ABD’li yargıç: FBI’a ait terör izleme listesi anayasal değil

ABD’li yargıç: FBI’a ait terör izleme listesi anayasal değil
TT

ABD’li yargıç: FBI’a ait terör izleme listesi anayasal değil

ABD’li yargıç: FBI’a ait terör izleme listesi anayasal değil

Virginia’daki bir federal yargıç perşembe akşamı, Federal Soruşturma Bürosu FBI’ın bir milyondan fazla ‘bilinen ya da şüphelenilen terör örgütünün’ bulunduğu ‘terör izleme listesinin’ anayasaya aykırı olduğunu duyurdu.
Açıklama, aralarında ABD’nin başlıca İslami kurumlarından olan Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi’nin de (CAIR) bulunduğu ABD’deki İslam örgütleri ve diğer insan hakları kuruluşları tarafından da olumlu karşılandı. CAIR, ABD Doğu Virginia Bölge Yargıcı Anthony Trenga’nın duyurduğu kararın, “listede adları bulunduğu için dava açan 23 Amerikalı Müslümanın lehine olduğunu” bildirdi. Yargıç Anthony Trenga da söz konusu liste hakkında şunları söyledi:
“Ortada açık bir durum olmadan her vatandaşın sahip olması gereken anayasal haklar ihlal ediliyor. Bu durum, kişilerin yeteneklerini, günlük aktivitelere katılımlarını kısıtlıyor ve sanıkların gizlice bildirilme korkularını destekliyor. Söz konusu isimlerin terörist olarak nitelendirilmesi için herhangi bir delil yok.”
Yargıç Anthony Trenga, listeye eklenmeleri için suç faaliyetlerine karışmış, bizzat suç işlemiş ya da işleyecek olduklarına dair herhangi bir kanıt bulunmasının gerekmediğini, zararsız davranışların bile kişilerin bu listede “şüpheli terörist” olarak tanımlanmasına sebebiyet verebildiğini belirtti. Trenga, sanıkların ve davalılardan her biri için terör eylemi gerçekleştirebilecek olmalarına yönelik delil sunulmasını istedi. Trenga dün CNBC televizyon kanalında yaptığı konuşmada 2017 itibarıyla listede yaklaşık 1,2 milyon kişinin bulunduğunu ve bunların yaklaşık 4 bin 600’ünün ABD vatandaşı olduğunu söyledi. Davanın avukatı Gadeir Abbas da CAIR’e yaptığı açıklamada “Masum kişilerin söz konusu izleme listesi dışında tutulmaları gerekiyor. Anayasanın gereğinin bu olduğuna inanıyoruz” dedi.
Abbas, izleme listesinin farklı bir veri tabanı olduğuna ve bunun en az ABD uçaklarına binmeyi ya da ülkenin hava sahası boyunca uçmayı yasaklayan ‘uçuş yasağı listesi’ kadar kafa karıştırıcı olduğuna dikkat çekti. “İki listede de çok fazla kişinin ismi var” dedi.
2014 yılında da Oregon eyaletinden federal bir yargıç, uçma yasağı listesinin anayasaya aykırı olduğunu söylemiş ve ABD İç Güvenlik Bakanlığı’nı prosedürleri değiştirmeye zorlamıştı. Aynı yıl içinde yine Oregon eyaletinin Portland kentindeki Federal Temyiz Mahkemesi de davranışlarından ve terör niyetlerinden şüphe duyulduğu için uçmalarının engellendiği ABD’li bir Müslümanın ve diğer mağdurların açtıkları davaların tekrar gözden geçirilmesine karar vermişti. Yunus Fikri ve diğer mağdurlar, hava yoluyla seyahat etmelerini engelleyen ve yarım milyondan fazla kişinin olduğu liste hakkında son 10 yılda birçok dava açmışlardı. Söz konusu dönemde Reuters haber ajansının verdiği bir habere göre Fikri, 2010 yılından itibaren 6 yıl boyunca seyahatten men edilmesi üzerine İç Güvenlik Bakanlığı’na bağlı Ulaştırma Güvenlik İdaresi’ne (TSA) dava açmış ve 2016 yılında listeden çıkarıldığı bildirilmişti. Avukatının belirttiğine göre Yunus Fikri söz konusu davanın sebeplerinin kaldırılmasının da karara bağlanmasını istemişti. Mahkeme de tarafından yapılan açıklamada Havaalanı Güvenlik İdaresi’nin Fikri’nin söz konusu listede bulunmaması gerektiği görüşünde olduğunu itiraf etmişti.
Yunus Fikri’nin ismi bir daha listeye dahil olmayacak. Mahkeme “Ancak bu durum, konuya yasal ve anayasal bir çözüm getirilmediği anlamına geliyor” açıklamasında bulundu. Yargıç Morgan Cristen de hükmün gerekçesine ilişkin yaptığı yazılı açıklamada “Fikri’nin ifadesine göre kendisi halen şiddet eylemleri gerçekleştirme potansiyeli olan şüpheli bir şahıs olarak görülmeye devam ediyor” ifadelerini kullandı.



