettik. Sonuna dek burada kalacağız.”



Şarku’l Avsat’a konuşan Filistinli kaynak: Hamas 60 günlük ateşkes önerisinde 3 değişiklik talep etti

İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyine düzenlediği hava saldırısının ardından küçük bir çocuğu kucağında taşıyan bir adam (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyine düzenlediği hava saldırısının ardından küçük bir çocuğu kucağında taşıyan bir adam (AFP)
TT

Şarku’l Avsat’a konuşan Filistinli kaynak: Hamas 60 günlük ateşkes önerisinde 3 değişiklik talep etti

İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyine düzenlediği hava saldırısının ardından küçük bir çocuğu kucağında taşıyan bir adam (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyine düzenlediği hava saldırısının ardından küçük bir çocuğu kucağında taşıyan bir adam (AFP)

Hamas Hareketi’nin 60 günlük ateşkes önerisini kabul etmesi ve dolaylı müzakerelere hazır olduğunu duyurmasıyla Gazze Şeridi'ndeki ateşkes görüşmeleri yeni bir aşamaya girdi. Öte yandan İsrail'in, şimdiye kadar Gazze Şeridi'nin yüzde 65'ini kontrol altına aldığı bölgelerden çekilme konusunda engeller çıkaracağına dair bazı endişeler hakim.

Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar, ABD’nin Gazze’deki savaş konusunda gösterdiği gayret ve krizin iki tarafının da olumlu tepkisinin ‘olası engelleri aşabileceğini, bunların en önemlilerinin ise geri çekilme ve savaşın sona erdirilmesine dair garantiler olduğunu’ düşünüyor. Uzmanlar, ateşkes anlaşmasının yakında, belki de Başbakan Binyamin Netanyahu'nun pazartesi günü Beyaz Saray'ı ziyaret edip Başkan Donald Trump ile görüşmesinden sonra veya kısa bir süre sonra sonuçlanacağını tahmin ediyorlar.

AlQahera News haber kanalının cuma akşamı kimliğini açıklamadığı Mısırlı kaynaklardan aktardığı bilgilere göre Mısır, tüm taraflar arasında mutabakat sağlayacak nihai bir formüle ulaşmak için çeşitli taraflarla yoğun temaslara başlarken taraflar arasında dolaylı müzakereler yeniden başladı. Hamas arabuluculara son tekliflerine cevabını iletti ve cevabında, kabul edilmesi halinde 60 günlük ateşkes sağlanması için dolaylı müzakerelere kapıyı aralayacağını belirtti.

Müzakerelerin gidişatını yakından takip eden Filistinli bir kaynak, dün Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Hamas'ın öneriyi kabul ettiğini, ancak bazı değişiklikler talep ettiğini söyledi. Bu değişikliklerin başında savaşın sona erdirilmesi, insani yardımların Gazze Şeridi’ne girişiyle ilgili mekanizmanın yeniden düzenlenmesi ve İsrail'in 2 Mart öncesindeki mevzilerine geri çekilmesi geldiğini söyleyen kaynağa göre bu değişikliklerin sebebi ocak ayında varılan ateşkes anlaşmanın çökmesinin ardından İsrail’in daha fazla bölgeye genişlemesi. Kaynak, yeni müzakerelerin Doha ve Kahire arasında yapılacağını, çünkü iki ülke arasında anlaşma maddelerinin uygulanmasına ilişkin ortak dosyalar olduğunu belirtti.

cdfgrtyu
İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyine düzenlediği hava saldırılarında öldürülen Filistinliler (AFP)

Hamas tarafından cuma günü yapılan açıklamada, arabuluculara öneriye ilişkin ‘olumlu’ yanıt verildiği ifade edildi. Önerinin içeriğine değinilmeyen açıklamada, ‘önerinin uygulama mekanizması hakkında müzakerelere derhal başlamaya ciddiyetle hazır olduğu’ vurgulandı.

İsrail gazetesi Hayom, müzakerelerin devam etmesindeki en büyük zorluğun İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nden çekilme haritası olacağını bildirdi. Hamas tam çekilme talep ederken, İsrail ‘Morag Koridoru’ adı verilen hattı ve onun güneyindeki tüm bölgeleri elinde tutmak istiyor.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee cuma günü X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, ordunun Gazze Şeridi’nin yaklaşık yüzde 65'ini operasyonel olarak kontrol altına aldığını söyledi.

