Kürdistan Yurtseverler Birliği yeniden yapılanmaya gidiyor

KYB’yi bekleyen üç siyasi problem

KYB’nin kurucu lideri Celal Talabani’nin cenaze töreninden bir kesit (Reuters)
KYB’nin kurucu lideri Celal Talabani’nin cenaze töreninden bir kesit (Reuters)
TT

Kürdistan Yurtseverler Birliği yeniden yapılanmaya gidiyor

KYB’nin kurucu lideri Celal Talabani’nin cenaze töreninden bir kesit (Reuters)
KYB’nin kurucu lideri Celal Talabani’nin cenaze töreninden bir kesit (Reuters)

Rüstem Mahmud
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) iki ana partisinden biri olan Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) 10 yıl aradan sonra 4’üncü parti kongresini düzenlemeye hazırlanıyor.
KYB merkez yönetim binası ve teşkilat koridorlarında önümüzdeki haftalarda düzenlenmesi beklenen kongrenin telaşı var. Parti yönetimindeki isimlerden sızdırılan bilgilere göre, bu sürecin en zor kısmı KYB Genel Sekreter Birinci Yardımcısı Kosret Resul’un kongre sırasında sunacağı siyasi rapor olacak. Söz konusu raporda, parti içi güç dengeleri ve dinamiklerinin geleceğini belirleyecek değişikliklerin yer aldığı belirtiliyor.
KYB, IKBY’nin siyasi hayatında Kürt Demokrat Partisi’nin (KDP) yanında önemli iki kutuptan biridir. On yıllardan bu yana sahip olduğu birikim ve tecrübe ile bölgedeki çeşitli ülkelerle sağlam ilişkilere sahip olan parti, İran ve ABD ile ilişkilerdeki hassas dengeyi de koruyabilmiştir. KYB’nin kurucu üyesi Celal Talabani de bu hassas dengeyi Kürtlerin Irak’taki konumunu korumasının temeli olarak nitelemişti.
Parti içi güç dengelerinin korunması
Partinin içtüzüğü uyarınca 4’üncü kongrenin 5 yıl önce yapılması gerekiyordu. Ancak siyasi ve güvenlik koşullar buna izin vermedi. KYB Siyasi Bürosu, parti temelinde yaşanan ‘çatırdamalara’ rağmen elinden geldiğince teşkilatlardaki birlik ruhunu korumaya çalışarak kongreyi art arda erteledi.
KYB Siyasi Bürosu, yılın sonuna kadar  4’üncü kongrenin düzenlenmesi için kesin bir karar aldı. Ancak kongre tarihini belirleme yetkisini Parti Meclis Yönetimine verdi. Kongre tarihine ilişkin yapılan çoğu tahminler, KYB için Şehit Günü olarak da bilinen 21 Kasım’ı işaret ediyor.
KYB’nin Parti Meclis Yönetimi, parti içi güç dengelerinin korunması işlevini üstlenen bir platform görevi görüyor. Zira o, Siyasi Büro’dan daha geniş bir düzenleyici kurumdur. Parti Meclis Yönetimi, Kerkük, Duhok, Erbil ve Süleymaniye bölgelerinde KYB bünyesindeki siyasi teşkilatları toplama yetkisine sahiptir. KYB Siyasi Bürosu’nun kongreyi düzenleme ve idare yetkisini Parti Meclis Yönetimi’ne devretmekle parti içindeki birliği korumayı amaçladığı düşünülüyor.
Independent Arabia’ya konuşan KYB yönetiminden bir kaynak, kongrede düzenleyici rolle ilgili partinin iki sorunla karşı karşıya olduğunu belirtti.
Kaynak “Birinci sorun, bu kongrenin ilk kez partinin kurucu lideri Celal Talabani olmadan düzenlenecek olması. Zira o, her defasında güç merkezlerini düzenler, parti içi dengeleri korur ve Parti Meclis Yönetimi’nde siyasi, ideoloji, coğrafi olarak birbirinden farklı olanları bir arada tutardı” dedi.
