Lübnan'ın güneyinde bulunan Ayn el-Hilve’de yaşanan suikastlar ve tasfiyeler

Ayn el-Hilve Mülteci Kampı'nın bir köşesinde top oynayan çocuklar (Getty)
Ayn el-Hilve Mülteci Kampı'nın bir köşesinde top oynayan çocuklar (Getty)
TT

Lübnan'ın güneyinde bulunan Ayn el-Hilve’de yaşanan suikastlar ve tasfiyeler

Ayn el-Hilve Mülteci Kampı'nın bir köşesinde top oynayan çocuklar (Getty)
Ayn el-Hilve Mülteci Kampı'nın bir köşesinde top oynayan çocuklar (Getty)

Lübnan'ın güneyinde bulunan Ayn el-Hilve Mülteci Kampı'ndaki güvenlik durumu değişirken, silahlı çatışmalardan, karşılıklı suikastlara ve misillemelere geçildiği görünüyor. Son olarak Ebu Cendel lakaplı Usbetu'l-Ensar grubu üyesi Muhammed Tevfik Lütfi, kim olduğu bilinmeyen fakat Cunudu'ş Şam grubuna mensup olduğundan şüphelenilen silahlı bir kişi tarafından suikasta uğradı. Söz konusu eylemlerin ciddiyeti ve kamp güvenliği üzerindeki olumsuz etkileri, Filistinli grupları Lübnan güvenlik organlarıyla koordineli olarak bu operasyonları sonlandırmaya yönelik bir plan yapmaya yöneltti.
Filistin kamplarındaki güvenlik güçleri komutanı Münir el-Makdah, kampların güvenliğinin öncekinden daha iyi bir durumda bulunduğunu ve bir daha geriye dönülmeyeceğini söyledi. Şakru’l Avsat’a konuşan el-Makdah, Ayn el-Hilve Kampı'ndaki siyasi liderlerin ve güvenlik yetkililerinin, Lübnan ordusu ve güvenlik organları ile işbirliği içesinde son suikastın faillerini tespit etmek için bir soruşturma komitesi kurduklarını teyit etti. Ayrıca kamptaki güvenlik durumunu bütünüyle kontrol altına almaya yönelik net bir planlarının bulunduğunu söyledi.
Ayn el-Hilve Mülteci Kampı’nda bulunan kaynaklar, son olarak gerçekleştirilen Ebu Cendel suikastı ile iki hafta önceki Bilal el-Arkub suikastını birbiriyle ilişkilendirdiler. Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, Ebu Cendel suikastının bir misilleme ve intikam eylemi olduğunu, çünkü Ebu Cendel’in bir hafta önce el-Arkub’un ölümüne sebep olan çatışmadaki silahlı kuvvetler arasında yer aldığını ifade ettiler.
Ayn el-Hilve Mülteci Kampı, savaşın geri döneceğine dair yaşanan endişelerin gölgesinde gerginliklere, savaş çağrılarına ve silahlı çatışmalara tanık oluyor. Kamptaki Filistinli kaynaklar, Muhammed Lütfi (Ebu Cendel) suikastının, Usbetu'l-Ensar’ın Ayn el-Hilve içerisindeki gruplara yakınlığından dolayı disipline edilmesi amacıyla gerçekleştirildiğini aktardılar.
Öte yandan  Filistin Merkez Konseyi Üyesi Heysem Zuayter Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, kamp içinde gerçekleşen cinayetlerin ve suikastların terör örgütlerinin ideolojilerini taklit eden bazı gruplar tarafından gerçekleştirildiğinin düşünüldüğünü söyledi ve bu grupların ilgili örgütlerin gündemlerine hizmet ettiklerini belirtti. Zuayter, Ebu Cendel suikastının Usbetu'l-Ensar’a bir mesaj göndermek amaçlı gerçekleştirildiğinin muhtemel olduğunu düşünüyor. Nitekim Ayn el-Hilve’deki ulusal ve İslami gruplar Bilal el-Arkub’un yakalanması için gerçekleştirilen operasyona katıldılar ve Arkub çatışmalar sırasında öldürüldü. Ayrıca Zuayter, Ebu Cendel’in suikaste kurban gittiği bölgenin Filistinli ve İslami güçlerin kontrolünde olmadığına dikkat çekti.
Filistinli gruplar, Ebu Cendel suikastının Cunudu'ş Şam grubuna mensup olduğundan şüphelenilen biri tarafından gerçekleştirildiğini düşünüyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre, acil durum heyeti bölgeyi ziyaret etti ve Ebu Cendel’in öldürüldüğü bölgeyi kontrol eden Cunudu'ş Şam’ın üst düzey bir lideriyle görüştü. Yetkiliden suikastın gerçekleştirildiği alanın yakınlarında bulunan güvenlik kamerası kayıtlarını ve örgüt unsurlarından birini teslim etmesini talep eden heyet, unsurlarının sorgulanmasına izin vermeyeceğini dile getiren yetkiliden ret cevabı aldı.
Filistin Kuvvetleri Ortak Eylem Komitesi, Ebu Cendel suikastının ardından kamptaki en-Nur Camii’nde düzenlediği acil durum toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada katilin tutuklanması ve hak ettiği cezayı bulması için Lübnan yargısına teslim edilmesi çağrısında bulundu.



