Afganistan lideri Eşref Gani’den DEAŞ açıklaması

Afganistan, bağımsızlığının 100’üncü yıl dönümünü kutluyor (AFP)
Afganistan, bağımsızlığının 100’üncü yıl dönümünü kutluyor (AFP)
TT

Afganistan lideri Eşref Gani’den DEAŞ açıklaması

Afganistan, bağımsızlığının 100’üncü yıl dönümünü kutluyor (AFP)
Afganistan, bağımsızlığının 100’üncü yıl dönümünü kutluyor (AFP)

Afganistan’ın bağımsızlığının 100’üncü yıl dönümünde, ülkenin doğusundaki Celalabad’da patlamalar meydana geldi.
Nangarhar Vali Sözcüsü, Celalabad’da gerçekleşen 6 patlamada, 4’üncü bölgede 17 sivilin yaralandığını açıkladı. Celalabad’daki güvenlik güçlerinin ayrıca şehirde 6 bomba tespit ettiğini ve bombaları patlamadan önce etkisiz hale getirdiği bilgisini verdi.
Afganistan Sağlık Bakanlığı’na göre Celalabad’daki patlamalardan bir gün önce de başkent Kabil’de bir düğün salonunda patlama yaşandı, 63 kişi öldü, 182 kişi de yaralandı. Afgan hükümeti ve Taliban hareketi, Kabil’deki patlamayı kınarken Afganistan Devlet Başkanı ise saldırıdan DEAŞ’ı sorumlu tuttu. Taliban da patlamayı Afgan sivilleri hedef alan barbarca bir eylem olarak niteledi.
Afganistan lideri Eşref Gani, ülkesinin bağımsızlık günü dolayısıyla yaptığı açıklamada “Sivillerin akan her damla kanının intikamını alacağız. DEAŞ’a karşı mücadelemiz devam edecek. Onların köklerini kazıyacağız” dedi. Uluslararası topluma da hükümetinin çabalarını destekleme çağrısı yapan Afganistan Devlet Başkanı ayrıca Pakistan sınırı boyunca silahlı grupların ve DEAŞ örgütünün kendilerine güvenli sığınaklar bulduğuna dikkat çekti. Gani, Pakistan halkına da söz konusu sığınakları tespit etmede Afgan hükümetine yardımcı olma çağrısı yaptı.
Eşref Gani, Taliban’ı da eleştirerek geçen yıllar boyunca teröristlere kanlı saldırılar için yol açtıklarını söyledi.
ABD Başkanı Donald Trump, ülkesinin hem Afgan hükümetiyle hem de Taliban ile başarılı ve olumlu diyaloglar ve görüşmeler yaptığını duyurdu. Trump, New Jersey’de gazetecilere yaptığı açıklamada yönetiminin Afgan hükümeti ve Taliban ile olumlu görüşmelerde bulunduğunu söyleyerek, “Ne olacağını, Afganistan’da kalmaya mı yoksa kuvvetlerimizi nihai olarak geri çekmeye mi karar vereceğiz göreceğiz” dedi.
Trump, ABD Ulusal Güvenlik Konseyi ve ABD idaresindeki üst düzey yetkililerle düzenlenen görüşmelerin ardından ABD ve Taliban arasındaki barış görüşmelerine ilişkin açıklama yaptı. Trump, Washington’ın Afganistan’ın yeniden teröre ve savaşa geri dönmesini istemediğine dikkati çekti. ABD Başkanı, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Afganistan’ın terör için bir üreme alanı olmaması için oraya gittik. Bunu durdurduk. Oldukça ciddi bir iş çıkardık. Afganistan’daki istihbarat varlığımız bizim açımızdan önemli.”
Afgan hükümeti, başkent Kabil’in güneyindeki Çar Asyab ilçesindeki yerel halk ile iş birliği yaparak Taliban’a mensup 1 komutanı öldürdü. Afganistan İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, güvenlik güçlerinin Taliban komutanının gece operasyonunda tasfiye edildiği kaydedildi. Afganistan hükümeti, kuvvetlerinin Kabil’deki Taliban mevziilerine baskın düzenlediğini, Deh Sebz ilçesinde Taliban ve DEAŞ unsurlarından 4’ünü öldürdüğünü, operasyon sırasında bir silah deposunun da imha edildiğini bildirdi. Aynı şekilde Mussahi bölgesinde de Taliban’a mensup 1 militanın gözaltına alındığı, aynı bölgede bir hava saldırısında 2 Taliban militanının öldürüldüğü kaydedildi.
Afgan hava kuvvetleri de yayınladığı bir bildiride Logar ve Gazne vilayetlerinde hava saldırıları düzenlendiğini ve Taliban’a mensup 9 militanın öldüğünü duyurdu. Afganistan ordusuna bağlı Feylek-ul Raad tarafından yapılan yazılı açıklamaya göre, vilayet merkezindeki Pul-i Alem bölgesinde Taliban mevziileri hedef alındı ve 5 Taliban militanı öldürüldü. Açıklamada ayrıca Gazne vilayetindeki baskınlarda da Taliban’a mensup 4 militanın öldürüldüğü bilgisi verildi.
Taliban hareketi de Afganistan’ın güneyindeki Helmand vilayetinin Nehr-i Serrac bölgesinde Taliban’a mensup bir keskin nişancı tarafından 2 Afgan askerinin öldürüldüğünü duyurdu. Hareket tarafından yapılan açıklamaya göre aynı bölgedeki Muhtar Kala bölgesinde de bir polis öldürüldü. Taliban’a mensup silahlı unsurlar ayrıca Helmand vilayetindeki hükümet güçlerinin bir komutanına da suikast düzenledi.
Taliban, hükümet güçlerini ülkenin kuzeybatısındaki Faryab vilayetinin Hayber kasabasındaki Ebu Zer el-Gıfari Camii’ni yıkmakla suçladı. Taliban ayrıca 5 hükümet personelinin ölmesinin ardından başkent Kabil’in batısındaki Vardak vilayetinde de 2 güvenlik merkezinin kontrolünü ele geçirdiklerini açıkladı. Başkentin güneyindeki Logar vilayetinin Pul-i Alem kasabasında 3 istihbarat unsurunun Taliban kuvvetleri tarafından pusuya düşürülerek öldüğü belirtildi. Yapılan açıklamalar söz konusu saldırıda 4 askerin de yaralandığı yönünde.



