Suudi kadınların gözü ‘Fetva Meclisi’ üyeliğinde

Kadın sorgu hâkimleri, akademik bir araştırma ve stajı içeren bir ceza hukuku eğitimi alacak (SPA)
Kadın sorgu hâkimleri, akademik bir araştırma ve stajı içeren bir ceza hukuku eğitimi alacak (SPA)
TT

Suudi kadınların gözü ‘Fetva Meclisi’ üyeliğinde

Kadın sorgu hâkimleri, akademik bir araştırma ve stajı içeren bir ceza hukuku eğitimi alacak (SPA)
Kadın sorgu hâkimleri, akademik bir araştırma ve stajı içeren bir ceza hukuku eğitimi alacak (SPA)

* Suad el-Ya’la
Suudi Arabistanlı kadınlar sorgu hâkimliği, diplomatik faaliyet, noterlik ve avukatlık alanındaki yeterliliklerini kanıtladıktan sonra Suudi Arabistan’da kadının konumunu güçlendirecek yeni bir adım çerçevesinde göreve başlamaya hazırlanıyor. Ülkeleri, kadınların hakları konusunda daimî olarak eleştirilere maruz kalan Krallık kadınlarının, yalnızca haklar bakımından değil yüzde yüz erkek karaktere sahip görevlerden de büyük bir pay almaya başladılar. Uluslararası kuruluşlar, kadınların yolculuk yapması için veli iznini şart koşan Riyad’a yönelik ağır bir kampanya başlattı.
Suudi Arabistan daha önce de dünya üzerinde kadına sürücülük izninin verilmediği üç ülkeden biri olduğu için de eleştirin hedefi haline gelmişti. Ancak Suudi Kral Selman Bin Abdulaziz’in 2015 yılında iktidara, Prens Muhammed Bin Selman’ın da 2017 yılında veliaht prensliğe gelmesi ile birlikte her şey değişti. Nitekim hükümet, otuz yıldır radikallerle çatışma konusu olan topluma özgürlük verme, yolsuzluk ve aşırılık eğilimini ortadan kaldırma gibi pek çok meselede reform niteliğinde kararlı adımlar başlattı. Bu reformlar ve imkânlardan en büyük payı ise kadınlar aldı.
Başsavcı Suud el-Mucib, başsavcılığın kadın üyeleri ile gerçekleştirdiği bir görüşmede Suudi kadın sorgu hakimlerinin ilk kez göreve getirilmesine ilişkin olarak yaptığı açıklamada, kadın üyelerin, akademik eğitim ve adlî tıp gibi kanıt merkezlerine yönelik bir ziyaretle staj eğitimi alacakları bir yıllık ceza hukuku programına tâbi tutulacağını, kadının işinin soruşturma konusunda erkeklerinkine eş değer olacağını belirtti.
Kadın, savcılık yapabilir
Birçok kadın sorgu hâkimine göre kadın, savcılık işinde erkeği tamamlıyor ve erkeğin görmekte zorlandığı birçok şeyde kadın genelde daha dikkatli oluyor. Kadın, tüm davaları ele alabilir ve hatta suçluları soruşturarak siciller ve adlî kanıtlar konusunda bilgi edinebilir.
Soruşturma yetkilisi olan başsavcılık üyesi Efnan et-Temimi, ince detayları görüşü ile bilinen kadının olayı incelemede, suçlularla görüşerek onları soruşturmada ve siciller ile adlî kanıtlar hakkında bilgi edinmede başarılı olacağını ifade ediyor.
Semir Bu Zeyb ise işlerinin hapishaneleri denetlemekle ilgili olmasından dolayı karşılaştırma testi, psikolojik test ve görüşme şeklinde üç aşamadan geçtiklerini belirterek, adlî tıp da dahil olmak üzere kanıt merkezlerine yönelik ziyareti ve akademik bir eğitimi içeren bir ceza hukuku programına tâbi tutulacaklarına işaret ediyor.
Semir Bu Zeyb, kadın ve erkeklerin eşleri olduklarını, bazı durumlarda kendilerine zor gelen şeylerde birbirlerini tamamladıklarını dile getiriyor.
Öte yandan Nura el-Bazii, görevin hassasiyetinden ötürü tâbi tutuldukları testlerin ve uygulamaların zor olduğunu söyleyerek bu sorumluluğa güç yetirebildiklerinin altını çiziyor.
İlk kez kadın sorgu hâkimi
Başsavcılığa ilk kez sorgu yetkilisi olarak atanan Suudi kadınlarla gerçekleştirdiği görüşmede açıklama yapan Başsavcı Şeyh Suud el-Mucib: “Suudi kadınının, birçok alanda çalıştıktan sonra ortaya koyduğu iyi imaj, onu aşağılamaya çalışan herkese bir cevaptı. O kadar ki kadın sonunda Suud yönetiminin ilgisini çekti. Kadınların tüm alanlara ve savcılık mesleğine dahil edilmesi önemli bir adım. Başsavcılık, başsavcılıkta çalışmak üzere yurdun seçkin erkek ve kadın evlatlarını seçti. Kadın çalışmasına dair atılan bu ilk adımı, başka pek çok adım izleyecektir” dedi.
Şura Meclisi üyeleri, Suudi kadını için bir başarı kabul ettikleri bu adımın ardından kadınların hâkim, müftü ve Yüksek Âlimler Heyeti üyesi olarak atanmasını hızlandırmaya dair önerilerinin hızlı ve ciddi bir şekilde incelenmesi talebini yineledi. Latife eş-Şa’lan, şer’î ve yasal yeterliliklere göre kadın hâkimlerin atanmasını talep ettiği önerisine işaret ederken, Sami Buhari ise kadınların da müftü ve Yüksek Âlimler Heyeti üyesi olarak atanabileceklerini ve bunun erkeklerle sınırlı olmadığını belirtiyor. Buhari ayrıca, bazı fetvaların, âdet (aybaşı) ve iddet gibi sadece kadınlara özgü şeylerle ilgili olduğuna, duymanın görmek gibi olmadığına, kadınların bu işleri daha iyi bildiğine işaret ediyor.
Konuşmasının devamında Buhari, “Kadın uzmanların fıkha (İslam hukukuna) katılım sağlaması yalnızca kadın meselelerinde değil hayatın tüm yönlerinde önemlidir. Sahabî kadınların fetvalarına ve Ayşe Validemizin (r.a.) sahabenin hatasını düzelttiğine işaret etmekte fayda var” şeklinde konuştu.
Suudi Adalet Bakanlığı, kendi birimlerinde ‘kadın noterler’ atandığını duyurdu. Bu gelişme, kadınlara adalet hizmetleri sunma ve daha önce avukatlık, bilgi-işlem ve diğer işlerde yeterliğini kanıtlamış olan Suudi kadınına imkân tanıma kapsamında atılan bir adımdır.



