Esed rejimi, İdlib'de sivillerin tahliyesi için güvenli koridor açarken, Türk gözlem noktasına ateş açıldı

İdlib’in güneyinde yer alan Han Şeyhun’daki yıkılmış binalar (AFP)
İdlib’in güneyinde yer alan Han Şeyhun’daki yıkılmış binalar (AFP)
TT

Esed rejimi, İdlib'de sivillerin tahliyesi için güvenli koridor açarken, Türk gözlem noktasına ateş açıldı

İdlib’in güneyinde yer alan Han Şeyhun’daki yıkılmış binalar (AFP)
İdlib’in güneyinde yer alan Han Şeyhun’daki yıkılmış binalar (AFP)

Suriye Dışişleri Bakanlığı tarafından bugün yapılan açıklamada, ülkenin kuzeybatısında bulunan İdlib’de aylardır devam eden operasyonların yoğunlaşması sebebi ile bölgedeki sivillerin tahliyesi için güvenli koridor açıldığı belirtilirken, Suriye hükümetine bağlı güçler, Türkiye'nin 8. gözlem noktasına ateş açtı.
Suriye haber ajansı SANA’nın haberine göre, Dışişleri Bakanlığı’ndan bir kaynak, terörist grupların uygulamaları nedeniyle vatandaşların güvenli noktalara geçişi için Hama kırsalındaki Soran bölgesinde insani koridor açılmasına karar verildiğini belirterek, İdlib’in güneyi ve Hama’nın kuzeyindeki sivillerin çatışma bölgesinden çıkmasının amaçlandığını ifade etti.
İdlib’in güney kırsalında çatışmalar devam ederken rejim güçleri, Hama'nın kuzeyinde kalan savaşçıların etrafındaki çemberi daraltmak için askeri takviyelerini sürdürüyor.
Muhalefetin kontrolündeki şehir ve kasabalardaki pek çok kişi, rejim tarafından tutuklanma korkusu ya da zorunlu askerlik hizmeti konusunda endişeliler.
Şam yönetiminin insani koridor açtığı duyurusu, rejim güçlerinin İdlib’in stratejik Han Şeyhun’un kontrolünü yeniden ele geçirmesinden bir gün sonra geldi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), rejim güçlerinin şehrin güneyinden İdlib sınırındaki Hama kırsalına kadar geniş bir alanı kuşattığını bildirdi.
Türkiye ve Rusya arasında geçtiğimiz Eylül ayında Soçi’de Suriye’nin kuzeydoğusundaki ‘Gerginliği Azaltma Bölgesi’ne ilişkin anlaşmaya vardı. Anlaşmaya göre, Ankara’nın İdlib’de birkaç kontrol noktasına konuşlanacağı kararlaştırılırken, SOHR, geçtiğimiz Nisan ayından bu yana bölgede devam eden bombardımanda 900 sivilin hayatını kaybettiğini bildirdi.
Türk gözlem noktası rejim güçlerinin ateşi altında kaldı
Öte yandan Suriye güçlerinin ülkenin kuzeybatısındaki Türkiye’ye ait 8. askeri gözlem noktasına ateş açtığı belirtildi. Konuyla ilgili açıklamayı iki Türk yetkili Reuters haber ajansına yaptı.
Bu sıcak gelişmeden önce ise yine Suriye’deki silahlı gruplar, pazartesiyi salıya bağlayan gece İdlib’in güneyindeki stratejik Han Şeyhun ilçesinden ve Hama’nın kuzey kırsalından çekilirken, Moskova ile Ankara arasında yapılan anlaşma uyarınca bölgede kurulan Türk gözlem noktası rejim güçlerinin ateşi altında kalmıştı.
Ankara, Han Şeyhun’un güneyindeki Türk gözlem noktasına giden askeri konvoya yönelik hava saldırısı düzenlendiğini açıklamasının ertesinde Şam’a ‘ateşle oynama’ uyarısında bulundu. Moskova ise silahlı grupları ‘provokasyon’ yapmakla suçladı.
Son yaşanan gelişmelere karşın Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu dün Şam'a ‘ateşle oynama’ uyarısında bulundu. Çavuşoğlu gazetecilere yaptığı açıklamada, “Daha önce de söylediğimiz gibi, ordumuzun ve gözlem noktalarımızın güvenliğini sağlamak için gereken her şeyi yapacağız” ifadelerini kullandı.
Zırhlı araçlar, zırhlı personel taşıyıcıları ve lojistik araçların yanı sıra en az 5 tankın bulunduğu yaklaşık 50 araçtan oluşan askeri konvoy Morek’e ulaşamadı ve pazartesi günü öğleden sonra yaşanan hava saldırısından bu yana Han Şeyhun’un kuzeyindeki Maar Hattat köyü mevkiinde durmak zorunda kaldı.
Rus ve rejim güçlerinin saldırıları
Rusya ve Suriye savaş uçakları, Suriye’nin kuzeybatısındaki çeşitli alanlara saldırılarına devam ederken, uzmanlar, Moskova’nın Şam’ı, İdlib’i kontrol altına almak için “yanmış toprak” politikası izlemeye itmesinden endişe duyuyor. Bu durumun on binlerce Suriyelinin Türkiye sınırına göç etmesine yol açabileceği belirtildi.
SOHR tarafından dün yapılan açıklamada, Rus ve rejime ait savaş uçaklarının Maarat el-Numan'ın doğu kırsalındaki Tel Mennis ilçesini ve şehirdeki El Rahme hastanesine 4 kez saldırı düzenlediği aktarıldı.
Ancak hastane yönetimi, hastane hedef alınmadan saatler önce tıbbi ekipmanları ve personeli tahliye etmişti. Bombardıman binada büyük yıkıma ve çevresinde ağır tahribata neden oldu. Rejime ait savaş uçakları Tel Mennis’in hayati noktalarını bombalamaya devam ederken Şam - Halep uluslararası karayolunun batısına doğru ilerleyen Türk askeri konvoyu İdlib'in doğusunda es-Surman yönünden gelen ilçe merkezinden geçiyordu.
Diğer yandan Gerginliği Azaltma Bölgesi’nde Nisan ayı sonlarında başlayan çatışmalar nedeniyle şuana kadar 3 bin 706 kişi hayatını kaybetti.



