Iraklı istihbarat yetkilisi: DEAŞ'a sızmayı başardık

Irak İçişleri Bakanlığı’na bağlı 'Şahin Hücreleri' adlı İstihbarat Birimi Başkanı Ebu Ali Basri
Irak İçişleri Bakanlığı’na bağlı 'Şahin Hücreleri' adlı İstihbarat Birimi Başkanı Ebu Ali Basri
TT

Iraklı istihbarat yetkilisi: DEAŞ'a sızmayı başardık

Irak İçişleri Bakanlığı’na bağlı 'Şahin Hücreleri' adlı İstihbarat Birimi Başkanı Ebu Ali Basri
Irak İçişleri Bakanlığı’na bağlı 'Şahin Hücreleri' adlı İstihbarat Birimi Başkanı Ebu Ali Basri

Irak İçişleri Bakanlığı’na bağlı 'Şahin Hücreleri' adlı İstihbarat Birimi Başkanı Ebu Ali Basri, DEAŞ hücrelerine ve yönetim kadrosuna sızmaları sayesinde örgütün çözüldüğünü belirtti.
Basri dünkü açıklamasında, DEAŞ’ın içerisine kendi unsurlarını yerleştirerek örgütün dağılmasında etkili olduklarını ve söz konusu sızma sayesinde birçok masum hayatın yitip gitmesine yol açacak saldırıları engellediklerini ifade etti.
Ücra bölgeler
Basri açıklamasında ayrıca örgütün Suriye’nin ücra bölgelerinde askeri eğitim verdikleri kadınları saldırılarda kullanabilecekleri uyarısında bulundu.
DAEŞ'ın medya organı olarak bilinen Amak’ın 2014 yılında servis ettiği ve kadın militanların kamplarda eğitim aldığını gösteren görüntüler Basri’nin verdiği bilgiyi teyit ediyor.
Irak'ın resmi gazetesi Es-Sabah'a konuşan Sabri konuya dair şunları söyledi:
"Terör örgütüne bağlı çok sayıda militan ve yönetici, Türkiye’ye ve oradan da Irak’a geçişlerinde hareket kolaylığı sağlayan Suriye’nin Haseke kentindeki el-Hol Kampı’na doğru harekete geçti. ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri (SDG) kurtarılan bu bölgelerde birçok örgüt unsurunu ele geçirerek gözaltına aldı.”
DEAŞ örgütünün dogmatik yapısı açısından erkeklere göre daha tehlikeli olan kadın militanlara terör eylemleri ve sızma girişimlerinde yer almalarına izin vermeye başladığını söyleyen Sabri açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Örgüt, son olarak Tunus, Suriye ve Musul’da düzenlediği temizlik operasyonlarında olduğu gibi terör eylemlerinde fiili olarak kadın militanlardan yardım almaya başladı. Bu kadınların sivillere yönelik intihar ve bomba saldırıları gibi konularda oluşturdukları tehlike devam edecek.”
Basri, örgütün Kuzey Afrika, Mısır ve Doğu Asya’da kendisine bağlı bir terör şubesi oluşturma ve idare etme gücünün olmadığını belirterek, Irak hükümetinin Türkiye ve Asya ile Avrupa ülkelerindeki istihbarat kurumlarıyla paylaştığı bilgiler sayesinde bu ülkelerdeki terör eylemleri hazırlıklarının engellendiğini ve onlarca masum hayatın kurtarıldığını belirtti.
Basri, açıklamasının devamında, DEAŞ’ın hâlihazırda kullandığı fonların çoğunun 2014 yılında Irak’ta Musul ve Anbar kenti ile Suriye’de ele geçirdiği petrol kuyularından elde ettiği gelirlerden ve suç şebekeleri üzerinden yaptığı uyuşturucu ticareti paralarından oluştuğunu kaydetti.
Cumhuriyetçi Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Dr. Mutaz Muhyiddin, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şu değerlendirmelerde bulundu:
“Alanında uzman mekanizmaların örgütün uyuyan hücrelerinin çözülmesi hedefiyle gösterdiği çabalara rağmen DEAŞ’ın oluşturduğu tehditler halen Irak istihbaratının performans noktasında zayıf olduğunu gösteriyor. Kerkük’ün güneyi ile Irak-İran sınırındaki köylerde sığınaklara konuşlanmış uyuyan hücreler, güvenlik güçlerinin hareketlerini izlemek için bu bölgelerdeki vatandaşların da yardımıyla tünelleri lojistik faaliyetlerinde kullanıyor.”
Şarku’l Avsat’a konuşan Iraklı güvenlik uzmanı Fadıl Ebu Ragif de şunları söyledi:
 “Geçtiğimiz üç aylık süreç içerisinde yönetici kadrosu da dahil olmak üzere DEAŞ’a yönelik gözaltı ve tutuklama operasyonlarıyla örgüte büyük bir darbe vuruldu. Zira tutuklanan örgüt yöneticileri ciddi saldırılar düzenleyebilirdi.”



