Suudi Arabistan'da eşit işe eşit ücret sorunu

İş pazarında erkekler ve kadınlar arasında ücret eşitliğini sağlayan bir dizi girişim gerçekleştiriliyor (Independent Arabia)
İş pazarında erkekler ve kadınlar arasında ücret eşitliğini sağlayan bir dizi girişim gerçekleştiriliyor (Independent Arabia)
TT

Suudi Arabistan'da eşit işe eşit ücret sorunu

İş pazarında erkekler ve kadınlar arasında ücret eşitliğini sağlayan bir dizi girişim gerçekleştiriliyor (Independent Arabia)
İş pazarında erkekler ve kadınlar arasında ücret eşitliğini sağlayan bir dizi girişim gerçekleştiriliyor (Independent Arabia)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, CBS kanalına verdiği bir röportajda ülkedeki kadınlar ve erkekler arasında ücret eşitliğini sağlamak için bir dizi girişimde bulunduğunu belirtti. Bu açıklama Independent Arabia olarak bizi Suudi istihdam pazarında kadının maruz kaldığı ayrımcılığın boyutunu araştırmaya sevk etti.
Suudi Arabistan İstatistik Genel Kurulu’nun ülkenin pazarına ilişkin 2019 yılının ilk çeyreğine ait belirttiği rakamlara bakılacak olursa Suudi kamu ve özel sektörlerinde kadına karşı çeşitli ayrımcılıklar mevcut. Buna göre 15 yıl ve daha fazla çalışan erkeklerin ortalama ücreti 10.503 riyalken (2807 dolar) aynı durumdaki kadınların aldığı ortalama ücret 9 bin 44 riyal (2 bin 540 dolar).
Devlet sektöründe bile ayrımcılık bulunsa da genel pazar istatistiklerinde fark büyük görünmüyor. Buna göre kamu sektöründe 15 sene ve fazla çalışan erkeklerin ortalama ücreti 11 bin 637 riyalken (3 bin 101 dolar) kamu sektöründe çalışıp erkek meslektaşları ile aynı vasıflara sahip kadınlar 11 bin 099 riyal (2 bin 941 dolar) kazanıyor. Bu, nispeten önemsiz bir fark. Bununla birlikte özel sektörde gözle görülür bir ayrımcılık söz konusu. Buna göre 15 sene ve daha fazla çalışan erkekler ortalama 7 bin 486 riyal (2 bin 5 dolar) alırken aynı süre çalışan kadınlar 5 bin 570 riyal (bin 497 dolar) elde ediyor. Aradaki bu bin 916 riyallik farkla erkek, aynı vasıflara sahip ve belki aynı iş kurumunda çalıştığı bayan meslektaşına karşı ön planda tutuluyor. Bu, Krallığın talimatıyla 4 Haziran 2011 onaylanan ‘Kadının Çalışma Rehberi’nin ilk bölümünün beşinci maddesine ters düşmektedir. Bu maddede kadın veya erkek çalışanların eşit değere sahip işlerden aldıkları ücretlerde herhangi bir ayrımcılığın yapılması yasaklanmıştır.
Yasa konusundaki bilgisizlik
Bundan hareketle kadın ve erkeğin eşit çalışma saatlerine ve iş için istenen yeterliklere sahip olduğu birkaç iş sektörüne ziyaretlerde bulunduk. Birkaç kadın çalışanla görüştükten sonra Cidde’deki otellerden birinde karşılama/resepsiyon elemanı çalışan Leyla, ‘ücretlerin yanı sıra terfi hak ediş süreçlerinde de ayrımcılık yaşandığına, erkek çalışma arkadaşlarının kadınların da çalıştığı büyük oteldeki sektörlerde denetleme ve yönetim makamlarına daha hızlı bir şekilde yükseldiğine’ işaret etti. Cidde’nin tanınmış çarşılarından birinde saat ve aksesuar satış elemanı olarak çalışan Meryem ise bu ayrımcılık konusunda sorumluluğu genelde erkeklerin kabul etmediği düşük ücretleri kabul eden kadın çalışanlara yüklüyor. Ona göre bu durum, kadınların kabul etmeleri sonucunda özel sektörlerdeki müdürleri, giderden tasarruf etmek için kadınlara sunulan sözleşmelerde değeri düşürmeye sevk ediyor. Bu duruma, “Yasa konusunda bilgisizlik kabul edilemez. Öyle