Savaş, Suriyeli Çingeneleri değiştirdi

Bazı Çingeneler göçebeliğin bir lanet olduğuna inanıyor (Independent Arabia)
Bazı Çingeneler göçebeliğin bir lanet olduğuna inanıyor (Independent Arabia)
TT

Savaş, Suriyeli Çingeneleri değiştirdi

Bazı Çingeneler göçebeliğin bir lanet olduğuna inanıyor (Independent Arabia)
Bazı Çingeneler göçebeliğin bir lanet olduğuna inanıyor (Independent Arabia)

Gür bir ses ve size bakan bir çift siyah göz... Bu bakışlar sizi adeta Lazkiye’de deniz kıyısında bir gezintiye çıkmaya, tebessüm ve ellerindeki deniz kabuklarını bir birine vurarak çıkardıkları etkileyici ritimlerle sizi dikkatli bir okuma yapmaya davet ediyor.
Kızlar kendilerine seyirci aramaktan hiç vazgeçmiyor. Görünüşleri, tıpkı dizi ve filmlerde canlandırıldıkları gibi büyük küpeler ve bol elbiselerle Endülüs ve Cebelitarık Çingeneleriyle benzerlik göstermese de aynı etnik kökene sahipler. Kırsal dokunuşlarla harmanlanmış daha modern kıyafetler giyiyorlar.
Suriye’nin batısındaki Lazkiye sahili yakınlarında dolaşan ve bazılarının kucağında küçük çocukların olduğu genç kızlar, öğleden sonra güneşin yakıcılığı azaldığında denize girmek için plaja akın eden yabancılarla dolu kalabalığın arasına karışıyor ve çalışmak için adeta birbirleriyle yarışıyorlar.
Göçebeliğin son durağı
Bahsettiğimiz genç kızlardan biri olan Zina, yaptığımız ayaküstü sohbete kendini anlatarak başladı. Zaman ve mekan mefhumu olmayan, hayatı uçlarda yaşayan bir topluluğun yaşantısının detaylarını öğrenmemiz için bize kapı araladı.
13 yaşında olmasına rağmen kucağındaki çocuğuyla yaşından çok daha büyük gösteren Zina “Ailemle birlikte Rakka'dan Humus’a taşınırken, diğer Çingene aileler savaş yüzünden henüz buraya gelmeden dünyaya gözlerimi açmışım” dedi.
Zina’nın ailesi, geleneksel alışkanlıklarından birini kırarak göçebeliği bırakıp bizi de büyüleyen bu kıyı kentine yerleşmeyi tercih etmiş. Zina’nın falcı olan arkadaşı da kendi ailesinin şehrin güney sahilinde yaşadığını söyledi. Birçok Suriyeli, rejimin kontrolü dışında kalan, savaşın ateşinden korunmuş ve sakinliğin hakim olduğu bu kıyı kentine sığındı.
Yersiz yurtsuz
Halk arasında ‘Kurbat’ veya ‘Roman’ olarak da bilinen Çingenelerin birçoğu her ne kadar uzun bir göçebelik sürecinden sonra şehirlere ya da kırsal kesimlere yerleşse de halen binalar yerine çadırlarda kalmayı tercih ediyorlar. Suriye’de 2011'den bu yana devam eden savaş sırasında Humus, Halep, Lazkiye ve başkent Şam çevresindeki kırsal bölgelere yerleşen Çingeneler, kendilerini siyasetten ve savaştan uzak tutarken büyük bir kısmı da silahlı çatışmalara girmekten kaçındı.
‘Allah’ın geniş toprakları’ ifadesini kendilerine şiar edinen Çingenelerin çadırları, tüm detayları ve koyu renkleriyle göçebe Çingene bayrağını temsil ediyor. Bölgedeki Çingenelerin ileri gelenlerinden olan 70 yaşındaki Ebu Casim kendilerini yersiz yurtsuz Suriye vatandaşları olarak tanımlıyor.
