Suudi kadınların 'velayet'ten özgürleşme mücadelesi

Bir kadın mahkûmun, velisinin onayı veya kabulü şart koşulmaksızın serbest bırakılması yönündeki öneri Şura Meclisi’ne sunulacak (Şura Meclisi)
Bir kadın mahkûmun, velisinin onayı veya kabulü şart koşulmaksızın serbest bırakılması yönündeki öneri Şura Meclisi’ne sunulacak (Şura Meclisi)
TT

Suudi kadınların 'velayet'ten özgürleşme mücadelesi

Bir kadın mahkûmun, velisinin onayı veya kabulü şart koşulmaksızın serbest bırakılması yönündeki öneri Şura Meclisi’ne sunulacak (Şura Meclisi)
Bir kadın mahkûmun, velisinin onayı veya kabulü şart koşulmaksızın serbest bırakılması yönündeki öneri Şura Meclisi’ne sunulacak (Şura Meclisi)

Suudi Arabistan parlamentosu Şura Meclisi’nin kadın üyeleri, ülkelerindeki yetkililerin, kadınlar üzerindeki vesayetin (başkası adına tasarrufta bulunma yetki ve sorumluluğu) kaldırılması kararına işlerlik kazandırmak için faaliyetlerine hız kazandırarak geçmişte meclis çatısı altında etkisi azaltılan kadına yeniden imkân tanınmasına ilişkin öneriler sunuyor.
Independent Arabia'dan Suad el-Ya'la'nın haberine göre söz konusu önerilerden biri, kızların ortadan kaybolmasının ceza olmaktan çıkarılması iken bir diğeri kadın mahkûmların, mahkûmiyet süreleri sona erdikten sonra bir erkek veli (sorumlu) tarafından teslim alınması şartı koşulmaksızın serbest bırakılması çağrısında bulunuyor.
Adalet Bakanlığı’ndan, kendilerine zarar vermek için kullanılmasını önlemek adına kaybolma, evden kaçma ve ebeveyne karşı çıkma davaları ile ilişkili olan kadına yönelik şikâyet sunulmasını durdurma talebinde bulunan Şura Üyesi Doktor İkbal Darenderi, Bakanlığa sunduğu bu önerisinin birçok sebepten hareket ettiğini belirtti. Söz konusu sebeplerin başında, bazı genç kızların velileri tarafından sunulan düzmece şikâyetlerin sayısında artış görülmesi geliyor. Darenderi’ye göre bu tür veliler, kendilerine yönelik şiddetin, zorbalığın ve istismarın ortadan kaldırılmasını talep eden genç kızlara zarar vermek için şikâyetlerinde evden kaçma ve ana-babaya asi olma gibi gerekçeler öne sürüyor.
Birçok erkeğin zorbalık yoluyla kızları ile eşlerinin mallarını ele geçirmesi, şiddet ve haksız olarak kadının evlenmesine engel olunması gibi vakalar da işaret edilen sebepler arasında yer alıyor. Bunların yanı sıra bu kimseler, mağdur olan kızları, kendilerini şikâyet ettikleri takdirde, haklarında ana-babaya asi olma davası açıp hapsedilmesini ve kırbaçlanmasını sağlamakla tehdit ederek kendi onayları olmadan hapisten çıkamayacakları veya genç kız bakım evlerine gönderilecekleri konusunda gözdağı veriyor.
Darenderi, konuya ilişkin açıklamasına göre, “Çalışmak, okumak, zorla evlendirilmemek, tacize uğramamak ve evden mecburen ayrılmak gibi haklarını talep eden genç kızların, kendilerini koruyacak bir tarafın ve alternatifin bulunmaması bir yana, velilerinin ana-babaya asi olma veya ortadan kaybolma gibi düzmece şikâyetlerde bulunmasından ötürü uğradıkları haksızlığın giderilmesini isteyen genç kız ve kadınların sayısında bir artış söz konusu.”
Suudi Arabistan’daki Ulusal İnsan Hakları Kuruluşu, yakın zamanda, ele aldıkları pek çok davanın olduğunu açıkladı. “Bazı velilerin, ana-babaya asi olma gibi tutuklamayı gerektiren suçlara ilişkin yasayı kötüye kullanması ile ortaya çıkan ciddi bir sorunun varlığına” işaret eden Darenderi, bu önerisine uluslararası insan hakları örgütlerinin bu sorunu ‘halen çözülmemiş’ kabul etmesini gerekçe gösterdi.
Kadın mahkûmun, velisi teslim almadan serbest bırakılması
