Oğlunun HDP'liler tarafından kaçırıldığını öne süren anne, HDP İl Binası'nda oturma eylemi başlattı

Oğlunun HDP'liler tarafından kaçırıldığını öne süren anne, HDP İl Binası'nda oturma eylemi başlattı
TT

Oğlunun HDP'liler tarafından kaçırıldığını öne süren anne, HDP İl Binası'nda oturma eylemi başlattı

Oğlunun HDP'liler tarafından kaçırıldığını öne süren anne, HDP İl Binası'nda oturma eylemi başlattı

Diyarbakır'da oğlunun HDP'liller tarafından dağa kaçırıldığını iddia eden anne Hacire Akar, HDP İl Başkanlığı binasının girişinde oturma eylemi başlattı. Acılı anne Akar, oğlunun teslim edilmediği sürece binanın girişinde oturacağını belirterek "HDP'liler fare kovalayan kediler gibi insanların kapısının önünde bekliyor. Gençleri boş buldukları anda kapıp götürüyorlar. Kimse bunlara inanmasın oğlumu istiyorum" dedi.
Edinilen bilgilere göre, merkez Sur ilçesine bağlı Soğanlı Mahallesi'nde yaşayan Akar ailesinin oğlu Mehmet Akar (22), dün çıktığı evine dönmedi. Oğullarının evde bıraktığı cep telefonunu inceleyen aile, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı'nın görevden alınarak, yerine kayyum atanmasının ardından gerçekleştirilecek eylemlere katılması yönünde mesajlar olduğunu gördü. Akar'ın en son HDP İl Başkanlığındaki bir çalışanla görüşme yaptığını tespit eden anne Hacire Akar, HDP'liler hakkında suç duyurusunda bulunarak Bağlar ilçesi Selahaddin Eyyubi Mahallesi'ndeki HDP İl Binası'na geldi. Burada HDP'li yöneticilerle görüşen acılı anne Akar, oğlunun en son buraya geldiğini ve hemen getirilmesini istedi. Oğlunu parti binasında görmediklerini belirten HDP'li yöneticilerin açıklamaları üzerine binanın ana giriş kapısı önünde oturma eylemi başlattı. 
Oturma eylemi sırasında İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulunan anne Hacire Akar, Türkçe konuşamadığını ve bu yüzden Kürtçe bildiğini belirterek, "Ben Türkçe bilmiyorum. Oğlum inşaatta sıvacı olarak çalışıyordu. Geçimini sağlıyordu. Oğlum dün akşamdan buyana eve gelmedi. Cep telefonunu evde unutmuştu kontrol ettiğimizde HDP'li biriyle görüşme sağladığını ve Belediye binasına kayyum atanmasından dolayı HDP'lilerin organize ettiği izinsiz gösteriye katılmak için Diyarbakır'a geldiğini öğrendik. En son bu binaya girmiş ve daha çıkmamış. Oğlum 22 yaşındaydı, nişanlıydı ve 15 gün sonra düğünü vardı. Düğünden sonra 3 ay eşinin yanında kaldıktan sonra vatani görevini yapması için askere gönderecektim. Burada oturmamın sebebi oğlumu istiyorum ve oğlumu getirseler buradan kalkıp evime gideceğim. Oğlumu getirmeseler evim burasıdır, işim burasıdır. Sabah 5'e kadar burada oturacağım, getirmeseler ya Allah bana verecek yada onlara verecek. Ben AK Parti'ye yada hükumete çağrıda bulunmuyorum, HDP'ye çağrıda bulunuyorum. Çünkü AK Parti ve hükumet bana bir şey yapmamış. HDP öyle yapıyor. Ben oğlumu istiyorum" dedi.
Gençlere de çağrıda bulunan anne Akar, "HDP olmuş kedi, gençler olmuş fare, gençler nasıl evden çıkar çıkmaz kedi gibi gençleri kapıyorlar, daha artık nereye gönderirlerse. Diyarbakırlı gençlere çağrım kandırmasınlar. HDP ve BDP onları kandırıyor. Kendilerine para alıyorlar. Her genç başına 100 bin lira alıp sonrada ceplerini dolduruyor. Neden insan haklarından kimse gelmiyor. Ben onları buraya davet ediyorum. Gelsinler neden ortada yoklar" diye konuştu.
Hacire Akar'ın, diğer oğlu Fırat Akar'ın 2004 yılında terör örgütü PKK'ya katıldığı, 2017 yılında dağda öldürüldüğü bu bilginin de aileye HDP'liler tarafından verildiği bildirildi. 



Umutsuzluk, şok ve kamuoyu eleştirisi... İsrail'de Gazze savaşına yönelik iç öfke artıyor

Gazze Şeridi'ndeki savaşın sona erdirilmesini talep eden hükümet karşıtı bir protesto sırasında ateş yakıldı. (AFP)
Gazze Şeridi'ndeki savaşın sona erdirilmesini talep eden hükümet karşıtı bir protesto sırasında ateş yakıldı. (AFP)
TT

Umutsuzluk, şok ve kamuoyu eleştirisi... İsrail'de Gazze savaşına yönelik iç öfke artıyor

Gazze Şeridi'ndeki savaşın sona erdirilmesini talep eden hükümet karşıtı bir protesto sırasında ateş yakıldı. (AFP)
Gazze Şeridi'ndeki savaşın sona erdirilmesini talep eden hükümet karşıtı bir protesto sırasında ateş yakıldı. (AFP)

İsrail, Gazze Şeridi'ndeki savaş yeni bir şiddet evresine girerken ülke içinde yaygın bir öfkeyle karşı karşıya.