Netanyahu: İsrail'in esirleri kurtarabilmesi için Hamas'ı tamamen yenilgiye uğratması gerekiyor

Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat Mülteci Kampı’na bırakılan havadan yardımların ardından kuma karışmış baklagilleri toplayan Filistinli bir kadın (AFP)
Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat Mülteci Kampı’na bırakılan havadan yardımların ardından kuma karışmış baklagilleri toplayan Filistinli bir kadın (AFP)
TT

Netanyahu: İsrail'in esirleri kurtarabilmesi için Hamas'ı tamamen yenilgiye uğratması gerekiyor

Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat Mülteci Kampı’na bırakılan havadan yardımların ardından kuma karışmış baklagilleri toplayan Filistinli bir kadın (AFP)
Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat Mülteci Kampı’na bırakılan havadan yardımların ardından kuma karışmış baklagilleri toplayan Filistinli bir kadın (AFP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'nde tutulan esirleri kurtarmak için Hamas'ı tamamen yenilgiye uğratması gerektiğini vurguladı. Bu açıklama, İsrail medyasında ordunun Gazze Şeridi'nin tamamını işgal edebileceğine dair haberlerin yayınlanmasının ardından geldi. Netanyahu, bir askeri eğitim tesisini ziyaretinde şunları söyledi: “Gazze Şeridi'ndeki düşmanı yenilgiye uğratmak, tüm esirlerimizi kurtarmak ve Gazze Şeridi'nin artık İsrail için bir tehdit oluşturmamasını sağlamak için gerekli.”

