Avustralya’da bir saksağan yıllar süren 'agresif saldırılarının' ardından öldürüldü

Saksağanın saldırısına uğrayan bazı kişiler hastanede tedavi gördü (Twitter)
Saksağanın saldırısına uğrayan bazı kişiler hastanede tedavi gördü (Twitter)
TT

Avustralya’da bir saksağan yıllar süren 'agresif saldırılarının' ardından öldürüldü

Saksağanın saldırısına uğrayan bazı kişiler hastanede tedavi gördü (Twitter)
Saksağanın saldırısına uğrayan bazı kişiler hastanede tedavi gördü (Twitter)

Avustralya’nın Sidney şehrinde yaşayan bir saksağan kent sakinlerine ve turistlere yönelik agresif saldırıları nedeniyle ülkede hem korkulan hem de hayranlık duyulan bir kuş oldu.
Kuş üç yıllık korku saltanatında 40 civarında kişiye pike yaparak saldırırken, bu kişilerin bazıları hastanede tedavi görmelerini gerektirecek, ciddi yaralar aldı.
Independent Türkçe'de yer alan habere göre saksağanın bu "hava bombardımanları" için ödediği bedelse ağır oldu. Yerel bir yetkili kuşu vurarak öldürdü. 
Hill Shire Belediye Meclisi, bu "şiddet eyleminin" vatandaşlardan birinin kuşun dört bir taraftan saldırması sonrasında kalp krizi geçirdiğini söylemesinin ardından gerçekleştiğini bildirdi.
Kuşun korkutucu şöhreti karşısında nişancının New South Wales polis teşkilatının tam desteğini istediği ve aldığı belirtildi.
ABC News’e konuşan belediye meclisi sözcüsü, yetkililerin saldırıların gerçekleştiği bölgenin adını  vererek Windsor Road Monster (Windsor Yol Canavarı) diye adlandırdığı kuşun başka yere göç etmesini istediklerini ancak bu konuda başarısız olunca kalıcı bir çözüm için izin alındığını söyledi.
Sözcü sözlerini şöyle sürdürdü:
Belediye meclisi genellikle saksağanları başka yere götürmek veya telef etmek yönünde adımlar atmıyor. Genel uygulama riskli bölgelere bilgilendirici işaret levhaları dikmek çünkü kuşlar genellikle yılda sadece 4 ile 6 hafta boyunca saldırgan oluyor. Şikayetlerin ve teyit edilen yaralanmaların sayısı göz önünde bulundurulduğunda, lokasyona ilişkin süregelen risk ve riski azaltmaya yönelik tüm pratik alternatifler tüketildikten sonra belediye meclisi, saksağanın daha fazla ciddi yaralanmalara neden olmasını engellemek için kuşa insana yakışır şekilde ötanazi uygulayacak zararlı hayvan denetleyicisinin ayarlanması için Milli Parklar ve Yaban Hayatı İdaresi’nden izin çıkardı. Bu karar kolayca alınmadı.
Milli Parklar ve Yaban Hayatı İdaresi de belalı kuşun “çok saldırgan” ve “bölgede görülmeyen” bir hayvan olduğu bilgisini verdi.
Kuşun çarşamba günü vurularak öldürülmesi yine de şaşkınlığa neden oldu.
Hayvan Hakları Partisi'nin Sidney milletvekili Emma Hurst, “Bu anne saksağan sadece yavrularını koruyordu. Şimdi yavruları açlıktan ölecek ya da diğer hayvanlar tarafından avlanacak… Belediye meclisinin ne kadar tiksindirici ve düşünmeden aldığı vahşi bir karar” dedi.
Diğerleriyse belediye meclisinin belirttiği “insana yakışır şekilde ötanazinin” vurularak öldürmeye nasıl eşdeğer olabileceğini sorguladı.
Avustralya saksağanı aynı ismi paylaştığı Avrupa kuşundan farklı bir tür. Çiftleşme mevsiminde saldırganlaşabiliyor ve bölgelerine giren insanlara saldırabiliyor.



Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, yediklerimizin hayatımızın ilerleyen dönemlerinde yakalanacağımız kronik hastalıkların miktarını belirleyebileceği konusunda uyarıyor.

Araştırma sebze-meyve, balık ve doymamış yağlar bakımından zengin Akdeniz diyeti gibi sağlıklı bir beslenme düzeninin yaşlılarda demans da dahil olmak üzere kronik hastalıkların gelişimini yavaşlatabileceğini ortaya koydu. İşlenmiş et ve şeker açısından zengin, iltihabı artıran diyetlerse bu süreci hızlandırabilir.

İsveç'teki Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar, 4 diyetin yaşlılardaki kronik hastalıklar üzerindeki etkilerini inceledi.

İncelenen diyetlerden üçü sağlıklı ve sebze, meyve, tam tahıl, kuruyemiş, baklagiller ve doymamış yağların alımına; şekerli yiyecekler, kırmızı et, işlenmiş et ve tereyağı/margarin tüketimininse azaltılmasına odaklanıyor.

Diğer yandan dördüncü diyet iltihaplanmaya yol açıyor ve daha az sebze, çay ve kahve; daha çok kırmızı ve işlenmiş et, rafine tahıllar ve şekerli içecek tüketimini içeriyor.

Araştırmacılar İsveç'teki 60 yaş ve üstü 2400 yetişkinin beslenmelerini 15 yıl boyunca izleyip kronik hastalıklarını takip etti.

Alınan besinleri, gıda sıklığı anketleri ve şu 4 diyet örüntüsüne bağlılıkla ölçtü: Ampirik Diyet İnflamatuar İndeksi (EDII), AHEI, Alternatif Akdeniz Diyeti (AMED) ve MIND (Nörodejeneratif Gecikme için Akdeniz - Dash Müdahalesi).

Multimorbidite, kronik hastalıkların sayısıyla tanımlanıp organ sistemlerine göre (kas-iskelet, kardiyovasküler ve nöropsikiyatrik) gruplandırıldı.

Nature Aging adlı bilimsel dergide yayımlanan sonuçlar, sağlıklı diyetleri benimseyenlerde kronik hastalıkların daha yavaş geliştiğini ortaya koydu.

Örneğin, başta AMED, AHEI ve MIND olmak üzere sağlıklı beslenme örüntülerine uzun süreli bağlılık, yaşlılarda kronik hastalıkların daha yavaş gelişmesiyle bağlantılı çıktı.

Bu, kardiyovasküler hastalıklar ve demans için geçerli olsa da kas ve kemiklerle ilgili hastalıklarda böyle bir bağlantı görülmedi.

Ancak iltihaplanma oluşturan diyeti benimseyenlerde kronik hastalık riski arttı.

Karolinska Enstitüsü'ndeki Yaşlanma Araştırma Merkezi, Nörobiyoloji, Bakım Bilimleri ve Toplum Bölümü'nde doktora sonrası araştırmacı olan ortak birinci yazar Adrián Carballo-Casla, "Sonuçlarımız, yaşlanan popülasyonlarda multimorbiditenin gelişimini diyetin ne kadar önemli ölçüde etkilediğini gösteriyor" diyor.

Diyetin koruyucu etkileri, yaşlanmaya bağlı hastalıklarda kilit önem taşıyan bir faktör olan iltihaplanmanın azalmasıyla açıklanabilir.

Araştırma makalesinin yazarları, uzun ömür üzerinde en büyük etkiye sahip olabilecek diyet önerilerini ve yaşlarına, cinsiyetlerine, psikososyal geçmişlerine ve kronik hastalıklarına göre bunlardan en fazla yararlanabilecek yaşlı gruplarını belirleyerek araştırmalarını ilerletmek istiyor.

Independent Türkçe