ya, bilgiye erişim artık zor bir iş değil” sözleriyle itiraz eden Şura Meclisi Üyesi Sultana el-Bedivi, “Kanun, çalışanlar arasında cinsiyete göre fark gözetmez” diyerek ayrımcılığa maruz kalanlara yasaya başvurmaları çağrısında bulundu. Çalışma Bakanlığı temsilcileri, Meclisteki Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu üyeleri ile olan görüşmeleri esnasında, “Şura Meclisi’nde mesele üzerine çalışırken görüştüğümüz bakanlık temsilcileri, Bakanlığın teftiş gezilerinde kurumun çalışanları yeterlik dışında bir ölçüte göre değerlendirdiğini tespit etmesi durumunda ağır cezalar öngördüğünü ifade etti” açıklamasında bulundu.
Şura Meclisi Üyesi Latife Şalan ise bu durumdan Çalışma Bakanlığı’nı sorumlu tuttu. Zira Meclis, bu boşluğun giderilmesi için Bakanlığın etkin bir rol oynamasını isteyen bir kararı onaylamıştı. Şalan, Bakanlıktan dosyaya ilişkin gelişmeler konusunda bilgilendirme yapmasını talep etti, ancak Bakanlık, buna duyarsız kaldı.  Üstelik bu yazının yayınlandığı tarihe kadar da konuya ilişkin olarak kendisine yönelttiğimiz soruları yanıtsız bıraktı.
Farklı biçimlerde ayrımcılık
Suudi Arabistan iş pazarında kadına yönelik ayrımcılık, ücret farkı ile sınırlı değil, her iki cinsiyet için yapılan yaşlılık tanımında da kendini gösteriyor. 60 yaşına ulaşan kadın çalışanın maaşı yarıdan daha fazla düşerek 11 bin 861 riyalden (3 bin 155 dolar) 5 bin 460 riyale (bin 443) dolara iniyor. Bir diğer deyişle işe yeni başlayan 19 yaşındaki bir meslektaşından daha az ücret alıyor.
60 yaşına basan erkeklerin maaşındaki düşüş ise daha kademeli bir şekilde gerçekleşiyor. Buna göre erkeğin maaşı 13 bin 240 riyal (3 bin 540 dolar) iken 10 bin 153 riyale (2 bin 714 dolar) düşmekte.
Yaş konusundaki ayrımcılığın bir başka çeşidi daha mevcut. Şöyle ki kadınlar 65 yaşında iş pazarından nihai olarak ayrılırlarken bu durum erkekler için geçerli değil. Zira erkekler bu yaşa vardığında eğer devam etmek isterse pazardaki varlığını sürdürebilir.
‘Diploma/eğitim düzeyi’ her zaman adalet getirmiyor
Ayrımcılığın en ilginç türü, aynı eğitim düzeyine sahip insanlar arasında bir kıyaslama yapıldığında karşımıza çıkıyor. Şöyle ki kadın ücret konusunda erkeğe yalnızca okuma-yazma bilmediğinde üstünlük sağlayabiliyor. İstatistik Kurumu’nun verilerine göre okuma-yazma becerisi olmayan kadın, 4 bin 358 riyal (bin 149 dolar) alırken erkek 4 bin 129 riyal (bin 69 dolar) alıyor.
Lise diplomasına sahip olan kadın ortalama 5 bin 355 riyal (bin 417 dolar) alırken, ilkokul diplomasına sahip olan erkek 6 bin 276 riyal (bin 657 dolar), ortaokul diplomasına sahip olan erkek ise 7 bin 956 riyal kazanıyor.
Daha düşük diplomaya sahip olanın taşıdığı bu ayrıcalık, yüksek seviyeli diplomalar arasındaki çekişmede de kadının peşini bırakmıyor. Nitekim yüksek okul diplomasına sahip olan bir erkek yüksek lisans diplomasına sahip bir kadından daha yüksek maaş alıyor. 
Doktora düzeyinde ise kadın, 4 bin 262 riyal (bin 139 dolar) farkla yüksek lisans diplomasına sahip erkeğe karşı üstünlük elde ediyor.
Bununla beraber cinsiyet düğümü, ona yapışıp kalmış durumda. Zira daha düşük diplomaya sahip erkeğe karşı üstünlük elde etmiş olsa da kendisini daha büyük bir zorluk, yani doktora diplomasına sahip erkek olgusu beklemektedir. Nitekim doktoralı erkek, 4 bin 899 riyallik bir farkla ücret konusunda doktoralı kadından üstündür.