Şura Meclisi’ne yeniden sunulacak olan ikinci öneri, kadın mahkûmun velisinin onayı ve kabulü şart koşulmaksızın serbest bırakılması çağrısında bulunuyor. Dr. İkbal Darenderi, bu önerinin yeniden sunulması için birkaç gerekçe öne sürerek şu ifadeleri dile getirdi: “Bu şartın talep edilmediği söylense de gerçek bu şekilde değil. Halihazırda hapishane yönetimi, mahkûmiyet süresi sona eren kadın mahkûmun, teslim kağıdının imzalanmasından sonra sadece velisine teslim edilmesini kabul ediyor. Akrabalarından biri veya tamamı kadını teslim almayı reddediyorsa ya da kadının kimsesi yoksa konumu veya görevi ne olursa olsun kadın, ya belirsiz bir süre hapiste tutuluyor ya konukevine nakledilerek velisi veya bir yakınını kendisini teslim almaya ikna edene kadar tutuklu bırakılıyor ya kaçmak için rastgele biri ile evleniyor ya da veliye yönelik karar davası açılıyor. Reddetmesi halinde velinin hapsedilmesine dair bir dava da söz konusu. Bu da uzun bir zaman alıp her zaman işe yaramayabiliyor.”
Meclis Üyesi Doktor Latife Şalan, Çalışma ve Sosyal Kalkınma Bakanlığı’na, cezaları sona erdikten sonra serbest bırakılan kadınların, kendilerini teslim almak üzere bir velinin hazır bulunmasına gerek olmadan, tıpkı cezası biten erkek mahkûmlar gibi konukevinden hemen ayrılmalarına izin verilmesini talep eden bir öneride bulundu.
Hapis ve tutuklamaya ilişkin maddede şu ifade yer alıyor: “Bir mahkûm veya tutuklunun, tutuklama emrinde belirtilen sürenin bitiminden sonra hapishane veya tutukevinde tutulmaması gerekir”. Darenderi, bu maddenin kadın ile erkek arasında bir ayrım yapmadığını söyleyerek kadın mahkûmu velisinin ya da bir akrabasının teslim alması talebinin sürdürülmesinin yasal bir dayanağının bulunmadığına işaret ediyor. Mağdur olan kadınların ifadelerine göre hapishane yönetimi bu duruma, velinin ya da bir yakının bir nevi kefalet olarak imzalaması gereken bir sözleşmenin olduğunu gerekçe gösteriyor.
Darenderi’ye göre kadın mahkûmun tutukluluk süresinin bitiminden sonra serbestliğinin reddedilmesinin Suudi Kral Selman Bin Abdulaziz ile Veliaht Prens Muhammed Bin Selman’ın yönelimlerine de uygun düşmüyor. Bilindiği üzere Kral ile Veliaht Prens, Suudi kadınına kolaylık sağlamayı ve velisinin onayı şart koşulmaksızın hizmetlerden faydalanmasını mümkün kılmayı hedefliyor. Bir insanı, sebep ne olursa belirli bir süreden daha fazla cezalandırmak ise haksızlıktır.
Kadın mahkûmu, cezası bittikten sonra hapiste tutmak, onun haklarına yönelik bir ihlal olarak da kabul edilmektedir. Üstelik veli, kızını teslim almaya mecbur edilemez; hele de kızını evlatlıktan reddettiyse. Darenderi, bazı ailelerin herhangi bir suç işlediğinde genç kızları reddetmelerine karşılık cinayet suçu işlese bile erkeğe aynıyla muamele etmediğine, velinin bu erkeği hapisten çıkarmak için şart koşmadığına ve kadın için yeterli gözetim ve bakımın olmadığına da dikkat çekiyor. Bazı durumlarda kadın mahkûm, hayatı için endişelenerek kendisini öldürmeye yemin eden veli tarafından teslim alınmayı reddediyor. Ayrıca bazı mahkûmların, velisini isteği hilafına kendisini teslim almaya zorlaması sonucu hapisten çıktıktan sonra işkenceye ve cinayete kurban gittiği durumlar da yaşanıyor. Aynı şekilde genç kızlar, konukevlerinde birkaç kişinin kaçmasına, intihar girişiminde bulunmasına veya sadece çıkmak için dolandırıcılarla evlenmesine sebep olan zorlu yaşam koşullarına ve sert muameleye maruz kalıyor (son örneği bu ay yaşandı).
Birçok avukat, mahkûmun yakınlarının, ceza süresi bittikten sonra kadını teslim almayı reddetmesi halinde mahkûmun ailesi ile görüşüp anlaşmazlığın bitirilmesi konusunda ikna etmek üzere hapishanedeki sosyal hizmet uzmanlarının devreye girdiğini belirtiyor. Ailenin tutumunda ısrarcı olması durumunda ise mahkûmun bulunduğu bölgenin ‘Emiri’ ile temasa geçilerek kadın, Sosyal Kalkınma Bakanlığı’na bağlı bir evde ağırlanıyor.



