Bilim adamlarından uyarı: Alaska sularında artık buz yok

Arktika'da her yıl İskoçya'dan daha büyük boyuttaki bir buz örtüsü bölgesi eriyor (Reuters)
Arktika'da her yıl İskoçya'dan daha büyük boyuttaki bir buz örtüsü bölgesi eriyor (Reuters)
TT

Bilim adamlarından uyarı: Alaska sularında artık buz yok

Arktika'da her yıl İskoçya'dan daha büyük boyuttaki bir buz örtüsü bölgesi eriyor (Reuters)
Arktika'da her yıl İskoçya'dan daha büyük boyuttaki bir buz örtüsü bölgesi eriyor (Reuters)

Bilim adamları, Antarktika’da kutup ayılarının üzerinde avlandığı buz kütlelerinin artık kaybolduğunu belirterek, buzların çözüldüğü uyarısında bulundu. 
Kutup ayıları, her yıl İskoçya’dan daha büyük bir alan kadar buz kaybı yaşayan Antarktika’nın buz tabakalarını avlanmak için kullanıyor. Bilim adamları, Alaska sularında artık buz bulunmadığı, Alaska’ya en yakın buz tabakalarının 240 kilometre uzaklıkta kaldığı uyarısında bulundu. 
Temmuz ayındaki rekor sıcaklığın ardından Antarktika deniz buzunun kapladığı alanın ortalamanın altında olan 2 milyon kilometrelik bir alanda kaldığı belirtildi. Bilim adamları en son buzul tabakası çekilmesinin, Antarktika’da bundan sonra her yazın buzulsuz geçeceğini gösterdiğini belirtti. 
Alaska İklim Tahmini ve Politikası uzmanı Rick Thoman attığı bir tweet'te, “Beaufort deniz sahilindeki Prudhoe Körfezi'ndeki son buzulun da erimesiyle Alaska buz denizi şimdi tamamen buzdan arınmış durumda. Alaska’ya en yakın buz tabakası şimdi 250 kilometre ötede Kaktovik’in kuzeydoğunda bulunuyor” ifadelerini kullandı. 
Arktik buz denizi meteoroloji uzmanı Ed Blockley ise “Uydu kayıtlarının alınmaya başlamasından bu yana geçen 40 yıl içinde Eylül ayındaki buz denizi her 10 yılda yüzde 13’lük bir oranda geri çekildi. Bu çekilmenin yıllık olarak, İskoçya kadar büyük bir alana denk olan 85 kilometrekare olduğu tespit edildi" dedi. 



Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, yediklerimizin hayatımızın ilerleyen dönemlerinde yakalanacağımız kronik hastalıkların miktarını belirleyebileceği konusunda uyarıyor.

Araştırma sebze-meyve, balık ve doymamış yağlar bakımından zengin Akdeniz diyeti gibi sağlıklı bir beslenme düzeninin yaşlılarda demans da dahil olmak üzere kronik hastalıkların gelişimini yavaşlatabileceğini ortaya koydu. İşlenmiş et ve şeker açısından zengin, iltihabı artıran diyetlerse bu süreci hızlandırabilir.

İsveç'teki Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar, 4 diyetin yaşlılardaki kronik hastalıklar üzerindeki etkilerini inceledi.

İncelenen diyetlerden üçü sağlıklı ve sebze, meyve, tam tahıl, kuruyemiş, baklagiller ve doymamış yağların alımına; şekerli yiyecekler, kırmızı et, işlenmiş et ve tereyağı/margarin tüketimininse azaltılmasına odaklanıyor.

Diğer yandan dördüncü diyet iltihaplanmaya yol açıyor ve daha az sebze, çay ve kahve; daha çok kırmızı ve işlenmiş et, rafine tahıllar ve şekerli içecek tüketimini içeriyor.

Araştırmacılar İsveç'teki 60 yaş ve üstü 2400 yetişkinin beslenmelerini 15 yıl boyunca izleyip kronik hastalıklarını takip etti.

Alınan besinleri, gıda sıklığı anketleri ve şu 4 diyet örüntüsüne bağlılıkla ölçtü: Ampirik Diyet İnflamatuar İndeksi (EDII), AHEI, Alternatif Akdeniz Diyeti (AMED) ve MIND (Nörodejeneratif Gecikme için Akdeniz - Dash Müdahalesi).

Multimorbidite, kronik hastalıkların sayısıyla tanımlanıp organ sistemlerine göre (kas-iskelet, kardiyovasküler ve nöropsikiyatrik) gruplandırıldı.

Nature Aging adlı bilimsel dergide yayımlanan sonuçlar, sağlıklı diyetleri benimseyenlerde kronik hastalıkların daha yavaş geliştiğini ortaya koydu.

Örneğin, başta AMED, AHEI ve MIND olmak üzere sağlıklı beslenme örüntülerine uzun süreli bağlılık, yaşlılarda kronik hastalıkların daha yavaş gelişmesiyle bağlantılı çıktı.

Bu, kardiyovasküler hastalıklar ve demans için geçerli olsa da kas ve kemiklerle ilgili hastalıklarda böyle bir bağlantı görülmedi.

Ancak iltihaplanma oluşturan diyeti benimseyenlerde kronik hastalık riski arttı.

Karolinska Enstitüsü'ndeki Yaşlanma Araştırma Merkezi, Nörobiyoloji, Bakım Bilimleri ve Toplum Bölümü'nde doktora sonrası araştırmacı olan ortak birinci yazar Adrián Carballo-Casla, "Sonuçlarımız, yaşlanan popülasyonlarda multimorbiditenin gelişimini diyetin ne kadar önemli ölçüde etkilediğini gösteriyor" diyor.

Diyetin koruyucu etkileri, yaşlanmaya bağlı hastalıklarda kilit önem taşıyan bir faktör olan iltihaplanmanın azalmasıyla açıklanabilir.

Araştırma makalesinin yazarları, uzun ömür üzerinde en büyük etkiye sahip olabilecek diyet önerilerini ve yaşlarına, cinsiyetlerine, psikososyal geçmişlerine ve kronik hastalıklarına göre bunlardan en fazla yararlanabilecek yaşlı gruplarını belirleyerek araştırmalarını ilerletmek istiyor.

Independent Türkçe