Cezayir cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Aralık ayında yapılma olasılığı, endişelere yol açtı

2014 cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılan bir Cezayirli (Getty)
2014 cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılan bir Cezayirli (Getty)
TT

Cezayir cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Aralık ayında yapılma olasılığı, endişelere yol açtı

2014 cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılan bir Cezayirli (Getty)
2014 cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılan bir Cezayirli (Getty)

Atıf Kadadra
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdul Kadir bin Salih, geçtiğimiz Pazar günü, yaklaşmakta olan cumhurbaşkanlığı seçimlerine dair öneriler ortaya koyan Kerim Yunus liderliğindeki Diyalog ve Arabuluculuk heyetiyle görüşmede bulundu.
Bin Salih, cumhurbaşkanlığının, ordunun gelecek Aralık ayında seçim düzenleme önerisiyle tam uyum içerisinde olduğu izlenimi veriyor.
Bu durum, büyük ölçüde gelecek cumhurbaşkanlığı seçimleri tarihi hususunda cumhurbaşkanlığı ve ordu kuruluşları arasında bir fikir birliği sağlandığı anlamına gelebilir. Bin Salih, “Komitenin önerileri, cumhurbaşkanlığı seçimlerini organize etmek için yeterli bir teminattır. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin, en kısa sürede yapılması hususunda bir fikir birliği bulunuyor” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Abdul Kadir bin Salih, Kerim Yunus’u ‘seçimleri düzenleme ulusal otoritesinin oluşumu ve kurulumu’ amacıyla Diyalog ve Arabuluculuk Komitesi görevlerini yürütmekle görevlendirdi.
Bin Salih, “Devlet bu yola müdahale etmeme yükümlülüğünü yerine getirdi. Diyalog süreci, siyasi ve sivil toplum temsilcileri dahil, toplumun çeşitli kesimlerinin katılımını sağladı. Bu ise statükonun üstesinden gelmek için pratik ve demokratik bir çözüm olarak cumhurbaşkanlığı seçimlerine gitme gerekliliği hususundaki görüşlerin geniş şekilde yayılmasına neden oldu” dedi.
Kerim Yunus ise, “Komite raporlarının ana unsurları, danışılan ve görüş birliğine varılan taraflarca ortaya koyulan diyalog sonucuna, önerilere ve tavsiyelere odaklanmaktadır. Öneriler, iki taslak yasaya dikkati çekiyor; ilk olarak seçim sistemine dair organik yasanın düzeltilmesi ve tamamlanması, ikinci olarak da Bağımsız Ulusal Seçim Otoritesi’nin kurulması” ifadelerini kullandı.
Acelecilik mi yoksa koşulların sağlanması mı?
Cezayir, bu yıl ilki Nisan ayında ve ikincisi Temmuz ayında, eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika’nın istifası nedeniyle iki cumhurbaşkanlığı seçimlerini iptal etti.
Siyasi analist Rıdvan Bouhidel, Independent Arabia’dan Atıf Kadadra’ya yaptığı açıklamada, “Yunus’un komitesi, birkaç bahisle karşı karşıya. Askeri kuruluşun pozisyonuyla veya halk hareketiyle tırmanış istemediği açık. Bu sebeple bazı tarafların içeriğine itiraz etmesine rağmen nihai raporunu Cumhurbaşkanına sunarak, son birkaç gündür faaliyetlerini hızlandırdığına tanık olduk” değerlendirmesinde bulundu.
Yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimlerine de değinen Bouhidel, “4 Temmuz seçimlerini başarısızlığa uğratan aynı koşullar ve verilerle seçimler yapılamaz. Bu nedenle yönetim tarafından beklenen şey, bu bağlamda acil tavizler verilmesidir. Cumhurbaşkanlığı Seçimlerini Düzenleme Komitesi’nin kuruluşu, diğer tarafların kabulüyle oldu. Anayasa Konseyi’nin bazı yetkilerinin yanı sıra hükümet ve yerel idarenin tüm yetkilerinin ona verilmesine odaklanıldı” dedi.
Bouhidel’e göre bu önlemlerin, Nureddin Bedevi hükümetiyle fedakarlık yapılması hususunda son kartın yönetim tarafından oynanması öncesinde seçim yasasında yapılan değişikliklerle eş zamanlı olması gerekiyor.
Tehlikeli tırmanış ve karanlık bir ufuk
Siyasi analist Cemal Şarafi, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, “Cezayir, karanlık ve net olmayan bir tünelin önünde duruyor” dedi.
Şarafi, “Seçimlere hazırlık süreci başından beri yanlıştı. Yeni bir elbiseyle geri dönen, eski cumhurbaşkanı veya Buteflika döneminden çok sayıda fırsatçıyla olsun Diyalog Komitesi’nde büyük bir hata vardı. Şu an durum, seçimlerin yapılıp yapılmamasıyla ilgili değil, insanların oy kullanmalarını sağlamakla ilgili. Ancak bunun bedeli yüksek olacak. Aralık ayında seçimlerin yapılmasının tehlikeli bir tırmanışa neden olacağına inanıyorum. Ancak sorun, uygulanma tarihinde değil, aksine hareketliliği reddedecek olan mekanizmalar ve uygulamalardadır” dedi.
Daha az kayıp yaşanması için ‘etkili yönetim’ olarak nitelenen askeri kuruluştan kaçınılması gerektiğini söyleyen Cemal Şarafi, “Ancak halkın görüşlerini temsil etmeyen bir devlet inşa etmekte ısrar ediyorlar. Genelkurmay Başkanlığının, diyalog heyetinin çalışmalarını düzeltmek ve kabul edilebilir ulusal isimlerle taviz vermek için çalışmasını umut ediyordum. Ama kibir hali, Buteflika rejimini ve uygulamalarını hatırlatıyor” değerlendirmesinde bulundu.