Kral Selman ve Veliaht Prens, Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan’ın ölümü nedeniyle BAE Başkanı'na başsağlığı diledi

Kral Selman ve Veliaht Prens, Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan’ın ölümü nedeniyle BAE Başkanı'na başsağlığı diledi
TT

Kral Selman ve Veliaht Prens, Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan’ın ölümü nedeniyle BAE Başkanı'na başsağlığı diledi

Kral Selman ve Veliaht Prens, Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan’ın ölümü nedeniyle BAE Başkanı'na başsağlığı diledi

İki Kutsal Caminin Sorumlusu Kral Salman bin Abdulaziz, Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan'ın ölümü üzerine Birleşik Arap Emirlikleri Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan'a başsağlığı ve taziye mesajı gönderdi.

Kral Selman mesajında, "Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan'ın ölüm haberini öğrendik- Allah ona merhamet etsin- Majestelerine ve merhumun ailesine en derin ve samimi dileklerimizi gönderiyoruz. Allah'tan onu engin rahmet ve mağfiretiyle kuşatmasını, geniş bahçelerinde barındırmasını ve sizi her türlü kötülükten korumasını niyaz ederiz. Biz Allah'tan geldik ve O'na döneceğiz."

Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Salman da Şeyh Muhammed bin Zayed'e başsağlığı ve taziye telgrafı gönderdi. Veliaht Prens mesajında:

 "Şeyh Tahnun bin Muhammed El Nahyan'ın ölüm haberini aldım- Allah ona rahmet etsin- Majesteleri ve merhumun ailesine başsağlığı dileklerimi ve en içten taziyelerimi gönderiyorum. Yüce Allah onu geniş rahmet ve mağfiretiyle kuşatsın, geniş bahçelerinde barındırsın ve sizi her türlü zarardan korusun. O, işiten ve cevap verendir.


Faysal bin Ferhan, Al-Burhan ve Hamideti ile Sudan'daki gelişmeleri görüştü

 Prens Faysal bin Ferhan, Orgeneral Abdülfettah Burhan ve Muhammad Hamdan Daklu (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
Prens Faysal bin Ferhan, Orgeneral Abdülfettah Burhan ve Muhammad Hamdan Daklu (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
TT

Faysal bin Ferhan, Al-Burhan ve Hamideti ile Sudan'daki gelişmeleri görüştü

 Prens Faysal bin Ferhan, Orgeneral Abdülfettah Burhan ve Muhammad Hamdan Daklu (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
Prens Faysal bin Ferhan, Orgeneral Abdülfettah Burhan ve Muhammad Hamdan Daklu (Suudi Dışişleri Bakanlığı)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan bin Abdullah, dün (Çarşamba), Orgeneral Abdülfettah Burhan ve Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Mohamed Hamdan Daklu (Hamideti) ile Sudan’da mevcut durumdaki son gelişmeleri ve bunların halk üzerindeki yansımalarını ele aldı.

Suudi Dışişleri Bakanı, Al-Burhan ve Hamideti ile yaptığı iki telefon görüşmesinde, Sudan ve halkını daha fazla yıkımdan ve zor insani koşulların daha da kötüleşmesinden korumak için çalışmanın önemini vurguladı. Halkın çıkarlarını ön planda tutmak, devlet kurumlarını, ülkeyi korumak ve güvenliği sağlamak için çatışmanın durdurulmasının önemini vurguladı.

