Suriye rejimi Hama'nın kuzeyini ele geçirdi

Dün Maarat el-Numan’a düzenlenen bombardımanın neden olduğunu  yıkıma mücahale eden sivil savunma ekipleri (AFP)
Dün Maarat el-Numan’a düzenlenen bombardımanın neden olduğunu yıkıma mücahale eden sivil savunma ekipleri (AFP)
TT

Suriye rejimi Hama'nın kuzeyini ele geçirdi

Dün Maarat el-Numan’a düzenlenen bombardımanın neden olduğunu  yıkıma mücahale eden sivil savunma ekipleri (AFP)
Dün Maarat el-Numan’a düzenlenen bombardımanın neden olduğunu yıkıma mücahale eden sivil savunma ekipleri (AFP)

Rusya tarafından desteklenen rejim güçleri dün İdlib’te bir grup muhalif savaşçının ve Türk gözlem noktasının etrafına konuşlandı. Esad rejiminin savaş bölgelerinde kaybettiği toprakları yeniden ele geçirmeye hazırlandığı bildirildi.
Suriye'de hükümet güçleri İdlib'in güneyini ve Hama’yı bu hafta içerisinde havadan ve karadan birçok kez bombaladı, akabinde yüz binlerce Suriyeli daha evini terk etmek zorunda kaldı. Birleşmiş Milletler (BM) nisan ayından bu yana artan son gerginliğin ardında yüzlerce ölü bıraktığını duyurdu.
Suriye’nin kuzeybatısının, sekiz yıldan daha uzun bir süredir devam eden savaşta ülke genelinde bir dizi ezici darbeye maruz kalan muhalif grupların kontrolünde olan tek bölge olduğuna dikkat çekiliyor.
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed, Rusya ve İran’ın desteğiyle ülke topraklarının büyük bir kısmının kontrolünü ele geçirmesinin ardından yönünü İdlib’e çevirdi. Ancak daha fazla ilerlemesinin ülkenin kuzeydoğusundaki Türkiye ile karşı karşıya gelmesine, terör örgütü YPG unsurlarının ve ABD birliklerinin varlığı için bir engel oluşturmasına neden olabileceği belirtiliyor.
Suriye ordusunun son ilerleyişi İdlib’teki Türk askerlerinin çapraz ateş arasında kalmasına neden olabileceği belirtiliyor. Bu durumun Türkiye sınırına yönelik yeni bir mülteci akınını engelleme girişimlerini de tehdit ettiği kaydediliyor.
Suriye’de dün hükümetin kontrolüne geçen bölgeler, savaşın ilk yıllarından bu yana muhalif grupların elinde olan bir dizi belde ve çevresini kapsıyor.
Muhalif gruplardan son gelişmelere dair bir açıklama gelmezken Suriye devlet televizyonu el-İhbariye, ordunun sabahın erken saatlerinde Hama kırsalındaki muhalifleri sıkı bir kuşatmaya aldığını aktardı.
Hükümet güçlerinin 6 belde ve 12 tepenin kontrolünü ele geçirdiği ve Şam'dan Halep'e kadar uzanan bölgede ana yol üzerindeki hakimiyetini genişlettiği bildirildi.
El-İhbariye’nin muhabiri, Kafr Zita kasabasından yaptığı canlı yayında Hama’nın kuzey kırsalının şu anda tamamen güvenli olduğunu ve askerlerin bölgeyi mayın taraması için aradığını duyurdu.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nden (SOHR) yapılan açıklamaya göre Rusya destekli hükümet güçleri 2012 yılından bu yana muhalif grupların elindeki Kafr Zita ve komşu kasabaların kontrolünü yeniden ele geçirdi.
İngiltere merkezli SOHR ve Suriye devlet televizyonu eş zamanlı olarak Türkiye’ye ait Morek üssünün kuşatmanın ardından belirsizliğini koruduğunu belirtti. Türkiye’nin Astana anlaşmaları çerçevesinde Suriye’de 12 farklı askeri gözlem noktası bulunuyor.
Moskova ve Şam ise, İdlib’in baskın gücü olan Heyetu Tahriru'ş Şam'ın (HTŞ) saldırılarına cevap verdiklerini duyurdu.
Esad rejimi ve Rusya’nın İdlib ve çevresine üç aydan daha fazladır süren yoğun bombardımanının ardından hükümet güçleri bu ayın 8’inde İdlib’in güney kırsalında ilerleme kaydetti. Geçen çarşamba günü ise HTŞ ve muhalif grupların çekildiği, stratejik öneme sahip Han Şeyhun kentini ele geçirmişlerdi.
