İstanbul'da kaçırılan Suudi kadın bulundu

İstanbul’daki turistik çarşılardan biri (Arşiv)
İstanbul’daki turistik çarşılardan biri (Arşiv)
TT

İstanbul'da kaçırılan Suudi kadın bulundu

İstanbul’daki turistik çarşılardan biri (Arşiv)
İstanbul’daki turistik çarşılardan biri (Arşiv)

Suudi Arabistan’ın Ankara Büyükelçiliği ve İstanbul Başkonsolosluğu’nun geçen çarşamba akşamı Suriyeli bir çete tarafından kaçırılan Suudi kadın turist Abeer el-Enezi’nin bulunmasına yönelik Türk güvenlik güçleriyle koordineli olarak yürüttüğü çabalar sonuç verdi.
Suudi Arabistan Ankara Büyükelçiliği tarafından bugün yapılan açıklamada kaçırılan Suudi Arabistan vatandaşının bulunduğu ve Suudi Arabistan'a dönüşü için işlemlerin başladığı ifade edildi.
Açıklamada, Suudi Arabistan vatandaşı Abeer el-Enezi'nin İstanbul'da ortadan kaybolduğuna ilişkin haberin ardından Suudi Arabistan Ankara Büyükelçiliği ve İstanbul Başkonsolosluğu’nun Türk makamlarıyla olayı takip etmek için bir çalışma grubu oluşturduğu ve bu çabaların sonucunda el-Enezi’nin bulunduğu bilgisi yer aldı.
Abeer el-Enezi’nin sağlık durumunun iyi olduğu belirtilen açıklamada Büyükelçilik ve Başkonsolosluk tarafından el-Enezi’nin en kısa sürede Suudi Arabistan'a dönüşünü kolaylaştırmak için çalışmalar yürütüldüğü vurgulandı.
Türk güvenlik makamlarının kaçırma olayıyla ilgili yürüttüğü soruşturmaların Büyükelçilik ve Başkonsolosluk tarafından takip edildiğinin de altı çizildi.
Şarku’l Avsat’a açıklamalarda bulunan Büyükelçilik kaynakları, Suudi kadın turisti kaçıranların Suriyeli bir çete olduğunu ve el-Enezi’nin İstanbul’dan yaklaşık 3 saat uzaklıktaki bir bölgede bulunduğunu bildirdi.
Kaçırılan Suudi turistin kardeşi Faysal el-Enezi, kardeşini kaçıranların WhatsApp üzerinden kendisine mesaj gönderdiğini, bir miktar para istediklerini ve polise bilgi vermemesi yönünde uyarıldığını dile getirdi.
Söz konusu mesajın ardından karşı tarafın telefonunun erişime kapandığını dile getiren el-Enezi, fidyenin teslim edileceği zaman ve mekanı belirlemek için kendisini aradıklarında kardeşiyle konuşmasına izin verdikleri belirtti.
Polis parayı almak üzere buluşma yerine gelen çete üyelerinden birini yakaladı.
Söz konusu şahıs kaçırma eylemini itiraf ederek polisleri turist kadını sakladıkları Suriyeli bir ailenin yaşadığı eve yönlendirdi.
Suudi Arabistan’dan gelen turist Abeer al-Enezi, geçen çarşamba akşamı çocukları ve eşiyle birlikte kaldıkları otelin yakınındaki bir alışveriş merkezinden ayakkabı almak amacıyla dışarı çıktıktan sonra ortadan kaybolmuştu.
İSTANBUL VALİLİĞİ'NDEN KAYIP SUUDİ KADIN AÇIKLAMASI



BM, Trump’ın Gazze planına ilişkin karar taslağını büyük çoğunlukla onayladı

ABD Başkanı Donald Trump, Knesset'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile tokalaşırken, 13 Ekim 2025 (AP)
ABD Başkanı Donald Trump, Knesset'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile tokalaşırken, 13 Ekim 2025 (AP)
TT

BM, Trump’ın Gazze planına ilişkin karar taslağını büyük çoğunlukla onayladı

ABD Başkanı Donald Trump, Knesset'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile tokalaşırken, 13 Ekim 2025 (AP)
ABD Başkanı Donald Trump, Knesset'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile tokalaşırken, 13 Ekim 2025 (AP)

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze için hazırladığı yol haritasını büyük çoğunlukla onaylayarak, 20 maddelik planına uluslararası meşruiyet kazandırdı.

Taslak karar, Rusya ve Çin'in çekimser kalmasına rağmen, pazartesi akşamı BMGK’da 15’e 13'lük çoğunlukla kabul edildi. Bu gelişme, Trump yönetimi için önemli bir diplomatik zafer oldu.

Filistin Yönetimi, kararın onaylanmasını memnuniyetle karşılarken, Hamas ve diğer Filistinli gruplar, bunu ‘Filistin’in milli iradesinin dışında sahada düzenlemeler yapılmasının önünü açan bir karar’ olarak değerlendirerek, ortak ve ayrı ayrı açıklamalarla kararı reddettiklerini bildirdiler. Ayrıca Gazze'ye konuşlandırılacak herhangi bir uluslararası gücün ‘bir tür vesayet veya dayatılan yönetim’ haline geleceğini söylediler. Şarku’l Avsat’a konuşan Filistinli gruplardan kaynaklar, söz konusu uluslararası gücün rolü ve bu grupların üyelerini takip etmek ve tutuklamak için potansiyel olarak kullanılabileceği konusundaki endişeleri dile getirdiler.

Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İngilizce olarak Trump ve Gazze planını öven bir blog yazısı yayınlarken, hükümet üyeleri sessizliğini korudu. Bu durum, İsrail'de Trump'ın planından duyulan memnuniyetsizlik ile onu kızdırmamak arasındaki ikilem arasında gerçek bir krizin yaşandığını gösterdi. İsrail televizyonu Kanal 12 muhabiri Barak Ravid, “İsrail-Filistin çatışmasının bir daha asla eskisi gibi olmayacağını söylemek mümkün” ifadelerini kullandı.


ABD, Tayvan'a 700 milyon dolar değerinde hava savunma füzesi satışını doğruladı

Norveç savunma ve uzay silahları fabrikasında üretim aşamasındaki bir Nasams roketatar (AFP)
Norveç savunma ve uzay silahları fabrikasında üretim aşamasındaki bir Nasams roketatar (AFP)
TT

ABD, Tayvan'a 700 milyon dolar değerinde hava savunma füzesi satışını doğruladı

Norveç savunma ve uzay silahları fabrikasında üretim aşamasındaki bir Nasams roketatar (AFP)
Norveç savunma ve uzay silahları fabrikasında üretim aşamasındaki bir Nasams roketatar (AFP)

Amerika Birleşik Devletleri, Ukrayna'da test edilen yaklaşık 700 milyon dolar değerindeki gelişmiş bir hava savunma füze sisteminin Tayvan'a satışını onayladı. Bu, ABD'nin Taipei ile bir hafta içinde yaptığı ikinci silah anlaşması.

ABD, geçen yıl Tayvan'ın 2 milyar dolarlık bir silah anlaşması kapsamında RTX tarafından üretilen üç orta menzilli karadan havaya füze (NASAMS) alacağını duyurmuştu. Bu, Tayvan için yeni bir silah, çünkü şu anda bölgede yalnızca Avustralya ve Endonezya kullanıyor.   

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) pazartesi günü yaptığı açıklamada, şirketin NASAMS üniteleri satın almak için sabit fiyatlı bir sözleşme imzaladığını ve tahminlere göre çalışmanın Şubat 2031'de tamamlanacağını belirtti. RTX henüz yorum talebine yanıt vermedi. 

Ukrayna'da Rus saldırılarını püskürtmek için kullanılan NASAMS sistemi, ABD'nin talebin arttığı Tayvan'a ihraç ettiği hava savunma kabiliyetlerine önemli bir katkı sağlıyor.

ABD, perşembe günü Tayvan'a 330 milyon dolarlık savaş uçağı ve diğer uçak parçaları satışını onayladı. Bu, Başkan Donald Trump'ın ocak ayında göreve gelmesinden bu yana yapılan ilk anlaşmaydı. Bu hamle Pekin'i öfkelendirdi.

Tayvan ordusu, adayı kendi toprağı olarak gören Çin'den gelebilecek herhangi bir saldırıya karşı daha iyi savunma sağlamak için hayati önem taşıyan deniz ikmal hatlarını savunmak üzere, özel olarak tasarlanmış denizaltılar inşa etmek gibi çabalarla yeteneklerini güçlendiriyor.

Resmi diplomatik ilişkilerin olmamasına rağmen, Amerika Birleşik Devletleri'nin Tayvan'a kendini savunması için gerekli araçları sağlamakla yasal olarak yükümlü olması, Pekin'in tepkisini çekmeye devam eden bir tartışma konusu. Tayvan hükümeti, Pekin'in ada üzerindeki egemenlik iddialarını reddediyor.


Macron: İki ülke arasındaki ilişkiler konusunda Cezayir Cumhurbaşkanı ile diyaloğa hazırız

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 18 Kasım 2025'te Almanya'nın Berlin kentinde düzenlenen Avrupa Dijital Egemenlik Zirvesi'nde düzenlediği basın toplantısında (AP)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 18 Kasım 2025'te Almanya'nın Berlin kentinde düzenlenen Avrupa Dijital Egemenlik Zirvesi'nde düzenlediği basın toplantısında (AP)
TT

Macron: İki ülke arasındaki ilişkiler konusunda Cezayir Cumhurbaşkanı ile diyaloğa hazırız

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 18 Kasım 2025'te Almanya'nın Berlin kentinde düzenlenen Avrupa Dijital Egemenlik Zirvesi'nde düzenlediği basın toplantısında (AP)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 18 Kasım 2025'te Almanya'nın Berlin kentinde düzenlenen Avrupa Dijital Egemenlik Zirvesi'nde düzenlediği basın toplantısında (AP)

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron dün yaptığı açıklamada, iki ülke arasındaki gergin ilişkiler konusunda Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebboune ile diyaloğa hazır olduğunu söyledi. Bu hafta sonu Güney Afrika'da düzenlenecek G20 zirvesi kapsamında Tebboune ile görüşme olasılığı hakkındaki bir soruya yanıt veren Macron, "Fransa'ya saygı duyulmasını ve ciddi ve sakin bir diyalog içinde olmamızı sağlamak istiyorum" ifadelerini kullandı.

"Bu şartlar sağlanırsa ve sonuç alınabilirse, elbette her türlü diyaloğa hazırım" diyen Macron, Fransız diplomatik heyetlerin "bu konu üzerinde çalıştığını" ifade etti.