Hizbul Mücahidin'in uyarıları nedeniyle Keşmir'den göç başladı

Keşmir’de Hint Polisi bir arabayı teftiş ederken (AFP)
Keşmir’de Hint Polisi bir arabayı teftiş ederken (AFP)
TT

Hizbul Mücahidin'in uyarıları nedeniyle Keşmir'den göç başladı

Keşmir’de Hint Polisi bir arabayı teftiş ederken (AFP)
Keşmir’de Hint Polisi bir arabayı teftiş ederken (AFP)

Hindistan hükümeti’nin Müslümanların çoğunlukta olduğu Cammu Keşmir’in özel anayasal statüsünü kaldırılmasından sonra, Hizbul Mücahidin örgütü Keşmirli olmayanları bölgeyi terk etmeleri konusunda uyardı.
Seyyid Selahiddin'in liderliğini yaptığı örgüt, Keşmir’in güneyinde Keşmirli olmayan kişilerin yaşadıkları evleri ve çalıştıkları iş yerlerini boşaltarak bölgeden ayrılmaları konusunda uyarı bulunan afiş ve broşürler dağıttı. Selahaddin örgütü Pakistan'dan yönetiyor.
Hindistan hükümetinin Hindistan Anayasası'nın 370. maddesini iptal etme kararı, bölge vatandaşlarına bazı özel haklar ve ayrıcalıklar sağlayan ve devleti iki federal bölgeye ayıran Müslümanların çoğunlukta olduğu Cammu Keşmir’in inkarına yol açtı.
Bu bağlamda dikkat çekici olan, bu yerlerin birçoğu aslen Keşmirli olmayan fakat çalışmak için bölge dışından buraya gelen Müslümanların elindeydi.
Halka bölge dışından gelen yabancılara emlak verilmemesi ve kiralanmaması konusunda da uyarılarda bulunuldu.
Bölgenin özel statüsünün kaldırılmasıyla birlikte binlerce vasıflı ve yarı vasıflı işçi, mülk sahiplerinin aldığı uyarılarının ardından evlerini boşaltmaya başladı.
Bir inşaat mühendisi olan Israr Ali, şiddet tehdidinin doruk noktasına ulaştığı bir zamanda kendisinden istenen yabancıların evlerini boşaltmaları talebini yerine getirmedi. Ali, “vicdanım buna el vermiyor. Biz Keşmir dışından gelen yabancılara her zaman iyi davrandık. En kötü şiddet zamanlarında bile onları sıkıştırmadık” dedi.
Ancak Beşir Han gibi bölgedeki bazı toprak ağaları, Hindistan Hükümetinin aldığı kararla bölgedeki Müslüman çoğunluğun demografik yapısını değiştirme korkusuyla bu emirleri gönüllü olarak uyguluyor. Özel statü, yerleşik olmayan kişilerin sürekli ikamet etme veya Keşmir'de arazi satın alma ve sahiplenme hakkını yasaklıyor.
Hindistan'ın Bihar eyaletinde yaşayan Atish Kuvmar, Keşmir'de on yıldan fazla bir süredir çalışıyor. O, 2016 yılında şiddet olaylarının doruk noktasına ulaştığında bile bölgeden ayrılmayı düşünmedi. Ancak o da Hindistan hükümetinin anayasanın 370 maddeyi iptalinin ardından bölgeden ayrılanlar arasında yer aldı. Kuvmar, Keşmir’den ayrılmak üzere otobüse binerken “bu şartlar altında çalışamayız. Çok endişeliyiz” diyor.
Keşmir'in farklı bölgelerinde çalışan vasıflı ve yarı vasıflı işçilerin en az% 80'i yerel olmayan vatandaşlardan oluşuyor. Keşmir’e her yıl farklı bölgelerden yarım milyon işçi çalışmak üzere geliyor. Onlar içinde hem Müslümanlar hem de gayri müslimler bulunuyor. Onlardan bazıları çetin kış şartları nedeniyle Keşmir’den ayrılırken bazıları yıl boyunca burada kalıyor. Bölgede çalışmalar özellikle Hizbul Mücahidin örgütü’nün uyarılarından sonra çok sayıda işçi ayrıldığından durdu.
Stratejistlere göre, örgütün bu manevrası, öncelikle dini ve mezhepsel şiddeti arttırarak Keşmir'de aşırı endişe ve huzursuzluk ortamı oluşturmayı amaçlıyor.
Pakistan kontrolündeki Azad Cammu Keşmir Başkanı Serdar Mesud Han ise "Uluslararası kamuoyunun iki nükleer güç (Pakistan ve Hindistan) arasındaki gerilime sessiz kalması ve aldırmamasının sonuçları sadece Pakistan ve Keşmir için değil tüm dünya için zarar verici olacaktır" dedi.
Hindistan, anayasanın yarım asırdan uzun süredir Cammu Keşmir'e ayrıcalık tanıyan 370'inci maddesini 5 Ağustos'ta iptal ederek, bölgenin özel statülü yapısını ortadan kaldırmış, Cammu Keşmir'i iki birlik toprağına ayırmıştı.
İngiltere'den bağımsızlığın kazanıldığı 1947'den bu yana Cammu Keşmir, kendi yasalarını çıkarabilen ayrıcalıklı konumdaydı. Bu özel statü, yabancıların bölgeye yerleşmesine ve mülk edinmesine izin vermeyen vatandaşlık yasasını da içeriyordu.
Seçim kampanyası döneminde yaptığı konuşmalarda Cammu Keşmir'in özel statüsünün kaldırılacağına dair söz veren Narendra Modi liderliğindeki milliyetçi Hindistan Halk Partisi hükümeti, bağımsızlık sonrası bölgeye tanınan otonom yapıyı verdiği kararla ortadan kaldırmıştı.



