Ömer el-Beşir’in duruşmasında bir tanık: Paraların bulunduğu odanın anahtarı başkanın elindeydi

Ömer el-Beşir’in geçen haftaki mahkeme duruşmasından bir kare (AFP)
Ömer el-Beşir’in geçen haftaki mahkeme duruşmasından bir kare (AFP)
TT

Ömer el-Beşir’in duruşmasında bir tanık: Paraların bulunduğu odanın anahtarı başkanın elindeydi

Ömer el-Beşir’in geçen haftaki mahkeme duruşmasından bir kare (AFP)
Ömer el-Beşir’in geçen haftaki mahkeme duruşmasından bir kare (AFP)

Sudan’ın devrik Devlet Başkanı Ömer el-Beşir’in başkanlık konutunda çok miktarda döviz ve Sudan lirasının ele geçirilmesiyle ilgili devam eden duruşmada, Beşir’in savunma ekibinin tanıklarını dinlendi. Mahkeme, Uluslararası Afrika Üniversitesi’nde muhasebeci olarak çalışan savunma tanığını sorguladı. Beşir’in ofisinin müdürü olan bir diğer sanık ise el-Beşir’in kendisine teslim ettiği fonları bazı taraflara bağışladığı iddiası kapsamında, bu paraların ilgili yerlere ulaştırılması konusunda oynadığı rol itibariyle sorgulandı.
Beşir’in Ofis Müdürü Yasir Beşir, söz konusu paraların Beytu’l-Diyafe’de başkanlık ofisine bağlı bir odada bulunduğunu ve odanın anahtarının ise devlet başkanının elinde bulunduğunu söyledi. Bu paranın bir kısmının kendisine teslim edildiğini ifade eden Yasir Beşir, kendisinden bazı devlet kurumlarına, özel kurumlara ve kişilere bunları dağıtmasının talep edildiğini belirtti. Ayrıca Yasir Beşir, eski devlet bakanının bu anahtarları sakladığını kaydetti. Öte yandan tanık, farklı taraflara teslim etmesi emredilen 10 milyon euroyu aşan tutarın teslimine ilişkin belgeler sundu. Bu belgelerde, Hızlı Destek Güçleri için 5 milyon euro, Savunma Bakanlığı’na 4 milyon euro ve Askeri Sanayileşme Kurumu için 200 bin euro bağış yapıldığı belirtiliyor.
Beşir, 1981 tarihli Döviz Kanunu'nun 5 ve 9. maddeleri, 1989 tarihli Haksız Kazanç Kanunu’nun 6’ıncı maddesi ve 2019 tarihli Acil Durum Yönetmeliği’nin 2 ve 7’inci maddeleri kapsamında yargılanıyor. İlk tanık, üniversitesine destek amacıyla başkanlıktan 4 milyon euro tutarında bir yardım aldığını ve bu parayı Omdurman Ulusal Bankası'ndaki üniversite hesaplarına yatırdığını söyledi. Tanık, hesaplardaki tutarlar için makbuz sundu, ancak iddia makamı buna itiraz edip fonları talep etti.
Savunma ekibi, tanık olan başkanlık ofisinin eski müdürü Hatem Hasan Bakhit’in hastalık dolayısıyla duruşmada bulunmamasından dolayı özür diledi ve kendisinin tutuklanmaya karşı korunması talebinde bulundu. Ayrıca tanığın, sadece bir önceki duruşmada isminin geçmesinden dolayı dört gün boyunca gözaltında tutulduğunu ve bu sırada maruz kaldığı sert bir soruşturma dolayısıyla hastalandığını belirtti.
Eski Devlet Başkanı Ömer el-Beşir, siyah ve metal bir kafesin içerisinden sanıkların ifadelerini dinledi. Duruşmaya bu ayın 14’nde devam edilmesine karar verildi. Ömer el-Beşir, duruşma sırasında konuşmasa da bir hafta önce kendisine yöneltilen suçlamaları reddetmişti.
Savunmanın ikinci tanığı Abdulmunim Muhammed ise Beşir’in ofisinden kendi kurumu için bir miktar para aldığını ifade ederek, “Müdür yardımcısından 4 milyon euro aldım. Bunun başkanlıktan olduğunu söyledi” dedi.



