Cezayirli savcılar, Berberi bayrağı taşıyan göstericiler için 10 yıl hapis cezası talep etti

Cezayirli protestocular, protesto alanlarında  (Arşiv-Reuters)
Cezayirli protestocular, protesto alanlarında (Arşiv-Reuters)
TT

Cezayirli savcılar, Berberi bayrağı taşıyan göstericiler için 10 yıl hapis cezası talep etti

Cezayirli protestocular, protesto alanlarında  (Arşiv-Reuters)
Cezayirli protestocular, protesto alanlarında (Arşiv-Reuters)

AFP’nin haberine göre Avukat Kassila Zarkin yaptığı açıklamada, “Bugün müvekkilim Fatisi Nezir ülkenin birliği ve bütünlüğüne zara vermek suçlamasıyla Annaba mahkemesinde hâkim karşısına çıktı. 10 yıl hapis cezası ve 2 bin dinar (bin 500 euro) para cezası talep edildi. Karar önümüzdeki Perşembe günü açıklanacak” ifadelerini kullandı.
41 yaşındaki Fetisi, 5 Temmuz Cuma günü Annaba’da Berberi bayrağını taşıma suçlamasıyla tutuklandı.
Cezayir Genelkurmay Başkanı Ahmed Kayed Salih, gösteriler sırasında Cezayir bayrağı dışında başka bir bayrak taşınmaması konusunda uyarıda bulundu. Gösterilerin ardından çoğu başkent Cezayir’de olmak üzere yaklaşık 60 kişi gözaltına alındı. Daha önce gözaltına alınan ve 5 yıl hapis istemiyle 28 Temmuz’da hâkim karşısına çıkan 2 kişi ise 2 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Avukat Zarkin yaptığı açıklamada, Cezayir bayrağı dışında herhangi bir pankartın kaldırılmasına ilişkin yasal bir hükmün bulunmadığını ifade ederek, Berberiler bayrağının, anayasada olduğu gibi devletin koruması gereken Cezayir kimliği ve kültürünün bir parçası olduğunu söyledi.
Ülkeyi krizden kurtarması beklenen Cezayir Ulusal Diyalog Komitesi, gösteriler sırasında gözaltına alınanların serbest bırakılması da dâhil olmak üzere yöneticilerin yaşanan şiddet olayları karşısında “sakinleştirici” birkaç önlem almadan istenilen sonuca ulaşılamayacağını vurguladı.  
Cezayir’deki geçici Cumhurbaşkanı Abdulkadir bin Salih, taleplerin hukuksal açıdan inceleneceğini ifade ederek, Genelkurmay Başkanı’nın diyalog için talep edilen önkoşulları kesin bir dille reddettiğini söyledi. Bunun sonucunda komite üyelerinden biri olan ekonomist İsmail Lalmas istifa etti. Ancak Komisyon, Avukat Fatıma Zehra bin Berham’ın da aralarında bulunduğu yeni üyelerin katılımıyla çalışmalarına devam ettiğini ve gözaltı olaylarının yakından takip edildiğini bildirdi.



Gazze’de bir kuvözde 4 bebek: Ölüm kalım mücadelesi veriliyor

Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)
Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)
TT

Gazze’de bir kuvözde 4 bebek: Ölüm kalım mücadelesi veriliyor

Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)
Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)

Gazze'deki doktorlar, yakıt kıtlığı nedeniyle tek kuvöze birden fazla bebek yerleştirmek zorunda kalıyor.

Gazze’deki El Ehli Hastanesi’nin direktörü Fadel Naim, X hesabından yaptığı paylaşımda, El Helou Hastanesi’nde çekilen ve aynı kuvöze birden fazla bebeğin yerleştirildiği bir fotoğrafa yer verdi.  

Naim, “Bu trajik durum, Gazze’deki acımasız savaşın ve sağlık sistemini felç eden kuşatmanın doğrudan bir sonucudur” ifadelerini kullandı. 

İsrail ablukasının prematüre bebekler için “rutin bakımı ölüm kalım mücadelesine çevirdiğini” söyleyen doktor, “Hiçbir çocuk, yaşamını bombalar ve ambargoların belirlediği bir dünyaya doğmamalı” dedi.

Gazze’nin kuzeyindeki El Şifa Hastanesi’nin direktörü Muhammed Ebu Silmiya da CNN’e açıklamasında, yakıt sağlanmazsa hastanenin birkaç saat içinde hizmet dışı kalacağını belirtti. 

Dr. Silmiya, aralarında 22’si kuvözde olan bebeklerin de bulunduğu yüzlerce hastanın ölüm riskiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti.

Nasser Tıp Merkezi de sadece 24 saatlik yakıt kaldığını belirterek, elektriği doğum ve yoğun bakım gibi kritik bölümlere yönlendirdiklerini duyurdu.

Gazze Sağlık Bakanlığı’nın medya kuruluşuyla paylaştığı bilgilere göre yakıtın yanı sıra jeneratörleri çalıştıracak yedek parçalar da bulunulamıyor. 

Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), Gazze’de “eşi benzeri görülmemiş bir insani krizin” yaşandığını bildirerek, ateşkes çağrısı yaptı ve insani yardımın derhal artırılması gerektiğini söyledi.

New York Times’ın irtibata geçtiği Britanyalı cerrah Victoria Rose da Gazze’de gördüklerini şöyle anlatıyor: 

Hastaneye diz kapakları, ayakları ya da elleri kopmuş çocuklar getiriliyordu.

Gazze’de 21 gün gönüllü görev yaptığını belirten Dr. Rose, daha önce iki kez bölgede çalıştığını fakat bu sefer durumun daha da kötü olduğunu söylüyor. 

Rose, 1 Temmuz’da tedavi ettiği tüm hastaların, ABD-İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı’na (GHF) ait erzak dağıtım bölgelerinde vurulduğunu söylediğini aktarıyor:

İnsanlar o kadar yoksulluğa düşmüş durumda ki, bir çuval pirinç ve biraz makarna için ölmeye hazırlar.

Gazze Sağlık Bakanlığı’nın paylaştığı verilere göre, GHF’nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs’tan 2 Temmuz’a kadar en az 640 kişi erzak dağıtım merkezlerine giderken öldürüldü. 4 bin 500’den fazla kişinin de yaralandığı aktarılıyor. 

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

Independent Türkçe, CNN, New York Times