​Yeni Delhi: Keşmir'deki kısıtlamalar kademeli olarak kaldırılıyor

Srinagar sokaklarında konuşlu Hint güvenlik görevlileri (AFP)
Srinagar sokaklarında konuşlu Hint güvenlik görevlileri (AFP)
TT

​Yeni Delhi: Keşmir'deki kısıtlamalar kademeli olarak kaldırılıyor

Srinagar sokaklarında konuşlu Hint güvenlik görevlileri (AFP)
Srinagar sokaklarında konuşlu Hint güvenlik görevlileri (AFP)

Hindistan hükümeti dün, özerkliğin kaldırıldığı Keşmir’de olası bir darbe girişimini engellemek amacıyla telefon hatları ve internet erişimine yönelik yapılan kısıtlamaların ‘kademeli’ olarak kaldırılmaya başlandığını açıkladı.
Hindistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü tarafından resmi Twitter hesabından bölgedeki özerkliğin kaldırıldığının ilan edilmesinden bir gün önce 4 Ağustos'ta sokağa çıkma yasağı getirilen ve tüm iletişim hatları kesilen Cammu Keşmir'deki kısıtlamaların ‘yavaş yavaş hafifletildiği’ belirtildi. 
Sözcünün Fransız Haber Ajansı (AFP) tarafından aktarılan açıklamalarında, yetkililer tarafından yapılan bir değerlendirmenin ardından Cammu Keşmir'in sakin olduğu düşünülen kısmı Cammu bölgesinde düzenli temaslarda bulunduklarını söyledi. Kısıtlamaların hafifletildiğine dair herhangi bir bağımsız kaynaktan doğrulama yapılmazken dün öğleden sonra da Keşmir bölgesinde telefon hatları ve internet erişiminin halen kesik olduğu ortaya çıktı.
Bununla birlikte Sözcü bölgedeki tıbbi kaynaklar ve hastaneler konusunda herhangi bir sıkıntı olmadığını vurgularken bölgedeki ana yolun ‘hala normal akışını’ sürdürdüğü, günlük yakıt ve diğer temel ürünleri taşıyan yaklaşık 100 ağır yük kamyonunun bölgeye giriş yaptığı bildirdi.
Cumhuriyet Başsavcısı K. K. Venugopal, daha önce Yüksek Mahkeme önünde ‘Cammu Keşmir’deki durumun yeniden değerlendirildiğini ve iyileşme işaretleri olduğunu’ söylemişti. Söz konusu Yüksek Mahkeme bu esnada siyasi bir aktivistin Keşmir’deki haberleşme kesintisiyle ilgili şikâyetini değerlendiriyordu.
Pakistan’dan asker uyarısı
Öte yandan Pakistan'ın Washington Büyükelçisi Asad Majeed Han, Hindistan'ın yönettiği tartışmalı bölge Keşmir'de baskı uygulamak için gönderdiği on binlerce asker ve polisin bölgedeki Hintleri daha zor şartlarla karşı karşıya bırakacağını söyledi.
Asad Majeed Han, uyaran bir tonla, İslamabad’ın Afganistan sınırındaki birliklerini geri çekmek zorunda kalarak Keşmir’deki Hindistan ve Pakistan birliklerini ayıran ateşkes hattına gönderilebileceğini, bu durumun da Washington ile Taliban arasındaki barış müzakerelerini karmaşık bir hale getirebileceğini söyledi.
New York Times’ın medya grubuna konuşan Pakistan’ın Washington Büyükelçisi, “Afganistan ve Keşmir iki ayrı konu ve biz onları birleştirmeye çalışmıyoruz” ifadelerini kullandı. Pakistan’ın ABD’nin Taliban ile bir barış anlaşmasına varacağını umduğunu vurgulayan Büyükelçi, İslamabad’ın söz konusu müzakerelere tam destek verdiğinin altını çizdi.
Hindistan’ın Keşmir’i kalıcı olarak ilhak etme girişimlerinin Pakistan’ın en kötü zamanlarına denk geldiğine dikkati çeken Büyükelçi, “İslamabad, yıllarca militanların Afganistan'a girip çıkmalarını önlemek, silahlı grupların Afganistan sınırındaki faaliyetlerini ve bölgede güvenli şehirlerin kurulmasını engellemeye yönelik çabalarını durdurmak için Afganistan sınırındaki güçlerini desteklemeye çalışıyor” şeklinde konuştu.
Temasların en alt seviyeye düşürüldüğü Pakistan ile Hindistan ilişkilerinde daha fazla bozulma yaşanabileceğine işaret eden Pakistanlı Büyükelçi, ABD Başkanı Donald Trump’ın Keşmir’deki anlaşmazlığı çözmek için Hindistan ile Pakistan arasında arabuluculuk yapma isteğini açıklamasından birkaç gün sonra Hindistan’ın Keşmir ile ilgili attığı adımları ABD’nin yüzüne inen bir tokat olarak niteledi.
Büyükelçi, The Washington Post'ta yazdığı makalede, geçmişte diplomatik çabaların Hindistan ile Pakistan arasındaki gerginliğin azaltılmasına yardımcı olduğuna dikkati çekerek “Bu nedenle, ABD’nin Hindistan ile yapılabileceklerini acilen yapması ve Keşmir'in daha fazla gerginlik ve sorunlara kaymasını engellemesi gerekiyor” ifadelerine yer verdi. Pakistan’ın ABD’nin Taliban’la ulaşmasına ve pazarlık etmesine yardım ettiğini belirten Büyükelçi, Hindistan, Keşmir'deki tüm iletişimi engellemesi, bölgenin tüm şehirlerinde sokağa çıkma yasağı ilan etmesi ve yüzlerce eylemciyi tutuklamasının ardından ABD Başkan Trump’ın Keşmir sorununu çözmek için Hindistan ile Pakistan arasında arabuluculuk yapma sözünü yerine getirme zamanının geldiğini söyledi.