Libya’da Trablus’tan yetkililer, Gençlik Bakanlığı'na yönelik ‘silahlı saldırı’ karşısında sessizliğini koruyor

Trablus'ta Kolluk Kuvvetleri Departmanı’na bağlı güvenlik devriyeleri (İçişleri Bakanlığı)
Trablus'ta Kolluk Kuvvetleri Departmanı’na bağlı güvenlik devriyeleri (İçişleri Bakanlığı)
TT

Libya’da Trablus’tan yetkililer, Gençlik Bakanlığı'na yönelik ‘silahlı saldırı’ karşısında sessizliğini koruyor

Trablus'ta Kolluk Kuvvetleri Departmanı’na bağlı güvenlik devriyeleri (İçişleri Bakanlığı)
Trablus'ta Kolluk Kuvvetleri Departmanı’na bağlı güvenlik devriyeleri (İçişleri Bakanlığı)

Libya'nın başkenti Trablus'ta Gençlik Bakanlığı binasına ‘silahlı saldırı’ düzenlendiği yönündeki iddialara ilişkin Trablus’taki güvenlik yetkilileri ve siyasetçiler sessizliğini koruyor.

Libya Ulusal İnsan Hakları Kurumu, geçici Ulusal Birlik Hükümeti’nin (UBH) sessizliği karşısında Trablus'taki Gençlik Bakanlığı binasına pazartesi günü yasadışı bir silahlı grup tarafından düzenlenen silahlı saldırı hakkında güvenilir ilk bilgileri büyük endişeyle takip ettiğini ve izlediğini açıkladı.

Olayı ‘kınanacak bir suç eylemi’ olarak nitelendiren ve bakanlık çalışanlarının güvenliği, emniyeti ve hayatlarının tehlikeye atıldığını vurgulayan Ulusal İnsan Hakları Kurumu, “Bu saldırılar, tehditler ve yasadışı eylemler, genel olarak kamu ve özel kurumları etkiliyor ve Libya Ceza Kanunu'nun 177’nci maddesine göre cezalandırılan suçlar teşkil ediyor” ifadelerini kullandı.

Ulusal İnsan Hakları Kurumu, başsavcılıktan ‘silahlı saldırı, sindirme ve silahlı terör eylemleri gerçekleştiren yasadışı silahlı gruplar hakkında kapsamlı bir soruşturma başlatılmasını ve bu olaydan sorumlu olanların adalete teslim edilmesini’ istedi.

Geçtiğimiz mayıs ayının ortalarında, Libya Ulusal Meclisi tarafından görevlendirilen hükümet, ‘Trablus'taki Libya Merkez Bankası binasına yapılan silahlı saldırıyı’ kınadı.

Hükümet o sırada doğrudan UBH’ye bağlı bir silahlı grubun banka merkezine baskın düzenlediğini açıkladı. Baskında nakit kasaları ve elektronik sistemler dahil olmak üzere çeşitli önemli mekanizmalar hedef alınırken kamu fonlarını ve taşınır malları çalma girişiminde bulunuldu.

Öte yandan UBH geçici hükümetinin İçişleri Bakanlığı, Kriminal Soruşturma Teşkilatı Teknik İşler Müdürlüğü'ne bağlı güvenlik denetim ve patlayıcı imha ekibinin 115 mm ve 100 mm kalibrelik iki adet patlamamış mermi ele geçirdiğini açıkladı. Bakanlık açıklamasında, mermilerin, eski 7 Nisan kampının arkasındaki Sirac bölgesindeki bir arazide bulunduğunu kaydetti.

Bakanlık, denetim ekibinin Ayn Zara-Kabailiye bölgesindeki Ömer bin Hattab Camii yakınlarında bulunan ‘şüpheli nesne’ ihbarını da değerlendirdiğini ve bunun bir RPG tipi roket olduğu tespit edilerek güvenli bir şekilde nakledilip imha edildiğini belirtti.