Netanyahu bugün, Gazze Şeridi'nde devam eden savaş için yeni bir plan sunmak üzere bir güvenlik toplantısı düzenleyecek. Bu plan, Gazze Şeridi'nin tamamen işgal edilmesini içerebilir. Öte yandan İsrail, kuşatma altında harap olmuş Gazze Şeridi’ne ticari malların kısmen girişine izin verdi.

yuıo
İsrail ordusuna ait bir araç, İsrail'in Gazze Şeridi ile olan güney sınırında hareket ediyor. (AFP)

Netanyahu'nun Kudüs'te güvenlik yetkilileriyle bir araya gelerek yeni talimatlar vermesi bekleniyor. Bu toplantı, Gazze Şeridi'nde tutulan esirlerin acılarına dikkat çekmek için New York'ta düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi toplantısıyla eş zamanlı olarak gerçekleştirilecek.

İsrail Kanal 12 televizyonu, Başbakan’ın Genelkurmay Başkanı ve Savunma Bakanı ile bir araya geleceğini bildirdi. Kanal, Netanyahu'nun ofisindeki üst düzey yetkililerin, açıklanacak kararlar arasında Gazze Şeridi'nin tamamen işgal edilmesinin de yer alacağını söylediğini aktardı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN’dan aktardığına göre Netanyahu, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin tamamını kontrol etmesini istiyor.

Haberde, “Başbakanla görüşen bazı hükümet üyeleri, Netanyahu'nun esirlerin tutulduğu bölgeleri de kapsayacak şekilde savaşı genişletmeye karar verdiğini doğruladı” denildi.

Maariv ise “Karar verildi. Gazze Şeridi'ni tamamen işgal etmek üzereyiz” diye yazdı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz bugün, “Gazze Şeridi'nde Hamas'ı yenmek ve esirlerin geri dönmesi için gerekli koşulları sağlamak, savaşın iki ana hedefi. Bunları gerçekleştirmek için ne gerekiyorsa yapmalıyız” ifadelerini kullandı.

sdfrgtyh
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta gıda yardımı almak için kamyonlara binen Filistinliler (Reuters)

Medyada tartışılan plan, Gazze Şeridi'ndeki Hamas hükümetinin öfkeli tepkisine neden oldu. Hükümet, ateşkes görüşmeleri konusundaki tutumunu değiştirmeyeceğini vurguladı.

Hamas Siyasi Büro Üyesi Husam Bedran AFP’ye yaptığı açıklamada, “Top işgalcilerin ve ABD'nin sahasında. Ne yazık ki ABD işgali desteklemeye devam ediyor. Bu da ateşkes ve esir takası anlaşmasına varılmasını fiilen geciktiriyor” dedi.

Baskılar

22 Ekim 2023'te Hamas'ın İsrail'in güney sınırına düzenlediği saldırının ardından başlayan 22 aylık çatışmanın ardından Netanyahu, birçok cephede baskı altında.

İsrail'de, Gazze Şeridi'nde kalan 49 esirin aileleri, onların geri getirilmesi için ateşkes talep ediyor.

Uluslararası alanda ise insani yardım kuruluşları, ‘kitlesel açlık’ tehdidi altındaki Filistinlilere gıda yardımının ulaştırılması için baskı yapıyor. Batılı başkentler ise ABD ve İsrail'in şiddetli muhalefetine rağmen Filistin devletini tanıma planlarını açıkladı.

Netanyahu'nun aşırı sağcı koalisyonundaki müttefikleri, savaşı, Gazze Şeridi'ni işgal etmek ve Batı Şeria üzerindeki kontrolünü sıkılaştırmak için kullanmaya çalışıyor.

7 Ekim’deki Hamas saldırısında çoğu sivil olmak üzere bin 219 kişi öldü. O zamandan beri İsrail, BM tarafından güvenilir olarak kabul edilen Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre çoğu sivil olmak üzere en az 61 bin 20 kişinin hayatını kaybetmesine yol açan bir askeri harekatla karşılık verdi.

