Konut satışları Temmuz'da azaldı

Konut satışları Temmuz'da azaldı
TT

Konut satışları Temmuz'da azaldı

Konut satışları Temmuz'da azaldı

Türkiye genelinde konut satışları Temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 17,5 oranında azalarak 102 bin 236 oldu. 
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2019 yılı Temmuz ayı ‘Konut Satış İstatistikleri'ni açıkladı. Buna göre, Türkiye genelinde konut satışları 2019 Temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 17,5 oranında azalarak 102 bin 236 oldu. Konut satışlarında, İstanbul 17 bin 276 konut satışı ve yüzde 16,9 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul'u, 9 bin 491 konut satışı ve yüzde 9,3 pay ile Ankara, 5 bin 576 konut satışı ve yüzde 5,5 pay ile İzmir izledi. Konut satış sayısının düşük olduğu iller sırasıyla 10 konut ile Ardahan, 15 konut ile Hakkari ve 66 konut ile Şırnak oldu. 
İpotekli konut satışları 2019 Temmuz ayında 13 bin 64 olarak gerçekleşti 
Türkiye genelinde ipotekli konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 57 oranında azalış göstererek 13 bin 64 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 12,8 olarak gerçekleşti. İpotekli satışlarda İstanbul 2 bin 143 konut satışı ve yüzde 16,4 pay ile ilk sırayı aldı. Toplam konut satışları içerisinde ipotekli satış payının en yüksek olduğu il yüzde 24,1 ile Artvin oldu. 
Diğer satış türleri sonucunda 89 bin 172 konut el değiştirdi 
Diğer konut satışları Türkiye genelinde bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 4,6 oranında azalarak 89 bin 172 oldu. Diğer konut satışlarında İstanbul 15 bin 133 konut satışı ve yüzde 17 pay ile ilk sıraya yerleşti. İstanbul'daki toplam konut satışları içinde diğer satışların payı yüzde 87,6 oldu. Ankara 7 bin 914 diğer konut satışı ile ikinci sırada yer aldı. Ankara'yı 4 bin 778 konut satışı ile İzmir izledi. Diğer konut satışının en az olduğu il 8 konut ile Ardahan oldu. 
Konut satışlarında 38 bin 931 konut ilk defa satıldı 
Türkiye genelinde ilk defa satılan konut sayısı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 32,4 azalarak 38 bin 931 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk satışın payı yüzde 38,1 oldu. İlk satışlarda İstanbul 6 bin 709 konut satışı ve yüzde 17,2 ile en yüksek paya sahip olurken, İstanbul'u 3 bin 35 konut satışı ile Ankara ve 2 bin 12 konut satışı ile İzmir izledi. 
İkinci el konut satışlarında 63 bin 305 konut el değiştirdi 
Türkiye genelinde ikinci el konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 4,5 azalış göstererek 63bşn 305 oldu. İkinci el konut satışlarında da İstanbul 10 bin 567 konut satışı ve yüzde 16,7 pay ile ilk sıraya yerleşti. İstanbul'daki toplam konut satışları içinde ikinci el satışların payı yüzde 61,2 oldu. Ankara 6 bin 456 konut satışı ile ikinci sırada yer aldı. Ankara'yı 3 bin 564 konut satışı ile İzmir izledi. 
Yabancılara 2019 yılı Temmuz ayında 4 bin 192 konut satışı gerçekleşti 
Yabancılara yapılan konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 46,7 artarak 4 bin 192 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında, Temmuz 2019'da ilk sırayı bin 903 konut satışı ile İstanbul aldı. İstanbul ilini sırasıyla 764 konut satışı ile Antalya, 249 konut satışı ile Ankara, 217 konut satışı ile Bursa ve 177 konut satışı ile Yalova izledi. 
Ülke uyruklarına göre en çok konut satışı Irak vatandaşlarına yapıldı 
Temmuz ayında Irak vatandaşları Türkiye'den 734 konut satın aldı. Irak'ı sırasıyla, 464 konut ile İran, 219 konut ile Kuveyt, 218 konut ile Suudi Arabistan ve 215 konut ile Rusya Federasyonu izledi. 



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe