Rusya'nın Kerkük petrolünü Suriye üzerinden ihraç etme projesi

Kerkük'teki petrol kuyuları (Reuters)
Kerkük'teki petrol kuyuları (Reuters)
TT

Rusya'nın Kerkük petrolünü Suriye üzerinden ihraç etme projesi

Kerkük'teki petrol kuyuları (Reuters)
Kerkük'teki petrol kuyuları (Reuters)

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ndeki (IKBY) siyasi ve ekonomik çevreler arasında son iki gündür, Irak, İran ve Lübnan’ın tartışmalı Kerkük petrolünü, Rusya gözetiminde Irak petrol sahalarını Suriye'nin Baniyas Limanı’na bağlayan ve Irak'ın Musul ve Anbar vilayetlerinden geçerek Suriye topraklarına ulaşan petrol boru hattı üzerinden ihraç etme çabalarına dair haberler dolaşıyor. Söz konusu boru hattı faaliyete geçerse petrolü Türkiye'nin Ceyhan Limanı'ndan ihraç eden IKBY’nin boru hattına ihtiyaç kalmayacak.
Irak petrol sahası ağını Baniyas Limanı’na bağlayan Suriye-Irak petrol boru hattı,  İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra İngiltere merkezli petrol şirketi ‘BP’ tarafından kuruldu. Tarihte hem Suriye hem de Irak'taki siyasi rejimler arasındaki ilişkinin şekline bağlı olarak farklı dönemlerde kullanıldı. Hat, 1980’lerin başlarında İran-Irak savaşının patlak vermesiyle uzun süre kullanılamadı. Ardından Suriye ile Irak arasındaki ilişkilerin yeniden toparlandığı 1997 yılında yeniden çalışmaya başladı. Fakat ABD’nin 2003’te Irak’ı işgal etmesinden bu yana hattın kullanımı tamamen durmuş durumda. Hat şuan Suriye ve Irak'taki savaşların altyapı üzerindeki etkileri nedeniyle iyi bir bakıma ihtiyaç duyuyor.
İlk sinyaller
Öte yandan Kürt siyasi ve ekonomi çevreleri arasında dolaşan bilgiler, geçtiğimiz haftalarda Rus medyasında yayınlanan ve yeniden inşasının yaklaşık 8 milyar dolara mal olacağı tahmin edilen boru hattı için, Rusya himayesinde İran, Suriye ve Irak arasında ortak bir stratejik proje anlaşmasına ulaştırmak üzere görüşmeler yapıldığına dair haberlere dayanıyor.
Haberin yayılmasından bu yana Kürt tarafının konuya olan duyarlılığı arttı. Çünkü bu haberler, daha çok Irak Federal Hükümeti ve Irak’ın merkezindeki siyasi güçlerin, Kürt petrol boru hattı ile dağıtıma hazırlanırken Kerkük petrolünü ihraç edecek başka bir yol bulmaya çalıştığına dair sinyalleri güçlendiriyordu. Bu arada Irak hükümeti, ABD yaptırımları nedeniyle üç ay önce Kerkük petrolünü İran’a ihraç etmeyi bıraktı.
Ürdün ile Irak arasındaki Trebil Sınır Kapısı’nın Temmuz ayı sonlarında açılmasıyla birlikte o tarihten bu yana Kerkük petrolü Ürdün'e ihraç ediliyor. Geçtiğimiz Şubat ayında Irak ve Ürdün arasında imzalanan mutabakat zaptı uyarınca Kerkük’teki petrol sahalarından Ürdün'e karadan 200 akaryakıt tankeriyle ham petrol taşınıyor. Irak’ın başkenti Bağdat’a Ürdün’den elektrik enerjisi aktarılması karşılığında Ürdün’ün başkenti Amman'a günlük 10 bin varil petrol tedarik ediliyor.
Diğer yandan bu gelişme Rus petrol devi ‘Rosneft’in önümüzdeki 20 yıl boyunca Lübnan petrolünü depolamak ve Trablus bölgesindeki petrol tesislerini işletmek üzere Lübnan hükümetiyle imzaladığı stratejik sözleşmeyle eş zamanlı olarak gerçekleşti. Söz konusu sözleşme, Moskova'nın Irak petrolünü Trablus üzerinden (Lübnan) 100 kilometre uzaklıktaki Baniyas Limanı’na ihraç etme imkanı sunuyor.
Çeşitli çabalar
IKBY’nin ekonomi dosyalarını takip eden ve bu projenin birçok ülkenin çıkarlarını bir araya getirdiğini düşünen gözlemciler, İran’ın, Hürmüz Boğazı’nda güvenlik koşullarının bozulması durumunda bu hat üzerinden petrolünü ihraç etmeye devam edebilmek için her an uygulanabilir bir alternatif olarak Suriye ile Irak arasındaki petrol koridorunu hazır olması için çabaladığına işaret ettiler. Gözlemcilere göre İran ayrıca, giderek İran’ın yardımına daha fazla bağımlı hale gelen Suriye rejimi için ekonomik bir kaldıraç görevi görecek bir araç geliştirmeye çalışıyor.
Öte yandan, Irak Federal Hükümeti, ‘Şii’ merkezi siyasi güçlerle birlikte Irak’ı İran’ın çıkarları ağına bağlamaya çalışıyor. Öncelikle Kerkük'ü ekonomik ve politik olarak IKBY'nin etkisinden mümkün olduğunca ayırmak isteyen Irak hükümeti, bunu çalışma dinamiğinin bir parçası haline getirmeyi hedefliyor.
Rusya, bu boru hattını yeniden faaliyete geçirmenin, nüfuzu ve boru hattının bir kısmına sahip olması nedeniyle kendisine net kar getireceğine, IKBY’nin ürettiği petrolün Türkiye’nin Ceyhan Limanı’ndan ihraç edildiği boru hattını ele geçirdikten sonra Ortadoğu’nun Avrupa ülkelerine yaptığı petrol ihracatının büyük bölümünü kontrol altına alacağına inanıyor.
Güçlükler
Independent Arabia haberine göre, gözlemciler projenin kolay bir şekilde uygulanabileceğini düşünmüyorlar. Kürt araştırmacı Ümit Saman’a göre en azından önümüzdeki iki yıl içinde uygulanmasını engelleyebilecek bir takım finansal, lojistik ve politik zorluklar bulunuyor. Boru hattı, en başında milyarlarca dolarlık yatırıma ihtiyaç duyuyor. İran, Irak ve Suriye hükümetlerinin bütçelerindeki finansal açığa bakıldığında bu miktarı doğrudan karşılayamayacakları ortada. Bununla birlikte projenin getirileri garanti edilmezken oldukça güç görünüyor. Öte yandan projeye yapılan yatırımların geri kazanılması yıllar sürebilir.
Ancak Saman'ın da belirttiği üzere bu yatırımlar gerçekleşirse tamamen güvensiz bir ortamda olacak. Bu bölge DEAŞ için yıllarca stratejik bir merkez oldu. DEAŞ terör örgütü hala bu bölgelerdeki varlığını sürdürürken zaman zaman petrol tesislerine saldırılar düzenliyor. Bu durumda ülkelerin ve DEAŞ’la mücadele eden tarafların çıkarlarını etkileyebilecek bin kilometrelik bir petrol boru hattının nasıl faaliyete geçirilebileceği ise merak konusu. Bu güvensiz ortam, temel olarak petrol boru hattı bölgesindeki siyasi dalgalanmalardan kaynaklanıyor. Rakiplerin ilişkileri son derece karmaşık. Bölgede, Irak Federal Hükümeti ve Suriye rejiminin yanı sıra IKBY, Fırat’ın doğusundaki Kürt özerk yönetimi ve tüm bu bölgedeki Sünni Arapların kendi siyasi ve örgütsel güçleri bulunuyor. Saydığımız taraflar, siyasi ve askeri olarak birbirleriyle çatışıyorlar. Bu nedenle herhangi biri, özellikle yakın bir gelecekte bir fikir birliği varma olasılığının bulunmadığı durumlarda diğer tarafın çıkarlarını azaltabilir.



Trump bir sonraki FED başkanını erken açıklayacak mı?

FED Başkanı Jerome Powell, Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi oturumunda konuşurken (EPA)
FED Başkanı Jerome Powell, Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi oturumunda konuşurken (EPA)
TT

Trump bir sonraki FED başkanını erken açıklayacak mı?

FED Başkanı Jerome Powell, Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi oturumunda konuşurken (EPA)
FED Başkanı Jerome Powell, Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi oturumunda konuşurken (EPA)

ABD Başkanı Donald Trump, 11 ay sonra görev süresi dolacak olan Jerome Powell'ın yerine FED'in yeni başkanı olarak seçeceği ismi alışılmadık bir şekilde erken açıklamayı düşünüyor.

Wall Street Journal'ın (WSJ) yakın tarihli bir haberinde yer alan bu karar, Trump'ın yönetim kurulunun faiz oranlarını düşürme konusundaki yavaş yaklaşımından duyduğu hayal kırıklığının bir sonucu olarak ortaya çıktı. Powell'ın halefi, üç ila dört aylık geçiş döneminin çok öncesinde, bu yaz ya da eylül veya ekim aylarında açıklanabilir.

ghyj
FED Başkanı Jerome Powell, FED Yönetim Kurulu toplantısında (EPA)

Trump'ın mevcut para politikasına karşı sabırsızlığının artması, onu seçim sürecini hızlandırmayı düşünmeye sevk etti. Şarku’l Avsat’ın WSJ’den aktardığına göre erken bir duyuru, başkan adayının mayıs ayında resmi olarak göreve başlamadan önce bile piyasa beklentilerini etkilemesine ve para politikasını yönlendirmesine olanak sağlayabilir.