Suudi Arabistan BRICS Zirvesi’nde Gazze'deki acıların sona erdirilmesi gerektiğini vurguladı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği kurma arzusunu dile getirdi. (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği kurma arzusunu dile getirdi. (SPA)
TT

Suudi Arabistan BRICS Zirvesi’nde Gazze'deki acıların sona erdirilmesi gerektiğini vurguladı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği kurma arzusunu dile getirdi. (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği kurma arzusunu dile getirdi. (SPA)

Suudi Arabistan, 17. BRICS Zirvesi'nin ikinci gününün ilk oturumunda Gazze'de yaşanan insani acıların göz ardı edilemeyeceğini ve uluslararası toplumun bu krizi sona erdirmek ve uluslararası hukuka uygun olarak iki devletli çözüme dayalı herakes için kalıcı ve kapsamlı bir barışa ulaşmak için ciddi bir şekilde çalışması gerektiğini vurguladı.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman adına Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan dün Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde düzenlenen ve Suudi Arabistan'ın davetli ülke olarak katıldığı zirvenin ikinci gününün ilk oturumuna katıldı. Oturum ‘Çevre, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı (COP30) ve Küresel Sağlık’ başlığını taşıyordu.

Oturum sırasında bir konuşma yapan Prens Faysal bin Ferhan, Gazze Şeridi'ndeki feci duruma atıfta bulunarak, dünyadaki vahim krizlerin herkese ortak sorumlulukları ve çatışmaların yayılmasını önlemek için gerilimi artırmaktan kaçınma ihtiyacını hatırlattığını vurguladı. İsrail'in sağlık altyapısına yönelik saldırılarının ve sivilleri hedef almasının uluslararası insancıl hukukun açık bir ihlali ve yasalar ile normlara dayalı uluslararası sisteme doğrudan bir meydan okuma olduğunu belirterek, uluslararası toplumu insani erişimin sağlanması ve sivillerin korunması için sorumluluklarını üstlenmeye çağırdı. Faysal bin Ferhan, Gazze'de yaşanan insani acıların göz ardı edilemeyeceğini ve uluslararası toplumun bu krizi sona erdirmek ve uluslararası hukuka uygun olarak iki devletli çözüme dayalı herkes için kalıcı ve kapsamlı bir barışa ulaşmak için ciddi bir şekilde çalışması gerektiğini vurguladı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı konuşmasının başında ülkesinin BRICS Zirvesi’ne ev sahipliği yapan ve bu yıl grubun başkanlığını yürüten Brezilya'ya takdirlerini ifade ederek, Suudi Arabistan'ın daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği inşa etme arzusunu dile getirdi.

Prens Faysal bin Ferhan, Suudi Arabistan'ın Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Paris Anlaşması'na olan bağlılığını vurgulayarak, iklim ve sağlık alanlarında iş birliğinin geliştirilmesinin önemini vurguladı ve farklı ülkelerin farklı koşullarını dikkate alan pratik ve dengeli bir yaklaşım çağrısında bulundu.

Bu bağlamda, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı'na (COP30) ev sahipliği yapacak olan Brezilya'ya Krallık'ın tebriklerini ileterek, Suudi Arabistan'ın iklim değişikliği sorunlarının ele alınmasında somut sonuçlar elde edilmesinde başarı dileklerini ifade etti.

Prens Faysal bin Ferhan, su kıtlığı çeken ülkelerden biri olarak Suudi Arabistan'ın çevresel zorlukları ve su kaynaklarını yönetmek için ileri yöntemler ve teknolojiler geliştirdiğini ve bu hayati kaynağa eşit erişimi sağlamayı amaçlayan Dünya Su Örgütü'nün kurulmasına yol açan çabalara öncülük ettiğini açıkladı.

Sağlık sektörü konusunda ise Vizyon 2030'un önleme ve entegre bakıma odaklanan kapsamlı reformlar içerdiğini belirterek, Suudi Arabistan'ın Hac ve Umre gibi büyük organizasyonları yönetme, planlama ve erken uyarı sistemleri geliştirme konusundaki uzmanlığını vurguladı. Kuşkusuz bu, Suudi Arabistan'ın uluslararası standartlara uygun olarak sağlık acil durumlarına hazırlık ve müdahale konusunda bölgesel bir merkez olma konumunu güçlendiriyor.

Oturuma Suudi Arabistan'ın Brezilya Büyükelçisi Faysal Gulam, Dışişleri Bakanlığı Ofisi Genel Müdürü Velid es-Semail, Dışişleri Bakan Danışmanı Muhammed el-Yahya ve Uluslararası Kuruluşlar Genel Müdürü Şahir el-Huneyni katıldı.