Yeni Zelanda'ya 101-102 mağlup olan Türkiye, olimpiyat biletini kaptı

Yeni Zelanda'ya 101-102 mağlup olan Türkiye, olimpiyat biletini kaptı
TT

Yeni Zelanda'ya 101-102 mağlup olan Türkiye, olimpiyat biletini kaptı

Yeni Zelanda'ya 101-102 mağlup olan Türkiye, olimpiyat biletini kaptı

FIBA 2019 Dünya Kupası’na O Grubu’nda devam eden Türkiye A Milli Erkek Basketbol Takımı, bu gruptaki ikinci maçında karşılaştığı Yeni Zelanda’ya 102-101 yenilmesine rağmen FIBA Olimpiyat Oyunları Elemeleri’nde oynama hakkı kazandı.
Çin'in ev sahipliğinde düzenlenen FIBA 2019 Dünya Kupası’nda Yeni Zelanda, Karadağ ve Japonya ile 17-32 klasman O Grubu’nda yoluna devam eden Türkiye A Milli Erkek Basketbol Takımı, bu grupta oynadığı ikinci maçta Yeni Zelanda’ya 102-101 mağlup olarak, grubunu 7 puanla ikinci sırada tamamladı. Yeni Zelanda'nın 8 puanla birinci olduğu grupta Karadağ 6 puanla üçüncü, Japonya ise 5 puanla dördüncü sırada yer aldı.
Yeni Zelanda karşısında maça Doğuş Balbay, Melih Mahmutoğlu, Cedi Osman, Metecan Birsen ve Semih Erden beşiyle başlayan Türkiye'de Cedi Osman 32 sayı, Melih Mahmutoğlu 27 sayı, Scottie Vilbenin 15 sayı ve Semih Erden de 12 sayıyla oynadı.
Bu sonuçla Dünya Kupası’nda 21-24 sıralarına yerleşecek Türkiye, Tokyo 2020 Olimpiyat Oyunları’na direkt katılma hakkı alan ülkelerin ardından en iyi 16 ülke arasına girerek FIBA Olimpiyat Oyunları Elemeleri’nde mücadele etme hakkı elde etti.
17-32 klasman gruplarında oynanacak bütün maçların tamamlanmasının ardından, FIBA’nın resmi basketbol kurallarına göre, gruplarını ilk sırada bitiren takımlar 17-20, ikinciler 21-24, üçüncüler 25-28 ve dördüncüler ise 29-32 sıralarına yerleşecek.
FIBA Basketbol Dünya Kupası 2019 sonunda 7 takım (1 Afrika, 2 Amerika, 1 Asya, 2 Avrupa, 1 Okyanusya kıtalarındaki en iyi dereceyi alan takımlar) ile ev sahibi Japonya doğrudan Tokyo 2020 Olimpiyat Oyunları'na katılma hakkı kazanacak. Dünya Kupası sıralamasındaki diğer en iyi 16 takım da FIBA Olimpiyat Eleme Turnuvaları’nda yer alacak.
FIBA Olimpiyat Elemeleri Turnuvaları 2020 yılında, her biri 6 takımdan oluşan 4 turnuvada toplam 24 takımın katılımı ile gerçekleşecek ve turnuvaları lider tamamlayan 4 takım Tokyo 2020’ye katılım hakkı kazanacak.



Kadınların erkekleri geçmesi beklenen ekstrem sporlar açıklandı

Kenya'dan Sharon Lokedi, 21 Nisan 2025 tarihinde 129. Boston Maratonu Kadınlar klasmanında bitiş çizgisini geçerek yarışı kazandı (Reuters)
Kenya'dan Sharon Lokedi, 21 Nisan 2025 tarihinde 129. Boston Maratonu Kadınlar klasmanında bitiş çizgisini geçerek yarışı kazandı (Reuters)
TT

Kadınların erkekleri geçmesi beklenen ekstrem sporlar açıklandı

Kenya'dan Sharon Lokedi, 21 Nisan 2025 tarihinde 129. Boston Maratonu Kadınlar klasmanında bitiş çizgisini geçerek yarışı kazandı (Reuters)
Kenya'dan Sharon Lokedi, 21 Nisan 2025 tarihinde 129. Boston Maratonu Kadınlar klasmanında bitiş çizgisini geçerek yarışı kazandı (Reuters)

Yeni bir araştırmaya göre kadın sporcular, erkek rakipleriyle aralarındaki performans farkını kapatıyor ve yakında ultra maraton gibi ekstrem spor etkinliklerinde onları geçebilir.

Erkekler tarihsel olarak Olimpik 100 metre müsabakaları gibi atletizm yarışlarında kadınlardan daha iyi performans gösterirken, kadınlar atıcılık ve binicilik gibi sporlarda üstünlük sağlıyor.