Favori adaylar

FED başkanlığı için aralarında şu isimlerin de bulunduğu çok sayıda kişi yarışıyor:

  • Kevin Warsh: Eski bir FED yöneticisi ve Başkan George W. Bush'un danışmanı olan Warsh favoriler arasında. Trump, Warsh ile sekiz yıl önce bu pozisyon için ve geçen sonbaharda da Hazine Bakanlığı için görüşmüştü. Geçmişte bir ‘şahin’ (istihdamdan çok enflasyonla ilgilenen) olarak tanınmasına rağmen Warsh geçtiğimiz günlerde Trump'ın erken bir aday göstermesi halinde şaşırmayacağını belirtti. Ancak Trump'a yakın bazı isimler Warsh'ın fazla bağımsız olacağından endişe ediyor.
  •  Kevin Hassett: Ulusal Ekonomi Konseyi'nin şu anki direktörü olan Hassett'in bu göreve ilgisiz olduğu bildirildi.
  • Scott Bessent: ABD Hazine Bakanı'nın ismi çeşitli adayların müttefikleri tarafından dillendiriliyor. Uzun süredir yatırımcı olan Bessent, kamuoyu önünde mevcut görevine bağlı olmasına rağmen FED Başkanı olma fikrine sıcak baktığını ifade etti. Temsilcilere “Başkan Trump ne isterse onu yapmaktan mutluluk duyacağını” söyledi.
  • David Malpass: Trump'ın ilk döneminde atadığı Dünya Bankası eski başkanı, düşük faiz oranlarını desteklemesi ve FED'in ‘eski’ modellerini eleştirmesi nedeniyle Başkan'ın gözüne girmeyi başardı.
  • Christopher Waller: FED Yönetim Kurulu Üyesi Waller, Trump tarafından 5 yıl önce FED Yönetim Kurulu’na atanmış olsa da zayıf bir aday olarak görülüyor. Waller, yönetimin büyüme odaklı bir para politikası arzusu doğrultusunda, temmuz sonundaki bir sonraki FED toplantısında mümkün olan en kısa sürede faiz indirimi çağrısında bulunan ilk isim olarak Beyaz Saray'ın dikkatini çekti.

Beyaz Saray'ın tutumu ve FED'in bağımsızlığı

Beyaz Saray Sözcüsü Kush Desai, yönetimin ‘ekonomik büyümeyi, istihdamı ve yatırımı hızlandırmak için zemin hazırladığını ve para politikasının bu gündemi tamamlama ve ABD'nin ekonomik toparlanmasını destekleme zamanının geldiğini’ belirtti.

dfgrthy
FED Başkanı Jerome Powell, FED Yönetim Kurulu'nun bir toplantısına başkanlık ederken (AFP)

Siyasi baskılara rağmen FED Başkanı Jerome Powell, siyasetin Merkez Bankası’nın görüşlerini etkilemediğini sürekli olarak savundu. Powell bir Senato komitesine verdiği demeçte, faiz oranlarını düşürme konusundaki temkinli yaklaşımını şu sözlerle savundu: “Eğer burada bir hata yaparsak, bedelini insanlar öder... ödeyecektir.”

Erken açıklamanın riskleri ve dinamikleri

Erken bir açıklama, hem Trump hem de gelecek başkan için potansiyel dezavantajlar barındırıyor. Bu adım yeni başkanı zor bir duruma sokabilir, potansiyel olarak gelecekteki meslektaşlarının kamuoyu önünde eleştirilmesine yol açabilir veya çok uyumlu olarak algılanabilir, bu da Senato onayını tehlikeye atabilir. Ekonomist Douglas Rediker'in belirttiği gibi, ‘Trump seçimini ne kadar erken yaparsa, o kişinin karşılaşacağı zorluklar o kadar artar ve Powell'ın gerçek halefi olma ihtimali o kadar azalır.’

Dahası, Powell'ın FED'deki görev süresi 2028 yılına kadar devam ediyor, yani başkan olarak görev süresi sona erdikten sonra 18 ay daha Yönetim Kurulu’nda kalmayı seçebilir, ki o bu konuda yorum yapmayı reddetti.

Trump'ın sadık bir başkan arzusu, daha kolay bir faiz politikası isteğiyle uyumlu olsa da, mevcut Yönetim Kurulu üyeleri görevden erken ayrılmadığı sürece üyelerin çoğunluğunu atayamayacağı için, 12 üyeli faiz belirleme komitesini etkilemekte büyük bir zorlukla karşı karşıya. FED, Başkan Richard Nixon'ın faiz oranlarını düşük tutması için FED Başkanı’na gizlice baskı yaptığı 1970'lerden bu yana bağımsızlığını şiddetle koruyor.