Trump'ın Afrika'dan Sorumlu Kıdemli Danışmanı Boulos: Sudan'daki savaş dünyanın en büyük insani krizi

Faşir’in HDK’nın eline geçmesinin ardından kentten kaçan Sudanlılar (AFP)
Faşir’in HDK’nın eline geçmesinin ardından kentten kaçan Sudanlılar (AFP)
TT

Trump'ın Afrika'dan Sorumlu Kıdemli Danışmanı Boulos: Sudan'daki savaş dünyanın en büyük insani krizi

Faşir’in HDK’nın eline geçmesinin ardından kentten kaçan Sudanlılar (AFP)
Faşir’in HDK’nın eline geçmesinin ardından kentten kaçan Sudanlılar (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Afrika'dan Sorumlu Kıdemli Danışmanı Massad Fares Boulos, Sudan'daki savaşı ‘dünyanın en büyük insani krizi’ olarak tanımladı. Boulus, Fransız Haber Ajansı AFP’ye yaptığı açıklamada diplomatik çabaların barışa doğru ilerleme sağlamasını umduğunu söyledi.

Sudan’da 2023 yılının nisan ayında Abdulfettah el-Burhan liderliğindeki ordu ile eski yardımcısı Muhammed Hamdan Dagalu (Hamideti) liderliğindeki Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında savaşın patlak vermesinden bu yana, on binlerce kişi hayatını kaybetti ve yaklaşık 12 milyon kişi yerinden edildi.

HDK, geçtiğimiz ekim ayı sonlarında, Sudan’ın Darfur bölgesinin batısında yer alan stratejik öneme sahip olan Faşir şehrini 18 ay süren kuşatmanın ardından ele geçirdi. Bu süreçte toplu katliamlar ve cinsel şiddet olayları yaşandığına dair haberler basına yansıdı.

dsfrg
Faşir’deki çatışmalardan kaçarak Tavile’deki bir mülteci kampına sığınan çocuklar, 3 Kasım 2025 (AP)

Boulos, Katar’ın başkenti Doha'da AFP’ye, Sudan'daki çatışmanın ‘günümüz dünyasındaki en büyük insani kriz ve en büyük insani felaket’ olduğunu söyledi.

Trump'ın Afrika'dan Sorumlu Kıdemli Danışmanı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Faşir’de özellikle son iki-üç hafta içinde yaşananları ve o videoları hepimiz gördük. O haberleri gördük. Bu zulümler kesinlikle kabul edilemez. Bu durum bir an önce sona ermeli.”

Washington, savaşan tarafları Sudan'da ateşkes ilan etmeye çağırdı.

Ordu yanlısı Sudan hükümeti, ABD'nin ateşkes önerisiyle ilgili toplantının ardından savaşa devam edeceğini açıkladı.

HDK ise arabulucuların insani ateşkes önerisini kabul ettiğini duyururken, savaşmaya devam ediyor.

ABD'nin Sudan'daki arabulucu ortaklarıyla birlikte her iki tarafı da ‘üç aylık insani ateşkes’ üzerinde anlaşmaya çağırdığını söyleyen Boulos, ‘ateşkesin tartışıldığı ve müzakere edilmek üzere olduğunu’ belirterek, Tarafları bu öneriyi kabul etmeye ve gecikmeksizin derhal uygulamaya koymaya çağırdıklarını söyledi.

xssadf
Faşir’deki HDK üyeleri (AFP)

ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır, geçtiğimiz eylül ayında, önce insani yardım için ateşkes, ardından kalıcı ateşkes ve sivil yönetime geçiş için ortak bir bildiri yayınladı. Ancak bildiride savaşan tarafların hiçbirinin geçiş sürecine katılmayacağı belirtildi.

