Mugabe, zorbaya dönüşen bir bağımsızlık kahramanı

Robert Mugabe (Arşiv-AFP)
Robert Mugabe (Arşiv-AFP)
TT

Mugabe, zorbaya dönüşen bir bağımsızlık kahramanı

Robert Mugabe (Arşiv-AFP)
Robert Mugabe (Arşiv-AFP)

Robert Mugabe, Zimbabwe yönetimindeki 100.yıldönümünü kutlama konusunda verdiği sözü tutamadı. 95 yaşındaki Muagabe, bugün hayatını kaybetti. 2017 yılında devrilene kadar hayatının 37 yılını Zimbabve’yi yöneterek geçirdi. Bağımsızlık kahramanından ülkesinin ekonomik çöküşüne neden olan bir zorba ve Batı dostuna dönüştü.
2017 yılında zorla istifa etmesinin ardından 2 yıl askeri baskı altında yaşadı. Oysa iktidara ilk geldiği dönemde büyük beğeni topluyordu. Güney Afrika Üniversitesi’nde (Unisa) profesör olan Shadrack Gutto, “Bir liderdi. Ancak iktidarı Zimbabve’ye diz çöktürmeye çalıştı” dedi.
Mugabe, beyaz ırkın azınlıkta olduğu ülkenin yönetimini devraldığında ülkenin birliğini korumak adına bir uzlaşma politikası izlemişti. Bu da, özellikle de yabancı başkentlerde onu sevilen bir lider haline getirmişti.  Mugabe o dönemlerde, “Dün düşmandınız, bugün artık dostsunuz” diyordu. Beyazların hükümette önemli bakanlıklarda bulunmasına olanak sağlamıştı. Beyaz azınlık lideri Ian Smith’in bile ülkede kalmasına izin vermişti.
Birçok üniversite diplomasına sahip olan Mugabe örnek bir lider olmaya başlamıştı. 10 yıl boyunca ülke okul inşa etmekten sağlık merkezleri açma ve siyah çoğunluk için konut temin etmeye kadar büyük ilerlemeler kaydetti. Ancak kahraman muhaliflerle mücadeleye erken başladı.
1982 yılına gelince orduyu ülkenin güneybatısında ayrılan Ndebele kabileleri ve bağımsızlık savaşındaki eski müttefiki Joshua Nkomo’nun bulunduğu Matabeleland bölgesine gönderdi. Gerçekleştirilen vahşi baskı, yaklaşık 20 bin ölümle sonuçlandı. Ancak dünya bunu görmezden geldi. 2000 yılında bu vahşet, muhaliflere karşı yapılan ihlaller, seçimlerdeki sahtekarlıklar ve zorla gerçekleştirdiği tarımsal reform ile sona erdi.
Siyasi açıdan zayıf düşüp, istikrarının sarsılması ve bağımsızlık savaşındaki arkadaşlarını kaybetmesinin ardından Mugabe, tarım arazilerinin çoğunu elinde bulunduran beyaz tenli çiftçilerin arazilerini gasp etme kararı aldı.
 Yüzbinlerce siyahi vatandaş toprak sahibi olurken 4 bin 500 kişiden oluşan beyaz azınlık meydana gelen şiddet olayları nedeniyle ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. Bu durum Batı medyasının manşetlerinde yer aldı.
Reform kampanyası mevcut durumda sorunlarla karşı karşıya olan ekonominin çöküşünü hızlandırdı. Zimbabve bugün likidite eksikliği ile mücadele ediyor. Vatandaşların yüzde 90’ı işsizlikten muzdarip durumda.
Mugabe bağımsız bir Afrikalı başarısını somutlaştırdıktan sonra ülkesini haydut devlete dönüştürdü. Ancak duruma kolayca adapte oldu. Mugabe, emperyalizme karşı yaptığı uzun bir konuşmada ülkesinde yaşanan her şeyden özellikle de mali çöküşten Batı’nın sorumlu olduğunu söyledi.  Tüm ihlal ve suçlamaları reddeden Mugabe, 2013 yılında yaptığı bir konuşmada “ Bazı kimseler seni diktatör olarak niteliyorsa, bunu özellikle sana zarar vermek ve imajını bozmak için yapıyordur” dedi.
Mugabe son yıllarda, sürekli olarak sağlığıyla ilgili spekülasyonları reddediyor. Kanser olduğuna dair söylentiler yayılırken yakınında bulunan kaynaklar zaman zaman göz tansiyonu tedavisi görmek üzere Singapur’a gittiğini söylüyordu.
2013 yılında yeniden seçilmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Yaşadığım 89 yıl hiç bir şey ifade etmiyor. Bu yıllar beni değiştirdi mi? Beni ne zayıflattı ne de bunadım. Hala çok sayıda fikre sahibim. Bu fikirleri halkımın kabul etmesi gerekiyor” şeklinde konuşmuştu.
Yalanlamalarına rağmen sağlık durumu kötüleşti. 2015 yılında önceki yılın parlamento oturumunun açılışında yaptığı konuşmanın aynısını gerçekleştirdi. Uluslararası toplantılarda dünyayı güldürecek tavırlarının sayılması mümkün değildi.
2017 yılında ise başkanlık yarışına dayatma yoluyla giren hırslı eşi Grace'in baskısı altında olan Mugabe, Başkan Yardımcısı Emerson Mnangagwa'yı görevden aldı. Bu adımla ölümcül bir hata yapan Mugabe, ordu tarafından terk edildi. Ardından partisi Zimbabve Afrika Ulusal Birliği - Yurtsever Cephesi (ZANU–PF) ve halkın desteğini kaybetti.
Afrika devlet başkanları en büyüğü 93 yaşında, istifaya zorlandı.  Mugabe bunu bir darbe olarak nitelemişti.
Öfkesinden yenilenerek, 2018 genel seçimlerinin arifesinde muhalefet için oy kullanmaya çağırdı. Mugabe’nin biyografisini yazanlardan biri olan Martin Meredith, “Robert Mugabe, muhaliflerini ezdiği, yargıyı ihlal ettiği, mülkiyet hakkına saygı duymadığı, bağımsız basını baskıladığı ve seçimlere sahtekarlık bulaştırdığı için iktidarda kaldı” ifadelerini kullandı.



