Irak Bülbülü: Basra en güzel öten kuşunu kaybetmek üzere

Irak Bülbülü hurma dalından yapılma bir kafesin içerisinde (Independent Arabia)
Irak Bülbülü hurma dalından yapılma bir kafesin içerisinde (Independent Arabia)
TT

Irak Bülbülü: Basra en güzel öten kuşunu kaybetmek üzere

Irak Bülbülü hurma dalından yapılma bir kafesin içerisinde (Independent Arabia)
Irak Bülbülü hurma dalından yapılma bir kafesin içerisinde (Independent Arabia)

Irak’ın güneyindeki Basra kentinde beyaz yanaklı bülbül kuşu (Irak Bülbülü) güzel şekli, tatlı ötüşü ve eğer küçüklükten eğitilirse insanlara olan aşinalığıyla diğer kuşlardan farklı olarak halktan büyük ilgi görüyor.
Yuvasız bülbüller
Irak Bülbülü yuvasını sadece palmiye ağaçlarının üzerine kurmaya alışmıştır. Basra, çağlardan bu yana palmiye ağaçlarının çokluğuyla ünlüdür. Ancak geride bıraktığımız 40 yıllık süreç içerisinde savaş, sudaki tuz oranı ve ziraî afetlerin artması gibi sebeplerle milyonlarca palmiye ağaçlarının yok olması, bülbüllerin sayısının da azalmasına neden oldu.
Doğal hayatı koruma uzmanı Hişam Hayrullah, Indepent Arabia’ya yaptığı açıklamada, “Basra’daki Irak Bülbülü’nün sayılarında son yıllarda benzeri görülmemiş bir düşüş yaşandı, artık bölgedeki nadir kuşlardan biri haline geldi. Bunun nedeni sadece palmiye ağaçlarının azalması değil ayrıca başka sebepleri de bulunuyor. Bunların en başında ise aşırı avlanma geliyor. Yani bülbüllerin üreme dönemlerinde avlanması ve yavrularının yuvadan alıkonulması” dedi.
Sudaki aşırı tuzluluk kuşların ölümüne neden oluyor
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia kaynaklı haberine göre, Iraklı bazı aktivistler geçtiğimiz aylarda Basra’da Irak Bülbülü ile ilgili toplumda bilinç oluşturma hedefiyle kampanya başlattı. Kampanyaya destek verenler arasında yer alan mühendis Ala el-Bedran, hükümetin kampanyaya destek vermediğini kaydetti.
Bedran, “Fabrika atıkları sebebiyle Irak Bülbülü ve nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan diğer kuş türlerinin korunması için Basra’da kuş barınağı inşa edilmesi gerekir. Basra sularındaki tuzluluk ve kirlilik krizi, çok sayıda kuşun ölümüne yol açtı. Yerde yatan ölü kuşları görünce çok üzüldüm” şeklinde konuştu.
Irak Bülbülü diğer bölgelere yayılıyor
Bağdat Üniversitesi Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Ömer Şeyhali, Irak Bülbülü’nün sayıları azalsa da nesli tükenme tehlikesi altındaki kuş kategorisine dâhil edilemeyeceğini söyledi.
Şeyhali, “Beyaz yanaklı bülbül, nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya değil. Sayılarının azaldığı doğru ancak buradan çıkarak daha önce hiç görülmeyen yerlerde çoğalıyorlar. 20 yıl öncesine kadar bu türün varlığı sadece Irak’ın güneyi ve orta kesimleri ile İran, Kuveyt, Suudi Arabistan’ın kuzeydoğusuyla sınırlıydı. Ayrıca Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) başıboş bir kuş olarak kabul edilir. Ancak bu tür daha sonra diğer bölgelere yayılmaya başladı. Artık Umman Sultanlığı, Türkiye, Suriye, Irak’ın kuzeyi gibi bölgelerde görülebiliyor” şeklinde konuştu.
Kendisi de bir kuş yetiştiricisi olan Ebu Hüseyin, Irak Bülbüllerini büyük kafeslere koyarak çoğalmalarını beklediğini, daha sonra da bunları doğaya bıraktığını belirtiyor. Ancak bu yöndeki girişimleri, kuşları kafeste esaret altında yetiştirmeye çalışan çoğu girişim gibi başarısızlığa uğramış. Hüseyin, “Hatalarım bu tecrübeyi başarısızlığa uğrattı. Ancak bu kuşların üreme mevsimi olan kış mevsimi gelince tekrar deneyeceğim” diyor.
Irak Bülbülü’nün Basra folkloründeki yeri
Basra'da 10. yüzyılda bir felsefe akımı olarak ortaya çıkan İhvan-ı Safa topluluğunun risalelerinde Irak Bülbülü’nden övgüyle bahseden ifadeler yer alır. Onlardan biri de şöyle; “Şu dalın üzerine oturan, taklitçi bülbüldür/O, küçük bir bedene sahiptir/Çok hızlıdır/Yanakları beyazdır/Çokça iltifat görür/Lisanı fasihtir/Kendini iyi ifade eder/Birçok ezgi söyler/Ben-i Âdem’in bahçelerine komşudur/Evlerine girer/Sözlerine karşılık çokça cevap verir/ Ve seslerini taklit eder.”
Arap Edebiyatı’nın mihenk taşlarından Cahız el-Basri de, kafesteki Irak Bülbülünün durumunu şöyle tasvir eder; “Zannederler ki bülbül asla yerinde durmaz/Bu bir hatadır/Bülbül endişeleniyor/Çünkü o kafeste mahsurdur.”
Okul açılışına bin bülbül serbest
Tarihçi Yasin el-Ubud, “Ebu’l Hasib Yakın Geçmişinde” isimli kitabında şu ifadeleri kullanır, “Yıl 1912. Basra’nın güneyindeki Ebi el-Hasib ilçesinde bir okul açılışı gerçekleşti. Açılışa Osmanlı Valisi Süleyman Nazif Bey iştirak etti. Halk kafeslerdeki bin tane bülbülü bir araya getirdi ve açılış kutlamasında hepsini serbest bıraktı.”
Bugün Basra’nın tümünü arasalar söz konusu sayıya ulaşamazlar. Ancak az sayılamayacak ölçüde bülbül tarihi Basra çarşısında kafeslerde satılıyor. Çoğu ya İran’dan ya da Irak’ın diğer illerinden getirilmiş. Basra’ya ait bülbüllerin fiyatları ise oldukça yüksek. Palmiye ağaçlarının dallarından yapılma kafeslerde bülbül yetiştiriciliği, Basra halkı arasında oldukça yaygın bir durum. Bu tip kafeslerin yapımı da geleneksel el sanatları arasında yer alır.