Mısır, Gazze anlaşmasının tam olarak uygulanmasının önemini vurguladı

 Gazze şehrinin kuzeyindeki es-Saftavi bölgesinde yıkılmış evlerin arasında yürüyen Filistinliler (DPA)
Gazze şehrinin kuzeyindeki es-Saftavi bölgesinde yıkılmış evlerin arasında yürüyen Filistinliler (DPA)
TT

Mısır, Gazze anlaşmasının tam olarak uygulanmasının önemini vurguladı

 Gazze şehrinin kuzeyindeki es-Saftavi bölgesinde yıkılmış evlerin arasında yürüyen Filistinliler (DPA)
Gazze şehrinin kuzeyindeki es-Saftavi bölgesinde yıkılmış evlerin arasında yürüyen Filistinliler (DPA)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Gazze anlaşmasının şartlarının tam olarak uygulanmasının önemini vurguladı.

Bu gelişme, Abdulati'nin Romanya Dışişleri Bakanı Oana Toiu ile yaptığı görüşme sırasında gerçekleşti. Mısır Dışişleri Bakanlığı'nın bugün yaptığı açıklamaya göre söz konusu görüşme, Mısır Dışişleri Bakanı'nın Belçika'nın başkenti Brüksel'de düzenlenen Mısır-Avrupa Birliği (AB) zirvesine katılımının bir parçası olarak gerçekleşti.

Açıklamaya göre, iki taraf Mısır ve Romanya arasındaki ikili ilişkilerin gidişatını gözden geçirdi ve ticaret, yatırım, eğitim ve kültür gibi çeşitli alanlarda ikili iş birliğini geliştirme konusundaki karşılıklı isteklerini yineledi.

Abdulati, Mısır'ın iki ülke arasındaki ilişkileri kapsamlı bir ortaklık düzeyine yükseltme arzusunu teyit etti. Mısır pazarının Romanya şirketlerine sunduğu umut verici fırsatlara ve Romanya'nın Mısır ile AB arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesinde oynayabileceği önemli role, özellikle de iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin 120. yıl dönümünün yaklaşmasına dikkat çekti.

Toplantıda, başta Filistin sorunu olmak üzere bölgedeki son gelişmeler de ele alındı. Abdulati, Şarm eş-Şeyh Barış Zirvesi'nin sonuçlarını ve ABD Başkanı'nın planına uygun olarak Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmek için anlaşmanın uygulanmasına yönelik çabaları değerlendirdi. Abdulati, istikrarlı bir ateşkesin sağlanması, saldırganlığın sona erdirilmesi ve yeniden inşa sürecinin başlatılması için anlaşmanın şartlarının tam olarak uygulanmasının önemini vurguladı.

Bu bağlamda, önümüzdeki ay Kahire'de düzenlenecek Erken İyileşme, Yeniden Yapılanma ve Kalkınma Uluslararası Konferansı için devam eden hazırlıklara değindi. Mısır'ın, Gazze Şeridi'nin yeniden inşası ve bölgede istikrarın sağlanması çabalarına destek olmak için Romanya dahil Avrupa ülkelerinin aktif katılımını arzuladığını ifade etti.

