Sudan'daki selin bilançosu: 54 kişi hayatını kaybetti ve 37 bin ev zarar gördü

Hartum mahallerinin büyük bir kısmı sular altında kaldı (Getty)
Hartum mahallerinin büyük bir kısmı sular altında kaldı (Getty)
TT

Sudan'daki selin bilançosu: 54 kişi hayatını kaybetti ve 37 bin ev zarar gördü

Hartum mahallerinin büyük bir kısmı sular altında kaldı (Getty)
Hartum mahallerinin büyük bir kısmı sular altında kaldı (Getty)

Sudan’da bir aydan bu yana etkili olan yağmurların neden olduğu sel felaketi dolayısıyla 54 kişi hayatını kaybederken, 37 bin ev zarar gördü.
Sudan’daki BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) tarafından yapılan açıklamada, yağışlar ve sel dolayısıyla 25 bin 437 ev tamamen çökerken, 12 bin 200 ev kısmi zarar gördü. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre yağışlar ve sel dolayısıyla hayatını kaybedenlerin sayısı dün itibariyle 54’e ulaştı.
Başbakan Dr. Abdullah Hamdok, ülkenin çeşitli bölgelerini vuran sel felaketinin ardından zarar gören vatandaşlarla dayanışma halinde olduklarını açıkladı. Hartum Valisi Ahmed Abdun Hamad’la birlikte etkilenen bölgeleri ziyareti sırasında zarar gören kişilere yönelik desteklerini vurgulayan Hamdok, böyle bir felaketin tekrarlanmasını önlemek için Hartum makamlarıyla birlikte hareket edeceklerini dile getirdi.
Basında çıkan haberlerde, OCHA Sözcüsü Jens Laerke’nin bu yağışların Ekim ayına kadar devam edeceği yönünde tahminlerinin olduğu kaydedildi. Daha fazla felaket yaşanacağı konusunda endişelerin bulunduğunu dile getiren Laerke, beklenen yağışların normalin çok üzerinde olduğunu belirterek sel olasılığın çok yüksek olduğunu söyledi. Laerke’nin açıklamalarına göre Beyaz Nil eyaleti yağışlardan ve sellerden en çok etkilenen bölgelerin başında geliyor. Eyaletteki 13 bin ev ya kısmen zarar gördü ya da tamamen yıkıldı. Öte yandan ülkedeki 18 eyaletin 15'inde acilen barınma, yiyecek, içme suyu ve sağlık hizmetlerine ihtiyaç duyuluyor. Ülkedeki birçok şehrin altyapısı şiddetli yağışlar ve sellerden dolayı hasar gördü. Bununa birlikte Mavi Nil, Kassala ve Hartum’daki tüm alanlar boşaltıldı. Gıda yokluğundan mustarip olan vatandaşların sayısı ise 5.8 milyona ulaştı.
Sudan Sağlık Bakanlığı tarafından geçtiğimiz hafta yapılan açıklamada, 14-16 Ağustos tarihleri ​​arasında etkili olan yağışlar dolayısıyla 46 kişinin hayatını kaybettiği ve 97 kişinin ise yaralandığı bildirilmişti. Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Dr. Süleyman Abdulcebbar, ülkedeki 18 eyaletten 16’sının sel felaketinden etkilendiğini, 16 bin ailenin zarar gördüğünü ve binlerce evin kısmen veya tamamen çöktüğünü söyledi. Ayrıca evlerinin çökmesi veya selin sürüklemesi dolayısıyla 46 vatandaşın hayatını kaybettiği açıklamasında bulundu.
Yeni atanan Başbakan Abdullah Hamdok, dün, ülkede yaşanan sel felaketinin etkilerinin önüne geçmek için hükümet komitesiyle gerçekleştirdiği bir toplantıya başkanlık etti. Hamdok, toplantı sırasında, insani yardım kuruluşları arasındaki koordinasyonun artırılması yönünde talimat verdi.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, vatandaşlara dikkatli olmaları uyarısında bulunuldu ve ayrıca vadilerden ve koylardan uzak durmaları çağrısı yapıldı. Açıklamada, beklenen yağışların buralara yüksek ve güçlü akıntılara yol açabileceği bildirildi.



