Bebeği emzirmeden kesme sürecine dikkat

Bebeği emzirmeden kesme sürecine dikkat
TT

Bebeği emzirmeden kesme sürecine dikkat

Bebeği emzirmeden kesme sürecine dikkat

Dr. Melike Özberk Koç, bebekleri memeden kesme süreci konusunda önemli bilgiler verdi. 
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Melike Özberk Koç, “Biz anneler için gebelikte başlayan ''Acaba sütüm gelecek mi? Bebeğimi emzirebilecek miyim? '' kaygısı, bebeğimiz biraz büyüdükten sonrada ''Sütten nasıl keseceğim? '' kaygısına dönüşebilmektedir. Anne ile bebeğin fiziksel bağlanması anne rahmine düşüp göbek kordonunu oluşturacak ilk birkaç hücre ile başlıyor ve doğum sonrası emzirme ile farklı bir boyut kazanıp devam ediyor. Bu güçlü fiziksel bağlanma beraberinde duygusal bağlanmayı da getirdiği için, çoğu defa emzirme sürecinin bitecek olması annede sanki anneliğinden bir şeyler yitip gidecekmiş gibi bir hüznüne sebep olabiliyor. Dönemlerden oluşan bu yaşam yolculuğunda emzirmenin de bir süreç olduğu, zamanı geldiğinde anne ve bebeğin emzirme ve emme eylemi ile hafızalarda tadı kalacak şekilde vedalaşabilmesi de gerekmektedir. Hayatımızın pek çok alanında aktif yer tutan inanç sitemleri olan dinler ve sağlık ötürü denilebilecek tıp akademileri çoğunlukla ilk 6 ayı sadece anne sütü olmak üzere 2 yaş civarlarına kadar emzirmeyi tavsiye etmektedir. Ben de mesleki tecrübelerim ve eğitimim ışığında hiçbir çocuğun anne sütünden mahrum kalmamasından yanayım ancak 2 yaş civarlarında anne ve bebeğe uygun zaman diliminde emzirmenin bitirilmesi taraftarıyım. Zaman zaman sosyal medyada, ''Anne sütü çok faydalıdır, gerekirse ilkokula kadar hatta daha ötesi emzirilmelidir.'' gibi yaklaşımlarını hem annenin hem de bebeğin ruhsal ve bedensel sağlığına uygun olabileceğini düşünmüyorum” dedi. 
Eğer bebeğin bu döneminde kendi isteği ile daha az emmeye, memeyi sormamaya başlar ise annenin de süreci desteklemesi ve aklına getirmemesi gerektiğini ifade eden Dr. Koç, “Bu anne ve bebek için en kolay olanıdır. Maalesef her zaman bu kadar kolay olmayabiliyor ve çocuk büyüdükçe daha da sık emmek, memeden hiç uzak kalmamak isteyebiliyor. Eğer anne olarak sütten kesmeye kesin karara vermiş iseniz, basit cümlelerle bir süre sonra memede süt biteceğini çocuğa anlatın. Sonraki süreçte emme aralarını olabildiğince açmaya çalışın. Bu dönem muhtemelen birkaç hafta sürecektir. Kesin kararınızı verdiğiniz zaman gün belirleyin ve o gün hoş bir memeye '' bay bay'' partisi düzenleyebilirsiniz. Çocuklarda erişkinler gibi neden-sonuç ilişkisine önem verirler ve istediğinde biz ''bay bay'' yaptık yeterli bir açıklama olabilecektir. Bu süreçte size eşlik edecek olan başta baba olmak üzere diğer aile bireylerinden mutlaka destek alın. Elbette ki ilk günler sık sık soracaktır, hatta belki ağlayacaktır. Ağlamanın bedensel ve ruhsal alanda bir toksin atma metodu olduğunu unutmayın! Ağlayan çocuğunuza sık sık sarılın meme olmasa bile yanında olduğunuzu hissettirin. Bu yaklaşımla birkaç gün içinde sormaları bitecek ve durumu kabul edecektir. Ağladığı için süreci yarım bırakır iseniz unutmayın ki bir daha ki deneme çok daha zor olacaktır. Neleri yapmayalım: Annenin tatile çıkıp çocuğu başka bir aile büyüğüne bırakması ile olan memeden kesmek, çocukta terk edilme anksiyetesi oluşturabilir. Meme ucuna sabır taşı, kekik yağı, acı biber ya da salça sürmek, ''Yara oldu'' diyerek bant yapıştırmak gibi. Davranışlar çocuğun güven duygusunu zedeler. Memeyi bıraktırır iken biberon ile süt başlamak. Gece uyandığında biberon ile besleme, gereksiz kalori, diş çürükleri ve reflüye neden olabileceği gibi ayrıca daha sonra da biberondan vazgeçirmek ayrı bir çabaya neden olacaktır” açıklamalarında bulundu. 