Trump, Venezuela'ya petrol ambargosu uyguladı ve hükümetini "terörist devlet" olarak ilan etmekle tehdit etti

ABD Deniz Piyadelerine ait iki MV-22 Osprey uçağı, Ponce'daki Mercedita Uluslararası Havalimanı'ndan kalkış yapıyor (AFP)
ABD Deniz Piyadelerine ait iki MV-22 Osprey uçağı, Ponce'daki Mercedita Uluslararası Havalimanı'ndan kalkış yapıyor (AFP)
TT

Trump, Venezuela'ya petrol ambargosu uyguladı ve hükümetini "terörist devlet" olarak ilan etmekle tehdit etti

ABD Deniz Piyadelerine ait iki MV-22 Osprey uçağı, Ponce'daki Mercedita Uluslararası Havalimanı'ndan kalkış yapıyor (AFP)
ABD Deniz Piyadelerine ait iki MV-22 Osprey uçağı, Ponce'daki Mercedita Uluslararası Havalimanı'ndan kalkış yapıyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, Karayipler'deki ABD askeri operasyonlarını genişletme hazırlıkları gibi görünen bir hamleyle, Venezuela'ya giden ve gelen yaptırım uygulanan petrol tankerlerine "tam bir abluka" emri verdi ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro hükümetini terör örgütü ilan etmekle tehdit etti.

Trump, Venezuelalı yetkililerin "benzeri görülmemiş bir şok" yaşayacağını söylerken, Maduro liderliğindeki Venezuela "rejimini" "yabancı bir terör örgütü" olarak nitelendirdi.

ABD başkanının emrinin, özellikle Çin olmak üzere küresel pazarlara ulaşmak için yaklaşık 30 tankere bağımlı olan Venezuela petrol ihracatını sekteye uğratacağından şüphe yok.

Trump'ın kararı küresel endişeye yol açtı. Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Venezuelalı mevkidaşı Iván Gil'e, Pekin'in Karayipler'deki "korkutma" ve "zorbalık" politikasına karşı olduğunu söyledi.

BM Genel Sekreteri António Guterres, hem Amerika Birleşik Devletleri'ni hem de Venezuela'yı gerilimi azaltmaya ve itidal göstermeye çağırdı.

Meksika Cumhurbaşkanı Claudia Sheinbaum da Birleşmiş Milletler'i Venezuela'da "kan dökülmesini önlemeye" çağırdı.


