​Devrim Muhafızları: ABD ve İngiltere'nin Körfez’deki varlığı güvensizlik getiriyor

ABD Donanması’na ait USS Boxer amfibik saldırı gemisi Hürmüz Boğazı’nda (Reuters)
ABD Donanması’na ait USS Boxer amfibik saldırı gemisi Hürmüz Boğazı’nda (Reuters)
TT

​Devrim Muhafızları: ABD ve İngiltere'nin Körfez’deki varlığı güvensizlik getiriyor

ABD Donanması’na ait USS Boxer amfibik saldırı gemisi Hürmüz Boğazı’nda (Reuters)
ABD Donanması’na ait USS Boxer amfibik saldırı gemisi Hürmüz Boğazı’nda (Reuters)

İran Devrim Muhafızları Deniz Kuvvetleri Komutanı General Ali Rıza Tengsiri, ABD ve İngiltere'nin Körfez bölgesindeki varlığının güvensizlik getirdiğini söyledi.
İran resmi haber ajansı IRNA’da yer alan habere göre İran Devrim Muhafızları Deniz Kuvvetleri Komutanı Tengsiri, İran’ın bölgedeki diğer ülkelerle ittifak kurarak Körfez'de güvenlik sağlayabileceğini dile getirdi.
Tengsiri, İran’ın Körfez’de barış ve istikrar istediğini söylese de, Körfez'de nükleer yakıt kullanan herhangi bir geminin hedef alınması halinde bölgenin güneyinde yer alan ülkelerin kirlilik nedeniyle içme suyuna sahip olamayacağına ilişkin ifadeleri üstü kapalı bir tehdit olarak algılandı.
Cebelitarık yetkilileri ve İngiliz Donanması tarafından 4 Temmuz’da İran’a ait Grace 1 isimli petrol tankerine el konulmasının ardından Tahran ve Londra arasında ciddi bir diplomatik kriz yaşanmıştı.
İran da, 19 Temmuz tarihinde İngiltere bandıralı Steno Impero adlı tankere Hürmüz Boğazı'ndan geçişi sırasında denizcilik kurallarına uymadığı gerekçesiyle el koymuştu.
Cebelitarık Yüksek Mahkemesi İngiltere’nin alıkoyduğu İran tankerinin salıverilmesine hükmetmesinin ardından ABD tankerin alıkonulma süresinin uzatılmasını talep etmişti.
Mahkeme Başkanı Anthony Dudley ise ABD’nin tankerin salıverilmemesi yönündeki yazılı bir talebinin mahkemeye ulaşmadığını açıklamıştı.
Cebelitarık Başbakanı Fabian Picardo da, ABD’nin Grace 1 tankerine yönelik talebinin bağımsız bir otorite tarafından değerlendirileceğini belirtmişti.



Paris, İran'da kaybolan genç Fransız turistin izini kaybetmesinden endişeli

Bir kadın, 7 Mayıs 2025'te Paris'teki Ulusal Meclis önünde düzenlenen destek mitingi sırasında, İran'da gözaltına alınan Cécile Koller ve Jacques Barry'nin posterlerinin önünden geçiyor. (Reuters)
Bir kadın, 7 Mayıs 2025'te Paris'teki Ulusal Meclis önünde düzenlenen destek mitingi sırasında, İran'da gözaltına alınan Cécile Koller ve Jacques Barry'nin posterlerinin önünden geçiyor. (Reuters)
TT

Paris, İran'da kaybolan genç Fransız turistin izini kaybetmesinden endişeli

Bir kadın, 7 Mayıs 2025'te Paris'teki Ulusal Meclis önünde düzenlenen destek mitingi sırasında, İran'da gözaltına alınan Cécile Koller ve Jacques Barry'nin posterlerinin önünden geçiyor. (Reuters)
Bir kadın, 7 Mayıs 2025'te Paris'teki Ulusal Meclis önünde düzenlenen destek mitingi sırasında, İran'da gözaltına alınan Cécile Koller ve Jacques Barry'nin posterlerinin önünden geçiyor. (Reuters)

Fransız bir diplomatik kaynak dün, İran'da bisikletle turistik gezi yapan bir Fransız gencin 16 Haziran'dan beri ailesiyle iletişime geçmediğini ve bu durumun “endişe verici” olduğunu söyledi.

