Suudi Arabistan'da eşit işe eşit ücret sorunu

İş pazarında erkekler ve kadınlar arasında ücret eşitliğini sağlayan bir dizi girişim gerçekleştiriliyor (Independent Arabia)
İş pazarında erkekler ve kadınlar arasında ücret eşitliğini sağlayan bir dizi girişim gerçekleştiriliyor (Independent Arabia)
TT

Suudi Arabistan'da eşit işe eşit ücret sorunu

İş pazarında erkekler ve kadınlar arasında ücret eşitliğini sağlayan bir dizi girişim gerçekleştiriliyor (Independent Arabia)
İş pazarında erkekler ve kadınlar arasında ücret eşitliğini sağlayan bir dizi girişim gerçekleştiriliyor (Independent Arabia)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, CBS kanalına verdiği bir röportajda ülkedeki kadınlar ve erkekler arasında ücret eşitliğini sağlamak için bir dizi girişimde bulunduğunu belirtti. Bu açıklama Independent Arabia olarak bizi Suudi istihdam pazarında kadının maruz kaldığı ayrımcılığın boyutunu araştırmaya sevk etti.
Suudi Arabistan İstatistik Genel Kurulu’nun ülkenin pazarına ilişkin 2019 yılının ilk çeyreğine ait belirttiği rakamlara bakılacak olursa Suudi kamu ve özel sektörlerinde kadına karşı çeşitli ayrımcılıklar mevcut. Buna göre 15 yıl ve daha fazla çalışan erkeklerin ortalama ücreti 10.503 riyalken (2807 dolar) aynı durumdaki kadınların aldığı ortalama ücret 9 bin 44 riyal (2 bin 540 dolar).
Devlet sektöründe bile ayrımcılık bulunsa da genel pazar istatistiklerinde fark büyük görünmüyor. Buna göre kamu sektöründe 15 sene ve fazla çalışan erkeklerin ortalama ücreti 11 bin 637 riyalken (3 bin 101 dolar) kamu sektöründe çalışıp erkek meslektaşları ile aynı vasıflara sahip kadınlar 11 bin 099 riyal (2 bin 941 dolar) kazanıyor. Bu, nispeten önemsiz bir fark. Bununla birlikte özel sektörde gözle görülür bir ayrımcılık söz konusu. Buna göre 15 sene ve daha fazla çalışan erkekler ortalama 7 bin 486 riyal (2 bin 5 dolar) alırken aynı süre çalışan kadınlar 5 bin 570 riyal (bin 497 dolar) elde ediyor. Aradaki bu bin 916 riyallik farkla erkek, aynı vasıflara sahip ve belki aynı iş kurumunda çalıştığı bayan meslektaşına karşı ön planda tutuluyor. Bu, Krallığın talimatıyla 4 Haziran 2011 onaylanan ‘Kadının Çalışma Rehberi’nin ilk bölümünün beşinci maddesine ters düşmektedir. Bu maddede kadın veya erkek çalışanların eşit değere sahip işlerden aldıkları ücretlerde herhangi bir ayrımcılığın yapılması yasaklanmıştır.
Yasa konusundaki bilgisizlik
Bundan hareketle kadın ve erkeğin eşit çalışma saatlerine ve iş için istenen yeterliklere sahip olduğu birkaç iş sektörüne ziyaretlerde bulunduk. Birkaç kadın çalışanla görüştükten sonra Cidde’deki otellerden birinde karşılama/resepsiyon elemanı çalışan Leyla, ‘ücretlerin yanı sıra terfi hak ediş süreçlerinde de ayrımcılık yaşandığına, erkek çalışma arkadaşlarının kadınların da çalıştığı büyük oteldeki sektörlerde denetleme ve yönetim makamlarına daha hızlı bir şekilde yükseldiğine’ işaret etti. Cidde’nin tanınmış çarşılarından birinde saat ve aksesuar satış elemanı olarak çalışan Meryem ise bu ayrımcılık konusunda sorumluluğu genelde erkeklerin kabul etmediği düşük ücretleri kabul eden kadın çalışanlara yüklüyor. Ona göre bu durum, kadınların kabul etmeleri sonucunda özel sektörlerdeki müdürleri, giderden tasarruf etmek için kadınlara sunulan sözleşmelerde değeri düşürmeye sevk ediyor. Bu duruma, “Yasa konusunda bilgisizlik kabul edilemez. Öyle