Volkanın yakınından çıkan metal eşyalar, 3 bin 400 yıl öncesine ışık tutuyor

Somló Tepesi'nden Erken Demir Çağı metal buluntuları (Laszlo Gyorgy/Antiquity)
Somló Tepesi'nden Erken Demir Çağı metal buluntuları (Laszlo Gyorgy/Antiquity)
TT

Volkanın yakınından çıkan metal eşyalar, 3 bin 400 yıl öncesine ışık tutuyor

Somló Tepesi'nden Erken Demir Çağı metal buluntuları (Laszlo Gyorgy/Antiquity)
Somló Tepesi'nden Erken Demir Çağı metal buluntuları (Laszlo Gyorgy/Antiquity)

Macaristan'da volkanik bir tepenin yakınlarında ortaya çıkarılan metal eşya yığını, 3 bin 400 yıl önce Avrupa'da yaşamış eski bir nüfusun gizemlerinin çözülmesini sağladı.

Macaristan'ın batısındaki Somló volkanik tepesinde yapılan kazılarda, MÖ 1450'yle MÖ 800 arasındaki Geç Tunç Çağı ve MÖ 800'le MÖ 450 arasındaki Erken Demir Çağı'na tarihlenen mücevherler, silahlar ve süslemeler de dahil yüzlerce eser keşfedildi.

Kazılarda ayrıca deri kalıntıları ve kehribar boncukların yanı sıra yaban domuzu ve evcil domuz dişleri de dahil başka kadim malzemeler de ortaya çıkarıldı.

Antiquity adlı akademik dergide yayımlanan çalışmaya göre, bu eserlerin en eskilerinden bazıları MÖ 1400'le MÖ 1300 arasına tarihleniyor.

Bulgular, MÖ 13. ve 6. yüzyıllar arasında Batı Macaristan'da önemli bir insan varlığına işaret ediyor.

Son yıllarda Avrupa'nın pek çok yerinde erken dönem şehirciliğine yönelik araştırmalar artmış olsa da tepe yerleşimleri üzerine yapılan çalışma sayısı az.

Yaklaşık 431 metre yüksekliğindeki ve taşocakçılığı nedeniyle el değmemiş Macar tepesi yakınlarında daha önce yapılan bir kazıda, anıtsal mezar höyüklerinde Erken Demir Çağı'na ait mezar eşyaları bulunmuş ve bu da Somló gibi simgesel yapıların seçkin bir savaşçı lider sınıfının güç merkezleri olduğunu göstermişti.

Yeni çalışmada araştırmacılar, Geç Tunç Çağı ve Erken Demir Çağı'nda insanların yoğun olarak yaşadığı bir alan bulmak için havadan lazer tarama ve metal dedektörü araştırmaları yaptı.

MÖ 13. ve 6. yüzyıllar arasında burada yaşayan insanların seçkin savaşçılar tarafından yönetilen kabile veya klan temelli toplumlar olduğu sonucuna vardılar.

Son kazıda tepenin güneydoğu kesiminde 900 kadar metal obje bulundu. Bunlardan biri, Batı Macaristan'da bulunan, Geç Tunç Çağı'nın sonlarına ait ilk seramik kap örneği.

"Seramik kapların içindeki birikme bu döneme işaret etmiş ancak bu hiç belgelenmemişti" diyen araştırmacılar, bazı kaplarda Geç Tunç Çağı ve Erken Demir Çağı geçimlik gıdaları olarak bilinen mercimek ve parçalanmış küçük tohumlu tahıl birikintileri bulduklarını da sözlerine ekledi.

Çalışmada, "Ortaya çıkarılan zulalar, Somló Tepesi'nde kasıtlı ve karmaşık bir istifleme geleneğine tanıklık ediyor" diye yazdılar.

Büyük miktarlarda bronz topaklar, damlacıklar, döküm fıskiyeleri ve bir tarafı kavisli, bir tarafı düz olan parçalanmış külçeler, platoda tunç işleme atölyelerinin varlığına işaret ediyor.

Bulgular ayrıca bölgenin Geç Tunç Çağı'ndan Erken Demir Çağı'na nasıl geçtiği hakkında da fikir veriyor.

Araştırmada, "Erken Demir Çağı'na geçiş sırasında tepede yerleşim kesintisiz devam etmiş gibi görünüyor" dendi.

Independent Türkçe