​Suriye'nin kuzeybatısındaki çatışmalarda 60 kişi öldü

Türkiye-Suriye sınırından bir fotoğraf (Reuters-Arşiv)
Türkiye-Suriye sınırından bir fotoğraf (Reuters-Arşiv)
TT

​Suriye'nin kuzeybatısındaki çatışmalarda 60 kişi öldü

Türkiye-Suriye sınırından bir fotoğraf (Reuters-Arşiv)
Türkiye-Suriye sınırından bir fotoğraf (Reuters-Arşiv)

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), ülkenin kuzeybatısında rejim güçleri ve muhalifler gruplar arasında yoğunlaşan çatışmalarda son 24 saatte 60'tan fazla kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.
SOHR’a göre İdlib’in güney kırsalında dün başlayan şiddetli çatışmalarda, çoğunluğu Heyetu Tahriru’ş Şam’dan (HTŞ) olmak üzere muhalif gruplardan 20 unsur, rejim güçlerinden ise 23 asker öldü.
İdlib yakınında yer alan Lazkiye’nin kuzey kırsalında Cebel el-Ekrad (Kürtler Dağı) bölgesinde taraflar arasındaki çatışmada da muhaliflerin saflarından 10, rejim güçleri ve ona bağlı güçlerden ise 6 kişi öldü.
Söz konusu çatışmalar, İdlib, Lazkiye ve Hama'nın güney kırsalındaki şiddetli hava saldırıları altında çatışmalar sürdü.
6 sivil hayatını kaybetti
SOHR, Rusya’nın dün düzenlediği hava saldırılarında 3'ü Han Şeyhun ve 3’ü İdlib’in güneyindeki Salihiyye köyünde olmak üzere 6 sivilin yaşamını yitirdiğini de bildirdi.
Rejim güçleri, Pazar gününden bu yana İdlib'in güney kırsalında ilerleme kaydetti ve el-Hubeyt beldesi ile çevresini ele geçirdi. Bunun ardından, bölgede İdlib'in güneyindeki en büyük şehir olan Han Şeyhun’a doğru ilerlemeye çalışıyor.
İdlib ve çevresindeki bölgelerin bir kısmı, Nisan ayı sonundan bu yana neredeyse her gün rejim ve Rusya’ya ait savaş uçaklarının saldırılarına maruz kalıyor. Aynı zamanda son günlerde birden fazla cephede şiddetli çatışmalar yaşanıyor.
HTŞ, İdlib'in büyük bir kısmı ile Hama ve Lazkiye vilayetinin kırsalında kontrolü elinde tutuyor. Buralarda daha az nüfuza sahip başka gruplar da bulunuyor.
İdlib ve çevresi, Eylül 2018'de Soçi'de Rusya ve Türkiye arasında imzalanan, rejim güçleri ve muhalifler tarafından kontrol edilen alanların birbirinden ayrılarak silahlardan arındırılmış bir bölgenin kurulmasını öngören anlaşma kapsamında bulunuyor.
Anlaşma, rejim ve müttefiği Rusya’nın Nisan ayında başlayan saldırısından önce göreceli bir şekilde sakinliği sağlamayı başardı.
SOHR’un verdiği bilgilere göre söz konusu saldırılar nedeniyle 816 sivil hayatını kaybetti. Ayrıca muhalif gruplardan bin 200, rejim güçleri ve ona bağlı milislerden ise bin 100 kişi öldü.
400 bin Suriyeli evini terk etti
Birleşmiş Milletler (BM), Suriye'nin kuzeybatısındaki askeri operasyonlar nedeniyle Nisan ayından bu yana yaklaşık 400 bin Suriyelinin evini terk ettiğini bildirdi.
Şam, bu ayın başlarında askeri operasyonları sürdürmeye karar vermeden önce yaklaşık 4 günlük bir ateşkesi kabul ettiğini ilan etti. Ancak, muhalif grupları ateşkesi ihlal etme ve Rusya’nın Lazkiye’deki Hmeymim Hava Üssü’nü hedef almakla suçladı.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.