Romanya Dışişleri Bakanı, Mısır'ın bölgesel güvenlik ve istikrarı destekleme konusunda oynadığı önemli role ülkesinin takdirini ifade etti ve Mısır-AB zirvesinin sonuçlarını ve iki taraf arasındaki stratejik ortaklığın güçlendirilmesi konusunda varılan mutabakatı övdü.

Romanya'nın, karşılıklı çıkarları olan çeşitli ikili ve bölgesel konularda Mısır ile koordinasyona devam etme konusundaki istekliliğini yineledi.


İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Belah'a düzenlediği saldırıda iki Filistinli hayatını kaybetti

Ateşkes anlaşması kapsamında İsrail'den teslim alınan kimliği belirsiz Filistinlilerin cenazeleri Deyr el-Belah'ta bir toplu mezara gömüldü. (AP)
Ateşkes anlaşması kapsamında İsrail'den teslim alınan kimliği belirsiz Filistinlilerin cenazeleri Deyr el-Belah'ta bir toplu mezara gömüldü. (AP)
TT

İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Belah'a düzenlediği saldırıda iki Filistinli hayatını kaybetti

Ateşkes anlaşması kapsamında İsrail'den teslim alınan kimliği belirsiz Filistinlilerin cenazeleri Deyr el-Belah'ta bir toplu mezara gömüldü. (AP)
Ateşkes anlaşması kapsamında İsrail'den teslim alınan kimliği belirsiz Filistinlilerin cenazeleri Deyr el-Belah'ta bir toplu mezara gömüldü. (AP)

Filistin medyasına göre, İsrail'in dün Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Belah'ın doğusunda bulunan el-Kastal kuleleri yakınlarında düzenlediği bombardıman sonucu iki Filistinli hayatını kaybetti.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre, Hamas’ın 7 Ekim’de gerçekleştirdiği saldırıda bin 221 kişi öldü.

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı'na göre, İsrail'in Gazze Şeridi'nde iki yıldır sürdürdüğü askeri operasyonlarda 68 binden fazla Filistinli yaşamını yitirdi.

Gazze şehrindeki Şifa Hastanesi'nin arazisinden savaş sırasında öldürülen aile üyelerinin cenazelerini çıkaran Filistinliler (EPA)Gazze şehrindeki Şifa Hastanesi'nin arazisinden savaş sırasında öldürülen aile üyelerinin cenazelerini çıkaran Filistinliler (EPA)

Birleşmiş Milletler Uydu Analiz Programı (UNOSAT) verilerine göre, 8 Temmuz 2025 itibarıyla savaş, Filistin bölgesinde farklı türlerde yaklaşık 193 bin binanın yıkılmasına veya hasar görmesine yol açtı. Bu sayı, 7 Ekim 2023’te (Hamas’ın İsrail’e düzenlediği saldırının ardından patlak veren savaşın başlangıç tarihinde) bölgede mevcut olan binaların yaklaşık yüzde 78’ine denk geliyor.


WHO, Gazze Şeridi'ndeki hastaların tahliyesi için insani koridorların kalıcı olarak açılması çağrısında bulundu

Yaralı Filistinli çocuklar ve aileleri, tedavi için İsviçre'nin Zürih Havalimanı'na ulaştı. (AFP)
Yaralı Filistinli çocuklar ve aileleri, tedavi için İsviçre'nin Zürih Havalimanı'na ulaştı. (AFP)
TT

WHO, Gazze Şeridi'ndeki hastaların tahliyesi için insani koridorların kalıcı olarak açılması çağrısında bulundu

Yaralı Filistinli çocuklar ve aileleri, tedavi için İsviçre'nin Zürih Havalimanı'na ulaştı. (AFP)
Yaralı Filistinli çocuklar ve aileleri, tedavi için İsviçre'nin Zürih Havalimanı'na ulaştı. (AFP)

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) dün yaptığı açıklamada, insanların Gazze Şeridi'nden ayrılabilmeleri için tıbbi koridorların kalıcı olarak açılmasının, yıkılmış Filistin toprakları dışında tedaviye ihtiyaç duyan 15 bin yaralı için ‘durumu değiştireceğini’ belirtti.

Ekim 2023'te savaşın patlak vermesinden bu yana WHO, sağlık sisteminin çöktüğü Gazze Şeridi dışına yaklaşık 7 bin 800 hastanın tıbbi tahliyesini destekledi.