Suriye'nin egemenliği ve istikrarını desteklemek için Arap-Türk istişareleri

 Suriye'nin güneyindeki Dürzi kentinde yaşanan olayların ardından dün kadınlar ve çocuklar Dera ve Süveyda arasında yürüdüler (Reuters)
Suriye'nin güneyindeki Dürzi kentinde yaşanan olayların ardından dün kadınlar ve çocuklar Dera ve Süveyda arasında yürüdüler (Reuters)
TT

Suriye'nin egemenliği ve istikrarını desteklemek için Arap-Türk istişareleri

 Suriye'nin güneyindeki Dürzi kentinde yaşanan olayların ardından dün kadınlar ve çocuklar Dera ve Süveyda arasında yürüdüler (Reuters)
Suriye'nin güneyindeki Dürzi kentinde yaşanan olayların ardından dün kadınlar ve çocuklar Dera ve Süveyda arasında yürüdüler (Reuters)

On bir Arap ve İslam ülkesinin dün Suriye'nin güvenlik, birlik, istikrar ve egemenliğini desteklediklerini ve içişlerine her türlü yabancı müdahaleyi reddettiklerini teyit etmeleri, Bedevi ve Dürzi savaşçılar arasında yeniden başlayan çatışmalarla birlikte Süveyda vilayetine güvenlik gerginliğinin geri dönmesiyle eş zamanlı olarak geldi.

Suudi Arabistan, Ürdün, BAE, Bahreyn, Türkiye, Irak, Umman, Katar, Kuveyt, Lübnan ve Mısır dışişleri bakanları arasında Suriye'deki gelişmelere ilişkin iki gün süren yoğun görüşmelerin ardından 11 ülke tarafından yapılan ortak açıklamada, “Suriye'nin güvenlik ve istikrarının bölgesel güvenlik ve istikrarın temel direği ve ortak bir öncelik olduğu” vurgulandı.

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara'nın son olayları kontrol altına almak için duyurduğu düzenleme ve tedbirleri memnuniyetle karşıladı. Suriye Cumhurbaşkanı ile yaptığı telefon görüşmesinde Prens Muhammed bin Selman, Krallığın eş-Şara liderliğindeki Suriye hükümetinin güvenlik ve istikrarı sağlama yeteneğine olan güvenini dile getirdi. Suudi Arabistan'ın, İsrail'in Suriye topraklarına yönelik açık saldırılarını kınadığını yineledi.

Suriye yetkililerinin dün sabah erken saatlerde güney Suriye eyaletindeki güçlerini tamamen çekmesinin ardından Süveyde'deki güvenlik durumu yeniden gerginleşti. Din adamı Hikmet el-Hicri'ye bağlı milislerin Süveyde Bedevilerine ait evleri basıp yakmasından birkaç saat sonra, Bedevi savaşçılar Dürzi silahlı kişilere bir karşı saldırı başlattı.

Washington'da bir ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi dün yaptığı açıklamada, ABD'nin Süveyda'da son birkaç gündür yaşanan şiddet olaylarını şiddetle kınadığını belirterek, Şam'ın tüm ihlal raporlarını soruşturması ve sorumlulardan hesap sorması gerektiğini kaydetti.