​Avustralya polisi, Sidney saldırganını soruşturuyor

​Avustralya polisi, Sidney saldırganını soruşturuyor
TT

​Avustralya polisi, Sidney saldırganını soruşturuyor

​Avustralya polisi, Sidney saldırganını soruşturuyor

Avustralya’da Yeni Güney Galler Eyaleti Emniyet Müdürlüğü, geçen salı günü eyaletin başkenti Sidney kentinde bir kadının bıçaklanarak yaralandığı ve bir kadının da öldürüldüğü 2 saldırının faili Mert Ney’e yönelik soruşturmanın sürdüğünü açıkladı.
Yeni Güney Galler Emniyet Genel Müdürü Mike Fuller, polisin hala olayı terör saldırısı olarak görmediğini belirtti.
Suçlu, polis tarafından korunan bir hastanede tutulurken, soruşturma amacıyla ayrılmasına izin verilmesi bekleniyor.
Polis, 21 yaşındaki genç bir kadının bir dairede ölü bulunduğunu, sırtından bıçaklanmış 40 yaşındaki bir başka kadının da hastaneye kaldırıldığını açıkladı. Kadının durumunun stabil olduğu belirtildi.
Polis, kadının ölüm sebebine dair herhangi bir açıklama yapmazken, failin 2 saldırının sorumlusu olduğunu vurguladı. Reuters haber ajansı ise ölü ve yaralı kadınlar arasında herhangi bir bağlantının bulunmadığını ifade etti.
Avustralya’nın Sidney kenti merkezinde bir kadını sırtından bıçaklayan saldırganın, Mert Ney adında Kıbrıslı bir Türk olduğu açıklanmıştı.
Sidney Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, 21 yaşındaki Ney’in, önce bir apartman dairesinde Michaela Dunn isimli 24 yaşındaki bir hayat kadınını öldürdüğü, daha sonra yakınlarda 41 yaşındaki bir kadını bıçaklayarak daha fazla insanı öldürmek amacıyla sokağa çıktığı ifade edildi.
Emniyet yetkilileri, saldırganın üzerinden Mart’ta Yeni Zelanda’nın Christchurch kentinde iki camiye düzenlenen ve 51 kişinin öldüğü cami saldırılarıyla ilgili görüntülerin yer aldığı bir flaş bellek çıktığını, ancak, saldırıda terör bağlantısı olduğunu düşünmediklerini belirtti. Yapılan açıklamada, “Küçük hırsızlıklar ve çevresine tahribat gibi suçlar işlemiş. Ayrıca ailesiyle yaşadığı sorunlar nedeniyle küçük çaplı şiddet geçmişi var” denildi.



HRW: İsrail’in İran’daki Evin Hapishanesi’ne saldırısı savaş suçudur

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

HRW: İsrail’in İran’daki Evin Hapishanesi’ne saldırısı savaş suçudur

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), İsrail'in İran'daki Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıyı savaş suçu saydı.

HRW'nin uydu görüntüleri, video kayıtları ve tanık ifadelerine dayanarak yaptığı araştırmaya göre İsrail ordusunun 23 Haziran'da düzenlediği saldırıda cezaevindeki ziyaret salonları, koğuşlar, mutfaklar, sağlık kliniği ve idari ofisler hasar aldı.

İncelemede, yaklaşık 80 mahkumun hayatını kaybettiği hapishanede "askeri hedef tespit edilemediği" belirtildi.

Raporda, saldırının cezaevine ziyaret saatinde gerçekleştirildiğine dikkat çekildi. HRW'nin Ortadoğu direktör yardımcısı Michael Page şu değerlendirmeleri yaptı:

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırılarda, savaş hukuk ihlal edildi ve açık bir savaş suçu işlendi. Belirgin bir askeri hedef olmaksızın yapılan saldırılarda çok sayıda sivili öldü ve yaralandı. İsrail'in saldırısı, çoğu haksız yere tutuklanan muhalif ve aktivistlerden oluşan Evin Hapishanesi'ndeki mahkumların zaten risk altındaki yaşamlarını daha da tehlikeye attı.

Evin'e düzenlenen saldırı, İsrail ve İran arasında 12 gün süren çatışmalar sırasında gerçekleşmişti. ABD merkezli İran'daki İnsan Hakları Aktivistleri'ne (HRAI) göre İsrail'in İran'a saldırılarında 1190 kişi ölürken, 4 bin 475 kişi de yaralandı.

HRAI ayrıca İran güvenlik güçlerinin 12 günlük savaş boyunca 1596 kişiyi tutukladığı bilgisini de paylaştı.

HRW, saldırının ardından kadın mahkumların Karçak Hapishanesi'ne, erkeklerinse Büyük Tahran Merkezi Cezaevi'ne transfer edildiğini aktardı. Hak örgütü, sözkonusu hapishanelerde mahkumların çok kötü koşullarda tutulduğunu, transfer sürecinde şiddet gördüklerini savundu. Bazı mahkumların daha sonra Evin'e tekrar geri gönderildiği fakat bazılarından haber alınamadığı ifade edildi.

İsrail'in 13 Haziran'daki saldırısıyla başlayan çatışmalarda İran vakit kaybetmeden misilleme yapmıştı. ABD de devreye girerek İran'daki İsfahan, Fordo ve Natanz tesislerine 22 Haziran'da hava saldırısı düzenlemiş, operasyonda 14 "sığınak delici" GBU-57 bombası kullanılmıştı.

İran, ABD'nin saldırısına cevap olarak 23 Haziran'da Amerikan ordusunun Katar'daki El-Udeyd Hava Üssü'ne saldırmıştı. Operasyonda Tahran'ın önceden Washington'a haber verdiği ve hiçbir can kaybı yaşanmadığı aktarılmıştı.

Washington operasyonun ardından 24 Haziran'da taraflar arasında ateşkes sağlandığını duyurmuştu.

"Gazze'de yardım silah olarak kullanılmamalı"

Diğer yandan İsrail ordusu, Gazze'ye yönelik saldırı ve ablukayı sürdürüyor. Aralarında Oxfam ve Sınır Tanımayan Doktorlar'ın (MSF) da bulunduğu 100'den fazla yardım örgütü, Tel Aviv yönetimine gönderdikleri ortak mektupta bölgede yaşanan kıtlığın sonlandırılmasını istedi.

Yardım grupları, Gazze'de faaliyet göstermelerinin İsrail hükümeti tarafından engellendiğini belirtiyor. Amerika Yakındoğu Mülteci Yardımı'nın (Anera) CEO'su Sean Carroll, "Gazze'ye gönderilmeye hazır 7 milyon dolar değerinde hayat kurtarıcı yardım malzemesi var. Sadece birkaç kilometre ötedeki Aşdod'da bloke edilmiş durumda" dedi.

Tel Aviv yönetimi, yardım kuruluşlarının faaliyetlerini kısıtlayan düzenlemeleri martta yürürlüğe koymuştu.

Independent Türkçe, BBC, Guardian