ya, bilgiye erişim artık zor bir iş değil” sözleriyle itiraz eden Şura Meclisi Üyesi Sultana el-Bedivi, “Kanun, çalışanlar arasında cinsiyete göre fark gözetmez” diyerek ayrımcılığa maruz kalanlara yasaya başvurmaları çağrısında bulundu. Çalışma Bakanlığı temsilcileri, Meclisteki Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu üyeleri ile olan görüşmeleri esnasında, “Şura Meclisi’nde mesele üzerine çalışırken görüştüğümüz bakanlık temsilcileri, Bakanlığın teftiş gezilerinde kurumun çalışanları yeterlik dışında bir ölçüte göre değerlendirdiğini tespit etmesi durumunda ağır cezalar öngördüğünü ifade etti” açıklamasında bulundu.
Şura Meclisi Üyesi Latife Şalan ise bu durumdan Çalışma Bakanlığı’nı sorumlu tuttu. Zira Meclis, bu boşluğun giderilmesi için Bakanlığın etkin bir rol oynamasını isteyen bir kararı onaylamıştı. Şalan, Bakanlıktan dosyaya ilişkin gelişmeler konusunda bilgilendirme yapmasını talep etti, ancak Bakanlık, buna duyarsız kaldı.  Üstelik bu yazının yayınlandığı tarihe kadar da konuya ilişkin olarak kendisine yönelttiğimiz soruları yanıtsız bıraktı.
Farklı biçimlerde ayrımcılık
Suudi Arabistan iş pazarında kadına yönelik ayrımcılık, ücret farkı ile sınırlı değil, her iki cinsiyet için yapılan yaşlılık tanımında da kendini gösteriyor. 60 yaşına ulaşan kadın çalışanın maaşı yarıdan daha fazla düşerek 11 bin 861 riyalden (3 bin 155 dolar) 5 bin 460 riyale (bin 443) dolara iniyor. Bir diğer deyişle işe yeni başlayan 19 yaşındaki bir meslektaşından daha az ücret alıyor.
60 yaşına basan erkeklerin maaşındaki düşüş ise daha kademeli bir şekilde gerçekleşiyor. Buna göre erkeğin maaşı 13 bin 240 riyal (3 bin 540 dolar) iken 10 bin 153 riyale (2 bin 714 dolar) düşmekte.
Yaş konusundaki ayrımcılığın bir başka çeşidi daha mevcut. Şöyle ki kadınlar 65 yaşında iş pazarından nihai olarak ayrılırlarken bu durum erkekler için geçerli değil. Zira erkekler bu yaşa vardığında eğer devam etmek isterse pazardaki varlığını sürdürebilir.
‘Diploma/eğitim düzeyi’ her zaman adalet getirmiyor
Ayrımcılığın en ilginç türü, aynı eğitim düzeyine sahip insanlar arasında bir kıyaslama yapıldığında karşımıza çıkıyor. Şöyle ki kadın ücret konusunda erkeğe yalnızca okuma-yazma bilmediğinde üstünlük sağlayabiliyor. İstatistik Kurumu’nun verilerine göre okuma-yazma becerisi olmayan kadın, 4 bin 358 riyal (bin 149 dolar) alırken erkek 4 bin 129 riyal (bin 69 dolar) alıyor.
Lise diplomasına sahip olan kadın ortalama 5 bin 355 riyal (bin 417 dolar) alırken, ilkokul diplomasına sahip olan erkek 6 bin 276 riyal (bin 657 dolar), ortaokul diplomasına sahip olan erkek ise 7 bin 956 riyal kazanıyor.
Daha düşük diplomaya sahip olanın taşıdığı bu ayrıcalık, yüksek seviyeli diplomalar arasındaki çekişmede de kadının peşini bırakmıyor. Nitekim yüksek okul diplomasına sahip olan bir erkek yüksek lisans diplomasına sahip bir kadından daha yüksek maaş alıyor. 
Doktora düzeyinde ise kadın, 4 bin 262 riyal (bin 139 dolar) farkla yüksek lisans diplomasına sahip erkeğe karşı üstünlük elde ediyor.
Bununla beraber cinsiyet düğümü, ona yapışıp kalmış durumda. Zira daha düşük diplomaya sahip erkeğe karşı üstünlük elde etmiş olsa da kendisini daha büyük bir zorluk, yani doktora diplomasına sahip erkek olgusu beklemektedir. Nitekim doktoralı erkek, 4 bin 899 riyallik bir farkla ücret konusunda doktoralı kadından üstündür.



Suudi Aramco, ABD’li şirketlerle, 30 milyar doları aşan anlaşmalar imzaladı

Suudi Aramco Başkanı ve CEO’su Mühendis Amin bin Hasan en-Nasır, Washington’da düzenlenen bir panelde konuştu  (Şarku’l Avsat)
Suudi Aramco Başkanı ve CEO’su Mühendis Amin bin Hasan en-Nasır, Washington’da düzenlenen bir panelde konuştu (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Aramco, ABD’li şirketlerle, 30 milyar doları aşan anlaşmalar imzaladı

Suudi Aramco Başkanı ve CEO’su Mühendis Amin bin Hasan en-Nasır, Washington’da düzenlenen bir panelde konuştu  (Şarku’l Avsat)
Suudi Aramco Başkanı ve CEO’su Mühendis Amin bin Hasan en-Nasır, Washington’da düzenlenen bir panelde konuştu (Şarku’l Avsat)

Suudi Aramco, ABD’li büyük şirketlerle toplam değeri 30 milyar doları aşan 17 mutabakat zaptı ve anlaşmalar imzaladığını açıkladı. Şirketin yaptığı anlaşmalar, Aramco’nun bağlı kuruluşları üzerinden yürütülecek.

Bu duyuru, Mayıs ayında açıklanan yaklaşık 90 milyar dolar değerindeki 34 mutabakat zaptı ve anlaşmanın devamı niteliğinde. Böylece Aramco’nun ABD’li şirketlerle potansiyel iş birliği hacmi yaklaşık 120 milyar dolara ulaştı.

Aramco tarafından yapılan açıklamaya göre anlaşmalar; LNG (sıvılaştırılmış doğal gaz), finansal hizmetler, ileri seviye araç üretimi, tedarik ve satın alma alanlarını kapsıyor. Anlaşmalar, Washington’da düzenlenen 2025 ABD-Suudi Yatırım Forumu kapsamında duyuruldu.

Aramco Başkanı ve CEO’su Amin Nasser, ABD şirketlerinin 1933’teki kuruluş döneminden bu yana Aramco’nun büyümesinde kritik rol oynadığını belirterek, imzalanan yeni anlaşmaların inovasyon ve büyüme için yeni fırsatlar yaratacağını ifade etti.

Yeni mutabakat zaptı ve anlaşmaların detayları

LNG (Sıvılaştırılmış Doğal Gaz):

MidOcean Energy: Lake Charles LNG projesine olası yatırım için mutabakat zaptı.

Commonwealth LNG: Louisiana’daki LNG tesisi projesi ve Aramco Trading’in LNG ve gaz satın alma olasılığı.

Tedarik ve Hizmetler:

SLB, Baker Hughes, McDermott, Halliburton, Nesser, KBR, Flowserve, NOV, Worley ve Fluor gibi ABD’li şirketlerle yüksek kaliteli malzeme ve profesyonel hizmet tedariki için çeşitli anlaşmalar imzalandı.

İleri Seviye Araç Üretimi:

Sciencesko: Karbon fiber ve ileri kompozit malzemelerin yerel üretimini değerlendirmek için mevcut mutabakat zaptı uzatıldı.

