​Cezayir’de eylemciler “sivil isyan” ilan etti

Göstericiler, 9 Ağustos’ta protestolarına devam etti. (AFP)
Göstericiler, 9 Ağustos’ta protestolarına devam etti. (AFP)
TT

​Cezayir’de eylemciler “sivil isyan” ilan etti

Göstericiler, 9 Ağustos’ta protestolarına devam etti. (AFP)
Göstericiler, 9 Ağustos’ta protestolarına devam etti. (AFP)

Başkent Cezayir’de 25’inci haftasına giren protesto yürüyüşleri, 9 Ağustos’ta da devam etti. Eylemciler, yönetimin çağrı yaptığı diyaloga karşı sloganlar attı. Aynı şekilde eylemcilerin taleplerini karşıladıklarını duyuran Genelkurmay Başkanı’nın konuşmasının ardından artan gerilimle birlikte “sivil isyan” ilan edildi.
Cuma Namazı’nın hemen ardından Maurice Audin ve Merkez Postane meydanları alınan ağır güvenlik önlemlerine rağmen  kavurucu sıcağın altında eylemcilerle doldu. Meydanda kaç toplandığına dair değerlendirme yapılamazken 22 Şubat’ta başlayan ayaklanmaya kıyasla sayıda düşüş olmasına ve aşırı sıcağa rağmen meydanlar oldukça kalabalıktı. Meydanlarda güvenlik güçleri, eylemcileri engellemek üzere başkent Cezayir’in girişlerine barikatlar kurdu.
Geçen hafta isyan işaretleri ortaya çıktığında, önceki haftalara göre sayıları az olan eylemciler “Sivil isyan geliyor” sloganları atmıştı. Sabahın erken saatlerinden bu yana eylemcilerin ana ekseni olan Dabduş Murad Caddesi’nin iki yanı boyunca polis araçları konuşlandı. Eylemciler, yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin şartlarını belirlemek amacıyla istişarelerde bulunmak için Cezayirli yetkililer tarafından görevlendirilen Diyalog Komitesi Koordinatörü Kerim Yunus’a karşı da sloganlar attı. Eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika’nın 2 Nisan’da istifa etmesi sonrasında 4 Temmuz’da karar verilen seçimler süreç içinde iptal edilmiş ve yeni seçimlerin gerçekleşmesini sağlamak üzere Diyalog Komitesi kurulmuştu.
Bu kuruluş, geçen perşembe günü cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bir an önce yapılması çağrısında bulunmuş, ancak “sahtekar” olarak nitelendirilen Başbakan Nureddin Bedevi’nin süreçte yer almaması istenmişti. Eylemciler tarafından, Buteflika rejiminin sembollerinden biri olarak görülen Bedevi’nin istifası talep ediliyor. 
Aynı şekilde Genelkurmay Başkanı Ahmed Kayid Salih’in, geçen perşembe günü “Eylemcilerin, temel talepleri gerçekleşti, yalnızca cumhurbaşkanlığı seçimleri kaldı” açıklamasına rağmen proestocular 9 Ağustos’ta rejim sembollerinin yer olduğu yönetimle herhangi bir diyalogu kabul etmediklerini yineledi. “Çetelerle diyaloga hayır” sloganları atıldı.
Geçen perşembe günü inşaat sektöründe çalışanların bir kısmı ve bazı telekomünikasyon görevlilerinin yanı sıra cep telefonu ve ev aletleri üretiminde yönetici olan Abdurrahman bin Hamadi de dahil olmak üzere toplam 40 kişi yolsuzluk suçlamasıyla hapis cezasına çarptırıldı. Duruşmaların Yüksek Mahkeme’de görülmesi bekleniyor.
Son haftalarda ülkenin dört bir yanından Genelkurmay Başkanı’nın uyarılarına rağmen çoğu Amazig (Berberi) bayrağı kaldıran 60 eylemci hapse atıldı.
Eylemciler, serbest bırakabilecekleri duruşmaların görülmesini bekliyor.
34 yaşındaki banka çalışanı Naima, “Hareketin taleplerinin karşılandığını söylüyorlar. Hiçbir şey görmedim” açıklamasında bulundu. Naima, Fransız Haber Ajansı’na (AFP) yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Sivil isyan çağrılarını duyuyorsunuz. Uygulanması zor olabilir. Ama bana göre yaklaşık 6 aydır (protesto hareketinin başlamasından bu yana) isyandayız. Hükümetin gitmesini istedik. Ama halen yerlerindeler. Bin Salih’in gitmesini istedik, görev süresi uzatıldı.”
Geçici Cumhurbaşkanı Bin Salih’in görev süresinin 9 Temmuz’da sona ermesi gerekiyordu ancak Anayasa Konseyi yeni bir cumhurbaşkanı seçilene kadar görevde kalmasına karar verdi.
“Hepiniz gideceksiniz”, “Kayid Salih hainlerle birlikte”, “Sivil devlet, askeri devlet değil” sloganları atan eylemciler, 9 Ağustos’ta Maurice Audin ve Merkez Postane meydanları arasında gruplar halinde yürüyüş düzenledi.
57 yaşındaki kamu görevlisi Hasan duruma dair şunları söyledi:
“Her cuma günü sıcağa ve kızgın güneşe rağmen gösteri düzenleyeceğiz. Otorite sesimizi duymak ve taleplerimize cevap vermek zorunda kalacak. Talebimiz açık; Buteflika rejiminin tüm sembollerinin ayrılması. Buteflika’nın 20 yıldır iktidarda kalmasını sağlayan bu sahtekarlarla seçim yapmamız mümkün değil.”



