Taliban, Kabil'de 'Büyükelçilikler Bölgesi'ne saldırdı

Taliban, Kabil'de 'Büyükelçilikler Bölgesi'ne saldırdı
TT

Taliban, Kabil'de 'Büyükelçilikler Bölgesi'ne saldırdı

Taliban, Kabil'de 'Büyükelçilikler Bölgesi'ne saldırdı

Afganistan İçişleri Bakanları ve hastane kaynaklarına göre Kabil’deki İngiltere ve ABD Büyükelçilikleri yakınlarında şiddetli bir patlama yaşanırken, 10’dan fazla kişi öldü, 42 kişi de yaralandı. Patlama, Yeşil Bölge yakınındaki Şaşa Darak mahallesinde meydana geldi. Bölgede Ulusal Güvenlik binası ve Afganistan İstihbarat Servisi binası da dahil olmak üzere çok sayıda önemli birim bulunuyor.
Afganistan İçişleri’nden bir yetkili, NATO binası ve ABD’nin Kabil Büyükelçilik binası yakınında bir patlama yaşandığını açıkladı. Taliban, Kabil’deki dokuzuncu güvenlik bölgesinde düzenlenen saldırının sorumluluğunu üstlenirken, Taliban sözcülerinden Zebihullah Mucahid de saldırının sorumluluğunu üstlendiklerini duyurdu.
Afganistan’da yayın yapan Hama Press Haber Ajansı’na göre Mucahid, Kabil’deki intihar eyleminin, Afgan istihbarat merkezinin yakınındaki bir dış kuvvet konvoyunu hedef aldığını belirtti. Patlama sırasında 12 yabancı ve 8 Afgan istihbarat unsurunun öldüğü, Afgan güvenlik güçlerine ait 3 aracın da imha edildiği ifade edildi.
Bölgede bulunan bir dükkanın sahibi, saldırı gerçekleştiğinde dükkanında olduğunu söyledi. Söz konusu vatandaş, “Saldırıdan birkaç dakika sonda dükkandan çıktım. Yolun kenarındaki enkazları ve cesetleri gördüm. Biri kanlarla çevrili ve hareket etmeyen, durumları ağır 5 yaralı da vardı. Korkunç bir manzaraydı” dedi.
Öte yandan Afganistan İçişleri Bakanlığı sözcüsü Nasrat Rahimi, patlamanın yerel saatle 10 civarında bomba yüklü bir araçla yapıldığını açıkladı. Aktarılana göre patlama, Taliban unsurlarının başkent Kabil’in doğusundaki Green Village’de 16’dan fazla kişinin ölmesine ve 100’den fazla kişinin de yaralanmasına neden olan saldırısından 2 gün sonra gerçekleşti. Afganistan İçişleri Bakanlığı’na göre, ölenlerin arasında resmi kaynaklara göre 6 yabancı da vardı. Taliban, Green Village saldırısında onlarca yabancının, Afgan kuvvetin ve istihbarat gücünün öldüğünü açıkladı. Kompleksin, Afganistan’daki kasabalarda ve köylerde gece baskınları düzenleyen istihbarat güçleri için bir eğitim merkezini içerdiği aktarıldı. Kabil’deki patlamaya paralel olarak ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun ABD’nin Afganistan Özel Temsilcisi Zalmay Halilzad’ın liderlik ettiği ABD heyetinin dokuzuncu müzakere turu sonrasında, Taliban ile anlaşma imzalama hususunda tereddüt yaşadığı belirtildi. Taliban heyetine ise Taliban’ın Doha’daki siyasi büro başkanı Abbas Şir Stanikzay liderlik ediyor. Halizad’ın ilk olarak ABD Başkanı Donald Trump’ın onayına ihtiyaç duyan anlaşma taslağını sunmak üzere Afgan ve NATO yetkilileriyle görüşmesi bekleniyor. Eski bir Afgan- ABD’li diplomat olan Zalmay Halilzad, Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani’ye anlaşma taslağı hakkında