AK Parti'den ayrılan isimler yeni parti kuruyor

AK Parti'den ayrılan isimler yeni parti kuruyor
TT

AK Parti'den ayrılan isimler yeni parti kuruyor

AK Parti'den ayrılan isimler yeni parti kuruyor

Eski Başbakan Yardımcısı, Ekonomi ve Dışişleri Bakanı olan Ali Babacan’a yakın bir isim, Babacan’ın yeni partisini Eylül ayında kuracağını ve eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün partinin kurucuları arasında olacağını öne sürdü.
Gül ve Babacan’a yakınlığı ile bilinen gazeteci Fehmi Koru, Habertürk’e verdiği röportajda, “Abdullah Gül, Beşir Atalay, Mehmet Şimşek ve Haşim Kılıç oluşumun içinde. Bu ay içerisinde kamuoyunun karşısına çıkacaklarını tahmin ediyorum" diye konuştu.
AK Parti'nin doğuş ve yükselişine eşlik eden ancak son yıllarda diğer yazar, düşünür ve politikacılar gibi AK Parti’nin kuruluş ilkelerinden uzaklaştığını düşünen isimlerden olan Koru, “Babacan, 100’ün üzerinde isimle bire bir görüşmeler gerçekleştirdi. En uzak gördüğü kişilerden başlayarak, onların görüşlerini alarak, kendi kafasındaki projeyi izah etti. Şimdi kadronun belirlenmesi aşamasına gidiliyor” dedi.
Babacan, 8 Temmuz’da AK Parti’den istifa ederek, “Türkiye'nin bugünü ve geleceği için yeni bir çalışma başlatmak kaçınılmaz hale gelmiştir" ifadelerini kullanmıştı.
Ali Babacan’ın ardından geçtiğimiz ay eski İçişleri Bakanı Beşir Atalay, eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve eski Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’de partiden istifa etmişti.
Aynı zamanda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eski Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ile görüştüğü, ekonomi danışmanı olarak görev almasını önerdiği ve Londra’da finansal danışmanlık yapan Şimşek’in bu teklifi reddettiği iddia edilmişti.
Ankara’daki siyasi çevrelere göre tüm bu isimler, Babacan’ın partisinde rol alacak kadrolar arasında yer alıyor.
AK Parti’nin Mart ayındaki yerel seçimlerdeki başarısızlığının ardından son haftalarda yaygın şekilde istifalar görüldü.
Partinin, 31 Mart yerel seçimlerinde 2 ilçe belediyesini kaybettiği Gaziantep’te ise 89 ismin partiden istifa ettiği ve Babacan’ın yeni partisine katılmak istedikleri öne sürüldü.
Ak Parti, son dönemlerde Ahmet Davutoğlu’nun yanı sıra Gül, Babacan gibi liderlerin, partinin Erdoğan’ın liderliği altındaki uygulamalarını eleştirmesine şahit oldu.
Erdoğan ise bu eleştirileri dinlemek ve partinin gidişatını düzeltmek için çalışmak yerine, partiden ayrılmaya karar veren eski parti liderlerine sert tepki göstererek, ‘hain’ benzetmesinde bulundu.
Türk medyasında göre AK Parti’den yaklaşık 45 milletvekili, Babacan’ın Gül ile birlikte kuracağı yeni partiye katılmak istiyor. 
Claudia Roth’tan eleştiri
Alman Yeşiller Partisi Milletvekili Claudia Roth, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na verilen 9 yıl 8 ay 20 gün hapis cezası nedeniyle Erdoğan’ı eleştirerek, yargıyı ‘edepsizce kötüye kullanmakla’ suçladı.
Roth, konuya ilişkin Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Karar, ağır baskı ve engellemelere rağmen en son yapılan seçimleri kazanan İstanbul’daki muhalefete yönelik bir intikam eylemi" ifadelerini kullanarak, Alman hükümetinden, Türkiye'de birçok demokratın haklarının her gün ihlal edilmesine seyirci kalmamasını istedi.
Oktay’dan mülteci yorumu
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Suriyeli mülteci krizini unutan Avrupa ülkeleri için asıl sorunun bölgedeki kendi yabancı savaşçıları olduğunu söyledi.
Bloomberg televizyonunda gündemi değerlendiren Oktay, Rusya ve İran tarafından desteklenen Esed rejiminin saldırıları nedeniyle Suriye'nin İdlib ilinden yeni bir göç dalgası başlama ihtimaline dikkat çekti.
Avrupa’nın kendi sorunlarına çok fazla odaklandığını ve mülteci sorununu unuttuğunu söyleyen Oktay, "Avrupa için temel sorun bölgedeki kendi yabancı savaşçıları" diye konuştu.



