Dünyaca ünlü isimler Hac için Mekke'de buluştu

Melanie Georgiades- K2 Sanatçısı- Vassiriki Abou Diaby- Felipe Cristobal
Melanie Georgiades- K2 Sanatçısı- Vassiriki Abou Diaby- Felipe Cristobal
TT

Dünyaca ünlü isimler Hac için Mekke'de buluştu

Melanie Georgiades- K2 Sanatçısı- Vassiriki Abou Diaby- Felipe Cristobal
Melanie Georgiades- K2 Sanatçısı- Vassiriki Abou Diaby- Felipe Cristobal

İster oyuncu ister ses sanatçısı olsun ünlülerin hayatı, farklı alanlarda her zaman hayranlarının ilgi odağı oluyor. Dünyaca ünlü isimler Mekke’ye gittiğinde ise bu ilgi farklı bir boyut alıyor ve Hac ibadeti sırasında hayatlarının her saniyeni takip edilmeye başlanıyor.
Dünyaca ünlü Müslümanların birçoğu, bu yıl eşsiz ve manevi bir deneyim yaşamak için Hac ibadetlerini yapmaya yöneldi. Mescid-i Haram’a vardıklarında ise gözyaşı, sevinç ve dualarla karışık duygulara kapıldı.
Barselona takımının eski bir oyuncusu olan Felipe Cristobal, Allah’a dua ederek üçüncü kez Hac yapabilmek istediğinde kendinden geçiyor. Uluslararası futbol oyuncusu, başta hacılara özel alanlar olmak üzere Suudi Arabistan’daki tüm bölgelerde tanık olduğu gelişmelere ve ilerlemelere dair şaşkınlığını dile getirdi. 20 yıldan uzun bir süredir Suudi Arabistan’a gerçekleştirdiği ziyaretlerinde, Suudi Arabistan’ın Hac ve diğer meseleleri yönetiminde yüksek verimlilikle sunduğu olanaklardan oldukça etkilendiğine dikkati çeken Cristobal, “Suudi Arabistan’ın sunduğu hizmetler, göz ardı edilmemeli. İnsanlara nasıl hizmet edildiğini ve kalabalıklara nasıl rehberlik edildiğini kendi gözlerimizle görüyoruz” ifadelerini kullandı.
Felipe Cristobal, Suudi Arabistan’ın kalabalıkların düzenlenmesi, kolaylıkların sağlanması ve milyonlarca insanla profesyonelce ilgilenilmesi hususunda en iyi örnek olduğunu vurguladı.
K2 ile bilinen ve Orta Doğu’daki en iyi sanatçı olarak MTV Avrupa Müzik Ödülleri’ni kazanan sanatçı Kerim el-Ğarbi de Hac için Suudi Arabistan’a gelenler arasında. Yaptığı açıklamada, “İslam’ın beşinci şartını yerine getirmeye gelmek, harika bir his” ifadelerini kullandı. Ğarbi, Hac mevsimi için hazırlık yapmanın ve dünyanın her yerinden milyonlarda kişiye hizmet etmenin herkesin yapmak istediği güzel bir amaç olduğunu belirtti. 7 Ağustos’ta Mekke’de düzenlenen Büyük Hac Sempozyumu’na da katılan Kerim el-Ğarbi, “Hoşgörü değeri bize başkalarını sevmenin ve bir arada yaşamanın ne anlama geldiğini gösteriyor. Hepsi İslam’ın somutlaştırdığı büyük değerlerdir” dedi.
Fransız ve eski Arsenal oyuncusu Vassiriki Abou Diaby da Suudi Arabistan’ın dünyanın dört bir yanından entelektüelleri ve ünlüleri, bir arada yaşama ve hoşgörü hususunda tecrübe kazanmaları için bir araya getirdiğine dikkati çekerken, İslam dininin merhamet, sevgi ve dayanışma dini olduğunu vurguladı. Müslümanların, Batı medyası tarafından servis edilen yanlış söylemleri düzeltmesi gerektiğini, bu söylemlerin İslam dini hakkında yanlış ve sistematik bir portreyi yansıttığını vurgulayan Abou Diaby, Suudi Arabistan’ı birçok defa ziyaret ettiğini ve kalkınma sıçramalarına tanık olduğunu ifade etti. Ünlü futbolcu ayrıca, Suudi Arabistan’ın insan saygınlığına uygun bir şekilde iki kutsal camiyi geliştirmek için büyük fonlar harcadığını belirtti.
Aynı şekilde insani ve siyasi bir boyuta sahip olan, mazlumların savunuculuğuyla tanınan Fransız bir rapçi olan Melanie Georgiades, bu yıl Hac dolayısıyla yaşadığı sevinci dile getirdi. Şarku'l Avsat'ın haberine göre Hac ibadetinin, İslam’ın beş şartından biri olması dolayısıyla her Müslüman’ın hayali olduğunu belirten Georgiades, “Suudi Arabistan, İslam’ın onurlu bir örneğini sunmaktadır” dedi. Georgiades, bazılarının kafasındaki yanlış algıları düzeltmek için her türlü çabayı sarf ettiklerini de vurguladı.
Söz konusu isimlerin tamamı da İslam dininin hoşgörüsünü yaymak ve terörizmi İslam’la bir tutan kampanyalar yürüten medyaya karşılık vermek zorunda oldukları hususunda hemfikirdiler.



Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, yediklerimizin hayatımızın ilerleyen dönemlerinde yakalanacağımız kronik hastalıkların miktarını belirleyebileceği konusunda uyarıyor.

Araştırma sebze-meyve, balık ve doymamış yağlar bakımından zengin Akdeniz diyeti gibi sağlıklı bir beslenme düzeninin yaşlılarda demans da dahil olmak üzere kronik hastalıkların gelişimini yavaşlatabileceğini ortaya koydu. İşlenmiş et ve şeker açısından zengin, iltihabı artıran diyetlerse bu süreci hızlandırabilir.

İsveç'teki Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar, 4 diyetin yaşlılardaki kronik hastalıklar üzerindeki etkilerini inceledi.

İncelenen diyetlerden üçü sağlıklı ve sebze, meyve, tam tahıl, kuruyemiş, baklagiller ve doymamış yağların alımına; şekerli yiyecekler, kırmızı et, işlenmiş et ve tereyağı/margarin tüketimininse azaltılmasına odaklanıyor.

Diğer yandan dördüncü diyet iltihaplanmaya yol açıyor ve daha az sebze, çay ve kahve; daha çok kırmızı ve işlenmiş et, rafine tahıllar ve şekerli içecek tüketimini içeriyor.

Araştırmacılar İsveç'teki 60 yaş ve üstü 2400 yetişkinin beslenmelerini 15 yıl boyunca izleyip kronik hastalıklarını takip etti.

Alınan besinleri, gıda sıklığı anketleri ve şu 4 diyet örüntüsüne bağlılıkla ölçtü: Ampirik Diyet İnflamatuar İndeksi (EDII), AHEI, Alternatif Akdeniz Diyeti (AMED) ve MIND (Nörodejeneratif Gecikme için Akdeniz - Dash Müdahalesi).

Multimorbidite, kronik hastalıkların sayısıyla tanımlanıp organ sistemlerine göre (kas-iskelet, kardiyovasküler ve nöropsikiyatrik) gruplandırıldı.

Nature Aging adlı bilimsel dergide yayımlanan sonuçlar, sağlıklı diyetleri benimseyenlerde kronik hastalıkların daha yavaş geliştiğini ortaya koydu.

Örneğin, başta AMED, AHEI ve MIND olmak üzere sağlıklı beslenme örüntülerine uzun süreli bağlılık, yaşlılarda kronik hastalıkların daha yavaş gelişmesiyle bağlantılı çıktı.

Bu, kardiyovasküler hastalıklar ve demans için geçerli olsa da kas ve kemiklerle ilgili hastalıklarda böyle bir bağlantı görülmedi.

Ancak iltihaplanma oluşturan diyeti benimseyenlerde kronik hastalık riski arttı.

Karolinska Enstitüsü'ndeki Yaşlanma Araştırma Merkezi, Nörobiyoloji, Bakım Bilimleri ve Toplum Bölümü'nde doktora sonrası araştırmacı olan ortak birinci yazar Adrián Carballo-Casla, "Sonuçlarımız, yaşlanan popülasyonlarda multimorbiditenin gelişimini diyetin ne kadar önemli ölçüde etkilediğini gösteriyor" diyor.

Diyetin koruyucu etkileri, yaşlanmaya bağlı hastalıklarda kilit önem taşıyan bir faktör olan iltihaplanmanın azalmasıyla açıklanabilir.

Araştırma makalesinin yazarları, uzun ömür üzerinde en büyük etkiye sahip olabilecek diyet önerilerini ve yaşlarına, cinsiyetlerine, psikososyal geçmişlerine ve kronik hastalıklarına göre bunlardan en fazla yararlanabilecek yaşlı gruplarını belirleyerek araştırmalarını ilerletmek istiyor.

Independent Türkçe