Suudi Arabistan, G20'nin en hızlı büyüyen fuar ve konferans pazarları arasında yer alıyor

Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Uluslararası Fuar ve Konferans Endüstrisi Zirvesi'nde bir konuşma yaptı. (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Uluslararası Fuar ve Konferans Endüstrisi Zirvesi'nde bir konuşma yaptı. (Şarku'l Avsat)
TT

Suudi Arabistan, G20'nin en hızlı büyüyen fuar ve konferans pazarları arasında yer alıyor

Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Uluslararası Fuar ve Konferans Endüstrisi Zirvesi'nde bir konuşma yaptı. (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Uluslararası Fuar ve Konferans Endüstrisi Zirvesi'nde bir konuşma yaptı. (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan, fuar ve konferans sektöründe benzeri görülmemiş bir büyümenin yaşandığı, kapasitenin sadece bir yıl içinde yüzde 32 artarak 923 lisanslı mekâna ulaştığı bir dönemin ardından, ‘iş etkinliklerinin altın on yılı’ olarak tanımlanan yeni bir aşamaya hazırlanıyor.

Bu sıçrama, Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu’nun (SCEGA) etkinlikleri yalnızca sergi ve toplantı alanları olarak değil; sorun çözme, politika geliştirme ve sektörler arası ittifaklar kurma platformları olarak yeniden tanımlamayı amaçlayan daha geniş vizyonuyla paralel ilerliyor. SCEGA Başkanı Fahd er-Reşid, Suudi Arabistan’ın ‘büyük etkinliklerin altın on yılına hazırlandığını’ belirterek, bu dönemin merkezinde Expo 2030 ve 2034 Dünya Kupası gibi mega etkinliklerin bulunacağını söyledi.

Bu ivme, Riyad’ın dünya çapında 2 binden fazla sektör liderini bir araya getiren Uluslararası Fuar ve Konferans Endüstrisi Zirvesi'nin ikinci edisyonuna ev sahipliği yaptığı döneme denk geliyor. Suudi Arabistan, G20 içinde iş etkinlikleri sektörünün en hızlı büyüyen pazarlarından biri olarak konumunu pekiştirmeyi hedefliyor.

Sektörde büyüme ve şirket sayısındaki artış

Fahd er-Reşid, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, sektörün bugün ‘G20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyenlerden biri’ olduğunu belirtti. Buna göre sektör, son beş yılda yıllık yaklaşık yüzde 10 büyüdü ve doğrudan ekonomik katkısı 10 milyar riyale (yaklaşık 2,7 milyar dolar) ulaştı.