Finansal Hizmetler:

Loomis Sayles, Blackstone, PGIM: Varlık yönetimi ve yatırım alanında ortaklık.

JPMorgan: Nakit yönetimi alanında stratejik iş birliği.


ABD-Suudi Arabistan Yatırım Forumu Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın katılımıyla başladı

ABD-Suudi Arabistan Yatırım Forumu Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın katılımıyla başladı
TT

ABD-Suudi Arabistan Yatırım Forumu Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın katılımıyla başladı

ABD-Suudi Arabistan Yatırım Forumu Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın katılımıyla başladı

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman’ın Amerika Birleşik Devletleri’ne gerçekleştirdiği ziyaret kapsamında, ABD-Suudi Arabistan Yatırım Forumu bugün Washington’daki Kennedy Center’da düzenlediği programa katıldı. Ziyaretin ikinci gününde düzenlenen forumda, çok sayıda Amerikan şirketi yer alırken, bazı şirketler Suudi Arabistan’da yeni yatırımlar yapacaklarını açıkladı.

Veliaht Prens, forum öncesinde ve sonrasında birçok büyük Amerikan şirketinin üst düzey yöneticileriyle bir araya geldi.

Öte yandan, ABD Başkanı Donald Trump, dün yaptığı açıklamada Suudi Arabistan’ı “NATO dışı başlıca müttefik” olarak tanımladığını duyurdu. Trump, “Suudi Arabistan ile büyük ortaklığımız, iki ülkenin çıkarları doğrultusunda ilerlemeye devam edecek” ifadelerini kullandı.


Suudi-Amerikan yapay zekâ ortaklığı yeni tıbbın yol haritasını çiziyor

Suudi Arabistan ile ABD arasındaki ‘silikon köprü’
Suudi Arabistan ile ABD arasındaki ‘silikon köprü’
TT

Suudi-Amerikan yapay zekâ ortaklığı yeni tıbbın yol haritasını çiziyor

Suudi Arabistan ile ABD arasındaki ‘silikon köprü’
Suudi Arabistan ile ABD arasındaki ‘silikon köprü’

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın Beyaz Saray ziyareti, sadece geçici bir siyasi toplantı değil, Riyad ile Washington arasındaki diyaloğun geleneksel diplomasi dilinden geleceğin diline geçtiği önemli bir dönüm noktasıydı.

ABD’deki karar mekanizmalarında, yapay zekâ, ileri yarı iletken teknolojileri ve yüksek başarımlı bilişim üzerine kurulu yeni bir stratejik ortaklık döneminin temeli atıldı. Bu yeni çerçeve, yalnızca iki ülke arasındaki ittifakın şeklini belirlemekle kalmıyor, aynı zamanda önümüzdeki yıllarda küresel sağlık ekonomisini de yeniden şekillendirmeyi amaçlıyor; akıllı teşhisten niceliksel tıbba, tahmine değil veriye dayalı tedavilerin tasarlanmasına kadar uzanan geniş bir dönüşüm süreci öngörülüyor.

Yeni bir dönemin başlangıcı

Suudi Arabistan ve ABD, yapay zekâ alanında kapsamlı bir stratejik ortaklık anlaşması imzaladı. Anlaşma; ileri düzeyde ulusal modeller geliştirilmesini, veri merkezlerinin kapasitesinin artırılmasını, gelişmiş çip tedarik zincirlerinin desteklenmesini ve yeni teknolojiler için modern düzenleyici çerçevelerin oluşturulmasını hedefliyor.

Sağlık uygulamaları ve bilimsel araştırma, anlaşmanın en önemli başlıkları arasında yer alıyor. Bu adım, Suudi Arabistan’ın küresel bilgi ekonomisinde etkin bir rol üstlenme yönündeki ilerlemesini de yansıtıyor.

50 milyar dolar… Suudi Arabistan’ın silikon çağına girişi

Ziyaret kapsamında, Veliaht Prens Muhammed bin Selman, ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’daki görüşmesinde ülkenin teknolojik dönüşüm kararlılığını vurguladı. Veliaht Prens, Suudi Arabistan’ın yüksek bilişim kapasitesine yönelik büyük bir talebi olduğunu belirterek, kısa vadede yarı iletken ihtiyaçları için yaklaşık 50 milyar dolar harcayacaklarını söyledi.

İş birliğinden ortak gelişime

Ziyaret sırasında, yapay zekâ alanında iki ülke arasında bir mutabakat zaptı (MoU) imzalandı. Bu mutabakat zaptı, deneyimlerin paylaşılması, ortak bir düzenleyici ortamın geliştirilmesi, sağlık modeli eğitiminin desteklenmesi ve yapay zekaya dayalı tıbbi uygulamaların mümkün kılınması için pratik bir çerçeve oluşturuyor.

Bu adım, ortakların teknolojiyi kullanmaktan teknolojinin geleceğini şekillendirmeye geçme vizyonunu somutlaştırıyor.

Reuters, yapay zekâ ve mikroçiplerin savunma ve sivil nükleer enerji ile birlikte ABD-Suudi Arabistan görüşmelerinin ana temalarından biri olduğunu bildirdi.

xscdfrgt
Washington’dan Riyad’a uzanan yapay zekâ koridoru

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre Washington, Suudi Arabistan’ın yatırım gücü ve büyük ulusal projelerini hızla hayata geçirme kapasitesi sayesinde bölgede ileri düzey bir silikon ekosistemi (Advanced Silicon Ecosystem) kurabilecek potansiyele sahip olduğuna inanıyor.

Silikondan hastaneye… Çip, sağlık hizmetlerinin geleceğini nasıl değiştiriyor?

Elektronik çipler, sağlık hizmetlerinin geleceğini dönüştürüyor; çünkü gelişmiş teknolojilerin çalışmasını mümkün kılıyor. Bunlar arasında:

* Yapay zekâ destekli radyolojik teşhis (AI-Enhanced Radiological Diagnosis)

* Genom analizleri (Genomic Analytics)

* Hastalık tahmin modelleri (Disease Prediction Models)

* Protein simülasyonu (Protein Simulation)

* İleri hesaplamalı ilaç tasarımı (Advanced Computational Drug Design)

Bu amaçla Suudi Arabistan, akıllı tıbbın (Smart Medicine) geleceğini destekleyecek teknolojik bir altyapı oluşturmak amacıyla, ileri elektronik alanında uzmanlaşmış ALAT ve ulusal yapay zekâ modelleri geliştiren HUMAIN gibi öncü teknoloji şirketlerini hayata geçirdi.

Kuantum tıbbı… Bu ortaklığın bir sonraki durağı

Küresel ölçekte henüz erken aşamada olsa da kuantum bilişim (Quantum Computing), sağlık alanındaki dönüşümün doğal bir uzantısı olarak görülüyor.

Bu teknoloji, şu imkânları sunuyor:

* Kuantum protein simülasyonu (Protein Quantum Simulation)

* Eşi görülmemiş doğrulukta tıbbi görüntüleme analizi (Ultra-High Precision Medical Imaging)

* Her hastaya özel tedavilerin tasarlanması (Personalized Therapeutics)

Bu uygulamaların önümüzdeki on yıl içinde Suudi sağlık sisteminin bir parçası haline gelmesi bekleniyor.

Beyaz Saray’dan NEOM’a… Küresel tıbbın yeni manzarası

NEOM projelerinin dijital tıp, dijital ikiz teknolojileri ve akıllı klinikler alanlarında küresel bir laboratuvara dönüşmesi; buna eşlik eden stratejik ortaklık anlaşması, mutabakat zaptı ve yatırımlarla birlikte, Suudi Arabistan-ABD ortaklığını teknoloji ile sağlık güvenliğini birleştiren yeni bir aşamaya taşıyor. Bu gelişmeler, Suudi Arabistan’ı akıllı tıp yarışının merkezine yerleştiriyor.

Isaac Newton’un dediği gibi, “Daha uzağı görebildiysem, bu devlerin omuzlarında durduğum içindir.”