Sol görüşlü bir politikacı ve İsrail ordusunun eski Genelkurmay Başkan Yardımcısı olan Yair Golan pazartesi günü yaptığı açıklamada, “İsrail aklı başında bir devlet gibi davranmaya geri dönmezse Güney Afrika gibi ülkeler arasında parya olma yolunda ilerliyor” diyerek öfkeye yol açtı.

Golan, İsrail Yayın Kurumu'na verdiği demeçte, “Aklı başında bir devlet sivillere savaş açmaz, çocukları hobi olarak öldürmez ve nüfusu yerinden etmeyi amaçlamaz” dedi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Golan'ı orduya ve İsrail devletine karşı ‘kışkırtıcılık’ yapmakla ve ‘uydurmaları’ tekrarlamakla suçladı.

Ancak dün İsrail eski Savunma Bakanı Moşe Yaalon daha da ileri giderek X platformunda yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı: “Filistinlileri öldürmek bir hobi değil, nihai amacı iktidara tutunmak olan bir hükümet politikasıdır. Bu bizi yıkıma götürüyor.”

Umutsuzluk ve şok

Sadece 19 ay önce, Hamas mensupları sınır tellerini aşarak İsrail'e girdiğinde, İsrail hükümetinin verilerine göre yaklaşık bin 200 kişiyi öldürdüğünde ve 251 kişiyi esir aldığında bu tür açıklamalar imkânsız görünüyordu.

Ancak şimdi Gazze Şeridi harabeye dönmüş durumda, İsrail yeni bir askeri saldırı başlattı ve 11 haftadır Gazze Şeridi'ne uyguladığı ablukayı sona erdirmeyi kabul ettiğini açıklamasına rağmen şu ana kadar çok az yardım ulaştı.

İsrail Kanal 12 televizyonu tarafından kısa süre önce yapılan ankete göre İsraillilerin yüzde 61'i savaşın sona ermesini ve esirlerin geri dönmesini istiyor. Halkın sadece yüzde 25'i çatışmaların genişletilmesinden ve Gazze Şeridi'nin işgal edilmesinden yana.

Eski bir İsrailli esir müzakerecisi olan Gershon Baskin BBC'ye yaptığı açıklamada, Netanyahu'nun halen bir destek tabanı olmasına rağmen, İsrail toplumundaki ruh halinin ‘umutsuzluk, şok ve herhangi bir şeyi değiştirebilme duygusundan yoksunluk’ olduğunu söyledi.

Baskin, “Esir ailelerinin büyük çoğunluğu savaşın sona ermesi ve bir anlaşmaya varılması gerektiğine inanıyor. Küçük bir azınlık ise öncelikli hedefin önce Hamas'ı ortadan kaldırmak, ardından da esirleri kurtarmak olması gerektiğine inanıyor” ifadelerini kullandı.

Savaş karşıtı gösteriler

Geçtiğimiz pazar günü birçoğu ‘Gazze'deki vahşeti durdurun’ yazılı tişörtler giyen ve İsrail hava saldırıları sonucu hayatını kaybeden çocukların fotoğraflarını taşıyan yaklaşık 500 protestocu, İsrail'in yeni saldırısını protesto etmek üzere Sderot kasabasından Gazze sınırına yürüdü.

Göstericilere, İsrail'in Yahudi ve Filistinli vatandaşlarından oluşan küçük ama büyüyen bir savaş karşıtı grup olan Birlikte Duruyoruz (Standing Together) önderlik etti.

Grubun lideri Alon Lee Green, bir yolu kapatmaya çalışırken sekiz kişiyle birlikte gözaltına alındı.

Green BBC'ye şunları söyledi: “Bence İsrail kamuoyunda bir uyanış olduğu açık. Giderek daha fazla insanın açık sözlü bir duruş sergilediğini görebilirsiniz.”

Jfjfj
Gazze Şeridi'ndeki savaşın sona erdirilmesini talep eden gösterilerden (AFP)

Bir başka Birlikte Duruyoruz aktivisti Uri Feltman, savaşa devam etmenin ‘sadece Filistinli sivillere zarar vermekle kalmayıp, esirlerin ve askerlerin hayatını da tehlikeye attığına ve hepimizin hayatını tehdit ettiğine’ dair artan bir inanç gördüğünü söyledi.

Feltman, “Ruh hali değişiyor, rüzgâr ters yönde esmeye başlıyor” dedi.

Ldlkdk
Gazze Şeridi'ndeki savaşın sona erdirilmesini talep eden hükümet karşıtı bir protesto sırasında pankart tutan İsrailli protestocular (AFP)

Geçtiğimiz ay, ordunun tüm birimlerinden binlerce İsrailli yedek asker, Netanyahu hükümetini savaşa son vermeye ve Gazze Şeridi’nde kalan esirlerin iadesi için bir anlaşmaya varmaya odaklanmaya çağıran bir bildiri imzaladı.

Uluslararası alanda ise İsrail'in Ekim 2023'te Hamas'ın saldırısına karşılık verme hakkını sürekli olarak savunan Birleşik Krallık, Fransa ve Kanada liderleri, Gazze Şeridi'ndeki yüksek sivil vefat sayısı ve kıtlık uyarılarına yol açan aylardır süren abluka karşısında duydukları dehşeti dile getirdiler.