​Kuzey İrlanda’da Katolik-Protestan gerilimi devam ediyor

Prostestan gaziler Belfast’ta İngiliz güçlerinin Kuzey İrlanda’ya müdahalesinin yıldönümünü andı (AFP)
Prostestan gaziler Belfast’ta İngiliz güçlerinin Kuzey İrlanda’ya müdahalesinin yıldönümünü andı (AFP)
TT

​Kuzey İrlanda’da Katolik-Protestan gerilimi devam ediyor

Prostestan gaziler Belfast’ta İngiliz güçlerinin Kuzey İrlanda’ya müdahalesinin yıldönümünü andı (AFP)
Prostestan gaziler Belfast’ta İngiliz güçlerinin Kuzey İrlanda’ya müdahalesinin yıldönümünü andı (AFP)

Birleşik Krallık’a bağlı Kuzey İrlanda’nın başkenti Belfast’ın güneybatısında yüzlerce Protestan emekli asker, büyük bir polis topluluğunun ortasında Londra’nın Kuzey İrlanda’ya müdahalesinin ellinci yıldönümünü anmak üzere gösteri düzenledi. Askerî bir geçit töreni ile ayinin yapıldığı gösteriyi düzenleyen Kuzey İrlanda Gaziler Derneği’nin üyeleri ‘endişeli olduklarını’ dile getirdi. Törene katılanlar arasında eyaletin eski hükümet başkanı Demokratik Birlik Partisi Lideri Arlene Foster da bulunuyordu.
Mağdur Katolik ailelerinin uzun bir adalet arayışının ardından bu sene Kuzey İrlanda’daki savcılar, ‘Asker F’ olarak sunulan eski Protestan gazilerden birinin, Kanlı Pazar olaylarına ilişkin olarak önümüzdeki eylül ayında cinayet suçlaması ile yargılanacağını duyurdu.
30 Ekim 1972’de İngiliz paraşütçüler, Londonderry’de barışçıl gösteri yapan 13 Katolik eylemciyi öldürmüştü. Bundan birkaç ay sonra da başka bir eylemci öldü. ‘Kargaşa’ ile geçen bu üzücü güne ilişkin kovuşturmalar, Kuzey İrlanda’yı otuz yıldan fazla bir süredir derin bir üzüntüye boğan şiddet eylemlerini başlattı.
Söz konusu şiddet eylemleri, çoğunluğunu İrlanda’nın yeniden birleşmesini destekleyen Katoliklerin oluşturduğu Ulusalcı Cumhuriyetçiler ile ağırlığını Birleşik Krallık’ta kalmayı savunan Protestanların oluşturduğu Londra Kraliyetine sadık Birlikçiler arasında yaşandı. Protestan Birlikçiler Protestan ağırlıklı İngiltere’ye bağlılığı savunurken Katolik Cumhuriyetçiler İngiltere’nin Kuzey İrlanda’yı işgal ettiğini, ülkenin İrlanda Cumhuriyeti ile birleşmesi gerektiğini savunuyorlar.
Bununla birlikte kardeşi Michael Kelly’nin ‘Kanlı Pazar’ olaylarında öldürüldüğü John Kelly’ye göre iç savaş halen bitmiş değil. AFP’ye konuşan Kelly, “18 askerden yalnızca biri yargılanacak. O 18 askerin hepsinin yargılanması gerekir zira sokaklarda masum insanları katlettiler. Biz adalet ve gerçeğin peşindeyiz, hepsi bu” ifadelerini dile getirdi.
Kuzey İrlanda hariç olmak üzere ülkede, adaleti gerçekleştirme biçimine dair bir bölünmeye sebep olan başka cinayet davalarına ilişkin kovuşturma ve soruşturmalar sürüyor. ‘Kargaşaların’ kurbanı olan 3 bin 500 kişinin yaklaşık yüzde 10’u, polis ve ordu unsurları eliyle öldürüldü. Üstelik bu kimseler, bazı durumlarda silahsız sivillerdi.
İngiliz milletvekillerinin, çatışma sonunda İngiliz yanlısı ve Cumhuriyetçi yaklaşık 500 IRA mensubunun serbest bırakılması için imzalanan anlaşmalara benzer şekilde askerler için af talebinde bulunması, meseleyi daha da zorlaştırdı. Haksız yere soruşturmalara hedef olduklarını düşünen emekli askerler, ‘Asker F’yi desteklemek için Londra ve Belfast’ta gösteriler düzenledi. Bununla birlikte bazılarına göre kendileri hakkında bir affın çıkarılması, tarafsız bir şekilde hizmet veren askerleri de kapsayan sorumluluğun üstü kapalı olarak kabul edilmesi anlamı taşıyacaktır.
Önceden Kuzey İrlanda’da görev yapan eski bir İngiliz ordusu komutanı Richard Dannatt, 2018 yılında Newsletter gazetesi için şu ifadeleri kaleme aldı: “Ordu, operasyonları hakkında oldukça detaylı raporlar verirken teröristler bunu yapmadı. Bu, bu soruşturmaları yürütmek için eşitsizliğin olmadığı bir alana yol açıyor”.
1998 yılında imzalanan barış anlaşması özellikle, İrlanda Cumhuriyet Ordusu’nun (IRA) silah depolarını imha etmesini öngörüyor. Soruşturmaları destekleyenlere göre İngiliz hükümeti, ulusal güvenlik adına rejimi koruma güçleri aleyhindeki delilleri gizleyen soruşturmalar yürütebilir.
Birlikçiler ise yarı IRA ile resmî güvenlik güçlerinin eylemlerine eşit muamelede bulunulmamasını talep ediyor.
Kuzey İrlanda Sorunu Nedir?
İrlanda adası 1801 yılında Büyük Britanya'ya bağlandı. Britanya karşıtlığının büyümesi sonucu 1916 yılında Paskalya ayaklanması gerçekleşti. Bu ayaklanma 1919 yılında başlayacak olan İrlanda Bağımsızlık Savaşı'nın ilk adımı olarak değerlendiriliyor.
İrlanda adası 1921 yılına kadar İngiliz egemenliği altında tek bir ülke konumundaydı. İrlandalılar bağımsızlıklarını ilan edip özgürlüklerini kazanmak istedi. Birleşik Krallık, bu talep karşısında, mezhep farklılığından dolayı İrlanda'yı ikiye böldü. İrlanda halkının büyük çoğunluğu Katolik, İngiltere ise Protestan'dı. Böylece Kuzey İrlanda ve İrlanda Cumhuriyeti kuruldu. Kuzey İrlanda'da Protestanlar, İrlanda Cumhuriyeti'nde ise Katolikler çoğunlukta. Hem Dublin hem Belfast'ta parlamentolar kuruldu.
Barışçıl bir protesto eyleminin sert bir şekilde bastırılması ile birlikte "The Troubles" dönemi 1960'ların sonunda başladı. 30 yıllık iç savaşın başlangıcı oldu ve Hayırlı Cuma Anlaşması ile son buldu.
"Kanlı Pazar"
1972 yılında gerçekleşen "Kanlı Pazar" olayı da hafızalara kazındı. Bir Pazar günü insanların sorgusuz bir şekilde cezaevlerine konmasına karşı eylem yapan 13 Katolik, İngilizler tarafından öldürüldü.
Bu olayın hemen ardından IRA olarak bilinen "İrlanda Cumhuriyet Ordusu" Cumhuriyetçi tutuklulara karşı İngiliz hükümetinin politikalarını etkilemek için terör eylemlerini sıklaştırdı.
10 Nisan 1998 tarihinde Hayırlı Cuma Anlaşması ile birlikte barış süreci başladı.