 


Suudi Arabistan ve Meksika dışişleri bakanları Gazze'deki gelişmeleri görüştü

Prens Faysal bin Ferhan ( Şarku'l Avsat)
Prens Faysal bin Ferhan ( Şarku'l Avsat)
TT

Suudi Arabistan ve Meksika dışişleri bakanları Gazze'deki gelişmeleri görüştü

Prens Faysal bin Ferhan ( Şarku'l Avsat)
Prens Faysal bin Ferhan ( Şarku'l Avsat)

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan dün (Salı) Meksika Dışişleri Bakanı Alicia Barcena Ibarra ile Gazze Şeridi ve çevresindeki son gelişmeleri görüştü.

Prens Faysal bin Ferhan'ın Bakan Ibarra ile yaptığı telefon görüşmesinde iki ülke arasındaki ikili ilişkileri ve ortak işbirliğinin çeşitli yönlerini ele aldı.


Suudi Dışişleri Bakanı Türk ve Fransız mevkidaşlarıyla Gazze'deki gelişmeleri görüştü

Suudi Dışişleri Bakanı, Türk mevkidaşı ile Riyad'da görüştü (SPA)
Suudi Dışişleri Bakanı, Türk mevkidaşı ile Riyad'da görüştü (SPA)
TT

Suudi Dışişleri Bakanı Türk ve Fransız mevkidaşlarıyla Gazze'deki gelişmeleri görüştü

Suudi Dışişleri Bakanı, Türk mevkidaşı ile Riyad'da görüştü (SPA)
Suudi Dışişleri Bakanı, Türk mevkidaşı ile Riyad'da görüştü (SPA)

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, dün (Pazartesi) Türk mevkidaşı Hakan Fidan ve Fransız Stephane Sejourne ile Gazze Şeridi ve çevresinde yaşanan gelişmeler ile bu konuda yapılan çalışmalar başta olmak üzere ortak çıkarları ilgilendiren konuları ele aldı.

Prens Faysal bin Ferhan ve Bakan Fidan, iki devletli çözümün uygulanmasına ve Filistin devletinin tanınmasına yönelik çabaları desteklemek amacıyla düzenlenen koordinasyon toplantısının oturum aralarında Riyad'da yaptıkları görüşmede, bölgesel ve uluslararası gelişmeler ile ikili ilişkileri çeşitli alanlarda güçlendirmenin ve geliştirmenin yollarını değerlendirdi.


Suudi Arabistan Filistin halkının haklarını elde etmesine verdiği desteği yineledi

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)
TT

Suudi Arabistan Filistin halkının haklarını elde etmesine verdiği desteği yineledi

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz, dün (Pazartesi) Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) özel toplantısı çerçevesinde Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı kabul etti.

Görüşmede iki taraf Gazze ve çevresinde artan askeri gerilimi, sivillerin hayatını ve bölgenin güvenlik ve istikrarını tehdit eden kötüleşen durumu ele aldı. Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan'ın devam eden gerilimi durdurmak ve bölgede yayılmasını önlemek için tüm uluslararası ve bölgesel taraflarla iletişim kurma çabalarını ve Filistin halkının zorla yerinden edilmesine yönelik çağrıları kategorik olarak reddettiğini vurguladı.

Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan'ın Filistin halkının onurlu bir yaşam için meşru haklarını elde etmesi, umut ve özlemlerini gerçekleştirmesi ve adil ve kalıcı bir barışa ulaşması için sürekli desteğini yineledi.

Filistin resmi haber ajansı WAFA’nın bildirdiğine göre Abbas görüşme sırasında Suudi Arabistan'a ‘Filistin halkının haklarına, özellikle de başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlet kurulmasına verdiği destek ve tüm uluslararası forumlarda Filistin davasını destekleme çabaları ile ister Gazze Şeridi'nden ister Batı Şeria'dan olsun, herhangi bir Filistin vatandaşının yerinden edilmesini kategorik olarak reddettiğini’ vurgulayan kararlı tutumundan dolayı büyük takdir duyduğunu ifade etti.

