Yoksulluk, Şamlı öğrencilerin hayallerine engel oluyor

Suriyeli çocuklar dün eğitim yılının ilk gününde derslere başladılar (AFP)
Suriyeli çocuklar dün eğitim yılının ilk gününde derslere başladılar (AFP)
TT

Yoksulluk, Şamlı öğrencilerin hayallerine engel oluyor

Suriyeli çocuklar dün eğitim yılının ilk gününde derslere başladılar (AFP)
Suriyeli çocuklar dün eğitim yılının ilk gününde derslere başladılar (AFP)

Temel Eğitim Sınavı’nı 85 puanla geçen Feriha Maysun’un sevinci yerini hüzne bırakmıştı. Çünkü ailesinin maddi durumu, eğitimine devlet okullarındaki genel lisede devam etmesine izin vermiyordu.
Maysun, önceki yıllara oranla daha büyük bir neşeyle beklediği eğitim yılının gelişiyle yoğun hazırlıklar yaparken ailesi ve yakınlarıyla bir araya geldiğinde duyduklarından dolayı yüzü asıldı. Aile üyeleri ise büyük bir sessizliğe büründü.
Maysun her ne kadar gözyaşlarını tutmaya çalışsa da daha fazla dayanamayarak ağlamaya başladı. Neden üzüldüğünü soran bir akrabasına, “Eğitimime genel lisede devam edemeyecek olamam benim suçum mu? Bu büyük bir haksızlık” diye cevap verdi. Hayalini kurduğu Mimarlık Fakültesi’ne gidebileceği bir lise diploması olmasını çok isteyen Maysun, “Kız meslek lisesindeki derslere nasıl devam edeceğimi bilmiyorum. Kesinlikle başarısız olacağım çünkü bunu istemiyorum” dedi.
Kızının üzüntüsünü paylaşan ve onu devlet okullarındaki genel liseye yazdırma sürecinde maddi imkansızlıkları nedeniyle bunalmış görünen baba Şarku’l Avsat’a, “Kızımın eğitime devam etmek istediği bölüm zorlu bir süreç. Üniversite uzun yıllar devam ediyor. Ben ailemin geçimini zar zor idame ettiriyorum. Kız lisesinden sonra kadınlara yönelik iki yıllık Sanat Meslek Yüksek Okulu’na gider ve aylık alır” diye konuştu.
Ülkede 8 yılı aşkın bir süredir devam eden savaşın ortasında Suriye rejiminin kontrolü altındaki bölgelerde yeni eğitim yılı başladı. Suriye Milli Eğitim Bakanlığı'nın verilerine göre yaklaşık 3.7 milyon öğrenci çeşitli şehirlerdeki 12 bin 791 okulda ilk derslerine girdiler.
Suriye’de eğitim süreci üç aşamadan oluşuyor. İlk aşama temel eğitim. Temel eğitim, birinci sınıftan dokuzuncu sınıfa kadar sürüyor. İkinci aşama olan orta öğretim (lise) ise onuncu sınıftan on ikinci sınıfa kadar devam ediyor. Üçüncü olarak ise üniversite eğitimi geliyor.
Bununla birlikte orta öğretim; genel orta öğretim (bilim- edebiyat), mesleki orta öğretim (ticaret - sanayi - kız meslek - tarım - turizm ve oteller - bilgi) ve dini orta öğretim şeklinde üçe ayrılıyor.
Genel liselere kayıt yaptırmak için temel eğitim diploması sınavına giren öğrencinin not ortalamasının 70'in üzerinde olması gerekiyor. Bu puanı alamayanlar ise mesleki veya dini ortaöğretime kayıt yaptırıyorlar.
Ürün fiyatlarındaki çılgın artış
Öte yandan Suriye lirası savaş yılları süresince ABD doları karşısında büyük bir düşüş yaşadı. Savaş öncesinde 1 dolar 50 lirayken şuan 1 dolar 640 liraya tekabül ediyor. Bununla birlikte ürün fiyatlarındaki çılgın artış doların lira karşısındaki değerini daha da yukarıya çekiyor.
