Irak'ta ‘zorunlu askerlik’ konusu yeniden gündemde

Irak kuvvetleri Bağdat'ın kuzeyindeki Tarmiya'da bir operasyon sırasında (AFP)
Irak kuvvetleri Bağdat'ın kuzeyindeki Tarmiya'da bir operasyon sırasında (AFP)
TT

Irak'ta ‘zorunlu askerlik’ konusu yeniden gündemde

Irak kuvvetleri Bağdat'ın kuzeyindeki Tarmiya'da bir operasyon sırasında (AFP)
Irak kuvvetleri Bağdat'ın kuzeyindeki Tarmiya'da bir operasyon sırasında (AFP)

Irak’ta 18 yaşını dolduran gençlerin ‘zorunlu askerlik’ hizmetine tabi tutulması bu günlerde yeniden gündeme geldi. Bu konu iki yıl önce kamuoyunda geniş şekilde tartışılmış ancak herhangi bir ilerleme kaydedilmemişti.
Irak Savunma Bakanlığı, Mart 2016’da, zorunlu askerlik hizmeti hakkında bir yasa tasarısı hazırladı ve bunu Devlet Şura Meclisi’ne gönderdi. Ancak proje Bakanlar Kurulu’na geldikten sonra durdu.
Yasa tasarısının hazırlanmasını denetleyen Irak eski Savunma Bakanı Halid el-Ubeydi, konuya ilişkin yaptığı yorumda, “Dönemin Savunma Bakanlığı'nın, kamu yararı taşıyan önemli ve ulusal bir yasa olan zorunlu askerlik hizmet yasasını gözden geçirip hazırlaması birkaç ay sürdü” dedi.
El-Ubeydi, yeni mevzuatın gerektirdiği teknik ve lojistik hazırlıklara ihtiyaç duyulması nedeniyle, hükümetin zorunlu askerlik hizmet yasasının yürürlüğe girmesinden sonra askerlik celbinin gönderilmeye başlanması için iki yıl veya daha fazla zamana ihtiyacı olduğunu dile getirdi.
Iraklıların zorunlu askerlik hakkındaki görüşleri farklılık gösteriyor.
Bu kararı destekleyenler ulusal bağların güçlendirilmesine katkıda bulunmanın yanı sıra ordunun kabiliyetini güçlendirmenin ve personel sayısında yaşanan eksikliği doldurmanın gerekli bir adım olduğuna inanıyor.
Zorunlu askerlik yasasına mesafeli yaklaşanlar ise 2003’ten önce yürürlükte olan bu sisteme dahil olan gençlerden büyük çoğunluğun yaşanan savaşlar neticesinde hayatını kaybetmesi gibi bu kararın gençlerin büyük çoğunluğu için kabus olduğunu düşünüyor.
Irak’ta daha önce yürürlükte olan zorunlu askerlik uygulaması, ABD'nin 2003 yılında Irak'a girmesiyle ortadan kalkmıştı. ABD'nin Irak'taki sivil yöneticisi Paul Bremer kararıyla ordu 2004’te feshedilmiş, gönüllülük sistemi yürürlüğe girmişti.
Şarku’l Avsat’a konuya ilişkin demeç veren Parlamento Güvenlik ve Savunma Komitesi üyesi Ammar Tohme, “Bayrağa hizmet fikri Anayasa’da var. Fakat gençleri zorunlu değil gönüllü olarak askere alma eğilimindeyiz. Bu fikir hala tartışılıyor” dedi.
Tohme, “Zorunluluk fikri gençleri yabancılaştırıyor ve devlet muhtemelen bunu uygulayamayacak. Önceki askerlik tercübeleri, ailelerinden orduda ve yürütülen savaşlarda amaçsız uzun yıllar geçirildiğine ilişkin duydukları rahatsızlık gençler arasında orduya katılma konusunda gerçek bir korku yaratıyor” yorumunda bulunarak, zorunlu askerlik yasasının Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) için de bağlayıcı olduğunu dile getirdi.
Şarku’l Avsat’a konuşan Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Milletvekili Beşşar el-Kiki ise yasanın yürürlüğe girmesi halinde bölge için bağlayıcı olmadığını söyleyerek, “Zorunlu askerlik konusunun derinlemesine çalışmalara ihtiyaç duyduğuna ve ülke koşullarının buna izin vermediğine inanıyoruz. Bununla birlikte, devlet kurumlarının geliştirilmesi ve yeniden yapılandırılmasına acil ihtiyaç var. Gençleri silah altına alarak iş yaratmayı düşünmeye değil. Çünkü bu gerçek bir iş değil. Toplumun militarize edilmesine karşıyız. Bu eğilim, ordu, polis, Haşdi Şabi, Peşmerge ve Terörle Mücadele Kuvvetleri gibi çok sayıda güvenlik hizmetinin varlığına rağmen olumlu sonuçlar vermiyor” şeklinde yorumda bulundu.
El-Kiki, zorunlu askerlik yasasına dair değerlendirmesini şu ifadelerle tamamladı;
“Zorunlu askerlik söylenildiği gibi halk arasındaki uyuma katkı sağlamaz. Ancak, hizmet ve iş olanakları sağlanması, buna erişenlerin hak ve görevleri arasında denge sağlanması fikrinin uygulanabilir olmadığını düşünüyorum. Yasa yürürlüğe girdiğinde devlete karşı olan küskünlüğü artıracak. Ayrıca yasanın Kürt kuvvetleri tarafından reddedileceğini düşünüyorum. Zira IKBY Meclisi’nin bölgenin çıkarlarını olumsuz yönde etkileyecek yasaları reddetme hakkı var.”



