Geçmişten günümüze Lübnan'ın düğün gelenekleri

Lübnanlı bir gelin, ailesinin evinden ayrılırken (AFP)
Lübnanlı bir gelin, ailesinin evinden ayrılırken (AFP)
TT

Geçmişten günümüze Lübnan'ın düğün gelenekleri

Lübnanlı bir gelin, ailesinin evinden ayrılırken (AFP)
Lübnanlı bir gelin, ailesinin evinden ayrılırken (AFP)

Yıllar geçerken geleneksel düğün ritüelleri unutulmaya başladı. Ancak hala geleneklerine bağlılık gösteren bazı bölge ve köylerde bazı ritüellerin devam ettiği de doğru. Ancak kendi miras ve geleneklerimizden uzak olmalarına rağmen çeşitli modern ritüeller bugün daha popüler hale gelerek yerlerini aldı.
Öte yandan bazı modern düğünlerin de modern dokunuşların yapıldığı geleneksel ritüellerle dekore edilerek, özel ve kendine özgü bir doğaya sahip olduğu açık.
Düğünler
Birkaç yıl boyunca genel olarak benzer düğünlerde niteliksel bir değişime tanık olduk. En önemlisi olarak, ecdadlarımızın hatıralarında derinleşmiş geleneklere hakim olan bazı unsurlardan vazgeçildi. Lübnan mirasının bir parçasını oluşturan bu ritüeller, yeni bir modernite dalgası tarafından ortadan kalktı.
Bugünün düğünleri, köklerini koruma ile Batı’yı temsil etmek ve zamana ayak uydurmak arzusu arasında savaşan Lübnanlılar tarafından giyilen modern bir elbise oldu. Bu durum, bazı düğünlerde zaman zaman mirasımız olarak bildiğimiz bazı geleneksel ritüellerin benimsenmesinde de netlik gösterdi. Bununla birlikte bazı uzak köyler, düğünlerde Lübnan gelenek ve göreneklerinden arta kalanlara bağlı kalmayı sürdürüyor.
Çeyiz
Independent Arabia’dan Carine Eliane’a konuşan Lübnan Arap Bilimleri Tarihi Derneği Başkanı Joseph Eliane, düğünlere dair geleneklere değinirken, önceden özenle hazırlanmış ve değerli bir tahta sandığa konulmuş çeyizin, gelin ile birlikte “gelin evine” götürüldüğünü ve bu çeyizin, havlu, çarşaf, işlemeli eşarp ve tığ işi seti içerdiğini ifade etti. Joseph Eliane, bu alışkanlığın yavaş yavaş değiştiğini ve bazı alanlarda tamamen kaybolduğunu belirtti. Yetkili, bazı köylerde, çeyizin gelinin annesi, teyzesi, nişanlısının ailesi tarafından önceden hazırlanarak gelecekteki evine götürüldüğünü, bireylerin zevklerini göstermek için özenle hazırlandığını hatırlattı.
Mezara kadar…
Dr. Eliane ayrıca, dedelerin bugün hala bazı bölgelerde düğün sonrasındaki geleneği sürdürdüğünü belirterek, “Düğün sona erer. Gelin ve damat davetlilerle birlikte evlerine gider. Kadınlar şarkı söyler. Yollara çiçekle dökülür. Gelin, evine girmeden önce kayınvalidesi kendisine, kapı eşiğine yapıştırdığı maya, para, buğday tanesi ve mavi bir boncuk verir. Sonra bu evi mezara gidene kadar bırakmayacağının bir göstergesi olarak gelin yüzü arkaya dönük şekilde içeriye girer.
Eşiyle birlikte davetlilere eşlik eder. Yiyecek ve içecek ikram eder. Bazı vatandaşlar, düğünden bir hafta sonra tebrik etmek için gelinin evine gider. Genellikle, kapı eşiğine yapışmış olan maya bazı bölgelerde hala iyiye işaret eder, yeni evli çiftin yeni evlerinde bereket manasına gelir. Düğünden sonra Hristiyan bir gelinin, düğünü takip eden pazar gününe kadar herhangi bir yere çıkmaması gelenekseldir” ifadelerini kullandı.
Her bölgenin kendine özgü adetleri var
Cebel-i Lübnan’daki Balat kasabası muhtarı İlyas Musa, bölgedeki bazı köylerdeki halkın bugüne kadar düzenlediği düğünlerde görülen bazı geleneklere değindi.
Musa, “Düğüne, kiliseden davet yapmak gelenektir. Rahip, düğün tarihini açıklayıp, herkesi düğüne katılmak üzere davet eder” dedi.
İlyas Musa, “Eski düğünler, haftanın ilk günlerinde başlar, damadın isteğine göre devam ederdi. Eğer orta sınıfsa kutlamalar, bir hafta ve 10 gün arasında değişirdi. Yoksullar açısından ise eğer harcama yapacak güçleri yoksa köylüler harcama hususunda onlara yardım eder ve uygun düğün yapılırdı” şeklinde konuştu.
Zılgıt ve gözyaşı
Balat kasabası muhtarı İlyas Musa, sözlerinin devamında ise şunları söyledi.
“Günümüzde genelde olduğu gibi, gelinin ailesinin evinden ayrılışı gözyaşları eşliğinde olur. Ancak eski günlerde, evden çıkmadan önce davetlilerden para almak gelenekseldi. Bunlar, boncuklu kadife bir kesede toplanırdı ve uygun vakit geldiğinde geri ödemek için isimleri yazılırdı. Bugün bu şeyler değişti. Damadın ailesinden kadınlarla birlikte gelen kayınvalide, gelin tarafından davetlilerin önünde geline altın veya elmas bir set takımı takar.
Gelin, ailesinin evinden çıktığında kalabalık bir alay, onlara eşlik eder. Meşhur Debke folklör oyunu oynanır. Kadınlar, çiçek ve pirinçler fırlatır.
Bugün, geline büyük bir konvoy eşlik ediyor, ama gelin ve damat, çiçeklerle süslenmiş lüks bir arabada bulunuyor.
Bugüne kadar genellikle, düğünden iki gün önce damadın, gecenin ortasında ailesinden gençlerle katıldığı, genç kız ve kadınlara özel bir akşam düzenleniyor. Ancak birçok bölgede kadınların erkeklerden ayrı olduğu, ya da ikisi birlikte düzenlediği bir kutlama yapılıyor.”
“Damadın cevabı”
Geçmişte, düğünün ertesi sabah gelinin ailesinin geline çeşitli yiyecekler getirdiğini söyleyen İlyas Musa’ya göre bugün, artık bu gelenek yok. Öyle ki gelin ve damat, balayı yapmak için seyahat ederek, bir süre evlerinden uzaklaşıyor.
Musa ayrıca, “Kuzeyde damadın ailesi gelinin ailesine “damadın cevabı” olarak bilinen geleneksel bir ziyarette bulunur” dedi. Bu uygulama çerçevesinde dans edilir, debke oynanır ve genellikle geleneksel bir misafirperverlik ortaya koyulur. Damadın ailesi, kasıtlı olarak evden 3 eşyayı gizlice alır. Ardından gelinin annesi evi kontrol eder ve kayıp eşyayı tespit eder. Bu uygulama, Lübnan’ın kuzeyinde bazı köylerinde hala mevcut.
Düğünlerle ilgili çok sayıda gelenek mevcut. Bunlardan bazıları hala varlığını sürdürüyor. Geleneğimizin önemli birer parçası olarak tekrar uygulanmalarını umuyorum. Bunlar, geleneklerimizi yansıtan düğünlere özel bir tat veriyor.
Düğün takvimi
Müslümanlar arasında geleneksel olarak düğün takvimi:
Pazartesi:
Kına gecesi, hamam
Salı: Ekmek ve kibbeh nayyeh akşamı
Çarşamba: Gelinin öğle yemeği
Perşembe: Kadın ve erkek kutlama geceleri
Cuma: Nikah ve düğün
Hristiyanlar ise kutlamalara pazartesi başlarken, düğün cumartesi ve pazar günleri yapılır.



