Hanehalkı yurt içi turizm verilerini açıklandı

Hanehalkı yurt içi turizm verilerini açıklandı
TT

Hanehalkı yurt içi turizm verilerini açıklandı

Hanehalkı yurt içi turizm verilerini açıklandı

Birinci çeyrekte yurt içinde ikamet eden 10 milyon 932 bin kişi seyahate çıktı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2019 birinci çeyrek (Ocak-Mart) hanehalkı yurt içi turizm verilerini açıkladı. Buna göre; Ocak, Şubat ve Mart aylarından oluşan birinci çeyrekte, yurt içinde ikamet eden 10 milyon 932 bin kişi seyahate çıktı. Seyahate çıkanların bir ve daha fazla geceleme kaydı ile ülke içinde yaptıkları toplam seyahat sayısı bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 9 azalarak 14 milyon 94 bin seyahat olarak gerçekleşti.
Seyahate çıkanlar, ortalama 496 TL harcadı
Bu çeyrekte seyahate çıkanlar 107 milyon 634 bin geceleme yaptı. Ortalama geceleme sayısı 7,6 gece, seyahat başına yapılan ortalama harcama ise 496 TL oldu.
Seyahate çıkanlar, 6 milyar 984 milyon 25 bin TL harcadı
Yerli turistlerin, yurt içinde yaptıkları seyahat harcamaları 2019 yılının birinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 10,8 artarak 6 milyar 984 milyon 25 bin TL olarak gerçekleşti. Seyahat harcamaları, kişisel veya paket tur harcamaları olarak yapıldı. Bu harcamaların yüzde 96'sını 6 milyar 702 milyon 271 bin TL ile kişisel harcamalar, yüzde 4'ünü ise 281 milyon 754 bin TL ile paket tur harcamaları oluşturdu.
Yakınları ziyaret amacı ile yapılan seyahatler yüzde 67 ile ilk sırada yer aldı
Seyahate çıkış sebeplerinde ikinci sırada yüzde 17,9 ile gezi, eğlence, tatil, üçüncü sırada ise ile yüzde 6,6 ile sağlık yer aldı.
Seyahate çıkanlar en çok arkadaş, akraba evinde kaldı 
Bu çeyrekte seyahate çıkanlar 83 milyon 989 bin geceleme sayısı ile en çok arkadaş, akraba evinde kaldı. Konaklama türlerine göre geceleme sayısında ikinci sırada 10 milyon 987 bin geceleme ile kendi evi yer alırken, otel 5 milyon 945 bin geceleme sayısı ile üçüncü sırada yer aldı. 



Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
TT

Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ı görevden alacağına dair iddialar gündemden düşmüyor.

Trump, dünkü açıklamasında Powell’ı görevden almasının “pek olası” görünmediğini söylemişti. Cumhuriyetçi lider, Powell'ın çok kötü bir iş çıkardığını savunmuş, Fed başkanının görev süresinin dolmak üzere olduğuna da işaret etmişti. 

Reuters’ın analizinde, Trump’ın Powell’ı görevden alma yetkisine sahip olup olmadığının belirsiz kaldığına dikkat çekiliyor. 

1913 tarihli Merkez Bankası Yasası, Fed Yönetim Kurulu üyelerinin yalnızca “geçerli bir gerekçe” gösterilerek görevden alınabileceğini söylüyor. Ancak sözkonusu “geçerli gerekçe” hukuken tanımlanmış değil. 

Genel kabul bunun yolsuzluk veya görevi kötüye kullanma gibi ciddi durumlara işaret ettiği yönünde, dolayısıyla politik görüş ayrılığı bu kapsama girmiyor. Cumhuriyetçi lider uzun süredir faiz indirimi için Powell’a baskı yapıyor.

Diğer yandan Powell’ın hem Fed başkanı hem de Fed Yönetim Kurulu üyesi olması süreci daha da karmaşıklaştırıyor. Powell’ın Fed başkanlığı görevi, Mayıs 2026’da sona eriyor ancak Yönetim Kurulu üyeliği 2028’e kadar sürecek. Trump, onu bir şekilde Fed başkanlığından alsa bile Merkez Bankası’nın kararları üzerinde hâlâ etkili olabilir. 

Analizde, Trump’ın Powell’ı iki pozisyondan almaya çalışmasının en tartışmalı adım olacağına ve sürecin mahkemeye taşınabileceğine işaret ediliyor. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde de Trump’ın, faiz indirimi taleplerine yanıt vermeyen Fed’in bağımsızlığını sonlandırmaya çalıştığı yazılıyor. 

Amerikan gazetesinin analizinde, konuyla ilgili Türkiye’de atılan bazı adımlar örnek olarak gösteriliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, dönemin Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı 20 Mart 2021’de görevden aldığı hatırlatılıyor. Bundan iki gün önce Merkez Bankası, politika faizini yüzde 17’den 19’a çıkarmıştı.

Analizde, Erdoğan’ın faiz oranlarının düşürülmesinin şirketlerin borçlanma maliyetlerini azaltarak enflasyonu düşüreceğini savunduğuna dikkat çekiliyor. Bu yaklaşımın, düşük faiz oranlarının ekonomik faaliyeti teşvik ederek fiyatları yukarı çektiği yönündeki yaygın kabul gören ekonomik ilkelerle çeliştiği yazılıyor.

2022’de enflasyonun yüzde 72’ye ulaştığı, Türk Lirası’nın ABD doları karşısında yaklaşık yüzde 60 değer kaybettiği anımsatılıyor. 

Independent Türkçe, Reuters, Wall Street Journal