Fas’ta iki kadın turisti öldüren sanıkların duruşması ertelendi

Fas’ta iki İskandinav turist kadın cinayetini işleyen sanıklar Abdussamed el-Cud, Yunus Uziyad ve Reşid Afati’nin görüntüleri (AFP)
Fas’ta iki İskandinav turist kadın cinayetini işleyen sanıklar Abdussamed el-Cud, Yunus Uziyad ve Reşid Afati’nin görüntüleri (AFP)
TT

Fas’ta iki kadın turisti öldüren sanıkların duruşması ertelendi

Fas’ta iki İskandinav turist kadın cinayetini işleyen sanıklar Abdussamed el-Cud, Yunus Uziyad ve Reşid Afati’nin görüntüleri (AFP)
Fas’ta iki İskandinav turist kadın cinayetini işleyen sanıklar Abdussamed el-Cud, Yunus Uziyad ve Reşid Afati’nin görüntüleri (AFP)

Fas’ın başkenti Rabat’ta bulunan Sale Temyiz Mahkemesi dün, iki İskandinav turisti öldüren sanıkların duruşmasını 11 Eylül’e erteledi.
18 Temmuz’da görülen davada cinayet suçu ve terör suçlamaları ile yargılanan sanıklar Abdussamed el-Cud (25), Yunus Uziyad (27) ve Reşid Afati (33) idam cezasına çarptırıldı. Sanıklar iki kadın turistin boğazını kestiklerini ve bu anları sosyal medya hesaplarında paylaştıklarını itiraf etti. Savunma ekibinde avukat olan Hafize Maksavi, sanıkların “beklemedikleri idam cezasının hafifletileceğini umduklarını” söyledi.
Öldürülen Danimarkalı kadın turistin ailesi, sanıkların ödeyemeyeceği gerekçesiyle Fas hükümetinden 10 milyon dirhem (yaklaşık 1 milyon dolar) tazminat talebinde bulundu. Mahkeme ise tazminat talebini reddetti.
Danimarkalı kurbanın avukatlarından Halid el-Fetavi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, tazminatın “hatasız sorumluluk” gerekçesi ile sanıklardan değil Fas devletinden talep edildiğini belirterek, hükümetin suçu önlemek ve sanıkları yakalamak için elinden geleni yaptığını söyledi. “Sorumluluk çerçevesinde değil sosyal dayanışma bağlamında” kurbanların ailelerine tazminatın ödenmesi için çaba sarf edilmesi gerektiğini belirten avukat, bu durumun özellikle Fas gibi bol turist çeken ülke için önemli olduğunu söyledi. Faslı avukat açıklamasında, ülkede terör kurbanı ailelerin mağduriyetini gidermek için özel bir fon oluşturmak adına yasal prosedürlerin olmadığını belirterek, bu durumun yalnızca Başbakan tarafından çıkarılacak kararname ile ele alınabileceğini söyledi.
El-Fetavi, dün Sale Temyiz Mahkemesi’nde görülen duruşmada, soruşturma hâkiminin, tazminat konusu, sanığın savunması ve savunma avukatları da dâhil dosyada altı çizili hususları inceleyeceğini söyledi.
Mahkeme, Fas kamuoyunda geniş yankı uyandıran davada Norveçli kadın turistin ailesine iki milyon dirhem (yaklaşık 180 bin Euro) tazminat ödemeye karar verdi. Norveçli ailenin avukatı ise tazminat da dâhil olmak üzere herhangi bir talepte bulunmadıklarını ifade etti. Mahkeme ayrıca katillere eşlik eden ancak olaya dâhil olmayan 33 yaşındaki Abdurrahim Hayali’yi müebbet hapse mahkûm etti. Aralarında terör hücresi oluşturmak ve işlenen suçu bildirmemek suçlarından yargılanan 20 ila 51 yaşındaki diğer sanıklar ise 5 ve 30 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
DEAŞ bağlantısı
Sanıklar arasında Fas’ta yaşayan, İsviçre ve İspanya vatandaşlığına sahip Kevin (25) ise 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı. İdam ve hapis cezası alan sanıkların, DEAŞ terör örgütü lideri Ebubekir el-Bağdadi’ye bağlılıklarını açıklayan bir videoda yer aldıkları iddia ediliyor. Örgüt ise iki kadın turistin öldürülmesi sorumluluğunu üstlenmedi. Müfettişler ise sanıkların Irak ve Suriye’de faaliyet gösteren DEAŞ örgütünden ilham aldığını düşünüyor.