Kassam Tugayları: Ateşkese bağlıyız... Refah'taki herhangi bir çatışma hakkında bilgimiz yok

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar (Arşiv – Kassam Tugayları’nın Telegram kanalı)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar (Arşiv – Kassam Tugayları’nın Telegram kanalı)
TT

Kassam Tugayları: Ateşkese bağlıyız... Refah'taki herhangi bir çatışma hakkında bilgimiz yok

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar (Arşiv – Kassam Tugayları’nın Telegram kanalı)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar (Arşiv – Kassam Tugayları’nın Telegram kanalı)

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, Gazze Şeridi'nin tüm bölgelerinde ateşkese olan bağlılığını yineledi.

Kassam Tugayları tarafından bugün yapılan açıklamada, “Gazze Şeridi'nin tüm bölgelerinde ateşkesin sağlanması başta olmak üzere, üzerinde mutabık kalınan her şeyi uygulama konusundaki kararlılığımızı yineliyoruz” denildi.

Açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı: “Refah bölgesinde herhangi bir olay veya çatışma yaşandığından haberdar değiliz. Çünkü bu bölgeler işgal kontrolü altındaki kırmızı bölgeler ve geçtiğimiz mart ayında savaşın yeniden başlamasından bu yana buradaki gruplarımızla iletişimimiz kesildi. O tarihten bu yana şehit olup olmadıkları veya hayatta olup olmadıkları konusunda hiçbir bilgimiz yok.”

Açıklamada, “Dolayısıyla, bu bölgelerde meydana gelen olaylarla hiçbir bağlantımız yoktur. Eğer halen hayatta olan mücahitlerimiz varsa, onlarla iletişim kuramıyoruz” ifadeleri yer aldı.

Bu açıklama, İsrail ordusunun Refah'taki güçlerinin saldırıya uğradığını ve bunun üzerine ‘ateşkes anlaşmasının açık bir ihlali’ olarak nitelendirdiği olaya yanıt olarak bölgeye hava saldırıları ve topçu bombardımanı düzenlediğini duyurmasının ardından geldi.

İsrail ordusu, güçlerinin Filistinli savaşçılar tarafından ateş altına alınmasının ardından bugün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah şehrine hava saldırıları düzenlediğini doğruladı.

İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada, “Bugün erken saatlerde teröristler, ateşkes anlaşmasının şartlarına uygun olarak Refah bölgesinde terörist altyapıyı yok etmek için operasyon yürüten İsrail birliklerine tanksavar füzeleri ateşledi” denildi.

Açıklamada, “İsrail ordusu, tehdidi ortadan kaldırmak için Refah bölgesini hedef alan hava saldırıları düzenledi ve terörist faaliyetlerin tespit edildiği birkaç tünel ve askeri tesisi imha etti” ifadesi yer aldı.

İsrailli bir güvenlik yetkilisi, Başbakan Binyamin Netanyahu ile yapılan güvenlik değerlendirmesinin ardından ordunun Gazze Şeridi'nde Hamas'a yönelik saldırılar düzenlemeye devam edeceğini bildirdi. İsrail'in Ynet internet sitesi, güvenlik yetkilisinin “Hamas'a yönelik ek saldırılar olacak, bu kesin” dediğini aktardı.

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Başbakan Binyamin Netanyahu'dan Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonları yeniden başlatmasını istedi.

Bugün erken saatlerde Hamas liderlerinden İzzet er-Rişk, hareketin ateşkes anlaşmasına bağlılığını yineleyerek İsrail'i anlaşmayı ihlal etmeye devam etmekle ve ‘suçlarını haklı çıkarmak için uyduruk bahaneler üretmekle’ suçladı.

Er-Rişk, “Başbakan Binyamin Netanyahu'nun taahhütlerinden cayma girişimleri, arabuluculara ve garantörlere karşı sorumluluklarından kaçmak için aşırı uç terörist koalisyonunun baskısı altında gerçekleşiyor” dedi.

İsrail ve Hamas, geçen hafta ABD'nin arabuluculuğunda imzalanan ateşkes anlaşmasının ihlali konusunda birbirlerini suçluyor.


İsrail ordusu Gazze Şeridi'nin güneyine saldırı başlattı

Gazze Şeridi'ndeki ateşkes sırasında İsrail saldırıları sonucu hayatını kaybeden yakınlarının yasını tutan Filistinliler (AP)
Gazze Şeridi'ndeki ateşkes sırasında İsrail saldırıları sonucu hayatını kaybeden yakınlarının yasını tutan Filistinliler (AP)
TT

İsrail ordusu Gazze Şeridi'nin güneyine saldırı başlattı

Gazze Şeridi'ndeki ateşkes sırasında İsrail saldırıları sonucu hayatını kaybeden yakınlarının yasını tutan Filistinliler (AP)
Gazze Şeridi'ndeki ateşkes sırasında İsrail saldırıları sonucu hayatını kaybeden yakınlarının yasını tutan Filistinliler (AP)