Lazkiye’deki Çingenelerin manevi liderlerinden biri bize şunları söyledi:
 “Zorlu bir hayatımız var. Kimliksiziz. Neslimiz her zaman yaşadığımız hayatın acılarını çekmek zorunda kaldı. Kurbatın laneti her dair peşlerindedir. Normal bir yaşam sürüyor gibi görünse bile bundan asla kurtulamazlar.”
Çingenelerin gelenekleri ve sıra dışı adetleri var. Bazıları göçebeliği bir lanet olarak görse de çoğunluğu bunun Allah’ın kendilerine bahşettiği bir hediye olduğunu düşünüyor. Tüm yeryüzü onların. İstedikleri yerde, istedikleri zaman özgürce hareket edebiliyorlar.
Independent Arabia'dan Rola el-Yusuf'un haberine göre yaşlı Çingene, halkının geleneklerinden bahsederken şunları söyledi;
“Soyumuzun Cessas bin Murra’ya dayandığı söyleniyor. Efsaneye göre ez-Zir Salim’le uzun yıllar süren mücadeleden sonra Cessas’ın çöldeki ölümünden sonra yeryüzüne dağıldık. Büyük olasılıkla önce Hindistan, Ürdün, Suriye, Irak ve Türkiye’ye, oradan da Endülüs’e (İspanya) ulaştık.”
Kirpiler ve kaçırılan çocuklar
Irkının garip gelenek ve göreneklerini listelemekten çekinmeyen yaşlı Çingene kirpi eti seven halkının kirpi yakalarken yaşadığı zorluklardan bahsetti. Yaşlı Çingene, geceleri çıkılan zorlu kirpi avında uzun bir yürüyüşün ardından avcılar tarafından yakalanan kirpilerin dikenleri temizledikten sonra ızgarada pişirilerek afiyetle yendiğini anlattı.
Çingenelerin zekasına ve nezaketine rağmen hayatları tuhaflıklarla dolu. Çoğunluğu eğitimsiz olan Çingeneler genellikle sağlıksız ortamlarda yaşar ve kamu hizmetlerine erişimleri yoktur. Bunun dışında kalmışlardır. Bu nedenle resmi kayıtlarda ve nüfus müdürlüklerinde sayılarıyla ilgili kesin bir bilgi yoktur. Haklarında ortaya atılan en kötü ve abartılı öykülerden biri de çocukları kaçırdıkları ve büyücülük konusunda usta olduklarıdır.
Çingenelik ve şehirlileşme
Geleceği tahmin etmek, fal bakmak ve dilencilik Çingene kadınların en belirgin alışkanlıklarından biridir. Bu onlar için adeta bir mesleğe dönüşmüştür. Çingene erkeklerinin çoğu çalışmıyor. Çalışanlar da genellikle atık, hurda demir, plastik ve diğer geri dönüştürülebilen maddeleri topluyor.
Öte yandan bu gelenekler, Çingenelik sistemine isyan eden birçok Kurbat tarafından ihlal edilmiş durumda. Araştırmacı sosyolog Fazıl İsa, tıp ve hukuk alanları da dahil olmak üzere birçok Çingenenin üst düzey mesleklere atıldığına dikkat çekti.
İsa “Özellikle savaşın ardından Çingenelerin istikrara kavuşma eğiliminde olduğu söylenebilir. Bu seçenek onlar için oldukça zor oldu. Çünkü göçebe bir hayatları vardı” değerlendirmesinde bulundu.
Çingenelerin, kendilerine özgü müzikleri ve dansları, kimliklerini yansıtan mirasları ve dilleri olduğunu söyleyen İsa “Çingenelerin bir kısmı büyük şehirlerin etrafına çadırlarla yerleşmeyi tercih ederken Hint-Aryan halklarından gelen bir kısmı ise şehirlerin eteklerinde kendilerine taş ve kerpiçten evler inşa ettiler” dedi.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.