Dünya genelinde etkinlik endüstrisinin değerinin 1 trilyon doları aştığını belirten er-Reşid, bu rakamın önümüzdeki on yılda iki katına çıkmasının beklendiğini ve sektörün küresel ekonomik büyümenin en önemli itici güçlerinden biri haline geleceğini ifade etti.

Suudi Arabistan’da sektörde faaliyet gösteren şirket sayısı da 2018’deki 400’den bugün 17 bine yükselerek yüzde 330 oranında artış kaydetti. Er-Reşid, bu sıçramayı ‘muazzam’ bir dönüşüm olarak nitelendirdi ve ülkenin bu alanda ne kadar hızlı geliştiğinin bir göstergesi olduğunu söyledi.

Ayrıca zirvede, Suudi Arabistan’da merkez açacak 5 yeni küresel fuar ve konferans organizasyon şirketinin duyurulacağını açıklayan er-Reşid, böylece ülkede faaliyet gösteren büyük uluslararası firma sayısının 12’den 13’e yükseleceğini belirtti. Bu sayı, dünyadaki en büyük 20 şirketin yüzde 70’ine karşılık geliyor.

Kapasite genişliyor

Bu büyümeye, etkinlik sektörünün altyapısındaki dikkat çekici genişleme eşlik ediyor. Krallık genelindeki 923 lisanslı noktadan oluşan ağ sayesinde, kapasite sadece bir yıl içinde yüzde 32 artış gösterdi. Ayrıca, 2018’den bu yana fuarlara ayrılan toplam alan yüzde 320 oranında büyüyerek bugün 300 bin 520 metrekareye ulaştı.

Etkinliklerin rolünün yeniden tanımlanması

Sektörde yaşanan hareketlilik yalnızca niceliksel büyümeyle sınırlı kalmıyor; etkinliklerin ekonomik ve bilgi üretimindeki rolü de yeniden tanımlanıyor. SCEGA’nın ortaya koyduğu vizyona göre, etkinlikler artık sadece sergi ve buluşma alanları değil; politika üretiminin, sorun çözümünün ve sektörler arası ittifakların kurulduğu platformlar haline geliyor.

scdfrgt
Her türlü sergi, uluslararası konferans ve daha fazlasının yanı sıra büyük eğlence, kültür ve spor etkinliklerine ev sahipliği yapan bir alan (Cidde Superdome)

Er-Reşid, Suudi Arabistan’ın ‘karar alıcıların sanayi liderleriyle kesiştiği küresel bir merkez’ olma yolunda ilerlediğini vurguluyor. Ona göre hedef, ‘daha fazla etkinlik düzenlemek değil; küresel sektörlere fayda sağlayacak çözümler üretmek ve inisiyatifler başlatmak.’

Uluslararası zirve

Bu hızlı büyüme, Riyad’ın 26-27 Kasım 2025 tarihlerinde, dünya genelinden 2 binden fazla sektör liderinin katılımıyla Uluslararası Fuar ve Konferans Endüstrisi Zirvesi’ne ev sahipliği yapmasıyla paralel ilerliyor.

sd
Zirveye katılan misafirler (Şarku’l Avsat)

Er-Reşid, zirvenin yerel karar alıcıları küresel liderlerle buluşturmak ve kamu ile özel sektör arasındaki iş birliğini güçlendirmek için altın bir fırsat sunduğunu belirtti. Zirve, Vizyon 2030 hedefleri doğrultusunda turizm ve etkinlik sektöründe 2030 yılına kadar 150 milyon ziyaretçiyi ağırlama planıyla uyumlu bir platform oluşturuyor. Sektör, 2025’in ilk yarısında 60,9 milyon ziyaretçi sayısını aşmış ve toplam 161,4 milyar riyal (43 milyar dolar) turistik harcama kaydetmişti.

