BM'den Suudi Arabistan'ın diyalog çabalarına övgü

BM Yemen Özel Temsilcisi, 20 Ağustos’ta BMGK’ya Yemen’deki durum hakkında brifing verdi (BMGK)
BM Yemen Özel Temsilcisi, 20 Ağustos’ta BMGK’ya Yemen’deki durum hakkında brifing verdi (BMGK)
TT

BM'den Suudi Arabistan'ın diyalog çabalarına övgü

BM Yemen Özel Temsilcisi, 20 Ağustos’ta BMGK’ya Yemen’deki durum hakkında brifing verdi (BMGK)
BM Yemen Özel Temsilcisi, 20 Ağustos’ta BMGK’ya Yemen’deki durum hakkında brifing verdi (BMGK)

Birleşmiş Milletler’in (BM) Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths, Güney Geçiş Konseyi kuvvetlerinin Aden’deki devlet kurumlarına karşı yürüttüğü “provokatif adımları” kınarken, koalisyonun sükûneti sağlama ve Suudi Arabistan’ın Cidde’de diyalog yürütme çabalarına övgüde bulundu.
Özel Temsilci, New York’taki Güvenlik Konseyi (BMGK) üyelerine Amman’dan video konferans aracılığıyla brifing verdi. Aden ve Abyan’daki son olayların, Yemen’in geleceğiyle ilgili güçlü soru işaretleri ortaya koyduğunu söyledi. Yemen’in parçalanma riskinin giderek arttığına dikkati çeken Griffiths, “Yemen’in geleceği, halkı ve daha deniş bölgeler açısından risk son derece yüksek” dedi. Özel Temsilci, Stockholm Anlaşması sağlandıktan 8 ay sonra Hudeyde şehrinde büyük bir askeri operasyon yapılmadığını, şiddette sürekli bir düşüş yaşandığını belirtirken, “Bu durum, başlı başına Hudeyde ve Yemen’in farklı bölgelerinde sivil nüfusa fayda sağlamaya devam eden büyük bir başarıdır” ifadelerini kullandı. Ancak Hudeyde’de hızlı ilerleme kaydedilmemesi dolayısıyla hayal kırıklığı yaşandığını söyleyen Martin Griffiths, “Taiz ve karşılıklı esir takası hususundaki anlaşmalar, somut şekilde uygulanmadı” diyerek, Stockholm Anlaşması’nın, Yemen’deki barış sürecinin önemli bir taşı olduğunu vurguladı.
Aden ve güney bölgelerine de değinen Griffiths, Aden ve Abyan’daki olayların “barışı sağlamada karşılaşılan zorlukların karmaşıklığını ve değişkenliğini gösterdiğini” ifade ederek, “bu olayların, ülkenin geleceği için yol açtığı riskleri küçümsememe” çağrısı yaptı. Aden’de başlatılan saldırıların, askeri kampların ve devlet kurumlarının zorla ele geçirilmesinin ardından Güney Geçiş Konseyi kuvvetlerinin, Abyan’da askeri kontrolü artırarak kışkırtıcı adımlar attığını belirten BM temsilcisi, “Güney Geçiş Konseyi’nin devlet kurumlarını kontrol etmek için kabul edilemez çabalarını kınadı. Martin Griffits, “Aden’de kuzey kökenli Yemenlilerin rahatsız edilmesini, onlara karşı fiziksel şiddet uygulanmasını, yerinden edilmeye zorlanmalarını ve hareket özgürlüklerinin kısıtlanmasını” kabul etmediklerini vurguladı. Griffiths, bu durumun büyük bir tehlike olduğunu, Yemen’in toplumsal dokusuna verdiği zararın arttığını söyleyerek, özellikle de koalisyonun sükûneti sağlama ve Suudi Arabistan’ın Cidde’de diyalog yürütme çabalarını da memnuniyetle karşıladıklarını ifade etti. Yetkili, daha fazla bozulmanın önüne geçmek, Aden ve diğer şehirlerde yönetim, güvenlik ve temel hizmetlerin sürekliliğini sağlamak için yakın bir zamanda toplantı düzenlenmesi gerektiğine dikkati çekti. Radikalizm yanlısı grupların faaliyetlerinin tehlikesi hususunda da uyarı yapan Griffiths, El-Kaide’nin Abyan ve Hadramut’taki varlığına ve Aden, Abyan va el-Beyda’da gerçekleştirilen saldırılara dikkati çekti. Martin Griffiths, BM’nin “ilgili BMGK kararları, Körfez İşbirliği Konseyi inisiyatifi ve uygulama mekanizmaları, Ulusal Diyalog çıktıları” uyarınca güney grupları da dahil olmak üzere Yemen halkının meşru kaygılarını gidermek ve anlaşmazlıkları çözmek için kapsamlı diyaloğa bağlı kalmayı sürdüreceğini vurguladı. Güney bölgelerine barış sürecine katılma çağrısı yapan BM Temsilcisi, “Güney ve Yemen’in tüm bölgelerinin geleceğine dair herhangi bir diyalogda dikkate alınması gereken görüşler var” dedi.
BM Genel Sekreteri’nin insani işler konusundaki yardımcılarından Ursula Mueller de 2451 sayılı kararda BMGK’nın onayladığı 5 önceliğin ele alınası gerektiğini vurguladı. Mueller, bu önceliklerin ilk olarak, uluslararası insan haklarına saygı, ikinci olarak insani yardımların engelsiz şekilde teslim edilmesi, üçüncü olarak BM’nin müdahale planının finansmanı, dördüncü olarak ekonomi ve son olarak da acil barış ihtiyacı olduğunu belirtti. İnsani yardım kuruluşlarının, ciddi kısıtlamalarla karşı karşıya kalmaya devam ettiğini belirten Mueller, kuzeydeki duruma dikkati çekerek, “Husilere bağlı yetkililer, son aylarda 50’den fazla resmi onlarca da gayri resmi talimatı yerine getirdi. Bu yönelimleri bazen birbirleriyle çelişiyor. Husi gruba bağlı yetkililerin kuzeyde onayını bekleyen yüzden fazla insani proje var” dedi. Yetkili ayrıca “BM’nin müdahale planı kapsamında çalışan insani yardım kuruluşları, her ay ortalama 12 milyon kişiye yardım ediyor. Geçen yılın aksine 2019 yılına ait insani yardım planının finansmanında önemli bir artış yaşanmadı. Bu oran, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) yanı sıra diğer birçok bağışçının cömert katkıları sayesinde yüzde 65 civarında” ifadelerini kullandı.
Şarku'l Avsat'ın haberine göre Kuveyt’in BM Daimi Temsilcisi Mansur el-Uteybi ise Stockholm Anlaşması’nın hala durgun ve herhangi bir ilerleme kaydedilmediğini söyledi. Yemenli taraflara, ülkedeki insani yardım kuruluşlarının çabalarına yönelik kısıtlamaları kaldırma çağrısı yapan Uteybi, Suudi Arabistan’ın Husi milislerin gerçekleştirdiği saldırılar karşısında kendini savunma hakkında sahip olduğunu vurguladı.