İsrail Yayın Kurumu’nun kaynaklardan aktardığına göre ‘Hamas’ın yanıtında önerilen değişikliklerin İsrail karar vericileri için bir zorluk oluşturacağı’ düşünülüyor. İsrail hükümeti Bakanlar Kurulu, anlaşmayı görüşmek üzere cumartesi akşamı toplanacağını açıkladı.

İsrail ve Filistin meselelerinde uzman olan siyaset bilimi profesörü Dr. Tarık Fehmi, İsraillilerin geri çekilme konusunda biraz oyalanacağını, ancak Hamas'ın anlaşmaya varmaya yönelik esnek tutumunu göz önünde bulunduracağını, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmeden önce bir miktar uzlaşma göstermeye mecbur kalacağını ve savaşan tarafların ABD Başkanı’nı kazanmak ve ona olumlu mesajlar vermek için çaba göstereceğini tahmin ediyor.

Her iki tarafın da çekinceleri nedeniyle Kahire ve Doha'da düzenlenen müzakerelerde tam çekilme konusunun gündeme gelmeyeceğini düşünen Dr. Fehmi’ye göre buna karşın İsrail güçlerinin yeniden konuşlandırılması ve nüfuslu bölgelerin dışına ve bazı koridorlardan çekilmesi söz konusu olabilir.

Ana çekilme noktalarının mevcut müzakereleri engellemesini beklemeyen Dr. Fehmi, savaşan tarafların önerilen çerçeve anlaşmasına onay verdiğini ve ayrıntıların taktiksel noktalar içerdiğini, gerçek anlamda radikal olmadığını, özellikle de Hamas'ın insani yardımların girişini öncelikli gördüğünü ve ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı (GHF) dışında uluslararası kuruluşların da insani yardım çalışmalarına dahil edilmesi için baskı yapacağını belirtti.

frgtyhu7
İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye’ye düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Filistinli siyasi analist Dr. Eymen er-Rakab, anlaşmanın şu anki en önemli engelinin Hamas'ın işgalcilerin 2 Mart öncesindeki durumuna geri dönmesini talep etmesi olduğunu düşünüyor. İsrail, bu konudaki anlaşmayı kabul ederse, özellikle de Gazze Şeridi'nin yaklaşık yüzde 20'sini oluşturan Refah'ta kalma niyetinde olduğu için, büyük bir taviz vermiş olacak. Nihai durum ve tam çekilme konusundaki tartışmaların, yaklaşan ateşkes dönemine ertelenmesi bekleniyor. Bu ateşkes, ilerleyen aşamalarda İsrail'in uluslararası ve Arap güçlerinin varlığı karşılığında tam çekilmeyi kabul etmesini içerebilir.

İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth, kimliği açıklanmayan İsrailli yetkililere dayandırdığı haberinde Trump'ın Netanyahu ile görüşmesi sırasında Gazze'de ateşkes anlaşması yapıldığını açıklayabileceğini yazdı.

ABD Başkanı Trump, geçtiğimiz cuma günü, Hamas'ın Gazze'deki ateşkes önerisine ‘olumlu’ yanıt vermesinin ‘iyi’ olduğunu söyledi. Başkanlık uçağı Air Force One’da gazetecilere açıklamalarda bulunan Trump, Gazze konusunda ‘birkaç gün içinde’ bir anlaşma sağlanabileceğini belirtti.

ABD merkezli televizyon ağı CNN’nin cuma günü aktardığına göre İsrailli 10 rehine canlı olarak, 18 rehine ise ölü olarak tam zamanında serbest bırakılacak ve herhangi bir tören veya kutlama yapılmayacak. Ateşkesin yürürlüğe girmesiyle birlikte Gazze'ye insani yardım akışı hemen başlayacak.

Dr. Fehmi’ye göre Beyaz Saray’a gitmek isteyen Netanyahu, Trump’ı ziyaret etmeden önce ateşkes anlaşmasının ilan edilmesini engelleyen ve formalitede kalan tüm anlaşmazlıkları, tüm sorunları ve önemli fikir ayrılıklarını bir kenara bırakarak siyasi çıkarlarına, İran dosyasına ve yeni Ortadoğu düzenlemelerine odaklanıyor.

Dr. Rakab ise önümüzdeki günlerde özellikle Netanyahu’nun Beyaz Saray ziyareti sırasında, 60 günlük ateşkesin yakında yürürlüğe girmesinden sonra ABD'nin savaşı kesin olarak durdurma arzusunun gerçek olup olmadığının daha net bir şekilde anlaşılacağına dikkati çekti.