Bir devlet memurunun aylık maaşının 30 ila 40 bin lira olduğu ve özel sektörde çalışanların maaşlarının 65 bin lirayı aşmadığı göz önüne alındığında bu durum, vatandaşların geçim maliyetleri konusunda feci sonuçlar doğuruyor.
Suriye Politika Araştırmaları Merkezi (SCPR) ve Beyrut’taki Amerikan Üniversitesi’nin ortak araştırmasına göre bu durum, ülkedeki yoksul sayısının artmasına yol açtı. Suriyelilerin yüzde 93’ü ‘yoksulluk’ sınırında yaşarken yüzde 60’ı ‘açlık sınırında’ yaşıyor.
Maysun’un durumunun, Temel Eğitim Sınavı’nda 75 puan barajını geçmesine rağmen liseye devam edemeyen Beşşar’dan daha iyi olduğu söylenebilir.  Çünkü Beşşar’ın savaş yüzünden oldukça çetin bir hale gelen geçim derdi yüzünden ailesinin geçimine yardımcı olabilmek için iş hayatına atılması gerekti.
Çocuklar için üzerinde futbol yıldızlarının isimleri olan formaların satıldığı seyyar bir arabası olan Beşşar, Rif Şam’ın kırsal kesimlerinde dolaşırken Şarku’l Avsat’a, annesinin bir fabrikada iki vardiya çalıştığını ve çok yorulduğunu, bu yüzden okulu bırakıp annesinin yükünü hafifletmek için çalışmayı seçtiğini söyledi. Beşşar annesinin artık tek vardiya çalıştığını ve rahat ettiğini de sözlerine ekledi.
“Sınava gireceğim ve başaracağım”
Lise diplomasını aldıktan sonra Hukuk Fakültesi’nde eğitimine devam etmek isteyen Beşşar, hayalini gerçekleştirmek için büyük gayret göstereceğini belirterek, “Şuan zor şartlar altındayız. Ama böyle devam etmeyecek. Liseyi (ücretsiz) okuyacağım. Sınava gireceğim ve başaracağım” dedi.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) geçtiğimiz yıl yayınladığı bir raporda Suriye’de ve aileleriyle savaştan kaçıp sığındıkları ülkelerde yaklaşık 2.8 milyon Suriyeli çocuk olduğu tahmin ediliyor. Rapor, bu çocukların bir kısmının okula hiç gitmediğini, bazılarının ise temel eğitim yaşını geçmiş oldukları için yaşıtlarına yetişmelerinin zorlaştığını ortaya koydu.
Suriye’deki yeni eğitim yılı, liranın dolar karşısındaki sert düşüşüyle aynı döneme denk gelirken 10 gün önce 1 dolar 600-610 lira seviyesindeyken temel ev eşyalarının fiyatlarındaki yüksek artışlarla şuan 640 lirayı geçmiş durumda. Bu da Suriyeli ailelerin hayat şartlarını daha da zor bir hale getiriyor.
Bununla birlikte okul ihtiyaçları fiyatları geçen yıla göre iki katına çıkarken, geçtiğimiz yıl 5 bin lira civarında olan temel eğitim için orta kalitede bir çantanın fiyatı bu yıl 9 bin liraya, okul formasının fiyatı ise 4 bin liradan 7 bin liraya ulaştı.
Temel eğitimdeki bir öğrencinin kıyafet, ayakkabı, çanta, kırtasiye ve kitap gibi okul ihtiyaçlarının toplam maliyeti 100 doları geçerken bir memurun aylık maaşı 80 doları aşamıyor.
Bununla birlikte eğitim yılı başlangıcının kışlık yiyeceklerin hazırlandığı sezona denk gelmesi, halkın içinde bulunduğu şartları daha da çetin bir hale getiriyor.



Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.


İsrail tarafından tutulan 23 Lübnanlı mahkumun belgeleri

İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
TT

İsrail tarafından tutulan 23 Lübnanlı mahkumun belgeleri

İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)

Lübnanlı Esirler ve Serbest Bırakılan Tutukluların Temsilciler Komitesi, İsrail tarafından tutulan Lübnanlı esirler dosyasını aktif hale getirilmesi, siyasi ve diplomatik önceliklerin en başına yerleştirmesi çağrısında bulundu. Bu çağrı, aralarında on yıllardır tutuklu bulunan 3 kişi de olmak üzere 23 Lübnanlı esirin yanı sıra son savaş sırasında ve sonrasında tutuklanan yeni esirler ve akıbeti hala bilinmeyen 42 kayıp kişi dikkate alınarak yapıldı.

Bu, ilgili makam tarafından Lübnan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Joseph Avn'a gönderilen resmi bir muhtıra ile dile getirildi. Bu konuda diplomatik, hukuki ve insani yardım da dahil olmak üzere kapsamlı bir ulusal yaklaşımın benimsenmesi ve yetkili uluslararası kurumlar aracılığıyla uluslararasılaştırılması çağrısında bulunuldu.

On yıllardır tutsaklar

Muhtıraya göre, üç Lübnanlı tutsak savaş öncesinden beri İsrail tarafından tutuluyor; biri 1978'den beri, ikincisi 1981'den beri ve üçüncüsü 2005'ten beri. Buna karşılık, son aşamada belgelenen tutsak sayısı 20 yeni tutsağa yükseldi; bunların 11'i Ekim 2024'teki askeri çatışma sırasında, 9'u ise Kasım 2024'teki büyük savaşın sona ermesinden sonra yakalanan sivillerdi.

Komisyon, yeni tutsakların, askeri operasyonlar bağlamı dışında ve bazı durumlarda doğrudan yaralanmaların ardından, balıkçılar, çobanlar, işçiler ve bir belediye polis memurunun dahil olduğu ayrı olaylarda kaçırıldığını belirtti.

d
Beyrut şehir merkezindeki ESCWA binasının önünde İsrail tarafından gözaltına alınan Lübnanlı tutukluların fotoğrafları sergileniyor (EPA)

Muhtırada ayrıca, aralarında öldürülenlerin de bulunduğu 42 kişinin kayıp olduğu ve İsrail'in Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile herhangi bir iş birliği yapmaması nedeniyle cesetlerinin İsrail tarafından tutulup tutulmadığının bugüne kadar bilinmediği ifade edildi.

İhlal iddiaları ve harekete geçme talepleri

Komisyon, İsrail'i Uluslararası Kızılhaç ile iş birliği yapmayı reddetmeye devam etmekle, mahkumları ziyaret etmeyi engellemekle veya durumları hakkında bilgi vermeyi önlemekle suçladı. Son zamanlarda serbest bırakılan Filistinli mahkumların ifadelerine dayanarak, Lübnanlı mahkumların fiziksel ve psikolojik işkenceye, yiyecek ve sudan mahrum bırakılmaya, kasıtlı tıbbi ihmale ve özellikle yaralı olanlar için aşağılayıcı ve onur kırıcı muameleye maruz kaldıklarını vurguladı.

sdgt
İsrail tarafından esir tutulan Lübnanlı mahkumların akrabaları ve aileleri, Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenleyerek fotoğraflarını sergilediler (EPA)

Komisyon, Cumhurbaşkanlığı ve hükümete, yemin konuşmasında ve bakanlar açıklamasında belirtilen, tutuklular meselesinin ulusal bir öncelik olarak ele alınması yönündeki hususun, Dışişleri Bakanlığı tarafından Arap ve uluslararası düzeylerde, Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile koordinasyon içinde, ilgili Birleşmiş Milletler mekanizmalarından yararlanılarak ve dosyayı takip edecek bağımsız bir ulusal komite kurularak derhal hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.


Hizbullah, uluslararası yaptırımlardan kaçınmak için mali yapısını yeniden düzenliyor

Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
TT

Hizbullah, uluslararası yaptırımlardan kaçınmak için mali yapısını yeniden düzenliyor

Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)

Hizbullah, uluslararası ve yerel yaptırımlardan ve kapatılması yönündeki baskılardan kaçmak için, Karz-ı Hasen Vakfı adlı mali kolunu parçalara ayırmaya başladı. Bu amaçla, Karz-ı Hasen’in eskiden güvendiği altın teminatına alternatif olarak, taksitler halinde altın satışı yapan bir kurum kurdu; bu girişim "yasal konumlandırma politikası" olarak görülüyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan finans kaynakları, bu önlemin ABD Hazine Bakanlığı'nı tatmin etmesinin pek olası olmadığını, Bakanlığın Lübnan'dan kurumu kapatmasını ve para sektöründeki kontrolsüz faaliyetlere son vermesini talep ettiğini belirtti. Kaynaklar, "Temel sorun devam ettiği sürece, şekli değiştirmek Amerikalıları tatmin etmeyecektir" değerlendirmesinde bulundu.

Bu sırada, Lübnan'ın güneyindeki Litani Nehri'nin güneyinde, Lübnan ve İsrail orduları arasında dolaylı bir çatışma yaşandı. İsrail, Lübnan ordusunun sabah saatlerinde arama yaptığı bir bina için tahliye uyarısı verdi. İletişim sayesinde bombardıman "geçici olarak" durduruldu, ancak ordu binayı tekrar aradı ve içinde herhangi bir silah bulamadı.