Suriye'nin Suveyda vilayetinde çatışmalar devam ediyor

 Suriye'nin Suveyda vilayetinde düzenlenen bir protesto eylemine katılan vatandaşlar (Arşiv – Reuters)
Suriye'nin Suveyda vilayetinde düzenlenen bir protesto eylemine katılan vatandaşlar (Arşiv – Reuters)
TT

Suriye'nin Suveyda vilayetinde çatışmalar devam ediyor

 Suriye'nin Suveyda vilayetinde düzenlenen bir protesto eylemine katılan vatandaşlar (Arşiv – Reuters)
Suriye'nin Suveyda vilayetinde düzenlenen bir protesto eylemine katılan vatandaşlar (Arşiv – Reuters)

Suriyeli bir kaynak, Hikmet el-Hicri’ye bağlı güçlerin, Suveyda vilayetinin batı kırsalında yer alan kamu güvenlik birliklerine yönelik saldırılarını üçüncü gününde de sürdürdüğünü bildirdi.

Adının açıklanmasını istemeyen kaynak, Alman haber ajansı DPA’ya yaptığı açıklamada, “Kanun dışı gruplar ya da Hikmet el-Hicri’ye bağlı ‘Ulusal Muhafızlar’ adıyla bilinen unsurlar, dün akşam kamu güvenliği noktalarına saldırı düzenledi” dedi.

Kaynak, “Kanun dışı unsurlarla çıkan çatışmalarda kamu güvenliği personelinden yaralananlar oldu. Saldırganlar arasında ölü ve yaralılar bulundu, silahlı kişileri taşıyan bir araç imha edildi” ifadelerini kullandı.

Aynı kaynak, kamu güvenliği güçlerinin amacının bölgenin istikrarını sağlamak ve halkın geri dönüşünü kolaylaştırmak olduğunu vurgulayarak, “Ancak bu unsurların tekrar eden saldırıları ve roketli bombardımanı, sivillerin geri dönmesini engellediği gibi, zeytin hasadı yapan çiftçileri dahi hedef aldı” diye konuştu.

Dera’nın doğu kırsalındaki yerel bir kaynak, el-Hicri’ye bağlı silahlı unsurları taşıyan bir aracın roketle vurulduğunu, saldırıda çok sayıda kişinin öldüğünü ve yaralandığını, aracın ise tamamen tahrip olduğunu açıkladı.

Suveyda içinden gelen bilgilerde, vilayetin batı kırsalında kamu güvenliği güçlerine yönelik saldırıda en az 5 Dürzi militanın öldüğü, 10’dan fazla militanın da yaralandığı, kamu güvenliği personelinin öldürüldüğü iddiaların ise ‘el-Hicri’ye bağlı güçlerin moralini yükseltmeyi amaçlayan asılsız bilgiler’ olduğu belirtildi.