Bu büyüme ve benzersiz genişleme, Suudi Arabistan’ı etkinlik ve iş dünyasında küresel bir merkez haline getiriyor. Etkinlikler artık yalnızca sergi ve buluşma alanları değil; ekonomik büyümenin itici güçleri, inovasyon hızlandırıcıları ve stratejik ittifakların kurulmasını sağlayan araçlar olarak öne çıkıyor.

Büyük etkinliklerin düzenlenmeye devam etmesi, altyapı yatırımlarının artması ve ulusal iş gücünün eğitilmesiyle Suudi Arabistan, küresel yatırımcılar ve şirketler için temel bir destinasyon olarak konumunu güçlendiriyor ve dünya genelinde etkinlik sektörünün geleceğini şekillendirecek yeni fırsatlar sunuyor.


Suudi Arabistan, Filistinlilerin hedeflerine ulaşmak için ortaklarıyla iş birliği yapma taahhüdünü yineledi

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (SPA)
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (SPA)
TT

Suudi Arabistan, Filistinlilerin hedeflerine ulaşmak için ortaklarıyla iş birliği yapma taahhüdünü yineledi

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (SPA)
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (SPA)

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, Krallığın 1967 sınırları üzerinde başkenti Kudüs olan bağımsız Filistin devletinin kurulmasına yönelik Filistin halkının beklentilerini gerçekleştirmek için tüm ortaklarla çalışmayı sürdüreceğini vurguladı. Ayrıca İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nden tamamen çekilmesinin, yeniden imar ve istikrar sürecinin başlaması için zorunlu olduğunu belirtti.

Söz konusu açıklamalar dün Riyad’da Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman başkanlığında düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısında yapıldı. Toplantının başında Veliaht Prens, ABD’ye gerçekleştirdiği ziyaretin sonuçları hakkında bilgi verdi. Veliaht Prens Muhammed bin Selman, ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı görüşmelerde, Riyad ile Washington arasında doksan yılı aşkın süredir devam eden tarihi dostluk bağlarının ve stratejik ortaklığın teyit edildiğini, iki ülkenin ortak çıkarlarını güçlendirmeye yönelik iş birliğini ele aldıklarını aktardı. Ayrıca Temsilciler Meclisi Başkanı ve Senato ile Temsilciler Meclisi’nden çeşitli liderlerle yaptığı temasların ayrıntılarını paylaştı.

Bakanlar Kurulu, Suudi Arabistan ile ABD arasındaki zirve görüşmelerini takdirle değerlendirerek, tarafların ilişkileri güçlendirme ve çeşitli alanlarda ileriye taşıma konusundaki kararlılığını vurguladı. Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Başkan Trump arasında imzalanan stratejik savunma anlaşması ile ziyarette imzalanan diğer anlaşmaların, Krallığın ABD ekonomisinin sağlamlığına duyduğu güveni ve Amerikan pazarındaki fırsatlardan yararlanma isteğini yansıttığı ifade edildi. Bu anlaşmaların, Suudi ekonomisine yapılacak yatırımların getirilerini artıracağı, sürdürülebilir ve çeşitlendirilmiş bir ekonomi inşa edilmesine katkı sunacağı, büyümeyi destekleyeceği ve küçük ile orta ölçekli işletmelere yeni fırsatlar sağlayacağı belirtildi. Ayrıca teknoloji transferi, bilgi paylaşımı ve ekonomik büyüme gibi alanlarda karşılıklı faydaları güçlendiren stratejik ortaklıkların önemi vurgulandı.

Bakanlar Kurulu, görüşmelerde bölgesel barış, güvenlik ve istikrarın sağlanmasına ilişkin ortak vurguyu da ele aldı. Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Gazze Şeridi’ndeki savaşın durdurulmasına yönelik çabalarından dolayı Başkan Trump’a teşekkür ederek, iki devletli çözüme giden gerçek bir yolun güvence altına alınmasının önemine dikkat çekti.