Trump ve Carney arasında ticaret ve egemenlik konuları merkezli gergin görüşme

ABD Başkanı Donald Trump'ın Kanada Başbakanı Mark Carney ile Beyaz Saray'da yaptığı görüşmeden (AP)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Kanada Başbakanı Mark Carney ile Beyaz Saray'da yaptığı görüşmeden (AP)
TT

Trump ve Carney arasında ticaret ve egemenlik konuları merkezli gergin görüşme

ABD Başkanı Donald Trump'ın Kanada Başbakanı Mark Carney ile Beyaz Saray'da yaptığı görüşmeden (AP)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Kanada Başbakanı Mark Carney ile Beyaz Saray'da yaptığı görüşmeden (AP)

ABD Başkanı Donald Trump ile Kanada Başbakanı Mark Carney arasında Beyaz Saray'da yapılan görüşme, Cumhuriyetçi Başkan’ın ticaret savaşı ve ülkesinin kuzey komşusu Kanada’yı ilhak etme tehditleri nedeniyle gergin geçti.

Trump ve Carney, Oval Ofis'teki ilk görüşmelerinde ve yüzlerindeki gülümsemenin ardında tutumlarını korudu. Carney, ülkesinin ‘asla satılık olmadığını’ vurgularken, Trump ‘asla, asla dememesi gerektiğini’ söyledi. Carney daha sonra ABD Başkanı'ndan Kanada'yı ülkesinin 51’inci eyaleti olarak tanımlamayı bırakmasını istediğini belirtti. Bu tanımlamayı aylardır yapan Trump, dünkü görüşmede ‘büyük bir evlilik’ için fırsat olduğunu vurguladı.

Trump ile görüşmesinin ardından Kanada’nın Washington Büyükelçiliği’nde bir basın toplantısı düzenleyen Carney, Trump’tan böyle bir talepte bulunup bulunmadığı sorusuna Fransızca olarak verdiği yanıtta “Evet, bugün bunu yaptım. Bu fikri tekrarlamanın yararlı olmadığını söyledim” dedi. Carney, bundan bir hafta önce ülkesinde yapılan seçimlerde, tehditleri pek çok Kanadalıyı endişelendiren ABD Başkanı Trump’a karşı koyma vaadiyle zafer kazandı. Ancak, olası bir ticaret anlaşmasını bozma korkusuyla Trump'ı kızdırmaktan kaçınmak zorunda kaldı.

Ancak ABD Başkanı Trump, Kanada Başbakanı Carney ile görüştükten sonra bile gümrük tarifeleri konusundaki kararlarından geri adım atmayacağını yineledi. Özellikle Kanada'dan gelen çelik ve alüminyuma gümrük vergisi uygulayan Trump, ülkesinin kuzey komşusunu tüm ticaret ürünlerine yüzde 25 gümrük vergisi uygulamakla tehdit ediyor.

Kanada'nın ekonomik olarak kendi başının çaresine bakabilmesi gereken bir ülke olduğunu söyleyen Trump, “Kanada'yı sübvanse etmemiz için hiçbir neden yok” ifadelerini kullandı.

Buna karşın Trump, Ottawa ile yeni bir ticaret anlaşmasına varmak istiyor. Zira ilk başkanlık döneminde iki ülke arasında imzalanan serbest ticaret anlaşması halen yürürlükte.

Öte yandan Carney, görüşme sonrası yaptığı açıklamada, “Bunlar çok karmaşık müzakereler, ancak ilerleme kaydettik” dedi ve Vatikan Kardinaller Meclisi'nin yeni Papa'yı seçmek üzere toplandığı bu dönemde sıkça kullanılan bir terimi kullanarak ‘beyaz dumanın’ hemen yükselmesini beklemediğini yineledi.

Trump ile yaptığı görüşmeleri ‘oldukça yapıcı’ olarak nitelendiren Carney, devam eden ticaret anlaşmazlığına ilişkin diyaloğun özellikle haziran ayında Alberta'nın Kananaskis kentinde düzenlenecek G7 zirvesinde olmak üzere ‘önümüzdeki haftalarda’ devam edeceğini söyledi.

Trump'ın konuğunu ‘çok yetenekli’ ve ‘çok iyi’ bir adam olarak tanımladığı ve hiç sevmediği eski Başbakan Justin Trudeau'yu eleştirdiği toplantı dostane bir diyalogla başladı. Carney’in kelimelerini çok dikkatli seçen sakin kişiliği, Trump'ın fevri kişiliğinden ve Trudeau'nun çok açık mizacından oldukça farklı bir çizgi çizdi.

Ancak Trump Kanada'nın ilhak edilebileceği konusunda ısrar edince, Oval Ofis'teki atmosfer hızla değişip gergin ve hava hakim oldu. Carney, defalarca kez ev sahibinin sözünü kesmemek için kendini tutmak zorunda kaldı. Daha sonra Trump, Carney ile yaptığı görüşmeyi ‘çok iyi’ olarak nitelendirdi.

Carney, ülkesindeki son seçimlerden zaferle çıktı. Oysa lideri olduğu Liberal Parti birkaç ay öncesine kadar anketlerde büyük bir yenilgi ihtimaliyle karşı karşıyaydı. Trump dün gazetecilere konuşurken Carney’in Kanada’ya yönelik gümrük vergileri uygulama ve ilhak etme tehditlerine karşı koyacak kişi olarak elde ettiği seçim zaferine atıfla, “Ben onun başına gelen en iyi şeyim” diye espri yaptı.