Yardım adı altında katliam mı yapılıyor? GHF kapatılsın çağrısı

Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
TT

Yardım adı altında katliam mı yapılıyor? GHF kapatılsın çağrısı

Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)

130'dan fazla yardım ve sivil toplum kuruluşu (STK), faaliyetleri kaosa yol açan ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın (GHF) kapatılması için çağrı yaptı.

Oxfam, Save the Children ve Af Örgütü'nün de aralarında bulunduğu kuruluşların bugün yayımladığı ortak açıklamada, GHF'nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs'tan bu yana 500'den fazla Filistinlinin yardım bölgelerinde öldürüldüğüne dikkat çekiliyor.

Kuruluşlar, sivillere yönelik saldırılarda çoğunlukla çocukların öldürüldüğünü vurgulayarak, GHF'nin insani yardım çalışmalarının tüm normlarını ihlal ettiğini belirtiyor:

Gazze'deki Filistinliler imkansız bir seçimle karşı karşıya: Ya açlıktan ölecekler ya da ailelerini doyurmak için çaresizce yiyeceğe ulaşmaya çalışırken vurulacaklar.

İsrail askerlerinin erzak dağıtım bölgelerindeki Filistinli sivillere "rutin olarak" ateş açtığı, Washington ve Tel Aviv destekli vakfın Gazze'deki durumu daha da kötüleştirdiği ve faaliyetlerinin sonlandırılması gerektiği ifade ediliyor.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

İsrail gazetesi Haaretz'in cuma günkü haberinde, kimliklerinin gizli tutulmasını isteyen İsrailli askerler, erzak dağıtım noktalarında Filistinlilere ateş açma talimatı aldıklarını söylemişti. Askerler, Filistinlilerin orduya ait mevzilerden uzak tutulması için böyle bir emir verildiğini ancak "gereksiz yere ölümcül güç kullanmaktan endişe duyduklarını" belirtmişti.

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) ise iddiaları yalanlayarak "dağıtım merkezlerindekiler de dahil hiçbir sivile kasten ateş etme emri verilmediğini" savunmuştu. Başbakan Binyamin Netanyahu da gazeteyi orduya karşı dezenformasyonla suçlamıştı.

Diğer yandan İsrail ordusu, erzak dağıtım noktalarında Filistinlilerin öldürülmesine dair soruşturma başlatıldığını da duyurmuştu. Ordudan dün yapılan açıklamada, GHF'nin yardım merkezlerine giden yollara yön ve uyarı levhaları yerleştirileceğini, sahalara erişimin iyileştirileceğini bildirmişti.

Independent Türkçe, BBC, Haaretz