İsrail medyası bugün, İsrail ve Hamas'ın Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmek amacıyla ABD'nin arabuluculuğunda sağlanan ateşkesin ihlali konusunda birbirlerini suçladıkları bir dönemde ordunun Gazze'ye saldırı başlattığını bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre bir İsrail askeri yetkilisi, Hamas'ın ‘sarı hat’ dışında İsrail güçlerine roket ve keskin nişancı ateşi dahil olmak üzere çok sayıda saldırı düzenlediğini ve bunun ateşkes anlaşmasının ‘bariz bir ihlali’ olduğunu söyledi.

Ynet internet sitesi, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta İsrail ordusu ile Hamas mensupları arasında çatışma çıktığını bildirdi. Buna karşılık İsrail Hava Kuvvetleri Refah bölgesine hava saldırıları düzenlerken, İsrail donanması da kıyı şeridine yoğun ateş açtı.

Times of Israel ise Gazze Şeridi'ndeki silahlı unsurların, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Rafah'ta İsrail güçlerine saldırdığını ve bunun üzerine İsrail ordusunun bölgeye hava saldırıları düzenlediğini bildirdi.

Filistin el-Aksa televizyonu, bugün Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'nin doğusuna düzenlenen İsrail hava saldırısında ölü ve yaralıların olduğunu duyurdu.

İsrail medyası, İsrail uçaklarının Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ı bombaladığını, el-Aksa televizyonu ise İsrail helikopterlerinin Refah semalarında işaret fişekleri attığını bildirdi.

Yedioth Ahronoth gazetesine bağlı Ynet internet sitesi, Savunma Bakanı Yisrael Katz'ın, Başbakan Netanyahu'nun askeri sekreteri eşliğinde hükümet toplantısından ayrıldığını ve Refah'taki olayların güvenlik değerlendirmesini yapmak üzere yola çıktığını belirtti.

Han Yunus'ta İsrailli rehinelerin cesetlerini arayan bir kepçe (Reuters)
Han Yunus'ta İsrailli rehinelerin cesetlerini arayan bir kepçe (Reuters)

Hamas henüz yorum yapmadı, ancak daha önce herhangi bir ihlali reddetmiş ve İsrail'i anlaşmayı ihlal etmekle ve Gazze Şeridi'ndeki ‘suç çetelerini’ desteklemekle suçlamıştı. İsrail ordusu cuma günü, ‘birkaç teröristin’ Refah bölgesinde askerlere ateş açtığını, ancak herhangi bir zayiatın bildirilmediğini kaydetti. Ordu daha sonra, aynı gün Han Yunus'ta askerlere yaklaşan başka bir ‘terörist’ grubunu hedef aldığını açıkladı. Ordunun, kuvvetlerine yönelik doğrudan tehditleri ortadan kaldırmak için çalışmaya devam edeceği belirtildi.

Askeri operasyonların yeniden başlaması

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Başbakan Binyamin Netanyahu'dan Gazze Şeridi'nde askeri operasyonları yeniden başlatmasını istedi.

Ben-Gvir, X platformunda yaptığı açıklamada, “Başbakanı, İsrail ordusuna tüm gücüyle Gazze Şeridi'nde tam ölçekli savaşı yeniden başlatması için emir vermeye çağırıyorum” dedi.

Ben-Gvir, “Hamas'ın tutumunu değiştireceği ya da imzaladığı anlaşmaya uyacağı yönündeki yanlış inanç, onun güvenliğimiz için bir tehdit oluşturduğunu kanıtlamaktadır. Bu Nazi terör örgütü tamamen yok edilmelidir ve bu ne kadar erken olursa o kadar iyi olur” ifadelerini kullandı.

İsrail hükümeti ve Hamas, günlerdir ateşkes ihlali suçlamalarında bulunuyorlar. İsrail, Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı’nın bir sonraki duyuruya kadar kapalı kalacağını açıkladı.

dfrgt
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan bir kamp (AP)

ABD Başkanı Donald Trump, Gazze Şeridi'nde ateşkes için 20 maddelik bir plan açıkladı. 10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkes anlaşması uyarınca, Hamas'ın 13 Ekim'e kadar tüm canlı ve ölü rehineleri iade etmesi gerekiyordu.