Abbas, İsrail'in Kudüs de dahil olmak üzere Batı Şeria'daki tehlikeli hamlelerine değinerek, “İsrail'in Refah'ı işgal etme tehlikesinin Filistin halkı için bir felakete yol açacağı” uyarısında bulundu. Şarku’l Avsat’ın WAFA'dan aktardığı habere göre Abbas, iki milyonu Gazze'de olmak üzere yaklaşık 6,4 milyon mülteciye yardım ve destek sağlayan Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nı (UNRWA) desteklemeye devam etmenin önemini vurguladı.

Muhammed bin Selman ayrıca Pakistan Başbakanı Muhammed Şahbaz Şerif, Malezya Başbakanı Enver İbrahim, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron'ı ayrı ayrı kabul etti.

Görüşmelerde ikili ilişkilerin boyutları, Suudi Arabistan ile dört ülke arasındaki iş birliği alanları ve bunları geliştirmek için umut verici fırsatlar gözden geçirildi. Ayrıca ortak çıkarları ilgilendiren son bölgesel ve uluslararası durumlar ele alındı.

Muhammed bin Selman, Blinken ve Cameron ile Gazze Şeridi ve çevresindeki gelişmeleri ve askeri operasyonları durdurma ve bunların güvenlik ve insani yansımalarıyla başa çıkma çabalarını ele aldı.


Abdulaziz bin Selman: Mesele iklim değişikliği ile nasıl adil bir şekilde mücadele edileceğidir

Abdulaziz bin Selman: Mesele iklim değişikliği ile nasıl adil bir şekilde mücadele edileceğidir
TT

Abdulaziz bin Selman: Mesele iklim değişikliği ile nasıl adil bir şekilde mücadele edileceğidir

Abdulaziz bin Selman: Mesele iklim değişikliği ile nasıl adil bir şekilde mücadele edileceğidir

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, İslam Kalkınma Bankası (İKB) Grubu'nun Altın Jübile töreni çerçevesinde düzenlenen Enerji Güvenliği, Geleceği ve Sürdürülebilir Kalkınma başlıklı diyalog oturumunda yaptığı konuşmada, iklim değişikliğiyle ilgili sorumlulukların paylaştırılması konusundaki söylemlerde bazı ikiyüzlülükler olduğunu söyledi.

Asıl meselenin Paris Anlaşması'nın yorumlanmasında ve iklim değişikliğiyle ülkeler arasında adil ve eşit bir şekilde nasıl başa çıkılacağında yattığını ifade eden Abdulaziz bin Selman, iklim değişikliği tartışmasının COP27'de daha gerçekçi bir hal aldığını belirtti.

Petrol üreticisi ülkelerin iklim etkilerini ulusal haklarıyla dengelediklerini ifade eden Abdulaziz bin Selman, “Hükümetlerin gelecek nesillerin büyümesini sağlamak gibi ahlaki bir sorumluluğu var” ifadesini kullandı.


Riyad ve Washington güvenlik anlaşmasına 'son rötuşları’ yapıyor

Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) oturumundan (Şarku'l Avsat)
Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) oturumundan (Şarku'l Avsat)
TT

Riyad ve Washington güvenlik anlaşmasına 'son rötuşları’ yapıyor

Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) oturumundan (Şarku'l Avsat)
Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) oturumundan (Şarku'l Avsat)

Başta Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman'ın ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile görüşmesi ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile bir araya gelmesi olmak üzere, Gazze'deki durum ve Filistin meselesinin güçlü bir şekilde gündeme geldiği Riyad'da dün (Pazartesi) Suudi Arabistan ve ABD'nin güvenlik anlaşmasına ‘son rötuşları’ yapmaya yakın oldukları bildirildi.

Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu'na (WEF) katılan Blinken ve Suudi mevkidaşı Prens Faysal bin Ferhan, Suudi Arabistan ve ABD'nin bir güvenlik anlaşmasına varmaya yakın olduğunu açıkladı.