Muhammed bin Selman ve Tahnun bin Zayid Suudi-BAE ikili ortaklığını gözden geçirdi

Prens Muhammed bin Selman dün Cidde'de Şeyh Tahnun bin Zayid'i kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Selman dün Cidde'de Şeyh Tahnun bin Zayid'i kabul etti (SPA)
TT

Muhammed bin Selman ve Tahnun bin Zayid Suudi-BAE ikili ortaklığını gözden geçirdi

Prens Muhammed bin Selman dün Cidde'de Şeyh Tahnun bin Zayid'i kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Selman dün Cidde'de Şeyh Tahnun bin Zayid'i kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman ile BAE Ulusal Güvenlik Danışmanı Şeyh Tahnun bin Zayid dün iki ülke arasındaki ilişkileri gözden geçirdi.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Şeyh Tahnun bin Zayid’in Cidde'deki el Selam Sarayı'nda yaptığı görüşmede, ikili iş birliğinin çeşitli yönleri ve bunları geliştirme ve güçlendirme yolları ele alındı.

Şeyh Tahnun bin Zayid yaptığı açıklamada, “Cidde'ye ziyaretim, iki kardeş ülkenin liderleri arasında bölgenin güvenlik ve istikrarıyla ilgili çeşitli konularda sürekli istişare ve bölgedeki güncel gelişmelerle ilgili koordinasyon çerçevesinde gerçekleşiyor” ifadelerini kullandı.

X sosyal medya platformundaki resmi hesabından yaptığı paylaşıma şöyle devam etti: “Toplantı sırasında, bölgenin ilerlemesi ve refahı üzerinde olumlu bir etkisi olan hayati ve stratejik alanlarda ikili ortaklığın güçlendirilmesini ele aldık. BAE, ikili ve kolektif düzeylerde ortak Arap eyleminin önemine ve mevcut zorluklarla yüzleşmek, bölgenin geleceğini ve sürdürülebilir kalkınmasını sağlamak için sürekli iletişim ihtiyacına tamamen inanmaktadır.”