Milli Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Suriye'nin kuzeybatısındaki gözlem noktasına gitmekte olan Türk askeri konvoyuna pazartesi günü saldırı düzenlendiği duyurulmuştu. Konvoy, Han Şeyhun’a ilerleyen rejim güçlerinin Şam-Halep Uluslararası Karayolu'nu kesmesinin ardından ilerleyişini tamamlayamamıştı.
Türkiye ise askeri konvoyunun hedef alınmasını şiddetle kınadı. Bu bağlamda Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın “İdlib'teki 9'uncu Gözlem Noktası'nın kapanması ya da başka bir yere kaydırılması söz konusu değil. 12 gözlem noktası da bulundukları yerde faaliyet göstermeye devam edecek’’ dedi.
Nisan ayından bu yana sürekli tırmanmaya devam eden gerilimin bir sonucu olarak Hama'nın kuzeyindeki ve İdlib'in güneyindeki birçok bölge, halkın Türkiye sınırına kaçmasıyla birlikte neredeyse boşaldı. BM, 400 binden fazla Suriyelinin bölgeyi terk ettiğini bildirirken SOHR, 900 sivilin bombardımanlar sonucu öldüğü bilgisini verdi.
Rusya ve Suriye savaş uçakları İdlib'in güney kırsalındaki kuşatılmış alanının dışında başta Han Şeyhun’ın kuzeyindeki Maarat el-Numan olmak üzere birçok bölgeyi bombalamaya devam ediyor.
Suriye savaş uçaklarının dün Maarat el-Numan yönelik hava saldırılarında aralarında bir çocuğun da bulunduğu 3 kişinin öldüğü, 6 kişinin de yaralandığı aktarıldı.
Şam yönetimi, İdlib de dahil olmak üzere kontrolü dışındaki tüm bölgeleri ele geçirme niyetinde olduğunu defalarca kez tekrarlamıştı. Esed bu bağlamda geçen salı günü yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Terör örgütlerinin birçok Batılı ve bölgesel taraflardan destek almaya devam etmesine rağmen elde edilen zaferler, halkın ve ordunun, Suriye topraklarının son karışı kurtulana dek teröristlere karşı koymakta kararlı olduğunu kanıtladı.”
Suriye’deki son gelişmeler geçen eylül ayında Rusya ile Türkiye arasında imzalanan ve İdlib’te ateşkesi, silahsız bölge kurulmasını ve radikallerin bu bölgeyi terk etmesini öngören Soçi mutabakatına rağmen yaşandı. Söz konusu anlaşma, ilk etapta rejim güçlerinin İdlib’e saldırmasının önüne geçmişti. Bir süreliğine bölgeye sükûnet hakim olmuş ancak ardından bombardımanlar ve çatışmalar kaldığı yerden devam etmişti. Akabinde 15-20 km genişliğindeki sınır çizgisi boyunca belirlenen bölgelerden çekilen radikal gruplar Halep, Hama ve Lazkiye sınırları boyunca yayılmıştı.
Masadaki anlaşma sahada uygulanamadı
Şam rejimine yakın el-Vatan gazetesinin dün yayınladığı habere göre Suriye ordusu, Soçi mutabakatının muadilini gerçekleştirme umuduyla Hama ve İdlib’te yeni bir yol haritası çizdi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcülüğü'nden yapılan açıklamada İbrahim Kalın’ın Rus ve İranlı mevkidaşlarını Suriye’deki gelişmeleri ele almak üzere Ankara’da ağırlayacağı bildirildi. Beşincisi düzenlenecek Türkiye-İran-Rusya Zirvesi'nin 16 Eylül tarihinde gerçekleştirileceği duyuruldu.
Analistler, Rusya'nın “İdlib konusunda otoritesini ve üstünlüğünü yeniden sağladığı’’ göz önüne alındığında rejim güçlerinin bölgeye yönelik saldırılarına devam etmesini bekledikleri görüşünde.
Rusya konusunda uzman olan Samuel Ramani duruma dair “Esed, mevcut durumdan yararlanarak saldırılarını sürdürmeye ve böylece İdlib’te daha fazla bölgeyi ele geçirmeye devam ediyor’’ değerlendirmesinde bulundu.



İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı sektördeki faaliyetlerini sonlandırdığını duyurdu

Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
TT

İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı sektördeki faaliyetlerini sonlandırdığını duyurdu

Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)

ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’ndeki yardım dağıtım operasyonlarını sonlandırdığını duyurdu.

Kuruluş, altı hafta önce Washington’un arabuluculuğunda yürürlüğe giren ateşkesin ardından dağıtım merkezlerini kapatmıştı. Vakıf, yayımladığı son açıklamada görevini “kalıcı olarak” durdurduğunu ve misyonunu tamamladığını belirtti.

Vakıf Direktörü John Acrey, yaptığı yazılı açıklamada, “Gazze halkına yardımların ulaştırılmasında daha iyi bir yöntem olduğunu kanıtlama görevimizi başarıyla yerine getirdik” dedi.

Kısa süre faaliyet gösteren vakfın operasyonları büyük ölçüde gizlilik içinde yürütülmüştü. ABD ve İsrail destekli alternatif bir yapı olarak BM’ye bağlı UNRWA’nın yerine kurulmuş, ancak finansman kaynakları ya da yardım noktalarını yöneten silahlı yüklenicilerin kimlikleri kamuoyuyla hiç paylaşılmamıştı. Vakıf, amacının yardımların Hamas’a aktarılmasını engellemek olduğunu savunuyordu.

Ancak Filistinliler, yardım çalışanları ve sağlık yetkilileri, bu sistemin yardım almak isteyen sivilleri, İsrail askerlerinin bulunduğu kontrol noktalarından geçmek zorunda bırakarak hayatlarını riske attığını belirtiyordu.

Kurumun görevlerini, Gazze’deki ateşkesi denetlemekle sorumlu İsrail’deki ABD merkezli Sivil-Askerî Koordinasyon Merkezine devredeceğini açıklayan Acrey, “Vakıf haftalardır Koordinasyon Merkezi ve uluslararası kuruluşlarla bir sonraki adımlar konusunda temas hâlinde. Açıkça görülüyor ki bizim uyguladığımız modeli benimseyip genişletecekler” dedi.

Gazze İnsani Yardım Vakfı Mayıs ayı sonunda, İsrail’in üç ay boyunca gıda girişini durdurmasının ardından Gazze’de kıtlık eşiğine gelinmesi üzerine faaliyete başlamıştı. İsrail, BM’nin gıda dağıtım sisteminin yerine geçmesi hedeflenen bu özel kuruluşu, Hamas’ın büyük miktarda yardıma el koyduğu iddiasıyla savunmuştu; ancak BM bu iddiaları reddetmişti.

BM, söz konusu vakfın kurulmasına karşı çıkarak sistemin İsrail’e gıda dağıtımı üzerinde tam kontrol sağlayabileceğini ve Filistinlilerin yerinden edilmesine yol açabileceğini belirtmişti. Savaş süresince BM ve insani yardım kuruluşları, yüzlerce merkez üzerinden Gazze’ye gıda, ilaç, yakıt ve diğer ihtiyaçların ulaştırılmasına öncülük etmişti.

Vakıf, açıklamasında Gazze’de 3 milyonun üzerinde gıda paketi dağıttığını, bunun 187 milyon öğüne denk geldiğini duyurdu.


Hamas, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının devam etmesi üzerine ‘etnik temizlik’ uygulamasını kınadı

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
TT

Hamas, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının devam etmesi üzerine ‘etnik temizlik’ uygulamasını kınadı

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)

Hamas Sözcüsü bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'nin doğu bölgelerinde ve orta kesiminde ‘etnik temizlik’ yaptığını söyledi.