Bakanlar Kurulu ayrıca, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın Sudan’daki savaşın durdurulması, ülkenin birliği, güvenliği ve istikrarının korunması ile Sudan halkının yaşadığı insani krizin sona erdirilmesi yönündeki çağrılarına Başkan Trump’ın verdiği olumlu karşılığı da memnuniyetle karşıladı.

dfgrt
Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, Sudan'daki savaşı sona erdirmek için çalışmanın önemi konusunda Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın açıklamasına ABD Başkanı Donald Trump'ın verdiği yanıtı övdü. (SPA)

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, Güney Afrika’nın ev sahipliğinde düzenlenen G20 Liderler Zirvesi’nin sonuçlarını da ele aldı. Suudi Arabistan’ın Dünya Ticaret Örgütü’nün (WTO) reformuna yönelik çabalara verdiği destek ve ülkelerin küresel ekonomiye etkin katılımını sağlayacak adil ve şeffaf çok taraflı bir ticaret sisteminin güçlendirilmesi yönündeki tutumu vurgulandı.

Bakanlar Kurulu, son dönemde Suudi Arabistan’ın ev sahipliği yaptığı uluslararası etkinliklerin çıktıları hakkında da değerlendirmelerde bulundu. Riyad’da düzenlenen Cityscape Global 2025 Fuarı’nın, gayrimenkul sektörünün milli ekonomiye katkısına yönelik hedefleri güçlendirecek önemli başarılar elde ettiği ifade edildi. Fuarda toplam değeri 237 milyar riyale ulaşan gayrimenkul anlaşmalarının duyurulması, Suudi pazarının küresel ölçekteki büyüklüğünü ve yerli-yabancı yatırımlar için taşıdığı cazibeyi yansıtan bir gelişme olarak değerlendirildi.

Bakanlar, 173 ülkenin katılımıyla Riyad’da düzenlenecek olan Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Teşkilatı (UNIDO) Küresel Sanayi Zirvesi’nin başarılı geçmesini beklediklerini belirterek, etkinliğin Suudi Arabistan’ın sürdürülebilir sanayi kalkınması hedeflerine ve uluslararası ortaklıklarını güçlendirme çabalarına katkı sağlayacağını ifade etti. Ayrıca Krallığın, UNIDO Genel Konferansı’nın iki yıllık başkanlığına seçilmesini, ülkenin küresel sanayi alanındaki konumunu güçlendiren bir adım olarak değerlendirdi.

Toplantıda, Riyad’ın ev sahipliği yaptığı Finansal İstikrar Kurulu (FSB) bünyesindeki Genel Kurul toplantısı, gelişmekte olan ve yükselen piyasalar forumu ile Ortadoğu ve Afrika İnovasyon Zirvesi’nin sonuçları da incelendi.

Bakanlar Kurulu, devletin adalet sisteminin güçlendirilmesine yönelik kararlılığını yineleyerek, Veliaht Prens’in himayesinde 40’tan fazla ülkenin katılımıyla düzenlenen 2. Uluslararası Adalet Konferansı’nın sonuçlarını memnuniyetle karşıladı. Konferansın, adli kalite alanında uzmanlık paylaşımı ve insan kaynağının geliştirilmesine önemli katkı sunduğu ifade edildi.

Bakanlar Kurulu ayrıca, Suudi Arabistan’ın 30’dan fazla ülkenin katılımıyla ev sahipliği yaptığı Yükseköğretimde Arap Kalite Güvence Birliği’nin (ANQAHE) altıncı konferansının tavsiyelerini takdirle karşıladı. Konferansta, Eğitim ve Öğretim Değerlendirme Komisyonu tarafından geliştirilen Suudi kalite modelinin övgüyle anıldığı kaydedildi.

g6u
Başkent Riyad'da gerçekleşen Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu toplantısından (SPA)

Bakanlar Kurulu, Enerji Bakanı’na Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile hükümetler arası elektrik bağlantısı, elektrik satışı ile demir yolu bağlantısına ilişkin mutabakat zaptı taslağı konusunda müzakerelerde bulunma yetkisi verdi. Ayrıca Çevre, Su ve Tarım Bakanı’na Güney Afrika ile çevre koruma alanında iş birliğine yönelik mutabakat zaptı taslağı üzerinde görüşmeler yapma yetkisi tanındı. Suudi Arabistan ile İtalya hükümetleri arasında stratejik ortaklık konseyi kurulmasına yönelik ortak bildirinin onaylanmasına da karar verildi.