Atletizmde cinsiyetler arasındaki performans farkı da 20. yüzyıldan bu yana daraldı ve sonrasında bir durağanlık dönemi yaşandı.

Hakemli dergi Frontiers in Physiology'de yayımlanan yeni bir çalışma, kadın atletlerin ultra maraton ve Arktik keşif gezilerinde erkeklerle aralarındaki performans farkını hızla kapattığını ve bu alanlarda bir gün onları geçebileceklerini ortaya koyuyor.

Bilim insanlarının egzersiz veya spor performansındaki cinsiyete özgü farklılıklar hakkında bildiklerinin çoğu bugüne kadar laboratuvar temelli çalışmalardan elde edildi.

Araştırmacılar bu çalışmaların iyi kontrol edilmesine ve fizyolojik mekanizmalarla ilgili bilgiler ortaya koymasına rağmen "gerçek dünya"yla pratik bir bağlantı eksikliği taşıdığını söylüyor.

Ekstrem sporlarda gerçek dünyadaki atletik performans daha yakından gözlemlendiğinde, erkekler ve kadınlar arasındaki farkın genel olarak kapandığı ortaya çıkıyor.

Örneğin erkekler maraton dünya rekoru halihazırda 2 saat 35 saniyeyle, hayatını kaybeden Kenyalı atlet Kelvin Kiptum'a ait ve bu rekor 2023'teki Chicago Maratonu'nda kırılmıştı.

Buna karşılık, kadınlar rekoru aynı etkinlikte yine Kenyalı Ruth Chepng'etich tarafından 2 saat 9 dakika 56 saniyeyle kırılmuştu. Bu rekor, erkek atletin sadece 10 dakika kadar gerisinde.

Daha önce 2002'de koşu efsanesi Pamela Reed, Kaliforniya'daki Death Valley'de düzenlenen 218 km'lik zorlu bir yarış olan Badwater Ultra Maratonu'nu tüm erkek rakiplerini yenerek kazanmıştı.

Güç, kuvvet ve hız gibi özellikler genellikle erkeklerde daha yüksek olsa da son zamanlarda yapılan çalışmalar, bir etkinliğin mesafesi veya süresi arttıkça cinsiyetler arasındaki atletik performans farkının azaldığını gösteriyor.

Bilim insanları rüzgarı kesmek için geliştirilmiş ayakkabılar ve tavşan atletler gibi gelişmelerin yanı sıra daha iyi beslenmenin, bu türden ekstrem atletizm etkinliklerinde performans açığını kapatabileceğini söylüyor.

Ayrıca ekstrem koşullar altında kadınlar erkeklerden daha fazla metabolik verimlilik sergiliyor gibi görünüyor.

Özellikle aşırı soğuk koşullarda gerçekleştirilen etkinlikler sırasında böyle bir durum olduğu anlaşılıyor.

Son çalışmaya göre uzak bir yerde desteksiz bir şekilde yapılan 200 kilometrelik bir Arktik kış keşif gezisi olan Alaska Mountain Wilderness Ski Classic sırasında, kadınların yük taşımada harcadığı toplam enerji erkeklere kıyasla daha düşüktü.

Kadın sporcularda soğuğa bağlı vücut ısısı üretiminin, erkeklere kıyasla daha düşük bir sıcaklıkta aktive olduğunu fark eden araştırmacılar, bu olguya "Arktik kayma" adını veriyor.

Bilim insanları, bu fizyolojik sürecin soğuk stresi altındaki metabolik taleplerini azaltıyor olabileceğinden şüpheleniyor.

Son 40 yılda, 6, 72, 144 ve 240 saat süren etkinliklerde erkekler ve kadınlar arasındaki yarış süreleri arasındaki fark yaklaşık yüzde 3 oranında azaldı.

Erkekler ve kadınlar benzer sayılarda yarıştığında fark daha da azalıyor ancak elit erkek sporculara kıyasla bu tür ultra etkinliklere daha az sayıda elit kadın sporcu katılıyor.

Bilim insanları, dünyanın en uzun ve en soğuk ultra maratonu olan Yukon Arktik Ultra (YAU) gibi zorlu ekstrem spor etkinliklerine katılanlardan alınan plazma, serum, dışkı, saç, kas ve yağ dokusu örneklerini analiz eden daha ileri çalışmalar yapmayı umuyor.

Araştırmacılar şöyle diyor: 

Ekstrem ortamlarda gerçekleştirilen dayanıklılık etkinliklerinden elde edilen veriler, kadınların fiziksel ve besinsel stres altında metabolik olarak daha fazla olmasa da eşit derecede dirençli olabileceğini gösteriyor.

Independent Türkçe