Trump, Suriye'de öldürülen 3 Amerikalının naaşlarının ülkelerine getirilmesi törenine katıldı

ABD Başkanı Donald Trump, Suriye'deki bir saldırıda öldürülen iki Ulusal Muhafız’ın naaşlarının ülkeye getirilmesi töreninde selam veriyor (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, Suriye'deki bir saldırıda öldürülen iki Ulusal Muhafız’ın naaşlarının ülkeye getirilmesi töreninde selam veriyor (AFP)
TT

Trump, Suriye'de öldürülen 3 Amerikalının naaşlarının ülkelerine getirilmesi törenine katıldı

ABD Başkanı Donald Trump, Suriye'deki bir saldırıda öldürülen iki Ulusal Muhafız’ın naaşlarının ülkeye getirilmesi töreninde selam veriyor (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, Suriye'deki bir saldırıda öldürülen iki Ulusal Muhafız’ın naaşlarının ülkeye getirilmesi töreninde selam veriyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, dün Suriye'de hafta sonu DEAŞ mensubu olduğundan şüphelenilen bir saldırgan tarafından öldürülen iki ABD askeri ve bir sivil tercümanı anma törenine katıldı.

Trump, cenazelerin aileleriyle birlikte, Hava Kuvvetlerinin "yurtdışından Amerika Birleşik Devletleri'ne onurlu bir şekilde geri getirilmesi" olarak adlandırdığı tören için Delaware'deki Dover Hava Kuvvetleri Üssü'ne geldi. ABD ordusu, ABD ve Suriye birliklerinden oluşan bir konvoyu hedef alan saldırganın iki askerini ve bir sivil tercümanı öldürdüğünü açıkladı. Trump saldırıyı korkunç olarak nitelendirdi ve intikam yemini ederek, öldürülen üç kişiyi "büyük vatanseverler" olarak tanımladı. Saldırıda üç ABD askeri de yaralandı.


Pasifik Okyanusu'nda "uyuşturucu kaçakçılığı" yapan bir gemiye düzenlenen ABD saldırısında dört kişi öldü

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in sunduğu videodan alınan arşiv görüntüleri, Doğu Pasifik Okyanusu'nda uyuşturucu kaçakçılığı yapan bir teknenin hedef alınmasını gösteriyor (AFP)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in sunduğu videodan alınan arşiv görüntüleri, Doğu Pasifik Okyanusu'nda uyuşturucu kaçakçılığı yapan bir teknenin hedef alınmasını gösteriyor (AFP)
TT

Pasifik Okyanusu'nda "uyuşturucu kaçakçılığı" yapan bir gemiye düzenlenen ABD saldırısında dört kişi öldü

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in sunduğu videodan alınan arşiv görüntüleri, Doğu Pasifik Okyanusu'nda uyuşturucu kaçakçılığı yapan bir teknenin hedef alınmasını gösteriyor (AFP)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in sunduğu videodan alınan arşiv görüntüleri, Doğu Pasifik Okyanusu'nda uyuşturucu kaçakçılığı yapan bir teknenin hedef alınmasını gösteriyor (AFP)

ABD ordusunun açıklamasına göre Amerika Birleşik Devletleri, Doğu Pasifik Okyanusu'nda uyuşturucu kaçakçılığıyla bağlantılı bir gemiyi hedef alan yeni bir saldırı düzenleyerek "dört terörist uyuşturucu kaçakçısını" öldürdü.

Güney Komutanlığı gemiyle ilgili olarak şunları belirtti: “İstihbarat, geminin Doğu Pasifik'te bilinen bir uyuşturucu kaçakçılığı rotası üzerinde seyrettiğini ve uyuşturucu kaçakçılığı operasyonlarına karıştığını doğruladı.”

Açıklamada ayrıca, “Dört terörist uyuşturucu kaçakçısı öldürüldü ve hiçbir ABD askeri personeli yaralanmadı” denildi.

Başkan Donald Trump'ın yönetimi, aylardır Venezuela'ya deniz kuvvetleri takviyesi yaparak ve ABD'nin uyuşturucu kaçakçılığı için kullanıldığını iddia ettiği teknelere yönelik ölümcül saldırılar düzenleyerek artan bir baskı uyguluyor. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre bu saldırılarda (son saldırı dahil) en az 99 kişi hayatını kaybetti.