Savaşın hedefleri

Netanyahu dün yaptığı açıklamada, İsrail'in savaş hedeflerinin halen ‘düşmanı yenmek, esirleri kurtarmak ve Gazze Şeridi'nin artık İsrail için bir tehdit oluşturmamasını sağlamak’ olduğunu vurguladı.

Bu açıklamaları, aralarında eski istihbarat teşkilatı başkanlarının da bulunduğu 550 eski İsrail güvenlik yetkilisinin, ABD Başkanı Donald Trump'a Netanyahu'ya baskı yapması ve Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmesi çağrısında bulunmasının ardından geldi.

Bu yetkililer Trump'a hitaben yazdıkları açık mektupta şu ifadeleri kullandılar: “Mesleki görüşümüz, Hamas'ın artık İsrail için stratejik bir tehdit oluşturmadığı yönündedir... Tüm askeri hedefleri gerçekleştirdik ve bu savaş artık adil değil... İsrail'in güvenliğini ve kimliğini kaybetmesine yol açıyor.”

Öte yandan esir aileleri yaptıkları açıklamada, “22 aydır kamuoyuna, askeri baskı ve yoğun çatışmaların esirleri geri getireceği söylendi... Gerçek şu ki, savaşın genişlemesi esirlerin hayatını tehlikeye atıyor… Onlar zaten doğrudan ölüm tehlikesiyle karşı karşıya. Netanyahu, İsrail'i ve esirleri yıkıma sürüklüyor” ifadeleri yer aldı.

Temel gıda maddeleri

İsrail Savunma Bakanlığına bağlı Filistin Topraklarındaki Hükümet Aktiviteleri Koordinasyon Birimi (COGAT) bugün, İsrail'in Gazze Şeridi'ne ticari malların girişine kısmen izin vereceğini ve böylece bölgenin BM ve diğer uluslararası kuruluşların sağladığı insani yardıma olan bağımlılığını azaltacağını duyurdu.

COGAT tarafından yapılan açıklamada, “Mekanizmanın oluşturulması kapsamında, savunma kurumu, çeşitli kriterlere uymak ve sıkı güvenlik denetimlerinden geçmek şartıyla sınırlı sayıda yerel tüccarı kabul etti” denildi.

İsrail, mart ayı başından itibaren Gazze Şeridi'ne abluka uyguladıktan sonra mayıs ayında ablukayı kısmen hafifleteceğini duyurdu ve Washington ile koordineli olarak, uluslararası kuruluşların eleştirilerine maruz kalan tartışmalı Gazze İnsani Yardım Vakfı aracılığıyla yardım dağıtım sistemi kurdu. Son dönemde Gazze Şeridi'nde insani kriz ve temel ihtiyaç maddelerinin eksikliği daha da kötüleşti.

Geçen ay yardım konvoyları ve havadan yardım atma operasyonları yeniden başladı. Ancak BM, bölgeye giren gıda miktarının kıtlığı önlemek için yeterli olmadığını düşünüyor.

COGAT'ın açıklamasında, teslim edilecek malların ödemesinin denetimli banka havalesi yoluyla yapılacağı, sevkiyatların ise ‘Hamas'ın müdahalesini önlemek’ için Gazze Şeridi'ne girmeden önce İsrail ordusu tarafından denetleneceği belirtildi.

Yeni mekanizma kapsamında izin verilen malların temel gıda maddeleri, meyve ve sebzeler, bebek maması ve sağlık ürünlerini içereceği belirtildi.

COGAT, dün 300'den fazla yardım kamyonunun Gazze Şeridi'ne girdiğini ve ‘şu anda dağıtılmayı beklediğini’ duyurdu. Ayrıca bölgeye, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır, Ürdün, Almanya, Kanada ve Belçika ile iş birliği içinde 120 yardım paketi bırakıldı.