ABD'den Gazze'de ölüm tuzağı kuran yardım ağına büyük bağış

Birleşmiş Milletler, GHF'nin Gazze'de "ölüm tuzakları" kurduğunu söylüyor (Reuters)
Birleşmiş Milletler, GHF'nin Gazze'de "ölüm tuzakları" kurduğunu söylüyor (Reuters)
TT

ABD'den Gazze'de ölüm tuzağı kuran yardım ağına büyük bağış

Birleşmiş Milletler, GHF'nin Gazze'de "ölüm tuzakları" kurduğunu söylüyor (Reuters)
Birleşmiş Milletler, GHF'nin Gazze'de "ölüm tuzakları" kurduğunu söylüyor (Reuters)

ABD, Gazze İnsani Yardım Vakfı'na (Gaza Humanitarian Foundation/GHF) 30 milyon dolar bağışlayacak.

Guardian’ın incelediği bir belgeye göre ABD Dışişleri Bakanlığı, GHF’ye halihazırda 7 milyon dolar bağış göndermiş durumda.

Kimliklerinin açıklanmaması şartıyla konuşan yetkililer, bağış başvurusunun GHF tarafından yapıldığını ve fonun ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı’nın (USAID) bütçesinden karşılanacağını söylüyor.

ABD Başkanı Donald Trump’ın kararıyla bütçesinde kesintiye gidilen USAID’in faaliyetlerinin kısıtlanması ve kademeli olarak Dışişleri Bakanlığı bünyesine dahil edilmesi planlanıyor.

Kaynaklar, USAID ve Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin başvuruyla ilgili gerekli incelemeleri yapmadan süreci “aceleye getirerek” bağışı onayladığını belirtiyor.

Reuters’a konuşan yetkililer de 30 milyon dolarlık bağışın her ay verilecek şekilde hazırlanabileceğini ifade ediyor.

Dışişleri Bakanlığı’ndan Guardian’a gönderilen yazılı açıklamada “İç müzakereler hakkında yorum yapmayacağız” dendi.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF’ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddediyor.

Birleşmiş Milletler’in aktardığına göre GHF mayısta faaliyetlerine başladığından bu yana en az 460 Filistinli, kuruluşun dağıtım noktalarında yardım almaya çalışırken öldürüldü.

Gazze sakinlerinden Ümmi Reyid Nüeyzi, İsrail ordusunun yardım almaya çalışanlara ateş açtığını belirterek şunları söylüyor:

Çocuklarımızın hayatı neden bu kadar ucuz görülüyor? Oğlum kendini ve kardeşlerini doyurmak için bir paket un almaya gitmişti, şimdiyse yoğun bakımda.

GHF'nin kurulmasını sağlayan ABD'li danışmanlık firması Boston Consulting Group, yardım kuruluşuyla bağlarını haziranın başında koparmıştı. GHF’nin CEO'su Jake Wood da tarafsızlık ve bağımsızlık ilkeleriyle uyumlu şekilde görevini yapmanın artık mümkün olmadığını vurgulayarak 25 Mayıs'ta istifasını açıklamıştı.

İsrail ve ABD destekli GHF’nin Gazze’de yarattığı kaos sürerken, bölgede yer yer Hamas karşıtı protestolar da patlak veriyor.

Sosyal medyada paylaşılan gönderilerde gösterilere katılan Ahmed el Mesri’nin Hamas militanları tarafından dövülerek hastanelik edildiği ileri sürülüyor. Mesri’nin protestolarda “Hamas bizi temsil etmiyor” yazılı bir pankart taşıdığı bilgisi paylaşılıyor. Başka bir eylemdeyse “Hamas’ı istemiyoruz. Onlar bizi yok etti. Yeter artık” diye bağırdığı bildiriliyor.

Olayın ne zaman yaşandığına dair bilgi paylaşılmazken, Filistinli örgüt de iddialara ilişkin açıklama yapmadı.

Independent Türkçe, Guardian, BBC, Times of Israel