Beyaz Saray yakınında silahlı saldırı: 2 ABD askeri vuruldu Beyaz Saray kapatıldı

Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
TT

Beyaz Saray yakınında silahlı saldırı: 2 ABD askeri vuruldu Beyaz Saray kapatıldı

Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)

ABD medyası ABC News, Washington’da Beyaz Saray yakınında iki askerin silahlı saldırıya uğradığını bildirdi.

Beyaz Saray sözcüsü, Başkan Donald Trump’ın olay hakkında bilgilendirildiğini ve Beyaz Saray’ın kapatıldığını açıkladı.

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem ise iki Ulusal Muhafız mensubunun Washington’da silahlı saldırıya maruz kaldığını doğruladı, ancak detay vermedi.


İran, Hamaney sonrası döneme mi hazırlanıyor?

Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
TT

İran, Hamaney sonrası döneme mi hazırlanıyor?

Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf

Financial Times, İran’daki elit çevrelerde özellikle Batı ve Arap ülkeleriyle ilişkiler konusunda dış politikanın yeniden şekillendirilmesi gerektiğine dair tartışmaların arttığını bildirdi. Bu tartışmalar, Haziran ayında İsrail ile yaşanan 12 günlük savaşın ardından gündeme geldi.

Habere göre, İran elitleri arasında bir değişim gözlemleniyor; devrimin ikinci kuşağı, üst düzey yetkililer ve yönetim içi önemli isimler bu tartışmalara dahil. Lider Ali Hamaney’in (86) görünürlüğü, İsrailli yetkililerin suikast tehdidi sonrası azaldı ve Hamaney’in yerine geçecek liderle ilgili spekülasyonlar gündeme geldi.

İçerideki pragmatik sesler arasında yer alan Hamza Safavi, İran’ın ABD ve İsrail’e karşı tutumunu yeniden değerlendirmesi gerektiğini vurguluyor ve Çin modelinden örnek veriyor. Eski parlamento üyesi Fazile Haşimi ise Washington ile diplomatik ilişkilerin yeniden kurulmasını ve İran’ın daha açık bir sisteme doğru adım atmasını savunuyor.

Şarku’l Avsat’ın Financial Times’tan aktardığı analize göre bu tartışmaların kısa vadede sınırlı etkisi olabileceğini, ancak Hamaney sonrası dönemin temel fikir ve nüfuz mücadelesini şimdiden şekillendirdiğini belirtiyor. Halkın, ideolojik çatışmaların ekonomik ve yaşam standartları üzerindeki etkilerinden endişeli olduğu vurgulanıyor.


Katz–Zamir geriliminin tırmanmasının nedeni Netanyahu’nun gizli planı mı?

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
TT

Katz–Zamir geriliminin tırmanmasının nedeni Netanyahu’nun gizli planı mı?

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)

İsrail Savunma Bakanı Yoav Katz ile Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun ofisinde düzenlenen uzlaşı toplantısında bir araya gelmiş olsalar da aralarındaki gerilim dinmedi. Tartışma, İsrail kamuoyunda büyük tepki yaratırken yorumcular bunu “öğretmenin çocukların kavgasından keyif aldığı bir anaokulu”na benzetiyor.