Sosyal medyada yayınlanan bir kayıp ihbarıyla ilgili soruya yanıt veren kaynak, “Bu kayıp endişe verici. Aileyle bu konuda temas halindeyiz” dedi. Dışişleri Bakanlığı'nın Fransız vatandaşlarına İran'a seyahat etmemeleri konusunda tavsiyede bulunduğunu, çünkü Tahran'ın "Batılıları rehin tutma konusunda kasıtlı bir politika" izlediğini belirtti.

Instagram'da yayınlanan bildiride, 18 yaşındaki Linart Monterlos'un Alman vatandaşı da olduğu belirtildi.

Kaynak, Fransız gencin İran'da İsrail adına casusluk yaptığı iddiasıyla son zamanlarda gözaltına alınan Avrupalılar arasında olup olmadığını açıklamadı.

Diplomatik kaynak, İran'ın “Fransız vatandaşlarını geçiş sırasında hedef aldığını, casuslukla suçlayarak korkunç koşullarda gözaltında tuttuğunu, bazılarının uluslararası hukukta işkence olarak tanımlanan muameleye maruz kaldığını” vurguladı.

Kaynak, “Fransız vatandaşlarına İran'a seyahat etmemeleri tavsiye ediliyor” ve “İran'da bulunanların, tutuklanma ve keyfi gözaltı tehlikesi nedeniyle İran topraklarını derhal terk etmeleri tavsiye ediliyor” dedi.

Paris perşembe günü, üç yıldır tutuklu bulunan ve idam cezasıyla karşı karşıya olan Fransız vatandaşlarının serbest bırakılmaması halinde, İran'a uluslararası yaptırımları yeniden uygulayacağı tehdidinde bulundu.

İranlı yetkililer, Mayıs 2022'de bir turistik gezi sırasında Cecile Koller ve Jacques Barry'i gözaltına aldı ve onları “Mossad için casusluk yapmak”, “rejimi devirmek için komplo kurmak” ve “ülkeyi yozlaştırmak” ile suçladı. Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre bu üç suçun cezası idamdır. İran'ın resmi basın organlarında bu konuyla ilgili herhangi bir haber yer almadı.

Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron perşembe günü yaptığı açıklamada, İran'ın Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile bu konuyu görüşeceğini ve karşı önlemler almayı da göz ardı etmediğini belirtti.

Macron, gazetecilere verdiği demeçte, bunun “Fransa'ya yönelik bir provokasyon, saldırganlık” ve “Fransa için kabul edilemez” olduğunu ifade etti.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot, perşembe günü Paris'te gazetecilere yaptığı açıklamada, "Derhal serbest bırakılmalarını talep ediyoruz. Bu bizim en büyük önceliğimizdir" dedi.

AFP’nin haberine atıfta bulunarak, bakan, "Eğer bu suçlamalarla karşı karşıya oldukları doğrulanırsa, bu suçlamaları haksız ve temelsiz olarak değerlendiriyoruz." dedi.

İran Devrim Muhafızları, son birkaç yılda çoğu casuslukla ilgili suçlamalarla onlarca yabancı uyruklu ve çifte vatandaşı gözaltına aldı.

İnsan hakları grupları ve Batılı ülkeler, Tahran'ı yabancı tutukluları pazarlık kozu olarak kullanmakla suçluyor, İran ise bu suçlamayı reddediyor.

Fransa, son aylarda İran'a yönelik söylemini sertleştirdi; özellikle de İran'ın nükleer programı, Rusya'ya verdiği destek ve Avrupa vatandaşlarını gözaltına alması konusunda.