Güney Devrimci Hareketi: Aden'deki olaylar 'otorite çatışması'

Güney Devrimci Hareketi: Aden'deki olaylar 'otorite çatışması'
TT

Güney Devrimci Hareketi: Aden'deki olaylar 'otorite çatışması'

Güney Devrimci Hareketi: Aden'deki olaylar 'otorite çatışması'

Güney Hareketi oluşumlarından Devrimci Hareketi Yüksek Konseyi, sükunet ve güney çatışmasını tırmandırmama, herkesin İran destekli Husi milislerle mücadele etmeyi, onları ortadan kaldırmayı amaçlayan ortak hedeflere odaklanması, daha sonra da güney sorununu çözmek için müzakere masasına oturma çağrısında bulundu.
Devrimci Hareketi Yüksek Konseyi Başkanı Fuad Raşid, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, ne kadar silah, mal ve popülariteye sahip olursa olsun güney ayrılıkçılığının yayılmasının, çeşitli şekillerde kuzey-güney çatışmasına yol açacağını ifade etti. Raşid, “Elimizdeki bilgilere göre Suudi Arabistan’daki Geçiş Konseyi, durumun eski haline dönüşmesini sağlamak ve Suudi kardeşlerin gelişmeler hakkındaki görüşlerini açıkça iletmek için ve bir düşman karşısında nasıl üstün gelineceği hususunda diyalog yürütüyor. Bu, bizim devrim hareketine dair görüşümüzdür. Bugün, Husi düşmanlığı ve müttefiki İran ile yüzleşmek için koalisyon ve meşruiyetle ortaklık çerçevesindeyiz” dedi.
 “Güneyde yeni doğan ve parti, blok ve diğer kesimlerden çok sayıda çelişkiyi barındıran bir güney akımının yayılması, diğer güney bileşenlerini askeri silahlar bulmaya itecek” diyen Fuad Raşid, “Suudi Arabistan, tüm güneylileri kapsayan ilk ülke, tek bir güney platformu bulmak için koalisyonun lideri oldu. Ama ne kadar silah, mal ve popülariteye sahip olursa olsun güney akımının yayılmasının, çeşitli şekillerde güney çatışmasına yol açacağını vurguluyoruz” dedi.
Konsey Başkanı, geçici başkent Aden’deki ve diğer bazı güney bölgelerindeki son olaylardan sonra sakinlik hedefiyle Güney Geçiş Konseyi ile sürekli temas halinde olduklarını söyledi. Raşid, aynı zamanda 2017 yılında düzenlenen “Milyonlar Hareketi” aracılığıyla “geçiş” görevini eleştirirken, “Hareket de söz edilen görev, Aden valisi olarak hareketin mensubu Aidarus el-Zubeydi’nin görevden alınma kararını kınama çağrısı yaptı. Biz de Yüksek Konsey’de pek çok kez çağrı yaptık, ama cevap alamadık” dedi.
Güney Devrimci Hareketi Yüksek Konseyi Başkanı, 2007 yılından bu yana güney meselesini barışçıl bir mücadeleyle savunup, silaha ve askeri oluşumlara başvurmadıklarını belirtti. Fuad Raşid, “2015 yılında Husilere karşı direnişe katıldık. Liderlerimizin birçoğu ya şehit oldu ya da yaralandı. Aden’in zaferi ve kurtuluşu sonrasında silahlarımızı teslim ettik ve görevlerimize geri döndük. Askeri olayların yanında değiliz. Onları hiçbir şekilde kabul etmiyoruz” dedi.
Yetkili “Herhangi bir güney çatışmasını reddediyoruz. Bu nedenle uzlaşı projesine yöneldik. Bu, bizim ulusal projemiz. Diğer güney taraflarını, güneyin dönüşü için barışçıl projemize ikna edene kadar bu projeyi erteledik” ifadelerini kullandı.
Devrimci Hareket Başkanı, Aden’de yaşanan son olayları “otorite için güney çatışması” olarak nitelerken, Geçiş Konseyi’nin de kontrol ettiği yeni alanlardan geri çekilmesini beklediğini söyledi.
Raşid’e göre Konsey, Aden’deki son krizi yakından takip ediyor ve güney çatışmasını sakinleştirmek amacıyla tüm kesimlerle de iletişim halinde.



Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
TT

Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)

Eski Başbakan Haydar el-İbadi Irak'ta ‘seçim sisteminin reforme edilmesi’ çağrısında bulunurken, Koordinasyon Çerçevesi’nin Mukteda es-Sadr'ın Kasım 2025'te yapılması planlanan seçimleri boykot etme kararına karşı tavır alması bekleniyor.