Suveyda Valisi Mustafa el-Bekkur, Telegram hesabından yaptığı açıklamada, “Değerli Suveyda halkı, bugün bazı disiplinsiz silahlı grupların, Suveyda’nın batı ve kuzey kırsalında güvenlik ve istikrarı sarsma girişimiyle, çatışma çözme noktalarına ve iç güvenlik güçlerine saldırdığı bilgisini aldık. Bu eylemler, yalnızca kişisel çıkarlara ve kaos ile yağma eğilimine işaret ediyor; vilayetn değerleriyle ve halkının ahlakıyla bağdaşmıyor” ifadelerini kullandı.

Bekkur açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: “Sizi bu tür uygulamalara karşı durmaya, halkın güvenliğiyle oynayan ya da insanların kaderini istismar etmeye çalışan herkesi engellemeye çağırıyoruz. Güvenlik ve istikrar ortak sorumluluktur; toplumu korumak her onurlu bireyin görevidir. Çıkar peşinde koşanlara sesleniyorum: Yeter artık. Ülke sizin hayallerinizden büyüktür ve Suveyda halkı, yıkıcı projelerinize kanmayacak kadar basiretlidir.”

Suveyda Emniyet Müdürü Süleyman Abdulbaki de sosyal medya paylaşımında şu ifadelere yer verdi: “Çeteler ve milisler, üçüncü gününde de iç güvenlik güçlerinin bulunduğu noktaları hedef almaya devam ediyor… Vilayetteki iç güvenlik komutanlığından talimat net: Ateş geldiği yer tespit edilip görüntülendikten ve ihlal belgelenip doğrulandıktan sonra yalnızca kaynaklara karşılık verilecektir.”

Paylaşımında, sivillere ve ‘toprağını ve namusunu savunmayı amaç edinen şerefli gruplara’ seslenen Abdulbaki, “Güvenlik güçlerinin ihlal gerçekleştirdiği ya da sizi hedef aldığı yönündeki söylenti ve yalanlara kapılmayın. Bu haberler asılsızdır ve nerede çatışma yaşanırsa tamamen bilgimiz dahilindedir. İç güvenlik güçleri, sivillerin güvenliğini korumak, gerginliği artırmamak ve istikrarı sağlamak için çalışmaktadır. Suriye devleti dışında ne bizim ne de sizin için güvenlik ve istikrarın garantisi yoktur. Halkımıza defalarca söyledik: Kan, kanı çeker; fitne ise öldürmekten beterdir. Bizim elimiz her zaman onurlu insanlara açıktır” ifadelerini kullandı.

Suveyda’daki Ulusal Muhafızlar’a yakın sosyal medya sayfalarında yer alan paylaşımlarda, Suveyda’nın batı kırsalında şiddetli çatışmaların yaşandığı bildirildi. Paylaşımlara göre, geçici hükümete bağlı kamu güvenliği güçleri, insansız hava araçları (İHA), orta menzilli silahlar ve havan topları kullanarak el-Mecdel köyünü hedef aldı ve komşu köylere doğru yeni cepheler açmaya çalıştı. Bu durumun, el-Mecdel köyüne yönelik bir baskın girişimini hedefleyen tehlikeli bir tırmanış olduğu öne sürüldü.

Aynı kaynaklar, Ulusal Muhafızlar’ın bölgeye takviye gönderdiğini ve el-Mecdel çevresinde bir saatten fazla süren ateş noktalarına karşılık verdiğini aktardı.

Suriye hükümet güçlerinin Suveyda’nın batı ve kuzey kırsalında kontrolü elinde tuttuğu, yerel güçlerin ise Suveyda kent merkezi ile vilayetin güney ve doğu kırsalını denetiminde bulundurduğu belirtildi.


Gazze'deki Nasır Hastanesi, ateşkes anlaşması kapsamında 15 Filistinlinin cenazesinin teslim alındığını açıkladı

İsrail ordusu tarafından şehit edilen 40 Filistinlinin cenazeleri, Sivil Savunma ve Sağlık Bakanlığı'na bağlı bazı çalışanların katılımıyla Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta toprağa verilmek üzere hazırlanan Nasır Hastanesi önünde, (DPA)
İsrail ordusu tarafından şehit edilen 40 Filistinlinin cenazeleri, Sivil Savunma ve Sağlık Bakanlığı'na bağlı bazı çalışanların katılımıyla Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta toprağa verilmek üzere hazırlanan Nasır Hastanesi önünde, (DPA)
TT