Sözcü Hazım Kasım, “İşgal güçleri, sarı hattın dışındaki sivilleri hedef alıyor. Bu sabahtan itibaren dört vatandaş öldürüldü, yıkım operasyonları yoğunlaştı ve doğu bölgelerinden vatandaşlar yerlerinden edildi” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı WAFA’dan aktardığına göre, bu sabah İsrail'in Gazze ve Han Yunus şehirlerini hedef alan bombardımanında dört Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı.

dcgtrhy
Gazze şehrinde İsrail ateşiyle öldürülen Filistinli genç Ahmed el-Hevari'nin cenazesine katılan Filistinliler (Reuters)

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal, AFP’ye yaptığı açıklamada, “Bu sabah üç kişinin cenazesi hastanelere getirildi; ikisi Han Yunus’un doğusundaki Beni Suheyle kasabasında İsrail’e ait bir insansız hava aracı (İHA) tarafından, bir diğeri ise Gazze kentinin doğusundaki et-Tuffah mahallesinde İsrail tankının açtığı ateş sonucu hayatını kaybetti” dedi.

Han Yunus’taki Nasır Hastanesi, iki ölü ve biri ağır olmak üzere üç yaralıyı kabul ettiğini duyurdu. Gazze kentindeki Şifa Hastanesi’nin Müdürü Dr. Muhammed Ebu Selmiye de et-Tuffah mahallesinde sivillere yönelik tank ateşi nedeniyle bir ölü ve çok sayıda yaralının hastaneye ulaştığını doğruladı.

Gazze'deki bir güvenlik kaynağı AFP'ye, ‘işgal uçaklarının bu sabah Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus ve Refah'ın güneydoğusundaki bölgelere birkaç hava saldırısı düzenlediğini’ söyledi. Kaynak, İsrail ordusunun ‘ez-Zeytun, Şucaiyye ve et-Tuffah (Gazze şehrinin doğusu) mahallelerinde ve Han Yunus ile Refah'ta savaş sırasında hasar gören onlarca binayı ve evi yıkmaya devam ettiğini’ belirtti.

İsrail güçleri, Refah şehrinin büyük bir kısmını ve Han Yunus'un doğu bölgelerini kontrol altında tutuyor. İsrail, 7 Ekim 2023'teki saldırının ardından Gazze Şeridi'ne savaş açtı. O günden bu yana, Birleşmiş Milletler'in (BM) güvenilir bulduğu Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki savaşında en az 69 bin 756 kişi hayatını kaybetti.


Mısır Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy verme işlemi başladı

Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
TT

Mısır Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy verme işlemi başladı

Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)

Mısırlılar bugün, 2025 Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy kullanmaya başladı.

İki gün sürecek seçimler, 73 seçim bölgesi ve 5 bin 287 alt komiteden oluşan 13 vilayette gerçekleştiriliyor. Şarku’l Avsat’ın Kahire el-İhbariyye televizyonundan aktardığına göre, bu aşamada bin 316 aday bireysel sistem altında yarışıyor ve Kahire ile Kuzey, Orta ve Güney Delta ve Doğu Delta'nın iki seçim bölgesinde bir liste yer alıyor.

Mısır Ulusal Seçim Komisyonu, vatandaşlara seçimlere katılım çağrısında bulunarak, sürecin bütünlüğünü sağlama ve seçmenlerin iradesini tam şeffaflık içinde sandığa yansıtma konusundaki kararlılığını vurguladı.

Seçimlerin ikinci aşamasına dahil olan vilayetler, Ulusal Seçim Komisyonu’nun verilerine göre Kahire, Kalubiyye, Dakahliye, Garbiye, Menufiye, Kafr eş-Şeyh, Şarkiye, Dimyat, Port Said, İsmailiye, Süveyş, Güney Sina ve Kuzey Sina’dan oluşuyor.

gju
Parlamento seçimlerinin ilk turunda oy verme merkezlerinin önünde bekleyen Mısırlı kadınlar (Gençlik Partisi Koordinasyon Komitesi)

Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşaması, ilk turda 19 seçim bölgesindeki sonuçların ‘önemli ihlaller’ gerekçesiyle iptal edilmesinin ardından geliyor. Bu ihlaller arasında sandıkların önünde yapılan usulsüz propaganda ile adaylara oy sayım tutanaklarının nüshalarının verilmemesi gibi durumlar yer aldı. Gözlemciler bu adımı ‘emsalsiz’ olarak nitelendirdi.

Bu seçim bölgelerindeki sonuçların iptal edilmesi, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin ‘azami şeffaflık’ sağlanması için yaptığı doğrudan çağrının ardından gerçekleşti.