İsrail ve İran arasında gerginlik ve tehditkar dil geri döndü

21 Temmuz'da Glilot üssünde ordu komutanlarıyla birlikte yapılan saha değerlendirme toplantısından ( İsrail ordusu)
21 Temmuz'da Glilot üssünde ordu komutanlarıyla birlikte yapılan saha değerlendirme toplantısından ( İsrail ordusu)
TT

İsrail ve İran arasında gerginlik ve tehditkar dil geri döndü

21 Temmuz'da Glilot üssünde ordu komutanlarıyla birlikte yapılan saha değerlendirme toplantısından ( İsrail ordusu)
21 Temmuz'da Glilot üssünde ordu komutanlarıyla birlikte yapılan saha değerlendirme toplantısından ( İsrail ordusu)

İki ülke arasında yeniden gerginlik ve tehditkar söylemlerin arttığı bir dönemde İsrail, İran'ın olası bir misilleme saldırısına karşı hazırlıklı olduğunu belirtirken, İranlı askeri yetkililer, ülkelerinin "yeni bir saldırganlığa" maruz kalması halinde kararlı ve güçlü bir yanıt verecekleri tehdidinde bulundu.

İsrail medyası dün, İsrail ordusunun pazartesi günü sürpriz tatbikatlar gerçekleştirdiğini bildirdi. Bu tatbikatlar iki paralel eksenden oluşuyordu: İlki, İran ve Hizbullah'ı hedef alıyordu ve bu da İsrail'in "bir gözü açık uyuduğunu" gösteriyor. İkincisi ise ordunun ve Mossad ile Şin Bet sistemlerinin hazırlık durumunu test edip artırmayı amaçlıyordu.

Bu tatbikatların duyurulması, İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz'ın İran Dini Lideri Ali Hamaney'i hedef almakla tehdit etmesinin ardından geldi. Bu açıklama, Devrim Muhafızları'na bağlı medya kuruluşlarının, Katz da dahil olmak üzere İsrailli yetkilileri suikastla tehdit ettiği bir grafik yayınlaması sonrasında yapıldı.

İran Genelkurmay Başkanı Abdurrahim Musevi dün yaptığı açıklamada, İran güçlerinin yeni bir saldırıya karşı tam hazırlık halinde olduğunu ve daha güçlü ve kararlı bir yanıt vereceğini söyledi. İran Savunma Bakanı Aziz Nasır Zade de ülkesinin “düşmanın hareketlerini yakından takip ettiğini ve her türlü duruma hazır olduğunu” ifade etti.