bilgi vererek, ABD’nin dış müdahalesini durduracak anlaşmanın son şekline karar vermeden önce görüşlerini istedi. Ancak Gani hükümeti, anlaşma taslağı hususunda ABD’den açıklamalar bekliyor. Afganistan Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Sıddık Siddiki, Afganistan hükümetinin Taliban ile sağlanan anlaşma hususunda bazı çekinceleri olduğunu ifade etti. Afganistan hükümeti, anlaşmanın bir tarafı olmak istiyor, ancak Taliban, ABD’nin kuklası olarak nitelediği Afgan hükümetiyle doğrudan diyaloğu reddediyor.
Anlaşma, Taliban’ın güvenlik garantileri karşılığında binlerce ABD ve NATO askerinin Afganistan’dan geri çekilmesini içeriyor. Şu ana kadar açıklanan anlaşma metnine göre Pentagon, Taliban’ın “Afganistan’ın ABD ve müttefiklerine karşı olası bir saldırı üssü olmaması” taahhüdünü yerine getirmesi karşılığında, Afganistan’daki 14 bin ABD askerinin 5 bin 400’ü gelecek yılın başında Afganistan’daki 5 üsten geri çekilecek.
ABD’de yayınlanan Time dergisine göre ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, ABD yönetimiyle ilgili anlaşmayı imzalamaya kararlıydı, ancak özür diledi. ABD Savunma Bakanı, Başkan Trump’a anlaşma resmi olarak imzalanmadan önce onay almak için anlaşmanın nihai metni hakkında bilgi verecek. Dergi, ABD’nin Afganistan Özel Temsilcisinin, Cumhurbaşkanı Eşref Gani’ye Afganistan’daki durumun kötüye gittiğini ve mevcut koşullarda daha iyi bir anlaşma sağlanamayacağını belirttiğine dikkati çekti. Afganistan hükümetinin anlaşma metnini onaylamaması durumunda Washington, Taliban ile bir anlaşma imzalamadan tek taraflı şekilde geri çekilmeyi değerlendiriyor. Bu durum ise Afganistan güçlerinin Taliban karşısında zayıflamasına yol açacak ve Afgan şehirleri saldırılarla sarsılmaya devam edecek.
Bölgede 9 gazeteci öldürülmüştü
5 Eylül’de başkent Kabil’de hedef alınan alan, geçen Nisan ayında Fransız Haber Ajansı (AFP) baş fotoğrafçısı Şah Maray da dahil 9 gazetecinin öldüğü ve DEAŞ’ın üstlendiği saldırı alanına da yakındı. Geçen pazartesi günü Kabil’in doğusundaki bir yerleşim bölgesine yönelik Taliban saldırısında da en az 16 kişi yaşamını yitirdi. ABD ve Taliban, Taliban’ın güvenlik garantileri karşısında ABD askerlerinin Afganistan’dan geri çekilmesi hususuna uzlaşı sağlasa da başkentte kanlı saldırılar hala devam ediyor. Bu durum ise anlaşma hususunda endişelerin artmasına yol açıyor.
Aynı şekilde isyancı hareket, El-Kaide ile ilişkisini sonlandıracağını, DEAŞ ile savaşacağını ve Afganistan’ı güvenli bir sığınak olarak kullanmalarını önleyeceği taahhüdünde bulundu.
Afganistan hükümeti, geçen çarşamba günü olası anlaşma hususunda endişesini dile getirdi. Hükümet, yetkililerin maruz kalınan risklere dair daha fazla bilgiye ihtiyaç duyduklarını ifade etti. Anlaşmaya ilişkin müzakerelerin son aşamada olduğu belirtilse bile ülkede şiddet tırmanış gösterdi. Geçen cumartesi günü Taliban, Afganistan’ın kuzeyindeki Kunduz vilayetinin kontrolünü ele geçirmeye çalışırken, bölgede çatışmalar patlak verdi.



