Canan Kaftancıoğlu davasında karar: 9 yıl 8 ay 20 gün hapis cezası

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu (AFP)
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu (AFP)
TT

Canan Kaftancıoğlu davasında karar: 9 yıl 8 ay 20 gün hapis cezası

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu (AFP)
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu (AFP)

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun sosyal medya paylaşımları nedeniyle yargılandığı dava karara bağlandı.
Kaftancıoğlu, ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ ve ‘Silahlı terör örgütü propagandası yapmak’ gibi 5 ayrı suçtan 9 yıl 8 ay 20 gün hapse çarptırıldı.
Öte yandan İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde (ACM) görülen davada terör örgütü propagandası yapma suçlamasıyla yargılanan ‘Barış İmzacısı’ akademisyen Özlem Şendeniz beraat etti.
Temmuz 2019’da 10 akademisyenin başvurusunun ardından, Anayasa Mahkemesi (AYM), akademisyenlerin yargılanmalarında hak ihlali olduğuna hükmetmişti.
Bu kararın ardından ilk duruşmalar dün görülmüş ve  savcı, AYM kararı sonrasında yeniden mütalaa hazırlamak için süre istemişti.
Şendeniz, AYM'nin 'ihlal' kararından sonra yapılan ilk duruşmada beraat etti.
AFP’de yer alan habere göre bu karar söz konusu dilekçeye imza atan yüzlerce akademisyenin lehine emsal teşkil edebilir.
‘Barış Akademisyenleri’ isimli grup, resmi Twitter hesapları üzerinden şu açıklamayı yaptı:
“Bugün 30. ACM’de görülen tek duruşmamızda karar açıklandı: Hocamız beraat etti.  Bu karar duruşmalarımızda çıkan ilk beraat kararı.”
Bianet sitesinde yer alan habere göre Iğdır Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olan Özlem Şendeniz, Ocak 2016’da 2 bin 212 akademisyen ile birlikte Güneydoğu’da yapılan askeri operasyonu eleştiren bir bildiriye imza atmıştı. Yaklaşık 200 kişi, ‘terör propagandası yapma’ suçundan yargılandı ve 15 ay ila 3 yıl arasında hapis cezasına çarptırıldı. Yüzlerce kişi daha aynı davada yargılanmayı bekliyor.
Aynı haberde, AYM Genel Kurulu’nun, 26 Temmuz 2019'da 10 akademisyenin bireysel başvurularıyla görüştüğü dosya üzerinden ‘hak ihlali’ kararı verdiği bilgisi yer alırken, AYM’nin, başvuranlara 9 bin lira tazminat ödenmesine, ihlalin ortadan kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılması için karar örneğinin yerel mahkemelere gönderilmesine hükmettiği de aktarıldı.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times