Bakanlar Kurulu, Karadağ ile hava taşımacılığı hizmetleri alanında bir anlaşmayı, Filistin ile insan kaynağının geliştirilmesi, eğitimi ve yetkinliklerinin artırılması konusunda bir mutabakat zaptı taslağını, Tacikistan ile fikri mülkiyet alanında iki iş birliği mutabakatını ve Suudi Arabistan Başsavcılığı ile Kırgızistan Başsavcılığı arasında bir iş birliği mutabakatını onayladı.

Ayrıca her iki ülkedeki Yetkilendirilmiş Ekonomik Operatör Programı’nın karşılıklı tanınmasına yönelik Hong Kong ile, istatistik alanında iş birliğini öngören Finlandiya ile, kara para aklama ve bağlantılı suçlar ile terör finansmanına ilişkin finansal bilgi paylaşımı konusunda Kuveyt ile, muhasebe, denetim ve mesleki çalışmalar alanında Türkiye ile, müfredat geliştirme alanında ise Filistin ile mutabakat zabıtları kabul edildi.

Bakanlar Kurulu, Spor Yasası ve Mali Denetim Yasası’nı, ulusal özelleştirme stratejisini, taşınmazların ayni kaydına ilişkin bazı maddelerde yapılan değişiklikleri, Kalkınma Otoriteleri Destek Merkezi ile Stratejik Ofisler Destek Merkezi’nin düzenlemelerini onayladı.

Kabine, gündemindeki genel konular hakkında da bilgi aldı. Bunlar arasında ‘Araştırma, Geliştirme ve İnovasyon’, ‘Yerel İçerik ve Kamu Alımları’, ‘Limanlar’, ‘Eğitim ve Öğretimin Değerlendirilmesi’, ‘Çevresel Uyum Denetimi Merkezi’, ‘Hurma ve Palmiyeler Merkezi’, ‘Borç Yönetimi Merkezi’, ‘Özelleştirme Merkezi’ ve ‘Bilgi Teknolojileri Sektörünü Geliştirme Ulusal Programı’ gibi kurumların yıllık raporları yer aldı. Bakanlar Kurulu bu konularla ilgili gerekli kararları aldı.


Suudi Arabistan Savunma Bakanı, Körfez Ortak Savunma Konseyi toplantısına katılmak üzere Kuveyt'e geldi

Prens Halid bin Selman, Kuveyt'e geldi ve Şeyh Abdullah el Sabah tarafından karşılandı, (KUNA)
Prens Halid bin Selman, Kuveyt'e geldi ve Şeyh Abdullah el Sabah tarafından karşılandı, (KUNA)
TT

Suudi Arabistan Savunma Bakanı, Körfez Ortak Savunma Konseyi toplantısına katılmak üzere Kuveyt'e geldi

Prens Halid bin Selman, Kuveyt'e geldi ve Şeyh Abdullah el Sabah tarafından karşılandı, (KUNA)
Prens Halid bin Selman, Kuveyt'e geldi ve Şeyh Abdullah el Sabah tarafından karşılandı, (KUNA)

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Ortak Savunma Konseyi'nin 22. toplantısına katılan Suudi Arabistan heyetine başkanlık etmek üzere bugün Kuveyt'e geldi.

Prens Selman havalimanı'nda, Kuveyt Savunma Bakanı Şeyh Abdullah Ali Abdullah es-Salim es-Sabah, Suudi Arabistan'ın Kuveyt Büyükelçisi Prens Sultan bin Saad bin Halid ve çok sayıda üst düzey yetkili tarafından karşılandı.