Ölen rehinelerin cesetlerinin iadesi konusunda İsrail ile Hamas arasında bir anlaşmazlık çıktı. İsrail, Hamas'ın kalan 28 ölü rehinenin cesetlerini teslim etme yükümlülüğünü yerine getirmesini talep etti.

Hamas, esir tuttuğu son 20 rehineyi ve 12 cesedi teslim etti, ancak enkaz altında gömülü cesetleri çıkarmak için özel ekipman gerektiğini bildirdi.


Netanyahu: Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı kapalı kalmaya devam edecek

 Gazze Şeridi'ne geçmek için Refah Sınır Kapısı’nın Mısır tarafında bekleyen insani yardım malzemesi yüklü tırlar (AFP)
Gazze Şeridi'ne geçmek için Refah Sınır Kapısı’nın Mısır tarafında bekleyen insani yardım malzemesi yüklü tırlar (AFP)
TT

Netanyahu: Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı kapalı kalmaya devam edecek

 Gazze Şeridi'ne geçmek için Refah Sınır Kapısı’nın Mısır tarafında bekleyen insani yardım malzemesi yüklü tırlar (AFP)
Gazze Şeridi'ne geçmek için Refah Sınır Kapısı’nın Mısır tarafında bekleyen insani yardım malzemesi yüklü tırlar (AFP)

İsrail dün, Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı’nın, (İsrail ile Hamas arasındaki savaşı sona erdiren ateşkes anlaşmasının şartlarına uygun olarak) Hamas'ın Gazze Şeridi'nde bulunan tüm ölü rehinelerin cesetlerini teslim etmesinden sonra yeniden açılacağını duyurdu.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi dün Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı’nın kapalı kalacağını açıkladı.

Netanyahu'nun ofisi tarafından yapılan açıklamada, Refah Sınır Kapısı’nın açılmasının Hamas'ın rehinelerin cesetlerini iade etmesi ve üzerinde anlaşmaya varılan çerçeveyi uygulamasına bağlı olarak değerlendirileceği belirtildi.

Açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun bir sonraki duyuruya kadar Refah Sınır Kapısı’nın açılmaması talimatını verdiği doğrulandı.

Dün erken saatlerde, Kahire'deki Filistin Büyükelçiliği, Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı’nın pazartesi gününden itibaren yeniden açılacağını duyurdu.

Büyükelçilik yaptığı açıklamada, bu adımın ‘Mısır’da ikamet eden ve Gazze Şeridi'ne dönmek isteyen Filistinli vatandaşların seyahat etmelerini sağlamak’ amacıyla atıldığını belirtti.

Mısır ile Gazze Şeridi arasındaki Refah Sınır Kapısı, İsrail güçlerinin Gazze'nin güneyinde askeri operasyonlar başlatması ve geçişin Filistin tarafını kontrol altına almasının ardından Mayıs 2024'ten bu yana neredeyse tamamen kapalı.

Gazze Şeridi'ni ziyaret eden Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Tom Fletcher, iki yıldır süren savaşın yıkıma uğrattığı Filistin topraklarına acil yardım ulaştırmanın ve temel hizmetleri sağlamanın ‘önemli bir görev’ olduğunu vurguladı.

İsrail makamları, Gazze Şeridi'nde tutulan ve cuma günü teslim edilen bir rehinenin cesedinin kime ait olduğunun tespit edildiğini açıklarken, Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı 15 Filistinlinin cesedini teslim aldığını duyurdu.

Gazze Şeridi'ndeki arama kurtarma ekipleri Filistinlilerin cesetlerini enkaz altından çıkarmak için çalışırken, Hamas, ateşkes anlaşması kapsamında Uluslararası Kızılhaç Komitesi'ne (ICRC) teslim etmesi gereken İsrailli rehinelerin cesetlerini çıkarmaya çalışıyor.

ABD Başkanı Donald Trump'ın arabuluculuğunda önemli bir rol oynadığı ve bu ayın 10'unda yürürlüğe giren ateşkes anlaşması uyarınca, Hamas'ın 13 Ekim'e kadar tüm canlı ve ölü rehineleri teslim etmesi gerekiyordu.

Hamas, belirlenen süre içinde hayatta olan 20 rehineyi serbest bıraktı, ancak 28 cesetten sadece 10'unu teslim etti.