Gazze ateşkesi: Arabulucuların çıkmazı aşmak için seçenekleri neler?

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da bulunan Endonezya Hastanesi’nde kefene sarılmış kızı için ağlayan Filistinli bir baba (AFP)
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da bulunan Endonezya Hastanesi’nde kefene sarılmış kızı için ağlayan Filistinli bir baba (AFP)
TT

Gazze ateşkesi: Arabulucuların çıkmazı aşmak için seçenekleri neler?

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da bulunan Endonezya Hastanesi’nde kefene sarılmış kızı için ağlayan Filistinli bir baba (AFP)
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da bulunan Endonezya Hastanesi’nde kefene sarılmış kızı için ağlayan Filistinli bir baba (AFP)

Hamas'ın 7 Ekim 2023'ten bu yana devam eden savaşı sona erdirecek kapsamlı bir anlaşmanın imzalanması önceliğinde ısrar etmesi ve geçici ateşkes önerisini göz ardı etmesinden sonra Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasının tekrar başlaması yeni bir krizle karşı karşıya.

Özellikle İsrail'in gerilimi artırması ve ABD Başkanı Donald Trump'ın önümüzdeki ay bölgeye yapacağı ziyaretin yaklaşması nedeniyle ateşkes anlaşmasını kabul etmeye kapıyı kapatmayan Hamas, daha önce Doha'da liderleriyle görüşen ABD Başkanı Donald Trump'ın rehine işlerinden sorumlu özel temsilcisi Adam Boehler'e kapsamlı bir anlaşmanın imzalanması konusunda pozisyonlarının aynı olduğunu bildirdi. Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlar bu durumu, Filistin hareketinin manevraları ile Binyamin Netanyahu hükümetinin gerilimi artırması arasında çok zor ‘parmak ısırma’ aşamasının tanımı olarak görüyor.

Uzmanlar arabulucuların rolü konusunda, kapsamlı bir anlaşmaya varmaya ya da iki tarafı yeniden yakınlaştırmaya çalışmak ile Hamas'ın hafta ortasında İsrailli muadile sunulmadan önce prensipte kabul ettiği son Mısır önerisine göre, ABD'nin ve muhtemelen Türkiye'nin desteği ve garantisiyle kapsamlı bir anlaşmaya yol açacak kısmi ateşkesi kabul etmeleri için iki tarafa baskı yapmak arasında bölünmüş durumda.

Alternatif bir öneri sunan Hamas'ın Gazze'deki lideri Halil el-Hayye, perşembe akşamı televizyonda yaptığı konuşmada, ‘hareketin, İsrail'in bölgeden çekilmesini garanti altına alan ve Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdiren bir anlaşma çerçevesinde, tüm esirlerin İsrail tarafından alıkonulan mutabık kalınan sayıda Filistinliyle takas edilmesini öngören bir anlaşmayı derhal müzakere etmeye hazır olduğunu’ söyledi. El-Hayye, “Tüm esirlerin ve işgal tarafından tutulan mutabık kalınan sayıda mahkûmun serbest bırakılmasını içeren kapsamlı bir paket üzerinde müzakerelere derhal başlamaya hazır olduğumuzu yineliyoruz. Bunun karşılığında işgal, halkımıza karşı yürüttüğü savaşı tamamen durdurmalı ve Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmelidir” ifadelerini kullandı.

El-Hayye sözlerini şöyle sürdürdü: “Kısmi anlaşmalar Netanyahu ve hükümeti tarafından, bedeli tüm esirlerin feda edilmesi olsa bile, imha ve açlık savaşının sürdürülmesine dayalı siyasi gündemine bir kılıf olarak kullanılıyor. Biz bu politikanın bir parçası olmayacağız.”

El-Hayye, ABD Özel Temsilcisi Adam Boehler'in esir dosyası ve savaşın birlikte sona erdirilmesi yönündeki tutumunu memnuniyetle karşılayarak, bunun, ‘hareketin kapsamlı bir anlaşmaya varılması yönündeki tutumuyla kesiştiğini’ söyledi. Diğer yandan, ‘Hamas'ın bizim şartlarımıza uygun bir şey sunması halinde bu teklife sıcak baktıklarını’ belirten Boehler, esirler konusunda kapsamlı bir anlaşmaya varılması ihtimalinin her zaman mevcut olduğunu ifade etti.

erlerinden edilmiş Gazzeli kadın ve çocuklar, eşyalarıyla birlikte bir kamyonetin arkasında seyahat ediyorlar. (AFP)Yerlerinden edilmiş Gazzeli kadın ve çocuklar, eşyalarıyla birlikte bir kamyonetin arkasında seyahat ediyorlar. (AFP)

CNN, ismi açıklanmayan bir Hamas liderinin pazartesi günü “Kahire'den gelen İsrail teklifini reddediyoruz ve kapsamlı bir anlaşma istiyoruz” dediğini aktardı.