Trump'ın ‘desteğine’ rağmen Gazze ateşkes anlaşmasının tamamlanmasının önündeki engeller neler?

İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında hasar gören bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan Filistinliler (AFP)
İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında hasar gören bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan Filistinliler (AFP)
TT

Trump'ın ‘desteğine’ rağmen Gazze ateşkes anlaşmasının tamamlanmasının önündeki engeller neler?

İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında hasar gören bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan Filistinliler (AFP)
İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında hasar gören bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan Filistinliler (AFP)

ABD, ocak ayında varılan anlaşmanın mart ayında çökmesinden bu yana Gazze Şeridi'nde bir ateşkesin gerekliliğinden bahsediyor. 13 Haziran'da başlayan İran-İsrail çatışmasının 12 gün sonra sona ermesiyle birlikte Gazze krizinin sona erdirilmesi gerektiğine dair uluslararası talepler arttı, ancak henüz bir anlaşma sağlanamadı.

Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlar, Gazze anlaşmasının önündeki engelleri İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun savaşa ve kişisel çıkarlarına bağlı kişiliğine ve Hamas'ın savaşı durdurmak için sözlü değil yazılı garantilerde ısrar etmesine bağlarken, savaşın her iki tarafının da ABD baskısı altında kısmi bir anlaşmayı göz ardı etmediğini belirtiyor.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ve Avrupa Birliği'nin (AB) Ortadoğu Barış Süreci Özel Temsilcisi Christophe Bigot dün Kahire'de yaptıkları toplantıda, ‘Mısır'ın Katar ve ABD ile iş birliği içinde Gazze'de ateşkes sağlanması, esir takası ve Gazze Şeridi'ne insani yardımların ulaştırılması yönündeki çabalarını’ gözden geçirdi. İkili, ‘İsrail'in Filistinlilere yönelik saldırganlığının durdurulması gerektiğini’ vurguladı.