İsrail yetkilileri dün sabah, 7 Ekim 2023'te Hamas'ın saldırısı sırasında Kibbutz Nir Oz'da öldürülen ve cesedi Gazze Şeridi'ne nakledilen 70 yaşındaki Eliyahu Margalit'in cesedini teşhis ettiklerini duyurdu.

Netanyahu'nun ofisi, İsrail'in ‘tüm ölü rehineler geri getirilene kadar taviz vermeyeceğini ve hiçbir çabadan kaçınmayacağını’ bildirdi.

Hamas cuma günü, ‘anlaşmaya bağlılığını ve anlaşmayı uygulamaya ve kalan tüm cesetleri teslim etmeye istekli olduğunu’ yineledi.

Hamas tarafından yapılan açıklamada, “İsrailli esirlerin cesetlerinin iadesi biraz zaman alabilir. Çünkü bazıları işgal güçleri tarafından yıkılan tünellere gömüldü, diğerleri ise bombalanarak yıkılan binaların enkazı altında kaldı” denildi.

60 günlük plan

Bu arada, çatışmaların sona ermesinden bu yana Gazze Şeridi'ni ziyaret eden ilk üst düzey BM yetkilisi olan Tom Fletcher, yıkılmış evlerin enkazı arasında beyaz BM araçlarından oluşan bir konvoyla Gazze şehrine geldi.

Şeyh Rıdvan mahallesinde yıkımın boyutunu inceleyen Fletcher AFP'ye şunları söyledi: “Buraya yedi veya sekiz ay önce geldim. Bu binaların çoğu halen ayaktaydı. Şimdi, şehrin büyük bir kısmının enkaza dönüştüğünü görmek kesinlikle korkunç.”

Fletcher sözlerini şöyle sürdürdü: “Şu anda gıda tedarikini artırmak, günde bir milyon öğün yemek dağıtmak, sağlık sektörünü yeniden inşa etmeye başlamak, kış için çadırlar kurmak ve yüz binlerce çocuğu okula geri döndürmek için 60 günlük büyük bir planımız var.”

Cuma günü Gazze Şeridi'ne giren Fletcher, “Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi'nin (OCHA) önünde çok büyük bir görev var... Yapılması gereken çok iş var” ifadelerini kullandı.

Sınırları tamamen İsrail tarafından kontrol edilen Gazze Şeridi'ne giriş, hâlâ ciddi kısıtlamalara tabi.

Dünya Gıda Programı (WFP) cuma günü, Filistin topraklarına ‘gıda akışı sağlamak’ için İsrail'in kontrolündeki tüm sınır geçişlerinin açılması çağrısında bulundu.

İsrail'in otobüse saldırısı

Yerel kaynaklara göre, Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü yetkilileri dün, cuma günü İsrail'in bir otobüse düzenlediği saldırıda öldürülen dokuz Filistinlinin cesetlerini bulduklarını açıkladı. İsrail ordusu yaptığı açıklamada, ‘sarı çizgiyi geçen şüpheli bir araç tespit ettiğini’ ve askerlerinin ‘tehdidi ortadan kaldırmak için ateş açtığını’ belirterek, operasyonun ‘anlaşmanın şartlarına uygun olarak’ gerçekleştirildiğini bildirdi.

Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal, çocuklar da dahil olmak üzere Şaban ailesinin tüm üyelerinin, savaş sırasında İsrail bombardımanı sonucu ‘evlerinin durumunu kontrol etmeye çalışırken’ hayatını kaybettiğini söyledi.

Aile üyelerinden Um Muhammed Şaban, “Ateşkes yok” dedi. Şaban, çocuk kurbanların yaşlarının 2 ila 12 arasında değiştiğini belirtti.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, cuma akşamı X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, ordunun ‘Gazze topraklarının yüzde 50'sinden fazlasını kapsayan sarı hattı, sınırlarını açıkça belirlemek için özel işaretlerle işaretlemeye başladığını’ söyledi.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'in güney yerleşimlerine düzenlediği saldırıda bin 221 kişi öldü.

Hamas'ın yönettiği Sağlık Bakanlığı'na göre, Gazze Şeridi'nde İsrail'in askerî harekâtı 68 binden fazla kişinin hayatını kaybetmesine yol açtı. Birleşmiş Milletler (BM) bu rakamları güvenilir buluyor.