Trump, "muhafazakarlara ayrımcılık yapan" bankaları cezalandırmaya hazırlanıyor

Başkanlık emrinde, 6 Ocak 2021'deki ABD Kongresi Baskını'na dair soruşturmalarda bazı bankaların işbirliği yapmasının da hedef alınacağı bildiriliyor (AP)
Başkanlık emrinde, 6 Ocak 2021'deki ABD Kongresi Baskını'na dair soruşturmalarda bazı bankaların işbirliği yapmasının da hedef alınacağı bildiriliyor (AP)
TT

Trump, "muhafazakarlara ayrımcılık yapan" bankaları cezalandırmaya hazırlanıyor

Başkanlık emrinde, 6 Ocak 2021'deki ABD Kongresi Baskını'na dair soruşturmalarda bazı bankaların işbirliği yapmasının da hedef alınacağı bildiriliyor (AP)
Başkanlık emrinde, 6 Ocak 2021'deki ABD Kongresi Baskını'na dair soruşturmalarda bazı bankaların işbirliği yapmasının da hedef alınacağı bildiriliyor (AP)

Beyaz Saray, ABD'deki muhafazakarlara ayrımcılık yaptığı iddia edilen bankaları cezalandırmak için harekete geçti.

Wall Street Journal'ın (WSJ) haberine göre hazırlanan başkanlık emri taslağı, Eşit Kredi Fırsatı Yasası'nı (Equal Credit Opportunity Act), antitröst kurallarını ve tüketicilere mali koruma sağlayan kanunları ihlal ettiği öne sürülen kurumların soruşturulmasını öngörüyor. 

Amerikan gazetesi siyasi düşünce veya dini inançlara bağlı olarak ayrımcılık yapan bankaların cezalandırılmasının hedeflendiğini bildiriyor. 

Müşterilerinin hesaplarını bu gerekçelerle kapattığı tespit edilen bankalar para cezaları, uzlaşma kararları ve diğer disiplin tedbirleriyle karşı karşıya kalacak. 

WSJ'nin kaynaklarına göre, başkanlık emri bu hafta içinde imzalanabilir. Ancak planların değişmesinin mümkün olduğu da haberde belirtiliyor. 

Bank of America'nın Uganda'da faaliyet gösteren bir Hıristiyan örgütünün hesaplarını kapatması üzerine bu hamlenin yapıldığı tahmin ediliyor.

ABD'nin en büyük ikinci bankasına tepki gösterenler, bu kararın örgütün dini inançları nedeniyle alındığını savunurken Bank of America, ülke dışında faaliyet gösteren küçük işletmelere hizmet vermediğini öne sürmüştü. 

Muhafazakarlar uzun yıllardır siyasi ve dini inançları nedeniyle bankaların kendilerine hizmet vermediğini iddia ediyor. 

Wall Street devlerinin "woke" kapitalizmi benimsemesinin, sağcıların iş yapmasını zorlaştırdığı dile getirilen en önemli iddialardan biri. 

Mart'ta Trump Organisation, Capital One'ın kendileriyle çalışmayı durdurduğunu belirterek ülkenin en büyük 9. bankasına dava açmıştı. 

Dava dilekçesinde "ifade ve girişim özgürlüğüne yönelik net bir saldırı" ifadesi kullanılmıştı. 

Joe Biden döneminde bankaların kendilerini sistemden dışladığını savunan kripto para şirketleri de Beyaz Saray'ın yeni hamlesinden umutlu olanlar arasında. 

Bankalarsa kararlarının yasalar, düzenlemeler ve mali risk değerlendirmelerine dayandığını savunuyor. Kripto para konusunda gerekli yasal çerçeve çizilmeksizin bu konuda faaliyet gösteren şirketlerle çalışmalarının kendileri ciddi risklere sokacağını vurguluyorlar.

Independent Türkçe, WSJ, Telegraph