Bu gelişme, ABD Başkanı Donald Trump'ın, savaşın her iki tarafına da Gazze'de bir ateşkes imzalamaları için defalarca çağrıda bulunduğu bir döneme denk geliyor. Şarku’l Avsat'ın Times of İsrael’den aktardığına göre Trump son olarak cumartesi gecesi sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yaptığı paylaşımda, “Gazze'de bir anlaşma yapın. Esirleri geri alın!” diyerek İsrail Başbakanı’na bir anlaşmaya varması için baskı yapmaya çalıştı.

cdvfgh
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail saldırıları sırasında öldürülen yakınları için ağlayan Filistinli kadınlar (AFP)

İsrail ile İran arasındaki çatışmaların sona ermesinin ardından peş peşe açıklamalar yapan Trump, cuma günü İsrail ve Hamas arasında ateşkes sağlanması çabalarına katılan bazı kişilerle yaptığı görüşmeler sonrası Gazze Şeridi'nde yeni bir ateşkes sağlanabileceğine dair iyimserliğini ifade etti. Reuters'ın haberine göre iki taraf arasında bir hafta içinde anlaşmaya varılabileceğini belirten Trump, Gazze'de ilerleme kaydedildiğini ifade etti.

Trump'ın Gazze'de ateşkes için bastırması, Axios'un cuma günü İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer'in bugün İran ve Gazze Şeridi ile ilgili görüşmeler yapmak üzere Beyaz Saray'a geleceğini duyurmasıyla birlikte geldi. Axios, Dermer'in Netanyahu'nun bu yaz Washington'a yapacağı ziyareti de görüşeceğini bildirdi.

Bu gelişmeler, İsrail medyasında Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un olası ziyaretine ilişkin çelişkilerin yaşandığı ve İsrail Yayın Kurumu'nun Witkoff'un bölgeye gelişi konusunda bir karar vermeden önce arabulucuların Hamas'a yönelik baskılarının sonuçlarını beklediğini söylediği bir dönemde yaşandı.

İsrail'de yayın yapan iNews24, Witkoff'un Mısır'a ‘kararlı bir ziyaret’ gerçekleştireceğini bildirdi. Söz konusu ziyaret, müzakerelerde ‘önemli ilerleme’ kaydedildiğine dair olumlu işaretlerin yanı sıra İsrail tarafından yapılan açıklamaların tonunda somut bir değişimin yaşandığı bir dönemde gerçekleşiyor.

İsrail ve Filistin konularında uzman Mısırlı akademisyen Dr. Tarık Fehmi'ye göre ateşkesin önündeki en büyük engellerden biri Hamas'ın gelecekteki ateşkesler için yazılı garanti almakta ısrar etmesi, Washington'un ise sözlü garantilerden bahsetmesi olduğunu düşünüyor. Fehmi, Witkoff'un Mısır ve İsrail'e yapacağı ziyaretin, arabulucuların Trump'ın desteğiyle bir anlaşmaya varmak için izledikleri yolda bir ilerleme kaydedilmesi halinde gerçekleşeceğini ve bu ziyaretin, ABD Başkanı'nın anlaşmaya varma arzusuna pek sıcak bakmayan Netanyahu üzerindeki baskıyı artıracağını düşünüyor.

fgth
Gazze Şeridi'ndeki İsrail bombardımanı sırasında hayatını kaybeden bir kurbanın cenazesini taşıyan Filistinliler (AFP)

Hamas konusunda uzman Filistinli siyasi analist İbrahim el-Medhun'a göre ‘şu anda herhangi bir anlaşmanın tamamlanmasının önündeki en büyük engel, yargıdan ve siyasi hesap vermekten kaçan Binyamin Netanyahu’. El-Medhun, İsrail'in 7 Ekim 2023'teki başarısızlığıyla ilgili herhangi bir soruşturma komitesi kurmayı reddeden ve peşindeki yolsuzluk dosyalarında yargı önüne çıkmayı kabul etmeyen kişinin Netanyahu olduğuna dikkat çekti. Öte yandan Trump'ın birkaç gün önce İsrail'in içişlerine müdahalesi geldi; Netanyahu'ya yargılanmasının durdurulması ve iktidarda kalmasının sağlanması da dahil olmak üzere açık sözler ve vaatlerde bulundu.

