​Mısır: BM Tobruk’taki Temsilciler Meclisi ile çalışmalı

Halife Hafter'in liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu birimleri  (Arşiv- Reuters)
Halife Hafter'in liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu birimleri (Arşiv- Reuters)
TT

​Mısır: BM Tobruk’taki Temsilciler Meclisi ile çalışmalı

Halife Hafter'in liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu birimleri  (Arşiv- Reuters)
Halife Hafter'in liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu birimleri (Arşiv- Reuters)

Mısır Dışişleri Bakanlığı, Libya'daki Birleşmiş Milletler (BM) heyetine, Libya halkının seçtiği Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi (TM) milletvekilleriyle işbirliği yapma çağrısında bulundu. Söz konusu çağrının, Libya’yı içinde bulunduğu krizden çıkarmak için gerekli yol haritasını oluşturmak ve 2017 yılının Ekim ayında BM Güvenlik Konseyi tarafından onaylanan girişimin tüm unsurlarını hayata geçirmek amacıyla yapıldığı belirtildi.
Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ahmet Hafız konuya ilişkin dün yaptığı açıklamada “Mısır, Kurban bayramı vesilesiyle Libya’daki taraflar arasında mutabakata varılan insani ateşkes kararını takdir ediyor. Bu, tarafların arasında güven inşa etme yolunda atılan doğru bir adım. Libya'daki istikrarı geri kazanmanın tek yolu kapsamlı bir siyasi çözümden geçiyor” ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hafız açıklamasını şöyle sürdürdü: “Şu anda Libya’da mevcut temel sorunları çözüme kavuşturan kapsamlı bir uzlaşı sürecinin başlatılması gerekiyor. Bu sorunların başında; Libya’daki kaynakların adaletsiz bir şekilde dağıtılması ve el altından harcanması, ülkedeki kurumların tek bir çatı altında toplanamaması ve Libya Siyasi Anlaşması’nda öngörülmesine rağmen silahlı milislerin mühimmatına el konulamaması yer alıyor. Kahire, Libyalı tarafları, özellikle BMGK’nin yaptırım listesinde yer alan terörist gruplardan uzak durarak onlara karşı net bir tavır koymaya çağırıyor. Bu bağlamda, teröristlerin geçtiğimiz son günlerde Bingazi'de düzenlediği bombalı saldırıyı kınıyor ve kurbanların ailesine başsağlığı diliyoruz.”
Libya’daki tüm tarafların ülkenin iç işlerine, dışarıdan müdahale edilmesine kesinlikle karşı çıktığını belirten Hafız “Uluslararası toplumun gözü önünde silah ihracatı yaparak teröristlerin Libya’ya geçişini kolaylaştıran tarafların, BM kararlarına yönelik ihlallerinin belgelenmesi son derece önemli bir gelişme” dedi.
Hafız ayrıca “Mısır, Libya’daki çözümün dış müdahaleler ve dikteler olmadan Libyalıların kabul ettiği milli bir çözüm olması gerektiğine inanıyor. Bu Kahire’nin en son danışma toplantısı bağlamında, Libya’yı içinde bulunduğu krizden kurtarmak adına yol haritası inşa etmekten ve cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerini düzenlemek için gerekli anayasa maddelerini oluşturmaktan sorumlu ülkedeki tek seçilmiş kurum olması itibariyle Libya Temsilciler Meclisi üyelerini ağırladığı görüşmelerde dile getirdiği bir husus” açıklamasında bulundu.
Libya'daki siyasi bölünmüşlük
Libya'da 17 Şubat 2011'deki devrimin ardından yaşanan siyasi istikrarsızlık ve karşıt gruplar arasındaki çatışmalar sonucu biri Tobruk'ta TM, diğeri Trablus'ta Milli Genel Kongre (MGK) olmak üzere 2 meclis ve rakip yönetim ortaya çıkmıştı.
Birleşmiş Milletler'in girişimleriyle 17 Aralık 2015'te Fas'ın Suheyrat kentinde varılan "Libya Siyasi Anlaşması" uyarınca Trablus’ta Ulusal Mutabakat Hükûmeti (UMH) Başkanlık Konseyi (BK) kurulmuştu. BM Güvenlik Konseyi 2259 sayılı kararla BK'yı Libya'nın tek meşru temsilcisi olarak tanımış ancak BK'nin sunduğu hükümet listeleri Tobruk'taki TM'de onaylanmamıştı.
Libya Siyasi Anlaşması uyarınca kendini fesheden MGK'ye bağlı Halife el-Guveyl başbakanlığındaki Ulusal Kurtuluş Hükümeti de ülkedeki krizin çözülemediğini öne sürerek Ekim 2016'da yeniden faaliyete başladığını duyurmuştu.
 BM Libya Özel Temsilcisi Gassan Selame eylül ayında New York'ta yapılan 72. BM Genel Kurulu çalışmalarının oturum aralarında üç aşamalı bir eylem planı önerisinde bulunmuştu. Selame eylem planının birinci aşamasının Suheyrat Anlaşması'nda değişiklik yapılmasını, ikinci aşamasının önceki müzakerelere katılmayan siyasi grupları bir araya getiren ulusal konferans düzenlenmesini, üçüncü aşamasının ise anayasa için bir referandum yapılması ve parlamento ile cumhurbaşkanının da anayasaya uygun bir şekilde seçilmesini öngördüğünü ifade etmişti.
Eylem planı kapsamında Suheyrat Anlaşması'nda değişiklik yapılmasıyla ilgili Tunus'ta TM ve Devlet Yüksek Konseyi arasında yapılan müzakerelerin ardından Selame, iki tarafa da anlaşmadaki değişiklikleri içeren yazılı "ortak formülü" teslim etmişti.



İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden bombardımanında 16 Filistinli hayatını kaybetti

Sare Nuri, Deyr el-Balah'ta gıda yardımı almak için bekleyen 10 kişiyle birlikte İsrail hava saldırısında öldürülen 13 yaşındaki kız kardeşi Sema'nın yasını tutuyor (AP)
Sare Nuri, Deyr el-Balah'ta gıda yardımı almak için bekleyen 10 kişiyle birlikte İsrail hava saldırısında öldürülen 13 yaşındaki kız kardeşi Sema'nın yasını tutuyor (AP)
TT

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden bombardımanında 16 Filistinli hayatını kaybetti

Sare Nuri, Deyr el-Balah'ta gıda yardımı almak için bekleyen 10 kişiyle birlikte İsrail hava saldırısında öldürülen 13 yaşındaki kız kardeşi Sema'nın yasını tutuyor (AP)
Sare Nuri, Deyr el-Balah'ta gıda yardımı almak için bekleyen 10 kişiyle birlikte İsrail hava saldırısında öldürülen 13 yaşındaki kız kardeşi Sema'nın yasını tutuyor (AP)

Sağlık kaynakları, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin farklı bölgelerine yönelik bombardımanında bugün şafak vaktinden bu yana 16 Filistinlinin hayatını kaybettiğini bildirdi.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, ‘Gazze şehrinin batısını hedef alan bombardımanda bir anne ve üç çocuğunun şehit olduğunu’ bildirirken, ‘şehrin doğusundaki et-Tuffah mahallesinde bulunan Yafa Okulu yakınlarındaki bir evi hedef alan bombardımanda dört kadının şehit olduğunu ve 10 vatandaşın da yaralandığını’ kaydetti.

Ajans, ‘Gazze'nin doğusundaki Şeyh Rıdvan mahallesinde bir apartman dairesini hedef alan bombardımanda iki vatandaşın şehit olduğunu’ belirtirken, ‘İsrail savaş uçaklarının Nuseyrat'ın batısındaki bir evi bombalaması sonucu bir kız çocuğunun şehit olduğunu ve birkaç kişinin de yaralandığını’ açıkladı.

Yerel kaynaklar, ‘İsrail’e ait bir savaş uçağının Deyr el-Balah'taki el-Munasıra Mülteci Kampı’nda yerinden edilmiş insanların barındığı çadırları bombaladığını; bir vatandaşın, eşinin ve çocuklarının yaşamını yitirdiğini’ bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın WAFA’dan aktardığına göre sivil savunma ve ambulans ekipleri, Han Yunus'taki Şeyh Nasır bölgesinden iki şehidin cesedini çıkardı ve Nasır Tıp Kompleksi'ne nakletti.