İran'ın, «Snapback» mekanizması devreye girmeden önce "son bir şansı" var

Koruyucu kıyafet giyen bir İranlı güvenlik görevlisi, İsfahan'ın dışındaki bir uranyum dönüştürme tesisinde (AP)
Koruyucu kıyafet giyen bir İranlı güvenlik görevlisi, İsfahan'ın dışındaki bir uranyum dönüştürme tesisinde (AP)
TT

İran'ın, «Snapback» mekanizması devreye girmeden önce "son bir şansı" var

Koruyucu kıyafet giyen bir İranlı güvenlik görevlisi, İsfahan'ın dışındaki bir uranyum dönüştürme tesisinde (AP)
Koruyucu kıyafet giyen bir İranlı güvenlik görevlisi, İsfahan'ın dışındaki bir uranyum dönüştürme tesisinde (AP)

İran için son bir fırsat gibi görünse de Avrupa ülkeleri İran'ı, «Snapback» olarak bilinen yaptırım mekanizmasının devreye girmesinden önce kalan sınırlı süreyi iyi değerlendirmeye çağırdı.

Avrupa Birliği Dışişleri Temsilcisi Kaja Kalas, «Snapback» mekanizmasının yürürlüğe girmesine az bir süre kala, İran'ın Washington ile iletişime geçmeye hazır olmasının son derece önemli olduğunu vurguladı.

Almanya Dışişleri Bakanı Johannes Wadephul ise "Zaman çok kısa olduğunu ve İran'ın yaptırımların yeniden uygulanmasını önlemek için ciddi bir şekilde müzakerelere başlaması gerektiğini” söyledi.

Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, mekanizmanın etkinleştirilmesinin "sonuçları" konusunda uyardı ve "Avrupa'nın yasal olarak buna başvurma yetkisi olmadığını" vurguladı.

Tahran ile Avrupa tarafı arasındaki görüşmelerin önümüzdeki salı günü dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde yeniden başlaması planlanıyor.


İran Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri: Hizbullah'a hiçbir şey dayatmıyoruz

İran Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Ali Laricani (EPA)
İran Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Ali Laricani (EPA)
TT

İran Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri: Hizbullah'a hiçbir şey dayatmıyoruz

İran Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Ali Laricani (EPA)
İran Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Ali Laricani (EPA)

İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Ali Laricani, Cumadün yaptığı açıklamada, Tahran'ın Lübnan Hizbullahı'na ihtiyacı olduğunu ve ona hiçbir dayatmada bulunmadığını belirtti.

Laricani, "Bizim de Lübnan Hizbullahı'nın bize ihtiyacı olduğu gibi desteğine ihtiyacımız var. Hizbullah'a hiçbir dayatmada bulunmuyoruz ve Lübnan'ın sorunları iç diyalog yoluyla çözülür" dedi. Laricani, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ı silahsızlandırma kararına ve grubun bu karara karşı çıkışına atıfta bulundu.

Başka bir bağlamda, Tahran'ın Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'ndan çekilme olasılığının, Avrupa Üçlüsü'nün nükleer anlaşma kapsamındaki yaptırım mekanizmasını devreye sokma tehdidine yanıt olarak "her zaman mümkün" olduğunu belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Tesnim Haber Ajansı'ndan aktardığına göre İran Dini Lideri'nin de danışmanı olan Laricani açıklamasında, "İran'a baskı yaparak teslim olmaya zorlamak saçmalıktır" ifadesini kullandı.

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Said Hatibzade, bugün erken saatlerde yaptığı açıklamada, yaptırımların "Snapback" mekanizmasını devreye sokmanın, Avrupa'nın İran nükleer kriziyle ilgili müzakerelerde elinde kalan son pazarlık kozunu da boşa harcaması anlamına geldiğini söyledi.

İran televizyonu, Tahran ile Avrupa tarafı arasındaki görüşmelerin önümüzdeki salı günü dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde yeniden başlayacağını bildirdi.


Putin: Trump'ın liderlik vasıfları ABD ile ilişkilerin yeniden canlandırılması için iyi bir garanti

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (EPA)
TT

Putin: Trump'ın liderlik vasıfları ABD ile ilişkilerin yeniden canlandırılması için iyi bir garanti

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (EPA)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, dün yaptığı açıklamada, "(ABD Başkanı Donald) Trump'ın liderlik vasıfları, Amerika ile ilişkilerin yeniden canlandırılması için iyi bir garantidir" dedi.

Prtin, bir nükleer araştırma merkezine yaptığı ziyarette, "Başkan Trump'ın gelişiyle birlikte nihayet bir umut ışığı belirdiğine inanıyorum. Alaska'da iyi, amaçlı ve samimi bir görüşme gerçekleştirdik. Bundan sonraki adımlar artık Amerika Birleşik Devletleri'nin liderliğine bağlı. Ancak, mevcut Başkan Trump'ın liderlik vasıflarının, ilişkilerin yeniden canlandırılması için iyi bir garanti olduğuna inanıyorum" ifadelerini kullandı.