Bin Ferhan, ABD ile güvenlik anlaşması müzakerelerine ilişkin olarak “ABD ile ikili anlaşmaları tamamlamaya çok yakınız. Çalışmaların çoğu zaten yapıldı. Filistin cephesinde olması gerektiğini düşündüğümüz şeylerin ana hatlarına sahibiz” ifadelerini kullandı.

Blinken ise aynı konuda, “Geçtiğimiz aylarda, hatta 7 Ekim'den önce bile kapsamlı çalışmalar yaptık. Herhangi bir anlaşmanın Filistin kısmına odaklanmak istiyoruz. Sanırım neredeyse tamamlandı” şeklinde konuştu.

Bin Ferhan, Filistin konusunda, Gazze Şeridi'nde acil ve kalıcı bir ateşkes ve bir Filistin devletinin kurulması için ‘güvenilir ve geri dönülmez bir yol’ çağrısında bulunan Suudi pozisyonunu vurgularken, Blinken Hamas'a ‘masadaki cömert İsrail teklifini’ kabul etmesi çağrısında bulundu. Blinken, “İsrail ve bölge ülkeleri arasında normalleşme yolunda ilerleyebilmek için Gazze Şeridi'ndeki krizi sona erdirmeli ve Filistin devletinin kurulması için bir yol belirlemeliyiz” dedi.

Bu arada Riyad üç önemli toplantıya sahne oldu: Bir Arap-Amerikan toplantısı, bir Arap-İslam-Avrupa toplantısı ve bir Körfez-Amerikan toplantısı. İlk iki toplantıda Gazze'deki durum, ateşkes ihtiyacı ve Refah'ta bir İsrail operasyonu uyarısı ele alınırken, üçüncü toplantıda Kızıldeniz'de seyrüsefer özgürlüğü tartışıldı.

Blinken, ‘Kızıldeniz'de seyrüsefer konusunun ele alınması ve Husi saldırılarının üzerine gidilmesi’ gerektiğini vurgulayarak “Kızıldeniz'de kargo gemilerinin hedef alınması küresel ekonomiyi etkiliyor” dedi.


Prens Abdulaziz bin Selman: Suudi Arabistan 2010 yılından bu yana döngüsel karbon ekonomisi kavramına uygun hareket ediyor

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nun özel toplantısında katılımcılara hitap etti (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nun özel toplantısında katılımcılara hitap etti (Şarku’l Avsat)
TT

Prens Abdulaziz bin Selman: Suudi Arabistan 2010 yılından bu yana döngüsel karbon ekonomisi kavramına uygun hareket ediyor

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nun özel toplantısında katılımcılara hitap etti (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nun özel toplantısında katılımcılara hitap etti (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, ülkesinin enerji sistemlerini ekonomik olarak yönetmeye ve iklim değişikliği kavramları doğrultusunda bunları parasal değere ve çevreye faydalı hale dönüştürmeye odaklandığını vurguladı. Bakan bin Selman, Suudi Arabistan’ın 2010 yılından bu yana döngüsel karbon ekonomisi kavramını benimsediğini ve 2020 yılında G20'ye ev sahipliği yaptığı sırada bu kavrama uygun hareket ettiğini söyledi.

Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) Riyad'daki özel toplantısının oturum aralarında düzenlenen ‘Uluslararası Ortaklıklarla Karbon Yakalama, Depolama ve Kullanma Alanındaki Yeniliklerin Teşvik Edilmesi’ başlıklı panelde konuşan Prens bin Selman, Suudi Arabistan’da elektriğin en düşük maliyetle üretildiğini ve rekabetçi fiyatlarla sunulduğunu açıkladı.

Suudi Arabistan hükümetinin bu alanda çeşitli programları ve projeleri olduğunu belirten Enerji Bakanı, ülkeye yatırımları çekecek bir hamleyle elektrik üretiminin maliyetini düşürme ve rekabet gücünü koruma yönünde adımlar atıldığını kaydetti.

Suudi Arabistan hükümetinin enerji güvenliğini ve sürdürülebilirliğini sağlama konusunda kararlı olduğunun altını çizen Prens bin Selman, ülkesinin bu yolda ilerleme kaydettiğini ve enerjinin DNA’sı haline gelen bir sistem kurmayı başardığını söyledi.