Boulos, ABD’nin ortaklarıyla birlikte, sivil yönetime geçiş de dahil olmak üzere daha geniş kapsamlı plan konusunda ‘önümüzdeki haftalarda bazı ilerlemeler kaydetmeyi’ umduğunu belirtti.

ABD’li yetkili, ‘en büyük önceliğin insani boyut ve insani ateşkes olmaya devam ettiğini’ vurguladı.


Irak’ın yeni parlamentosunda ‘siviller’ yok

IKBY’deki bir sandıkta oy kullanan bir seçmen (AFP)
IKBY’deki bir sandıkta oy kullanan bir seçmen (AFP)
TT

Irak’ın yeni parlamentosunda ‘siviller’ yok

IKBY’deki bir sandıkta oy kullanan bir seçmen (AFP)
IKBY’deki bir sandıkta oy kullanan bir seçmen (AFP)

Irak’ta geçtiğimiz hafta yapılan genel seçimlerde sadece Basra'daki Fav-Zaho İttifakı adayının bir sandalye kazandığı muhalefet kanadındaki üç ittifakın ezici bir yenilgiye uğramasıyla yeni parlamentoda sivil güçlerin temsiliyeti tamamen ortadan kalktı.

Sivil ittifaklar arasında Bedil, Sivil Demokratik Hareket, Fav-Zako ve Medeniyyun yer alıyordu ve yaklaşık 389 aday vardı. Ancak bu adayların çoğu, ittifak liderlerinin ‘sıfır’ olarak nitelendirdiği sonuçlar aldı.

Adaylar, geleneksel partilerin sahip olduğu etki ve finansman ağlarının belirleyici bir rol oynadığını, sivil güçlerin ise iç çekişmelerden ve zayıf organizasyon ve finansmandan şikayet ettiğini söylediler. Ayrıca, destekçileri arasındaki güven eksikliği ve katılımın azalmasının kazanma şanslarını düşürdüğünü de eklediler.

Adaylar, yenilgilerinin ‘seçimler adaletsizliğin olması’, siyasi finansmanın denetlenmemesi ve nüfuzlu grupların seçmenler üzerinde baskı kurmasından kaynaklandığını söylediler.


SDG: Şam'a bağlı grupların saldırısını engelledik. Her türlü saldırıya karşılık vermeye hazırız

SDG üyeleri (arşiv fotoğrafı - Reuters)
SDG üyeleri (arşiv fotoğrafı - Reuters)
TT

SDG: Şam'a bağlı grupların saldırısını engelledik. Her türlü saldırıya karşılık vermeye hazırız

SDG üyeleri (arşiv fotoğrafı - Reuters)
SDG üyeleri (arşiv fotoğrafı - Reuters)

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) tarafından dün yapılan açıklamada Rakka’nın doğusunda Suriye hükümetine bağlı grupların saldırısının engellendiği belirtildi. Açıklamada SDG’nin Şam hükümetine bağlı bazı grupların yarattığı kaos ve sonuçsuz çabaları yansıtan her türlü yeni saldırıya yanıt vermeye hazır olduğu vurgulandı. SDG ayrıca gerilimin tırmanmasını önlemek için orantılı bir yanıt verdiğini de ifade etti.

SDG, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Şam hükümetine bağlı bazı grupların yarattığı kaos ve sonuçsuz çabaları yansıtan yeni bir saldırıda, güçlerimiz Rakka'nın doğu kırsalındaki Ganim el-Ali köyü çevresinde hain bir saldırıya maruz kaldı. Bu saldırıda söz konusu gruplar, sivillerin güvenliğini ve bölgenin istikrarını hiçe sayarak kamikaze insansız hava araçları (İHA) ve ağır silahlar kullandı.”

cdf
Kamışlı kentinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG üyeleri (Reuters)

SDG, güçlerinin saldırıyı ‘tüm sorumluluğuyla’ püskürttüğünü ve çatışmalarda üç üyesinin hafif şekilde yaralandığını, ayrıca ‘saldıran gruplar arasında da kayıpların olduğu doğrulandığını’ belirtti.

Açıklamada bu ‘pervasız’ davranışın, bölgede gerginliği tırmandırmak ve istikrarı korumaya yönelik tüm çabaları baltalamak isteyen tarafların bu yöndeki çabalarını teyit ettiği vurgulandı.

Müdahalesinin ‘saldırının niteliğine orantılı olduğunu, itidal göstermeye ve çatışmanın tırmanmasını önlemeye tam olarak kararlı olduğunu’ belirten SDG’nin açıklamasında “Tekrarlanan saldırılar ve provokasyonlar karşısında seyirci kalmayacağımızı ve bölgelerimizi, güçlerimizi ve halkımızı her türlü tehditten korumak için uygun önlemleri alacağımızı teyit ediyoruz” ifadeleri yer aldı.

Açıklamanın sonunda ise şöyle denildi:

“Bu grupların destekçilerini, tüm bölgenin güvenliği ve istikrarına doğrudan tehdit oluşturan sorumsuz uygulamalarına son vermeleri ve onları kontrol altına almaları için çağırıyoruz.”