Birleşik Arap Emirlikleri, mayıs ayında 51,6 santigrat derece ile rekor sıcaklık kaydetti

Araç gösterge paneli, Dubai'de araç dışındaki sıcaklığın 50 santigrat derece olduğunu gösteriyor - 23 Mayıs 2025 (AFP)
Araç gösterge paneli, Dubai'de araç dışındaki sıcaklığın 50 santigrat derece olduğunu gösteriyor - 23 Mayıs 2025 (AFP)
TT

Birleşik Arap Emirlikleri, mayıs ayında 51,6 santigrat derece ile rekor sıcaklık kaydetti

Araç gösterge paneli, Dubai'de araç dışındaki sıcaklığın 50 santigrat derece olduğunu gösteriyor - 23 Mayıs 2025 (AFP)
Araç gösterge paneli, Dubai'de araç dışındaki sıcaklığın 50 santigrat derece olduğunu gösteriyor - 23 Mayıs 2025 (AFP)

Ulusal Meteoroloji Merkezi'ne göre, BAE'de dün mayıs ayının en yüksek sıcaklığı 51,6 santigrat dereceye ulaşarak, ülkede kayıtların tutulmaya başlandığı 2003 yılından bu yana kaydedilen en yüksek sıcaklığa ulaştı.

Ulusal Meteoroloji Merkezi, Twitter'da yaptığı paylaşımda, "Ülkede bugün kaydedilen en yüksek sıcaklık, yerel saatle 13:45'te Süveyhan'da (El Ayn) 51,6 santigrat derece olarak ölçüldü." ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Meteoroloji Merkezi, kayıtların başladığı günden bu yana BAE’de kaydedilen en yüksek sıcaklığın 2010 yılında Abu Dabi'nin El Yasat adasında 52 derece olduğunu belirtti. Merkez, cuma günü mayıs ayında kaydedilen en yüksek sıcaklığın 50,4 derece olduğunu açıklamıştı.

BAE’de kaydedilen en yüksek sıcaklık, 2003 yılından bu yana meteorolojik verileri takip eden merkeze göre, 2009 yılının Mayıs ayında 50,2 derece olarak ölçüldü.

Yaz mevsimi gelmeden önce bile, BAE’de sıcaklık değerleri son yıllarda aynı döneme kıyasla olağanüstü bir artış göstermeye başlamıştı.

Sıcaklığın 45 dereceye kadar ulaştığı Dubai'de sürücüler, klimalarının yoğun sıcağı hafifletecek kadar verimli çalışmadığından şikâyet ederken, bu olgunun yılın bu kadar erken bir döneminde ortaya çıkmasına şaşırdıklarını belirtti.

2023 yılında “COP 28” iklim görüşmelerine ev sahipliği yapacak olan Birleşik Arap Emirlikleri, nisan ayında 42,6 santigrat derece ile rekor bir ortalama sıcaklık yaşadı.

Greenpeace'in 2022 raporuna göre, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesi küresel ortalamanın neredeyse iki katı hızda bir ısınma yaşıyor. Bu durum, bölgenin iklim değişikliğinden büyük ölçüde etkilenmesine ve gıda ve su güvenliği risklerinin artmasına neden oluyor.