El-Medhun, garantiler ve bunların anlaşmayı engellediği yönündeki söylemler konusunda şu ifadeleri kullandı: “İster sözlü ister yazılı olsun, bu konu önümüzdeki müzakereler sırasında ve üzerinde mutabık kalınacak detaylı mekanizmalar aracılığıyla ele alınacak. Ancak Hamas için şu andaki öncelik soykırımı durdurmak, saldırganlığı sona erdirmek, işgali geri çekmek, kuşatmayı kırmak, yardım getirmek, aç bırakma politikasını durdurmak ve Gazze Şeridi'ndeki felaket durumundan kurtulmaktır.”

Hamas dün yaptığı açıklamada, Arap medyasında yer alan, esir takası anlaşmasını ve Gazze Şeridi'nde ateşkesi kabul etmek için koşullar belirlediği yönündeki haberleri yalanlayarak, bunun ‘temelsiz’ olduğunu vurguladı. Hamas, herhangi bir anlaşma için koşullarının açık olduğunu ve bunların ‘işgalin söylemine hizmet eden anonim kaynaklar’ aracılığıyla değil, kamuoyu önünde ortaya konduğunu belirtti.

fgtrhyu7
İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'ye düzenlediği saldırının ardından yükselen dumanlar (AFP)

İsrail müzakerelerdeki gelişmelerle ilgili resmi bir açıklama yapmazken, Gazze Şeridi'nde bir anlaşma yapılması çağrıları Washington'dan Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa ve Türkiye’ye kadar yayılıyor. Cuma günü BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ateşkes çağrısında bulunurken, bir gün önce de AB liderleri Gazze Şeridi'nde derhal ateşkes yapılması çağrısında bulundu. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ofisinden yapılan açıklamada, Erdoğan'ın geçtiğimiz çarşamba günü NATO zirvesinde liderlere İsrail ile İran arasındaki ateşkesin kalıcı olması gerektiğini söylediği ve Gazze Şeridi'ndeki insani krizin hafifletilmesi için ateşkes çağrısında bulunduğu belirtildi.

Fehmi, ‘Hamas'ın birçok fikirle ve arabulucuların yoğun çabalarıyla karşı karşıya olduğunu, uzun vadeli değil kısmi bir anlaşma yapmak zorunda olduğunu ve bunu baskı altında kabul edebileceğini, İsrail'in tutumunun ise Trump ve ekibinin baskısıyla belirleneceğini’ vurguladı.

Diğer yandan el-Medhun'a göre Hamas bu aşamada ‘savaşı bitirmek, soykırımı durdurmak, İsrail işgalini Gazze Şeridi'nden çekmek ve ilk aşama olarak insani yardımın girişini sağlamakla’ ilgileniyor gibi görünüyor. El-Medhun, Hamas’ın, ‘saldırganlığın sona erdirilmesi için ciddi baskı yapan bölgesel ve uluslararası ortamın ışığında uzlaşmazlığa yönelmediğini’ ifade etti.

El-Medhun sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Hamas, katliamların ve saldırganlığın sona ermesine yol açacak her türlü fırsatı değerlendirecektir. Savaşı sona erdirmek ve Gazze Şeridi'nde asgari yaşam unsurlarını yeniden tesis etmekle ilgilenen Hamas, esir dosyasındaki sorumluluğunun bilincinde; adil ve kapsamlı bir anlaşmanın parçası olarak İsrailli esirlerin serbest bırakılmasını garanti eden her türlü teklifle etkileşime girmeye hazır.”