Maariv gazetesi tarafından dün yayınlanan yeni bir ankete göre İsraillilerin yüzde 62'si çatışmaların durdurulması ve Gazze Şeridi'nden çekilme karşılığında tüm esirlerin bir kerede serbest bırakılacağı bir anlaşmaya destek verirken, yüzde 21'i buna karşı çıktı, yüzde 17'si ise fikrini belirtmedi.

Hamas'ın tutumunun ardından dün İsrailli bir güvenlik kaynağı, ‘İsrail'in Gazze Şeridi üzerindeki askeri baskıyı yoğunlaştıracağını, bu reddin Hamas'a ve üst düzey yetkililerine zarar vereceğini, havadan, denizden ve karadan askeri baskının artacağını’ söyledi. Maliye Bakanı Bezalel Smotrich dün X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, “Hamas'a cehennemin kapılarını açmanın ve Gazze Şeridi'ni tamamen işgal edene kadar çatışmaları yoğunlaştırmanın zamanı geldi” dedi.

Mısırlı askeri uzman Tümgeneral Semir Ferec, “Hamas'ın nihai çözüme adım adım değil, bir kezde ulaşılmasını istediğini ve bu isteğin ABD'nin arzusuyla uyumlu olduğunu” belirterek, bunun Trump'ın Ortadoğu ziyareti öncesinde Amerikan baskısıyla karşılaşabilecek olan Binyamin Netanyahu'nun arzusuyla çeliştiğine işaret etti.

Beyt Lahiya'da İsrail saldırısında öldürülen akrabaları için ağlayan Filistinli bir kadın (AFP)Beyt Lahiya'da İsrail saldırısında öldürülen akrabaları için ağlayan Filistinli bir kadın (AFP)

Filistinli siyasi analist Dr. Eymen er-Rakab, askıdaki ateşkesin ‘parmak ısırma’ aşamasında olduğuna inanıyor. Özellikle de Beyaz Saray'daki toplantıda Trump'ın talimatıyla bu ayın sonuna kadar mühleti olduğunun farkına varan Netanyahu'nun büyük tırmanışıyla birlikte bu çok zor bir aşama. İsrail medyasına sızan bilgilere göre Hamas da bunun farkında ve bu nedenle İsrail Başbakanı üzerindeki baskıyı arttırmayı reddediyor.

Er-Rakab, İsrail'in önerisinin Netanyahu tarafından reddedilmek üzere sunulduğunu, özellikle de çekilmeden ya da esirlerin serbest bırakılmasının anahtarlarından bahsetmemesi gibi birçok kusuru olduğunu ve Hamas'ın ‘kapsamlı bir anlaşma’ çağrısında bulunan yanıtının Washington'dan gelen önceki açıklamalarla örtüştüğü için İsrail içinde geniş kabul gördüğünü belirtti.

Başta Kahire ve Doha olmak üzere arabulucular Hamas'ın pozisyonu hakkında yorum yapmadı. Ancak Halil el-Hayye'nin kapsamlı bir anlaşmaya bağlı kalınması yönündeki konuşmasından önce Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani perşembe günü Moskova'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı görüşmede, “Filistin halkının acılarını sona erdirecek bir anlaşmaya varmak için görüşleri yakınlaştırmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

İsrail'in Gazze'nin Şucaiyye mahallesinde bir konuta düzenlediği saldırının gerçekleştiği bölgeyi inceleyen Filistinli arama kurtarma görevlileri (AFP)İsrail'in Gazze'nin Şucaiyye mahallesinde bir konuta düzenlediği saldırının gerçekleştiği bölgeyi inceleyen Filistinli arama kurtarma görevlileri (AFP)

Er-Rakab, Mısır ve Katar'ın Hamas'ın ‘kapsamlı bir anlaşma’ talebini dikkate almaksızın kısmi bir ateşkese varmak ve uzlaşmaya yönelik yaklaşımlar oluşturmak için agresif bir şekilde hareket edeceğine inanıyor. Hamas, Mısır'ın kalıcı bir ateşkesin önünü açan son kısmi önerisini kabul etmeye istekli. İsrail hafta ortasında, hareketin silahsızlandırılmasını da içeren bir teklifle karşılık verdi, ancak bu teklif reddedildi.

Mısır ve Katar krizi çözüp görüşleri yakınlaştırana kadar Washington'un önemli bir adım atmayacağına inanan Ferec, ABD'nin Hamas'a garanti vermesi koşuluyla Trump'ın bölgeye yapacağı ziyaret öncesinde özel bir baskıyla ABD müdahalesinin belirleyici olacağına inanıyor.

Ferec'e göre arabulucuların ‘kapsamlı anlaşmanın’ tamamlanması, ABD taahhüdü ve pratikte savaş öncesiyle aynı olmayan silahsızlanmanın reddinin nasıl aşılacağına dair anlayışlar dışında bir seçeneği yok.