Enerji Bakanlığının bu sistemi kurma hedeflerine ulaşmak için Ekonomi ve Planlama Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Sanayi ve Maden Kaynakları Bakanlığı ve diğer bakanlıklarla birlikte çalıştığını ifade eden Enerji Bakanı, bu alanda katma değer sağlayan tüm kurumlarla iş birliği yapabileceklerini belirtti.

Suudi Arabistan hükümeti tarafından 2011 yılında başlatılan enerji verimliliği programına değinen Prens bin Selman, söz konusu sistemin ülkenin hedeflerine ulaşmak için benzersiz hale geldiğini belirterek, ülkesinin döngüsel karbon ekonomisine doğru daha ileri adımlar atmak için herkesin iş birliğine açık olduğunu vurguladı.

Karbondioksitin atılmasının daha fazla karbondioksit üreteceğini ve geri dönüşüm konseptinde bunun daha faydalı başka kullanımlarla değerlendirilebileceğini açıklayan Bakan bin Selman, Suudi Arabistan Yeşil Ortadoğu Girişimi'nin hedeflerinin de bununla uyumlu olduğunu belirtti. Enerji Bakanı, tüm bu hedeflerin ise iklim değişikliğine yardımcı olduğunun altını çizdi.

Rekabetçi fiyatların korunmasının ülkede elektrik ve enerji üretimine daha fazla yatırım yapılmasını sağlayacağını söyleyen Prens bin Selman, Suudi Arabistan'ın enerji sektörünün, gelecekte yenilenebilir enerji kaynaklarıyla beslenen bir sisteme geçişte öncü olmayı hedeflediğini de sözlerine ekledi.


ABD-Körfez İşbirliği Konseyi toplantısında Gazze’deki savaş ve Kızıldeniz'deki seyrüsefer özgürlüğü ele alındı

KİK ülkelerinin dışişleri bakanları ve ABD Dışişleri Bakanı Riyad'daki toplantıya katıldılar (Reuters)
KİK ülkelerinin dışişleri bakanları ve ABD Dışişleri Bakanı Riyad'daki toplantıya katıldılar (Reuters)
TT

ABD-Körfez İşbirliği Konseyi toplantısında Gazze’deki savaş ve Kızıldeniz'deki seyrüsefer özgürlüğü ele alındı

KİK ülkelerinin dışişleri bakanları ve ABD Dışişleri Bakanı Riyad'daki toplantıya katıldılar (Reuters)
KİK ülkelerinin dışişleri bakanları ve ABD Dışişleri Bakanı Riyad'daki toplantıya katıldılar (Reuters)

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkelerinin dışişleri bakanları bugün Riyad'da ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile bir araya gelerek “Gazze'de ateşkesi ve rehinelerin serbest bırakılmasını destekliyoruz” başlıklı ABD-Körfez İşbirliği Konseyi toplantısını gerçekleştirdiler. Blinken, Washington'ın Gazze'ye insani yardımların girişi konusuna büyük önem verdiğini ve bu konuda ilerleme kaydettiklerini açıkladı.

erght
Suudi Dışişleri Bakanı bin Ferhan, Riyad'daki ABD-Körfez İşbirliği Konseyi toplantısına katıldı (SPA)

Blinken, ABD Başkanı Joe Biden’ın daha önce İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'dan Gazze'deki trajik insani durumun iyileştirilmesi için somut adımlar atılmasını istediğini de sözlerine ekledi.

Gazze’deki insani krizi hafifletmenin en etkili yolunun ‘ateşkesi sağlamak’ olduğunu söyleyen Blinken, Washington’ın Gazze'deki savaşın yayılmasını önleme çabalarını sürdürdüğünü de sözlerine ekledi.

ABD Dışişleri Bakanı, toplantı sırasında yaptığı konuşmada şunları söyledi:

İsrail’in güvenliğini garanti eden sürdürülebilir bir çözüme ulaşmak için ortaklarımızla birlikte çalışıyoruz. İran'ın İsrail'e yönelik saldırısı bölgede büyüyen bir tehdidin sinyalini veriyor.

