Burun estetiği ile ilgili 5 yanlış inanış

Burun estetiği ile ilgili 5 yanlış inanış
TT

Burun estetiği ile ilgili 5 yanlış inanış

Burun estetiği ile ilgili 5 yanlış inanış

Op. Dr. Bahadır Baykal, burun estetiği hakkında yanlış bilinen bilgiler hakkında açıklamalarda bulundu.
Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Bahadır Baykal, burun estetiğinin Türkiye'de ve dünyada oldukça sık yapılan bir operasyon olduğunu ifade ederek, “Fakat bu operasyon ile ilgili doğru bilinen yanlışlarda yok değil. Burun ameliyatı, kişilerin genel yüz görünümünü geliştirip iyileştirdiği için, yüz plastik cerrahi sonuçlarını beraberinde getirir. Aynı zamanda kişinin burun yapısından kaynaklı deviasyon gibi problemlerin düzeltilmesine ve burun fonksiyonlarının sağlıklı bir şekilde çalışmasına olanak sağlar. Burun estetiği ameliyatları her ne kadar en fazla yapılan estetik cerrahi girişimlerinden biri olsada halk arasında, burun estetiği prosedürleriyle ilgili pek çok efsane dolaşıyor” dedi. 
Op. Dr. Bahadır Baykal burun ameliyatı ile ilgili yanlış inanışlar ve yargıları şöyle sıraladı:
“1. Burun estetiği oldukça basit bir ameliyat. 
Burun estetiği, oldukça yaygın bir prosedürdür. Ve genel inanışın aksine oldukça karmaşık ve zor bir prosedürdür. Bu nedenle başarılı bir burun estetiği sonucu için, doktorunuzun sizin için gerekli zamanı ve kaynakları ayırdığından emin olmalısınız. Burnun anatomik yapısına hakim, estetik anlayışı doğru olan bir cerrah burun kemik ve kıkırdak yapısını, cilt kalınlığını ameliyat öncesi değerlendirecek, güvenli ve etkili bir tedavi planı gerçekleştirecektir. 
2. Her KBB yada Plastik Cerrah burun estetiği ameliyatı gerçekleştirebilir. 
Burun estetiği ameliyatı söz konusu olduğunda, iyi bir cerrahin prosedürü gerçekleştirmesi çok önemlidir. Daha önce de belirtildiği gibi rinoplasti çok karmaşık bir işlemdir ve mümkün olan en iyi sonuçların alınması ve revizyon cerrahisi gerektiren istenmeyen komplikasyonları önlemek için, deneyimli ve kabiliyetli bir cerrah tarafından uygulanmalıdır. 
3. Burun estetiği ameliyatı geçirmiş burun, doğal görünmez. 
Rinoplastinin amacı burnun görüntüsünü iyileştirmek ve daha dengeli bir yüz oluşturmaktır. Bu düsturdan uzaklaşmadığınız sürece ortaya çıkacak sonuç, elbette doktorun yeteneğini ve deneyimine bağlı olarak doğal ve doğala en yakın olacaktır. Bu noktada hastaların, burun estetiği ameliyatları yolculuğunda, doktorlarıyla işbirliği yapması, beklentilerini doğru ifade ederek, beklentilerinin gerçeklikleri konusunda açık olmaları çok önemlidir. 
4. Rinoplasti ağrılı bir ameliyat. 
Hastalarımızın çoğu, burun estetiği ameliyatlarından sonra, bekledikleri kadar acı ve ağrı duyumsamadıklarını fark edince oldukça şaşırırlar. Ameliyat sonrası burunda oluşan hafif şişlik ve morluklar en fazla 10 gün içerisinde inecektir. 
5. Burun estetiği ameliyatı için istediğim burnu seçebilirim. 
En sevdiği şarkıcının, sinema sanatçısının burnun aynısına sahip olmak isteyen pek çok hasta ile karşılaşıyoruz. Ancak her burun kendi içerisinde eşsizdir. Ve bir kişide çok güzel görünen bir burun, bir başka kişide iyi durmayabilir. Bunun nedeni herkesin yüz özelliklerinin birbirinden farklı olmasıdır. Bu nedenle her hasta için ayrı bir ameliyat planı tasarlanmalı ve uygulanmalıdır. Bu noktada hastaların beklentilerinin ne kadar gerçekçi olup olmadığı konusunda biz doktorlarında elbette emin olması gerekiyor.”  



İlk kez "eceline susamış bir gezegen" keşfedildi

HIP 67522 b, manyetik alan çizgileri boyunca yıldızının yüzeyine doğru enerji dalgası göndererek patlamaları tetikliyor (Danielle Futselaar)
HIP 67522 b, manyetik alan çizgileri boyunca yıldızının yüzeyine doğru enerji dalgası göndererek patlamaları tetikliyor (Danielle Futselaar)
TT

İlk kez "eceline susamış bir gezegen" keşfedildi

HIP 67522 b, manyetik alan çizgileri boyunca yıldızının yüzeyine doğru enerji dalgası göndererek patlamaları tetikliyor (Danielle Futselaar)
HIP 67522 b, manyetik alan çizgileri boyunca yıldızının yüzeyine doğru enerji dalgası göndererek patlamaları tetikliyor (Danielle Futselaar)

Bilim insanları ilk kez "eceline susamış bir gezegen" keşfetti. İlk kez bir gezegenin, yıldızını bu şekilde etkilediği gözlemlendi. 

