Irak Kürdistanı'ndaki Kandil Dağları'nda korku ve panik havası

(Şarku'l Avsat)
(Şarku'l Avsat)
TT

Irak Kürdistanı'ndaki Kandil Dağları'nda korku ve panik havası

(Şarku'l Avsat)
(Şarku'l Avsat)

Irak, İran ve Türkiye arasındaki sınır üçgeninde yer alan görkemli Kandil sıradağlarının doğu eteklerindeki 20’den fazla Kürt köyünün sakinlerinin içinde bulunduğu durumu tarif edebilecek en basit ifade ‘korku ve panik havası’dır. Bunun başlıca sebebi ise geçtiğimiz güz mevsiminden bu yana neredeyse her gün devam eden Türk hava operasyonları ile zaman zaman kesilen İran topçu bombardımanıdır.
Türk uçaklarının bölge köylerine yönelik geçtiğimiz pazartesi günü başlattığı operasyonlar Poli köyünde üzüm, ceviz, incir ve elma ağaçlarının olduğu ve geniş bir kısmının yandığı bahçelerindeki mahsulleri topladıkları esnada 4 köylünün ağır bir şekilde yaralanmasına sebep oldu. Civardaki 7 köyün sakinleri de yaşadıkları yeri terk etti.
Şarku’l Avsat, PKK’ya ait üslerin varlığına yönelik iddiaların doğruluğunu araştırmak üzere Kandil’in doğu eteğindeki köylere gezi düzenledi. Kendisi ile görüşülen ve bombardıman noktasına yakın olan evi ağır hasara uğrayan 45 yaşındaki çiftçi Ahmed Enver şunları söyledi:
“Türk uçakları bölge semalarından ayrılmıyor ve köylerimizdeki herhangi bir hareketliliği hedef alıyor. Yaş -  kuru demeden her yer yanıyor. Bunun için köylüler, bu dehşet verici ortamdan kaçarak bölgeden ayrıldı. Biz çiftçiyiz. Tek geçim kaynağımız, kurmak için uzun yıllar ter döktüğümüz bahçeler ve tarlalar. Siyasi partilerle bir ilişkimiz yok. Gördüğünüz gibi köylerimizde ne PKK ne de İranlı muhalif partilerin destekçilerinden herhangi bir silahlı savaşçı var. Ama buna rağmen tarlalarımız ve evlerimiz hedef alınıyor. Çatışan tarafları, sorunlarını çözmek ve bölgemize yönelik zararlarını durdurmak için diyalog ve barışa yönelmeye çağırıyoruz. Biz, bedelini her gün çocuklarımızın kanı ve topraklarımızla ödediğimiz bu çatışmada taraf değiliz.”
Çoban olarak çalışan 26 yaşındaki Sevran Resul de duruma dair şunları söyledi:
“Biz şu an yaşadığımız felâketten Bağdat ve Kürdistan bölgesindeki yetkilileri sorumlu tutuyoruz. Zira Türkiye’ye karşı hiçbir tavır alınmadı. Hâlbuki egemenlik sahibi devletlerin, vatandaşları ve toprakları, tıpkı Türkiye’nin bize günlük olarak gerçekleştirdiği operasyonlara maruz kaldığında bunu yapması gerekir. Halkımız köylerinden göç etti. Her aileden tarlalarımızı ve mallarımızı gözetmek üzere sadece bir iki kişi kaldı. Bağdat ile Erbil ise buna seyirci kalıyor. Ankara’nın bölgemizde PKK savaşçıları olduğuna dair öne sürdüğü gerekçeler, sizin de gördüğünüz üzere  gerçek dışı.”
Şarku’l Avsat yoğun temaslar ve uzun bir bekleyişten sonra PKK’nin siyasi kanadı olan Kürdistan Meclisler Birliği İlişkiler Birimi Sözcüsü Lider Zagros Hiva ile görüşme imkânı elde edebildi. Türkiye’nin iddialarını toptan ve detaylı olarak reddeden Hiva, şunları söyledi:
“Bizim bilgimiz dışında habersizce geldiğiniz bölge köylerinde ve vadilerinde kaç saattir dolaşıyorsunuz. Bölgede bir savaşçımıza denk geldiniz mi? Bu Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın halkımıza karşı işlediği ağır suçları haklı çıkarmak ve yayılmacı planlarına uygulama zemini hazırlamak için öne sürdüğü bir iftiradan başka bir şey değil. Hedef, Halep şehrinden başlayıp Musul ve Kerkük’e uzanarak bölgede Osmanlı İmparatorluğu’nu diriltmektir. Yapılanlar, DEAŞ terör örgütünün Suriye, Türkiye ve Irak’taki Kürt varlığını hedef alarak bölgede uyguladıklarının bir uzantısını temsil ediyor. Türkiye Cumhurbaşkanı’nın hâlihazırda Halep’te, Türkiye’deki Kürt şehirlerinde ve Irak Kürdistanı’nda yapıp ettikleri bundan pek farklı değil. Bizim partimiz (PKK), Erdoğan’ın projesine ve hastalıklı imparatorluk hayallerine karşı koyan tek unsur. Biz Kürdistan’ı ve topraklarımızı savunmak adına silah taşıyoruz. Milli vazife orada bulunmayı gerektirdikçe her bir karışında var olacağız.”
Hiva, birkaç gün önce kanı durdurabileceği yönünde açıklama yapan tutuklu Abdullah Öcalan’ın çağrısına yanıt olarak PKK’nın Türkiye’ye karşı savaşı durdurmaya ne kadar hazır olduğuna dair sorulan soruyu şöyle yanıtladı:
“Öcalan, çeyrek asırdır diyalog ve barış çağrısı yapıyor. Ama Ankara’ya egemen olan zihniyet barışı reddediyor. Ama biz, Türkiye’nin karşılık vermesi şartıyla liderimizin kararına bağlıyız.”



İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında yaklaşık 100 kişi hayatını kaybetti

Deyr el-Belah'taki Aksa Hastanesi'nde Filistinli bir kadın, İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda ölen akrabalarının cenaze töreninde ağlıyor (Reuters)
Deyr el-Belah'taki Aksa Hastanesi'nde Filistinli bir kadın, İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda ölen akrabalarının cenaze töreninde ağlıyor (Reuters)
TT

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında yaklaşık 100 kişi hayatını kaybetti

Deyr el-Belah'taki Aksa Hastanesi'nde Filistinli bir kadın, İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda ölen akrabalarının cenaze töreninde ağlıyor (Reuters)
Deyr el-Belah'taki Aksa Hastanesi'nde Filistinli bir kadın, İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda ölen akrabalarının cenaze töreninde ağlıyor (Reuters)

Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı, İsrail'in bugün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 97 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın Filistin Enformasyon Merkezi'nden aktardığına göre bakanlık tarafından yapılan basın açıklamasında, hayatını kaybedenlerin 45'inin Gazze şehri ve Gazze Şeridi'nin kuzeyinde olduğu ifade edildi.

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal günün erken saatlerinde yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'nin farklı bölgelerine düzenlediği hava saldırılarında ‘yarısından fazlası çocuk’ 33 Filistinlinin yaşamını yitirdiğini duyurdu.

xcvfdgh
Deyr el-Balah'taki el-Aksa Hastanesi'ne yaralı bir adamı taşıyan Filistinliler (AP)

Basal AFP'ye yaptığı açıklamada, Sivil Savunma Müdürlüğü ekiplerinin Gazze Şeridi'nin farklı bölgelerinde ‘gece yarısından sonra ve bugün şafak vakti İsrail'in bir dizi şiddetli hava saldırısı sonucunda yarısından fazlası çocuk olmak üzere en az 33 şehidi kaldırdığını’ söyledi.

Basal, “İsrail'in gece yarısından sonra Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'un batısında bulunan el-Mevasi bölgesinde yerinden edilmiş insanların kaldığı çadırlara düzenlediği hava saldırısı sonucunda en az 22 şehit ve 100 yaralı hastanelere nakledildi” dedi. Han Yunus'un doğusundaki el-Fehari'de evleri bombalanan bir adam ve oğlu da hayatını kaybetti.

dfgthy
Filistinli bir çocuk, Cebaliye'de İsrail bombardımanında yıkılan bir binaya bakıyor (AFP)

Gazze Şeridi'nin kuzeyinde de çok sayıda hava saldırısı düzenlendiğini belirten Basal, “İşgalcilerin Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye kasabasında ez-Zerka Caddesi'nde Mukat ailesine ait bir evi bombalamasının ardından en az yedi şehit ve çok sayıda yaralı olduğu bildirildi” dedi.

Despite the siege, bombardment, forced displacement and increasing challenges, UNRWA teams in #Gaza continue to provide essential services. This includes collection and transfer of waste wherever possible.

UNRWA water provision and solid waste collection translates into… pic.twitter.com/sxnsbTNIlV

— UNRWA (@UNRWA) May 18, 2025

 

Basal, Cibaliye Mülteci Kampı’nın Tel ez-Zater bölgesindeki el-Avde Hastanesi'ndeki binalarda ‘ağır hasar’ olduğunu ve Han Yunus'un doğu ve kuzey bölgelerinin bu sabah ağır topçu bombardımanına maruz kaldığını bildirdi.

Hamas yaptığı açıklamada, yerinden edilmiş insanların kaldığı çadırların hedef alınmasını ve içlerindeki masum sivillerin yakılmasını ‘yeni bir vahşi suç’ olarak nitelendirdi.

fghyj
Filistinliler bugün Han Yunus'ta İsrail bombardımanıyla tahrip edilen bir alanı inceliyor (AP)

Açıklamada, “Terörist işgal hükümetine siyasi ve askeri koruma sağlayan ABD yönetimi, Gazze Şeridi'ndeki bu çılgınca tırmanıştan ve sivillerin hedef alınmasından doğrudan sorumludur” denildi.

İki aylık bir ateşkesin ardından İsrail 18 Mart'ta Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonlarına yeniden başladı ve Gazze Şeridi’nin büyük bir bölümünü ele geçirdi.

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nde ‘geniş çaplı saldırılar başlattığını ve bölgeleri kontrol altına almak için takviye güç sevkiyatı yaptığını’ duyurdu.

fgtrhy
Filistinli bir kadın, Han Yunus'taki yerinden edilmiş kişiler kampına düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından ağlıyor (Reuters)

Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e yönelik eşi benzeri görülmemiş saldırısından bu yana tutulan esirlere atıfta bulunarak, ‘esirleri serbest bırakmayı ve Hamas'ı yenmeyi’ hedeflediğini vurguladı.