Kuzey Kore’nin yeni denizaltısı ABD ve müttefikleri için tehdit oluşturabilir

Kuzey Kore’nin su altında balistik füze testlerinden biri (Reuters)
Kuzey Kore’nin su altında balistik füze testlerinden biri (Reuters)
TT

Kuzey Kore’nin yeni denizaltısı ABD ve müttefikleri için tehdit oluşturabilir

Kuzey Kore’nin su altında balistik füze testlerinden biri (Reuters)
Kuzey Kore’nin su altında balistik füze testlerinden biri (Reuters)

Kuzey Kore'nin, bölgedeki ABD kuvvetleri ve müttefikleri için sorun yaratabilecek balistik füze taşıyan yeni bir denizaltı geliştirdiğine inanılıyor ancak uzmanlar, bu denizaltının üretilmesinin yıllar alabileceğini düşünüyor.
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’un, geçtiğimiz ay yeni inşa edilen bir denizaltıyı kontrol ettiği ve denizaltının yakında kullanılabilir olacağı bildirilmişti.
Gözlemciler, Kuzey Kore’nin ‘ülkemizin ulusal savunmasında önemli bir unsur’ olarak nitelendirdiği denizaltının balistik füzeler taşıma ve fırlatmak üzere tasarlandığından şüpheleniyor.
Business Insider sitesinde yer alan haberde, denizaltıya yönelik testlerin başarılı olması halinde, Kuzey Kore’ye, ABD üslerinin yanı sıra Güney Kore ve Japonya gibi ülkelere saldırması için alternatif bir deniz tabanlı nükleer saldırı seçeneği sağlayacak.
Uzmanlara göre bu çalışma, Japon Denizi kıyısındaki büyük liman kenti ve savunma sanayi merkezi olan Sinpo'daki bir tersanede devam ediyor.
beyondparallel.csis.org sitesi yazarlarından Joe Bermudez, Kuzey Kore’nin yeni denizaltısını kullanmaya yakın olabileceğini ve bunun geliştirilmesine yönelik işlemlerin birkaç yıl önce başlamış olabileceğini söyledi.
Kuzey Kore hali hazırda denizaltından fırlatılabilecek balistik füzelere sahip ve buna ilişkin birçok başarılı test gerçekleştirdi ancak bunları herhangi bir denizaltıya konuşlandırmadı.
Bir denizaltıyı denize indirmenin savaşmaya hazır olduğu anlamına gelmeyeceğini dile getiren Bermudez, “Denizaltı, bugün piyasaya sürülse bile kullanıma alınmadan önce bir takım ayrıntılı teste tabi tutulmak zorunda kalacak" yorumunda bulundu.



ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.