Kızıldeniz'deki seyrüsefer güvenliğinin de ele alınması gerektiğini ifade eden Blinken, “Husilerin saldırılarının üzerine gidilmeli" dedi. Kızıldeniz'de ticaret gemilerinin hedef alınmasının küresel ekonomiyi etkilediğine dikkati çeken ABD’li bakan, Suudi Arabistan Kralı Salmen bin Abdulaziz’in Yemen'de barışın sağlanması için sarf ettiği çabalara övgüde bulundu.

Öte yandan Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, toplantıdaki konuşmasında, “Körfez ülkeleri ve ABD arasındaki pozisyonları koordine etmeye çalışıyoruz. Ortadoğu'daki askeri gerilim son derece tehlikeli. Bölgeyi bu gerilim sürükleyebileceği savaş tehlikesinden kurtarmak için diplomatik çabalar yoğunlaştırılmalı” şeklinde konuştu.

Gazze'de derhal ateşkes sağlanması ve rehinelerin serbest bırakılması çağrısında bulunan Katarlı bakan, “Uluslararası kararlar temelinde barış çabalarını sürdüreceğiz” dedi.

fd bfe
KİK ülkeleri dışişleri bakanları ve ABD Dışişleri Bakanı (SPA)

Toplantıda konuşan KİK Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi, Gazze Şeridi’nin tamamında derhal ateşkes ilan edilmesi, Batı Şeria'daki şiddetin durdurulması için etkili olacak uluslararası tedbirler alınması ve iki devletli çözümün uygulanması için uluslararası bir konferans düzenlenmesi çağrısında bulundu.

KİK Genel Sekreteri, Husilerin ‘kabul edilemez’ olarak nitelendirdiği Kızıldeniz'deki saldırılarından duyduğu derin endişeyi de dile getirdi.


Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı ABD’li mevkidaşı ile Gazze'deki son durumu görüştü

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ı kabul etti (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ı kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı ABD’li mevkidaşı ile Gazze'deki son durumu görüştü

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ı kabul etti (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreterliği binasında ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile bir araya geldi. Görüşme, ABD-Körfez İşbirliği Konseyi toplantısının oturum aralarında gerçekleşti.

Suudi Arabistan haber ajansının (SPA) aktardığına göre görüşmede, Suudi Arabistan-ABD ilişkileri ve iki ülke arasında çeşitli alanlardaki iş birliğinin geliştirilmesinin yolları ele alındı. Gazze Şeridi’nde ve Refah'taki son gelişmeler ile acil ateşkesin önemine değinilen görüşmede, ayrıca Gazze’ye acil insani yardımların girişi için sarf edilen çabalar masaya yatırıldı.

ABD Dışişleri Bakanı Blinken, ülkesinin son birkaç hafta içinde Gazze'deki insani durum konusunda ‘ölçülebilir ilerleme’ kaydettiğini açıkladı. Blinken açıklamasında, İsrail'e daha fazlasını yapması çağrısında bulundu. ABD-Körfez İşbirliği Konseyi toplantısının açılışında konuşan Blinken, Gazze'deki insani krizi hafifletmenin en etkili yolunun ‘ateşkesi sağlamak’ olduğunu söyleyerek, Washington’ın Gazze'deki savaşın yayılmasını önleme çabalarını sürdürdüğünü belirtti.

Görüşmeye Suudi Arabistan'ın Washington Büyükelçisi Prenses Rima bint Bender bin Sultan, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarları Manal Rıdvan ve Muhammed el-Yahya da katıldı.

Reuters'ın haberine göre Blinken, ABD’nin Arap ülkelerinden ortaklarıyla Gazze'deki savaş sonrası durumu görüşmek üzere çıktığı geniş kapsamlı Ortadoğu turunun ilk durağı olarak bugün Suudi Arabistan'a geldi.

Blinken’ın Ortadoğu turunun bir diğer amacı da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya, ABD Başkanı Joe Biden'ın bu ay Gazze'deki trajik insani durumun iyileştirilmesi için atılmasını istediği somut adımları atması için baskı yapmak.