Gazze'deki Nasır Hastanesi, ateşkes anlaşması kapsamında 15 Filistinlinin cenazesinin teslim alındığını açıkladı

İsrail ordusu tarafından şehit edilen 40 Filistinlinin cenazeleri, Sivil Savunma ve Sağlık Bakanlığı'na bağlı bazı çalışanların katılımıyla Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta toprağa verilmek üzere hazırlanan Nasır Hastanesi önünde, (DPA)
İsrail ordusu tarafından şehit edilen 40 Filistinlinin cenazeleri, Sivil Savunma ve Sağlık Bakanlığı'na bağlı bazı çalışanların katılımıyla Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta toprağa verilmek üzere hazırlanan Nasır Hastanesi önünde, (DPA)

Gazze Şeridi'ndeki Nasır Hastanesi, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail'den 15 Filistinlinin cenazesini aldığını duyurdu.

İsrail'in Gazze ateşkesi ve esir takası kapsamında serbest bıraktığı Filistinlilere Bureyc mülteci kampında cenaze töreni düzenlendi (AFP)İsrail'in Gazze ateşkesi ve esir takası kapsamında serbest bıraktığı Filistinlilere Bureyc mülteci kampında cenaze töreni düzenlendi (AFP)

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan hastane, yaptığı açıklamada, "Ceset değişim anlaşmasının 13. grubu kapsamında 15 Filistinli şehidin cenazesi Nasır Tıp Kompleksi'ne ulaştı. Teslim alınan cenaze sayısı 330'a ulaştı" ifadelerini kullandı.

İsrail, perşembe günü Gazze'de öldürülen bir rehinenin kalıntılarını teslim aldı ve bugün de on beş cesedi teslim etti.


İsrail, Rubio'nun Batı Şeria'daki şiddete yönelik eleştirilerinden endişe duyuyor

Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'da Salfit yakınlarındaki Deyr İstiya köyündeki El-Hacı Hamida Camii'ne yerleşimcilerin dün verdiği zararı inceliyor (AFP).
Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'da Salfit yakınlarındaki Deyr İstiya köyündeki El-Hacı Hamida Camii'ne yerleşimcilerin dün verdiği zararı inceliyor (AFP).
TT

İsrail, Rubio'nun Batı Şeria'daki şiddete yönelik eleştirilerinden endişe duyuyor

Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'da Salfit yakınlarındaki Deyr İstiya köyündeki El-Hacı Hamida Camii'ne yerleşimcilerin dün verdiği zararı inceliyor (AFP).
Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'da Salfit yakınlarındaki Deyr İstiya köyündeki El-Hacı Hamida Camii'ne yerleşimcilerin dün verdiği zararı inceliyor (AFP).

İsrail'in açıklamaları ve eylemleri, Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun Batı Şeria'daki yerleşimcilerin Filistinlilere yönelik ölümcül saldırılarını eleştirmesinin ardından, mevcut ABD yönetimi içinde nadir görülen bir tutuma ilişkin endişeleri ortaya koydu.

Rubio, bu saldırıların Başkan Donald Trump'ın Gazze savaşını sona erdirme planını baltalayabileceği korkusunu ifade ederken yumuşak bir dil kullansa da İsrail hükümet çevreleri bunları "endişe kaynağı olarak değerlendirdi ve yerleşimlere karşı sert bir tutuma dönüşmelerini önlemek için çaba gösterilmesi gerektiğini" belirtti.

Şarku’l Avsat’ın İsrail'in 12. Kanalından aktardığına göre siyasi bir kaynak dün yaptığı açıklamada, "İsrail, Gazze'deki küçük ayrıntılara odaklanma yaklaşımından vazgeçmeli" ifadesini kullandı.

Yerleşimci saldırıları dün de devam etti. Yerleşimciler, işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde bulunan Salfit'in batısında, Deyr İstiya ve Kafr Haris kasabaları arasında bulunan Hacı Hamida Camii'ne saldırdı. Caminin bazı kısımlarını ateşe verdiler ve duvarlarına ırkçı sloganlar yazdılar.

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, caminin bulunduğu yeri araştırmak üzere asker gönderdiğini ancak herhangi bir şüpheliyi tespit edemediğini, "olayı İsrail polisi ve güvenlik güçlerine ilettiklerini" ifade etti.