Yaralı Filistinli çocuklar ve aileleri, tedavi görmek üzere özel bir uçakla İsviçre'nin Lugano Havalimanı'na ulaştı. (EPA)Yaralı Filistinli çocuklar ve aileleri, tedavi görmek üzere özel bir uçakla İsviçre'nin Lugano Havalimanı'na ulaştı. (EPA)

10 Ekim'de ABD'nin arabuluculuğunda İsrail ile Hamas arasında ateşkesin sağlanmasından bu yana, WHO’nun gözetiminde 41 ağır hasta ve 145 refakatçinin tahliyesi gerçekleştirildi.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre WHO Filistin Temsilcisi Rik Peeperkorn dün, sadece insani yardımın ulaştırılması için değil, tıbbi tahliyeler için de Gazze Şeridi'nden İsrail ve Mısır'a tüm geçişlerin açılması çağrısında bulundu.

İsviçre'nin Zürih Havalimanı'nda hasta çocukları uçaktan ambulansa aktaran bir sağlık ekibi (AFP)İsviçre'nin Zürih Havalimanı'nda hasta çocukları uçaktan ambulansa aktaran bir sağlık ekibi (AFP)

Cenevre'de düzenlenen basın toplantısında Kudüs'ten video konferans yoluyla konuşan Peeperkorn şunları söyledi: “Önceki ateşkes döneminde olduğu gibi, refakatçileriyle birlikte günde en az 50 hasta taşıma hızını artırmaya hazırız.”

Önümüzdeki hafta iki tıbbi tahliye planlandığını ifade eden Peeperkorn, “Ancak bu operasyonları günlük olarak yapmak istiyoruz” dedi. Zira mevcut hızla, 4 bini çocuk olmak üzere Gazze Şeridi dışında bakıma muhtaç 15 bin kişiyi nakletmek 10 yıl sürecektir.

 Gazze Şeridi'nden yaralı Filistinli çocuklar ve aileleri, yurtdışında tedaviye başlamak üzere İsviçre'nin Zürih Havalimanı'na geldi. (AFP)Gazze Şeridi'nden yaralı Filistinli çocuklar ve aileleri, yurtdışında tedaviye başlamak üzere İsviçre'nin Zürih Havalimanı'na geldi. (AFP)

Peeperkorn, “Tüm insani yardım koridorları açılmalıdır. Bu hayati önem taşıyor ve en az maliyetli seçenek. Bu koridorların açılması durumu gerçekten değiştirecek” ifadelerini kullandı.

Peeperkorn, Mısır sınırındaki Refah Sınır Kapısı’nın açılmasının da hastaların tedavi görmesine veya diğer ülkelere seyahat etmesine olanak sağlayacağını açıkladı.

Zürih Havalimanı'nda tedavi için Gazze Şeridi'nden gelen Filistinli bir anne ve çocuğunu karşılayan sağlık ekibi (AFP)Zürih Havalimanı'nda tedavi için Gazze Şeridi'nden gelen Filistinli bir anne ve çocuğunu karşılayan sağlık ekibi (AFP)

WHO, Gazze Şeridi'nden tedavi için tahliye edilmeyi beklerken 700'den fazla kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.

WHO, daha fazla ülkenin harekete geçerek Gazze Şeridi'nden gelen hastaları kabul etmesini istedi. Şu ana kadar Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Türkiye ve Ürdün başta olmak üzere 20'den fazla ülke hastaları kabul etti.

 Gazze Şeridi'nden yaralı Filistinli çocuklar, İsviçre'nin Lugano Havalimanı'na vardıklarında ambulansa biniyorlar. (EPA)Gazze Şeridi'nden yaralı Filistinli çocuklar, İsviçre'nin Lugano Havalimanı'na vardıklarında ambulansa biniyorlar. (EPA)

Peeperkorn ayrıca, Gazze Şeridi'ndeki sağlık sisteminin sadece bir kısmının çalışır durumda olduğunu, iki milyondan fazla nüfus için yaklaşık 2 bin 100 yatak bulunduğunu belirtti. 36 hastaneden sadece 14'ü ve 181 birinci basamak sağlık merkezinden 64'ü Gazze Şeridi'nde kısmen çalışır durumda.

Peeperkorn, “Ateşkes hattının dışında bulunan birçok önemli sağlık tesisi, özellikle Kemal Advan, el-Avde ve Endonezya hastaneleri ile Gazze’deki Avrupa Hastanesi erişilemez durumda ve hizmet dışı” dedi.