Almanya'nın Libya Genelkurmay Başkanı'nın uçağının kara kutusunu incelememesi nedeniyle özür dilemesinin ardından İngiltere ile anlaşmaya varıldı

Haddad, başkent Trablus'ta düzenlenen mezuniyet töreninde yeni subay grubuna hitap ediyor (Arşiv - AFP)
Haddad, başkent Trablus'ta düzenlenen mezuniyet töreninde yeni subay grubuna hitap ediyor (Arşiv - AFP)
TT

Almanya'nın Libya Genelkurmay Başkanı'nın uçağının kara kutusunu incelememesi nedeniyle özür dilemesinin ardından İngiltere ile anlaşmaya varıldı

Haddad, başkent Trablus'ta düzenlenen mezuniyet töreninde yeni subay grubuna hitap ediyor (Arşiv - AFP)
Haddad, başkent Trablus'ta düzenlenen mezuniyet töreninde yeni subay grubuna hitap ediyor (Arşiv - AFP)

Libya Ulusal Birlik Hükümeti İçişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Almanya'nın Genelkurmay Başkanı Muhammed el-Haddad ve beraberindekileri taşıyan düşen uçağın kara kutu verilerini analiz etmeyi, bu tür uçaklarla ilgili gerekli teknik kapasitenin bulunmaması gerekçesiyle reddettiğini duyurdu.

Bakanlık, Facebook sayfasında yaptığı açıklamada, Ankara Havalimanı'ndan kalktıktan yarım saat sonra düşen uçakla ilgili gerekli teknik işlemleri tamamlamak üzere İngiltere'nin "tarafsız" taraf olarak seçilmesi konusunda Türkiye ile anlaşmaya varıldığını belirtti.

Bakanlık, ölenlerin cenazelerinin bugün (Cumartesi) Trablus’a nakledilmesine karar verildiğini açıkladı.

Uçakta Genelkurmay Başkanı Muhammed el-Haddad ve beraberindeki heyet bulunuyordu. Şarku'l Avsat'ın aldığı bilgiye göre Libya Ulusal Birlik Hükümeti, uçağın kara kutusunun doğru teknik analizinin yapılması için Türk yetkililerle Almanya'ya gönderilmesi konusunda anlaşmaya vardığını duyurmuştu.


Humus bombalaması: DEAŞ sorumluluğu üstlendi... Şam misilleme sözü verdi

Dün Humus'taki bir camide cuma namazı sırasında meydana gelen patlayıcı düzeneğin neden olduğu hasarı inceleyen güvenlik görevlileri (AP)
Dün Humus'taki bir camide cuma namazı sırasında meydana gelen patlayıcı düzeneğin neden olduğu hasarı inceleyen güvenlik görevlileri (AP)
TT

Humus bombalaması: DEAŞ sorumluluğu üstlendi... Şam misilleme sözü verdi

Dün Humus'taki bir camide cuma namazı sırasında meydana gelen patlayıcı düzeneğin neden olduğu hasarı inceleyen güvenlik görevlileri (AP)
Dün Humus'taki bir camide cuma namazı sırasında meydana gelen patlayıcı düzeneğin neden olduğu hasarı inceleyen güvenlik görevlileri (AP)

Suriye hükümetinin karşı karşıya olduğu güvenlik sorunlarını bir kez daha vurgulayan yeni bir olayda, Humus şehrindeki (orta Suriye) bir camide meydana gelen patlamada en az 8 kişi öldü, 18 kişi de yaralandı. Saldırıyı DEAŞ'a bağlı bir grup üstlendi.

Suriye Arap Haber Ajansı (SANA) tarafından yayınlanan bir açıklamada, Suriye Sağlık Bakanlığı yetkilisi, Humus'un Vadi el-Deheb mahallesindeki İmam Ali bin Ebu Talib Camii'ne düzenlenen bombalı saldırıda ölü sayısının 8, yaralı sayısının ise 18'e ulaştığını söyledi. Sağlık Bakanlığı Acil Durum ve Ambulans Müdürlüğü Direktörü Necib el-Nesen, ölü sayısının "kesin olmadığını" belirtti.