Anlaşmazlık, Zamir’in 7 Ekim 2023’te Hamas’ın saldırısı sırasında yaşanan “büyük başarısızlıktan” sorumlu tuttukları üst düzey subaylara ceza vermesiyle başladı. Savunma Bakanı Katz ise bu kararların kendisine danışılmadan alındığını söyleyerek uygulamayı reddetti. Uzmanlara göre konu artık yalnızca iki isim arasındaki bir çekişme değil; hükümet ile güvenlik kurumları arasındaki güç mücadelesine dönüşmüş durumda.

Netanyahu’nun bu krizi kendi lehine kullanmaya çalıştığı belirtiliyor. Başbakanın, yaklaşan Likud iç seçimleri öncesinde Katz’ın parti içindeki konumunu zayıflatmak, aynı zamanda Zamir’in ordudaki konumunu da tartışmalı hâle getirmek istediği ifade ediliyor.

Gerilim son olarak dün gece doruğa ulaştı. Netanyahu, iki tarafı barıştırmak için Katz ve Zamir’i birlikte toplantıya çağırdı. Ancak Katz toplantıya zamanında gelmedi ve iki ayrı görüşme yapılmasını tercih ettiğini bildirdi. Netanyahu’nun da bu talebi kabul ettiği aktarıldı.

Netanyahu’dan iki tarafa da mesajlar

Başbakanlık çevreleri, basına yapılan sızıntılarla iki tarafa da mesajlar iletti. Medyaya yansıyan haberlere göre Netanyahu, Katz’ın “Genelkurmay Başkanıyla gereksiz çatışma çıkardığını ve aşırı şekilde saygısız davrandığını” düşünüyor. Öte yandan başka sızıntılarda Netanyahu’nun, “Zamir’in atanmasının hata olduğunu düşündüğü, bağımsız hareket ettiği ve görev öncesi verdiği sözlerden döndüğü” iddia edildi.

fgthy
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, bir ordu karargahındabir araya geliyor. (İsrail hükümeti)

Bu sızıntılar kamuoyunda tartışma yaratınca, bu kez “askerî çevrelerin kasıtlı olarak gerilimi artırmak için bilgi sızdırdığı” iddia edildi. Netanyahu’ya yakın isimler, başbakanın Katz’ı da Zamir’i de görevden almayı planlamadığını savundu.

Çatışmanın kökeni

Gerilim, Zamir’in Hamas saldırısı sırasında güney cephesinden sorumlu komutanlara disiplin cezaları vermesi ve terfi listesini bakanlığa danışmadan hazırlamasıyla büyüdü. Katz, buna karşılık terfileri askıya aldı ve ordu içi incelemelerin yeniden araştırılmasını içeren başka bir komisyon kurdu.

Zamir, yapılan tüm atama ve cezaların “profesyonel askerî kararlar” olduğunu savunurken, Katz bunu “otoriteye başkaldırı” olarak niteliyor. Netanyahu ise hem Zamir’i “bakanı yok saymakla”, hem de Katz’ı “gerilimi tırmandırmakla” eleştirdi.

Orduyu suçlama stratejisi

Haaretz gazetesi, yaşananları “7 Ekim hükümetinin tüm sorumluluğu orduya yükleme çabasının” bir parçası olarak değerlendirdi. Gazete, hükümetin “kamuoyunun orduya güvenini sarsmayı, atamaları siyasallaştırmayı ve Genelkurmay Başkanı’nı küçük düşürmeyi” amaçladığını iddia etti.

Strateji uzmanı Efrahim Ganor da Maariv’e yaptığı açıklamada, yaşananların “devlet güvenliğini tehlikeye atan bir skandal” olduğunu belirterek, “Gerçek bir devlet adamı önceliğini güvenliğe ve ülkenin geleceğine verirdi” dedi.

Lapid’den Netanyahu’yu sıkıştıracak hamle

İsrail muhalefet lideri Yair Lapid, gelecek hafta ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze krizinin çözümü ve rehinelerin serbest bırakılması için sunduğu 20 maddelik planı Knesset’e oylatacağını açıkladı. Lapid’in amacı, bu plana karşı çıkan koalisyon partilerini zor durumda bırakarak Netanyahu’yu ABD yönetimi karşısında sıkıştırmak.

Lapid, muhalefetteki ortağı Avigdor Liberman’ı da plana destek vermeye ikna etmeye çalışıyor. “İsrail halkı, Başkan Trump’ın rehinelerin serbest bırakılması için yürüttüğü cesur girişime minnettardır” diyen Lapid, tüm partilere plana destek çağrısı yaptı.