Kaynağa göre ikinci sorun ise kongrenin, partinin bütün organlarında hissedilen ‘çatırdamaların’ önüne geçip geçemeyeceğiyle ilgili. KYB’deki ilk büyük kopuş 2009’da gerçekleşti. Bu tarihte partiyle yollarını ayıran isimler Goran (Değişim) Hareketi’ni kurdu. Goran, daha sonraları KYB teşkilatlarındaki isimler için ciddi bir çekim merkezi haline geldi. Meydana gelen ayrılıkların arından KYB yönetimindeki bazı isimler parti içinde ‘güç merkezi’ haline geldi. KYB’li kaynağa göre, önümüzdeki kongrede bu güç merkezlerinin dağıtılması ve yeniden birliğin sağlanması hedefleniyor.
 Yönetimin tepesinde değişiklikler
Şarku’l Avsat’ın Indepedent Arabia kaynaklı haberine göre, KYB yönetimindeki çekişmeler hâlihazırda üç kutup arasında gerçekleşiyor. Bu kutuplardan her biri yönetimdeki etki alanını genişletmek için çabalıyor. Birinci kutupta yer alan KYB Genel Sekreter Birinci Yardımcısı Kosret Resul, şuan parti kadroları arasında ilk düzenleyici isim olarak ön plana çıkıyor. Resul, Peşmerge güçlerinde yıllarca üst düzey görevler üstlendi. Resul, önümüzdeki kongrede KYB lideri olarak otoritesini ve etkisini artırmak ve partinin geleceğinde oğlu Derbaz Kosret’e rol verebilmek için çaba gösterecektir.
İkinci kutupta Talabani ailesi bulunuyor. Bu cephede de Celal Talabani'nin eşi ve KYB Siyasi Büro üyesi Hero İbrahim Ahmed’in yanı sıra en küçük oğlu ve IKBY Başbakan Yardımcısı Kubat Talabani ile diğer oğlu ve Peşmerge güçleri yöneticilerinden Bafel Talabani yer alıyor. Üçüncü kutup ise parti içi diğer yöneticilerden oluşuyor.
IKBY medyasında yer alan haberlere göre, Talabani ailesinin gelişmeleri olağan seyrine bırakmayı tercih ettiği ancak Kosret Resul’un kongre öncesinde delegeler arasında uzlaşı oluşturmak için çabaladığı belirtiliyor.
Üç siyasi problem
IKBY’deki siyasi gelişmeleri takip eden gözlemciler, parti içi örgütlenme sorunuyla karşı karşıya olan KYB’nin aşması gereken üç siyasi problemin olduğuna işaret ediyorlar.
Gözlemcilere göre, birinci problem KYB’nin IKBY içerisindeki siyasi konumuyla, özellikle de KDP ile siyasi ve hükümet ortaklığıyla ilgili. İki ana parti arasındaki uzlaşma IKBY’nin sosyal hayatında siyasi ve ideolojik rekabeti ortadan kaldırmış durumda. Bu durum da uzlaşma doğrultusunda yapılan atamalarla birlikte yolsuzluğun yayılmasına yol açıyor.
Aynı şekilde KYB’nin, sol ideoloji karşısında net bir tavır ortaya koyması gerektiği belirtiliyor. KYB uluslararası çapta tanınırlığa sahip bir sosyalist partiyken, ekonomide liberal politikalar izlemesi çelişkili bir tablo ortaya çıkarıyor.
Gözlemciler ayrıca KYB’nin bölgedeki dengeler arasındaki pozisyonunu netleştirmesi gerektiğini ifade ediyorlar. İran ve Suriye rejimi koalisyonu ekseninde kurulan KYB, bu koalisyonun her açıdan çözülüp parçalandığını görüyor.



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.