DEAŞ'a bağlı aşırılıkçı grup Ensar el-Sünne, saldırının bir Alevi camisini hedef aldığını belirterek sorumluluğu üstlenirken, Suriye İçişleri Bakanı Enes Hattab, saldırının arkasında kim varsa adaletin yerini bulacağına dair söz verdi. İbadet yerlerinin hedef alınmasını "alçakça ve korkakça bir eylem" olarak nitelendirdi.

Bu bombalama, mevcut rejimin bir yıl önce iktidara gelmesinden bu yana bir ibadethane içinde gerçekleşen ikinci saldırı oldu. Haziran ayında Şam'daki bir kilisede meydana gelen ve 25 kişinin ölümüne yol açan intihar saldırısının sorumluluğunu da "Saraya Ensar el-Sünne" grubu üstlenmişti.

Dün Humus'ta gerçekleşen bombalama, Arap dünyasında geniş çaplı kınamaya neden oldu. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, Krallığın "terörizm ve aşırıcılığı", cami ve ibadethanelerin hedef alınmasını ve masum sivillerin terörize edilmesini kesin bir dille reddettiğini vurgulayarak, Suriye ile dayanışmasını ve Suriye hükümetinin güvenlik ve istikrarı sağlamaya yönelik çabalarına desteğini teyit etti.


Gazze'deki el-Avde Hastanesi, yakıt kıtlığı nedeniyle hizmetlerinin çoğunu askıya aldı

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahya'daki Kemal Advan Hastanesi (AFP)
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahya'daki Kemal Advan Hastanesi (AFP)
TT

Gazze'deki el-Avde Hastanesi, yakıt kıtlığı nedeniyle hizmetlerinin çoğunu askıya aldı

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahya'daki Kemal Advan Hastanesi (AFP)
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahya'daki Kemal Advan Hastanesi (AFP)

Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat'ta bulunan el-Avde Hastanesi, yakıt kıtlığı nedeniyle hizmetlerinin çoğunu geçici olarak askıya aldığını ve sadece acil servis gibi temel hizmetleri sürdüreceğini duyurdu.

Hastaneyi yöneten el-Avde Sağlık ve Toplum Derneği'nin program direktörü Ahmed Muhanna, AFP'ye yaptığı açıklamada, "Jeneratörleri çalıştırmak için gerekli yakıtın tükenmesi nedeniyle hizmetlerin çoğu geçici olarak askıya alındı" dedi.

"Sadece temel hizmetler, yani acil servis, doğum ve çocuk servisleri devam ediyor," dedi ve hastane yönetiminin asgari hizmet seviyesini sağlamak için jeneratör kiralamak zorunda kaldığını belirtti.

Hastanenin normalde günlük 1000 ila bin 200 litre dizel tükettiğini, ancak mevcut stokun sadece 800 litre olduğunu ve tüm bölümlerin çalışır durumda kalması için yetersiz kaldığını açıkladı.

"Devam eden yakıt krizi, hastanenin temel hizmetlerini sağlama yeteneğini doğrudan tehdit ediyor," uyarısında bulundu.

Birkaç gün süren ağrıların ardından, 30 yaşındaki Hetem Ayada sonunda el-Avda Hastanesi'ne gitmeye karar verdi.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Nuseyrat'tan gelen yerinden edilmiş kadın ajansa, hastane personelinin kendisine röntgen için elektrik olmadığını ve onunla ilgilenemeyeceklerini söylediğini belirtti.

Ayada, kendisine ağrı kesici verdiklerini ve durumu düzelmezse başka bir hastaneye gitmesi gerektiğini söylediklerini anlattı.

O akşam ağrıları şiddetlendi, bu yüzden başka bir sağlık merkezine gitti ve orada safra taşı teşhisi konuldu.

Kadın, harap olmuş Gazze Şeridi'nde en temel sağlık hizmetlerinin bile eksikliğinden duyduğu hayal kırıklığını dile getirdi.

İsrail ile Hamas arasında yaklaşık iki yıldır süren savaşın ardından 10 Ekim'den bu yana yürürlükte olan ateşkes anlaşmasına rağmen, Gazze Şeridi ciddi bir insani krizi yaşamaya devam ediyor.

Ateşkes anlaşması günlük 600 kamyonun girişini öngörürken, STK'lara ve Birleşmiş Milletler'e göre, Şeride insani yardım taşıyan kamyonların sayısı yalnızca 100 ila 300 arasında değişiyor.