El-İbadi liderliğindeki Zafer Koalisyonu, seçim sisteminin ‘yolsuzluk’ suçu işleyen kişilerin seçime katılmasını engellemesi gerektiğini bildirdi. Koalisyon tarafından bugün yapılan basın açıklamasında, “Ülkenin karşı karşıya olduğu zorluklar, özellikle de bu tarihi anda, sistemin siyasi tabanını genişletmeyi, herkesi dahil etmeyi ve seçim sürecini yolsuzluğa bulaşmış kişilerden ve manipülatörlerden korumayı gerektiriyor” denildi.

Koalisyon, ‘herhangi bir devletin çöküşünün üstesinden gelmenin, halkın çıkarlarını ve devletin varlığını koruyarak iç siyasi ve sosyal birlikle başarılabileceğini’ vurguladı. Açıklamada, “Ulusal bir reform vizyonu temelinde aday olmamak, çıkarlar nedeniyle başkalarının seçimlere katılmasına izin vermemekten temelde farklıdır” ifadesi yer aldı.

Koordinasyon Çerçevesi’nin ana bileşenlerinden biri olan el-İbadi'nin koalisyonu, Sadr'ın benzer bir açıklama yapmasından bir gün sonra seçimleri boykot ettiğini duyurdu.

 Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)

Koordinasyon Çerçevesi'nin pozisyonu

Koordinasyon Çerçevesi, Sadr ve el-İbadi'nin kararları ve bunların bir sonraki parlamentoda Şii temsiliyeti üzerindeki etkileri konusunda hemen bir görüş bildirmedi. Bilgi sahibi kaynaklar, “Sadr ve el-İbadi'nin kararlarını ele alma konusunda Şii meclisi içinde anlaşmazlıklar var” dedi.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar şu ifadeleri kullandı: “Bedir Örgütü lideri Hadi el-Amiri ve Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hekim'in başını çektiği bazı Şii liderlerin durumu kontrol altına alma çabaları var. Yaşananlara uyum sağlamak için uzlaşmacı bir çözüm arayışının yanı sıra Sadr'a seçimlere katılması ve boykotu tersine çevirmesi için davette bulunma ve Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu'nu birkaç günlüğüne adaylık kapısını yeniden açmaya davet etme olasılığı da var… Koordinasyon Çerçevesi içinde farklı görüşler var, ancak Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki'nin tutumunun Sadr'ı boykotu kırmaya ve seçimlere katılacağını açıklamaya davet etme eğiliminde olduğu dikkat çekiyor.”

Sadr, Kasım ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerini boykot etme kararından dönmek için zorlu koşullar öne sürdü.

Sadr X platformundaki hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Yolsuzluk var olduğu sürece hiçbir seçime katılmayacağım. Doğruluk ancak kontrolsüz silahların teslim edilmesi, milislerin dağıtılması ve ordunun güçlendirilmesiyle tesis edilecektir” ifadelerini kullandı.

Yerel platformlarda, Sadr Hareketi liderleri ile aralarında Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin de bulunduğu Şii liderler arasında seçimlere katılma amacıyla temaslar kurulduğuna dair sızıntılar dolaşıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan siyasi bir kaynak, ‘Sadr Hareketi ile geri dönme olasılıkları konusunda şu ana kadar görüşmelerin durmadığını’ söyledi.

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)

Seçimlerin meşruiyeti

Son dönemde izlenen çeşitli göstergelere göre seçimlerin meşruiyetine ilişkin endişeler bulunuyor. Boykotun kırılgan bir bölgesel ve uluslararası ortamda diğer kesimler tarafından da tekrarlanması, özellikle silah taşıyan ya da geçmişte silah taşımış olanlar başta olmak üzere pek çok Şii gücün, İran'ın hedef alınmasının ardından ABD ve İsrail tarafından hedef alınabilecekleri korkusunu taşımaya devam ettikleri bir dönemde, siyasi sistemin meşruiyetini etkileyebilir.

Aynı bağlamda araştırmacı Seyf es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: “Irak'taki siyasi sınıf, boykot eden çoğunluğun seçimlere katılma güvenini yeniden tesis edecek olgun bir seçim sistemi sunamadı. Bunun nedeni, seçim yasasının her seçim döneminde, oy veren halkın gerekçeleri dikkate alınmaksızın, büyük geleneksel partilerin ölçülerine uyacak şekilde değiştirilmesidir… Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr ve iki eski başbakan Haydar el-İbadi ve Mustafa el-Kazımi'nin boykotu, seçimlere giden sürecin ciddiyetinin bir göstergesidir.”

Ancak es-Saadi, ‘seçim bölgesi sistemi, Sainte Lague sistemi ve benimsenen yüzde ile her seçimde sorunlara neden olan sonuç hızlandırma cihazlarına ilişkin doğru istatistiklere dayanan olgun bir yasanın çıkarılması yoluyla Irak'taki seçim sisteminde reform yapılabileceğini’ düşünüyor.