Dünya'dan yaklaşık 400 ışık yılı uzaktaki HIP 67522 adlı yıldız ve yörüngesindeki iki gezegen uzun zamandır takip ediliyor. Sadece 17 milyon yaşındaki yıldız, 4,5 milyar yaşındaki Güneş'e kıyasla daha büyük ancak daha soğuk. 

Yıldızın HIP 67522 b adlı gezegeni, şaşırtıcı derecede yakın bir yörüngede dönüyor. Ötegezegen yıldızın etrafındaki bir turunu sadece 7 günde tamamlıyor; yani gezegende bir yıl, Dünya zamanıyla sadece bir hafta sürüyor.

Hollanda Radyo Astronomi Enstitüsü'nden Ekaterina Ilin, "Daha önce HIP 67522 gibi bir sistem görmemiştik; gezegen bulunduğunda, yıldızının yörüngesinde 10 günden daha kısa bir sürede döndüğü bilinen en genç gezegendi" diyor.

Ilin ve ekip arkadaşları bu nedenle NASA'nın Geçiş Halindeki Ötegezegen Araştırma Uydusu (Transiting Exoplanet Survey Satellite / TESS) ve Avrupa Uzay Ajansı'nın ötegezegen uydusu CHEOPS'u kullanarak sistemi daha yakından incelemeye karar verdi. 

Araştırmacılar HIP 67522 b'nin yıldızıyla  kurduğu sıkı etkileşim nedeniyle kendi sonunu hazırladığını tespit etti. 

Devasa plazma topları olan yıldızların yüklü parçacıkları, yüzeydeki hareketleriyle güçlü manyetik alanlar yaratıyor. Manyetik alan çizgileri birbirini kesemediğinden, bazen bunlar düğümlenip aniden koparak güneş patlamaları adı verilen radyasyon patlamalarına yol açıyor.

Bilim insanları, Dünya gibi pek çok gezegenin de manyetik alanı olduğu için yıldızına yakın gezegenlerin, yıldızlardaki manyetik alan patlamalarını tetikleyip tetiklemediğini merak ediyordu. 

HIP 67522 sistemini inceleyen ekip, yıldızdaki patlamaların gezegen onun önünden geçerken sıklaştığını saptadı. Araştırmacılar bu nedenle patlamaları gezegenin tetiklediği sonucuna vardı. 

Normalde yıldızların, yörüngelerindeki gezegenlerden etkilenmediği düşünülüyordu. Ancak araştırmacılar HIP 67522'nin yaşı nedeniyle ve güçlü bir manyetik alanı olması durumunda bunun mümkün olduğunu söylüyor.

Bulguları hakemli dergi Nature'da dün (2 Temmuz) yayımlanan çalışmaya göre gezegen yakın yörünge dönüşü sırasında enerji biriktiriyor ve bunun bir kısmını, yıldızın manyetik alan çizgileri boyunca bir kırbaç misali, dalgalar halinde geri gönderiyor. Bu şok dalgası, manyetik alandan yıldızın yüzeyine geçtiğinde muazzam bir patlama yaşanıyor.

Ancak bu güçlü kozmik ışınların büyük bir kısmı uzaya savrulmak yerine gezegene geri dönüyor. Bilim insanları HIP 67522 b'nin bugüne kadar bulunan ilk "eceline susamış gezegen" olduğunu söylüyor. 

Ilin "Gezegen özellikle enerji yüklü patlamaları tetikliyor gibi görünüyor" diyerek ekliyor: 

Gezegenin, yıldızın manyetik alan çizgileri boyunca gönderdiği dalgalar belirli anlarda patlamaları başlatıyor. Ancak patlamaların enerjisi dalgaların enerjisinden çok daha yüksek. Dalgaların oluşmaya hazır patlamaları tetiklediğini düşünüyoruz.

Araştırmacılar halihazırda yaklaşık Jüpiter büyüklüğündeki HIP 67522 b'nin, 100 milyon yıl içinde Neptün'e yakın bir boyuta geleceğini tahmin ediyor.

Bilim insanları sistemi incelemeye devam ederek patlamalarda ne tür enerji salındığını anlamayı umuyor. Ayrıca bu türden benzer sistemlerin var olup olmadığını araştırmak için çalışmalarını genişletmeyi planlıyorlar.

Ilin, "Aklımda milyonlarca soru var çünkü bu tamamen yeni bir fenomen, dolayısıyla ayrıntılar hâlâ net değil" diyor.

Independent Türkçe, Popular Science, Live Science, NASA, Nature